Gündem
KÜRESEL ÇALIŞMA: İSVİÇRE, TRUMP’UN GERİ DÖNÜŞÜNE SICAK BAKMAYAN ÜLKELER ARASINDA

Donald Trump’ın ikinci kez ABD Başkanı olarak göreve başlamasına sayılı günler kala, dünya genelindeki tepkiler farklılık göstermeye devam ediyor. Özellikle Avrupa’da büyük endişelere yol açan bu gelişme, İsviçre gibi ülkelerde daha da belirginleşmiş durumda. Küresel bir çalışma, Trump’ın geri dönüşünü değerlendiren çeşitli ülkelerin bakış açılarını gözler önüne seriyor.
Trump’ın Geri Dönüşü Avrupa’da Endişe Yaratıyor
Donald Trump, Pazartesi günü ABD başkanlığına ikinci kez yemin edecek. Ancak bu durum, geleneksel müttefik ülkelerde büyük bir kaygı yaratmış durumda. Avrupa Dış İlişkiler Konseyi (ECFR) direktörü Mark Leonard, Trump’ın geri dönüşünü, “1956 Süveyş Krizi’nden bu yana en büyük transatlantik kriz” olarak nitelendiriyor. Çarşamba günü, Leonard, Bulgar siyaset bilimci Ivan Krastev ve İngiliz tarihçi Timothy Garton Ash ile birlikte bir web seminerinde, Trump’ın yeniden başkan olmasının Avrupa için ne anlama geldiğine dair değerlendirmelerde bulundu.
İsviçre’nin de yer aldığı bu küresel çalışmaya katılan yaklaşık 28.500 kişi, Trump’ın başkanlık görevine dönüşü hakkında görüşlerini paylaştı. Sonuçlar ise oldukça çarpıcıydı: Avrupa, Trump’a karşı sert bir tutum sergilerken, dünya genelindeki diğer ülkeler bu durumu daha olumlu karşılıyor.
Çin ve Rusya’dan Trump’a Destek
Çin ve Rusya gibi ülkelerde, Trump’a yönelik olumlu görüşler fazlalıkta. Özellikle Hindistan’da, katılımcıların yüzde 80’i Trump’ın başkanlık zaferini, hem Amerikalılar hem de dünya barışı açısından olumlu bir gelişme olarak değerlendirmiş durumda. Trump’ın, Batı’yı bölme arayışı, bu ülkeler tarafından destekleniyor olabilir.
İsviçre’nin Trump’a Yönelik Eleştirisi Yüksek
İsviçre, Trump’ın geri dönüşünü en eleştirel şekilde değerlendiren ülkelerden biri olarak dikkat çekiyor. İsviçre’de yapılan ankette, katılımcıların büyük bir kısmı Trump’ı olumsuz bir şekilde değerlendirdi. Bu durum, İsviçre’nin Avrupa’daki diğer müttefik ülkelerle benzer bir çizgide durduğunu gösteriyor. Ancak dikkat çeken bir diğer unsur, İsviçre’nin Trump’a yönelik eleştirilerinin, bazı AB ülkelerinin değerlendirmelerinden bile daha sert olması.
Rusya ile İlişkilerde Karşıt Görüşler
Bir diğer önemli bulgu ise, Rusya’nın küresel stratejik partner olarak görülmesi. İsviçre’deki katılımcıların yüzde 30’u, Rusya’yı stratejik bir ortak olarak değerlendirirken, geri kalan yüzde 45’lik kesim ise buna karşı çıkıyor. Bu görüş, Rusya’nın dünya genelindeki konumunu da gözler önüne seriyor. Özellikle Ukrayna savaşının etkileri, Rusya’nın imajını Batı’da olumsuz etkilemişken, diğer bölgelerde daha ılımlı bir yaklaşım söz konusu.
Ukrayna Krizine Yönelik Görüşler
Ukrayna’daki savaşın geleceği ise dünyadaki çoğu ülke için belirsizliğini koruyor. Ancak katılımcıların büyük bir kısmı, Ukrayna’nın bu savaşı kazasının pek olası olmadığını düşünüyor. İlgili çalışmaya göre, İsviçre’deki katılımcıların yüzde 59’u, Çin’in 20 yıl içinde ABD’yi geçip küresel liderliğe yükseleceğine inanıyor. Bu durum, Çin’in küresel etkisinin arttığını ve gelecekteki küresel dengelerin değişebileceğini gösteriyor.
Avrupa Birliği’nin Geleceği ve İsviçre’nin Tutumu
İsviçre’de yapılan araştırmanın belki de en dikkat çekici bulgusu, Avrupa Birliği’nin küresel bir güç olarak gelecekteki rolüne ilişkin görüşlerdi. Katılımcıların sadece yüzde 30’u, AB’yi dünya güçleriyle eşdeğer bir ortak olarak görüyor. Bu düşük oran, İsviçre’nin AB karşıtı söylemlerinin etkisini bir kez daha gözler önüne seriyor. Brexit sonrası AB ile ilişkilerin gerginliği, İsviçre’nin tutumunu etkileyen ana faktörlerden biri.
Yeni Bir Küresel Düzenin Sinyalleri
Küresel araştırma, Avrupa’nın gelecekte daha “işlemsel” ve “transaksiyonel” bir politika izleyeceğini gösteriyor. ECFR’nin uzmanları, Avrupa’nın zorlu küresel ortaklarla bile işbirliği yapma gerekliliği üzerinde duruyor. Çin, Hindistan ve diğer büyük aktörlerle yapılan işbirliklerinin artacağı öngörülüyor. Avrupa, Trump’ın geri dönüşünden, daha farklı bir küresel düzen içinde fırsatlar yaratabilir.
Sonuç: Küresel İşbirlikleri Yeniden Şekilleniyor
İsviçre, Trump’ın geri dönüşüne en eleştirel yaklaşan ülkelerden biri olarak bu araştırmada öne çıkarken, dünya genelindeki diğer ülkeler Trump’a farklı açıdan yaklaşıyor. Küresel işbirlikleri, daha fazla fırsat ve zorluk barındırıyor. Gelecek, bu yeni dünya düzeninde, farklı ülkelerin stratejik ortaklıklar kurarak daha dinamik ve esnek bir politika izleyeceğini işaret ediyor. #Trump2025 #Küreselİlişkiler #İsviçreTrump #KüreselPolitika #TrumpEleştirisi #ABDBaşkanlığı #DünyaPolitikası #TrumpVeRusya #AvrupaSiyasiTartışma #TrumpGeriDönüş #İsviçreVeTrump #KüreselGörüşler #TrumpVeAvrupa
Gündem
İSVİÇRE NÜFUSU 2041’DE 10 MİLYONUNU AŞACAK

İsviçre’nin nüfusu, önümüzdeki yıllarda hızla artmaya devam edecek. Yeni açıklanan verilere göre, 2023 yılı itibarıyla 9 milyon kişiye ulaşan İsviçre nüfusunun 10 milyonluk eşiği 2041 yılında aşılacak. Federal İstatistik Dairesi’nin (BFS) açıkladığı verilere göre, bu artışın temel nedeni göç olacak. 2055 yılına kadar İsviçre’deki nüfusun 10,5 milyona ulaşması bekleniyor.
BFS’nin raporunda, nüfus artışının en yoğun şekilde Zürih ve Cenevre gibi büyük şehirlere yakın kantonlarda görüleceği belirtiliyor. Bu kantonlarda nüfus yoğunluğunun artacağı öngörülüyor.
Yüksek Senaryo: 2050’de 11,7 Milyon
BFS, daha yüksek bir büyüme senaryosu da sunuyor. Bu senaryoya göre, daha fazla doğum, uzun yaşam süreleri ve yüksek göç oranları ile İsviçre’nin nüfusu 2050 yılına kadar 11,7 milyona ulaşabilir.
Luzern’de Öne Çıkan Büyüme
İsviçre’deki nüfus artışı kantonlara göre değişiklik gösterecek. Orta senaryoya göre, Luzern kantonu, önümüzdeki 30 yıl içinde nüfusunun yaklaşık üçte bir oranında artacağı bekleniyor. Bu da yaklaşık 150.000 kişilik bir artış anlamına geliyor. St. Gallen ve Vaud kantonları da sırasıyla %26,6 ve %23,1 oranında büyüme gösterecek.
Daha Düşük Büyüme Gösteren Bölgeler
Nüfus artışının daha düşük olacağı bölgeler arasında Jura, Neuenburg ve Schaffhausen yer alıyor. Bu kantonlarda nüfus artışı oldukça düşük olacak, sadece %0,3 ila %0,8 arasında bir artış bekleniyor.
SVP’nin 10 Milyonluk Sınır İnisiyatifi
İsviçre’deki nüfus artışı, popüler bir siyasi tartışma konusu olmaya devam ediyor. İsviçre Halk Partisi (SVP), 2050 yılına kadar İsviçre nüfusunun 10 milyonu aşmaması gerektiğini savunuyor ve bunun için bir anayasa değişikliği öneriyor. Bu öneriye göre, 10 milyon nüfus sınırının aşılması durumunda, İsviçre’nin Avrupa Birliği ile olan serbest dolaşım anlaşmasını sonlandırması gerektiği öne sürülüyor. Ancak İsviçre hükümeti, bu inisiyatife karşı çıkmakta ve göçün etkilerini dengeleyecek bir dizi önlem almayı planlıyor.
Bu veriler, İsviçre’nin gelecekteki nüfus yapısını şekillendirecek önemli bir perspektif sunuyor. Özellikle büyük şehirlerdeki yoğunlaşma ve daha sakin bölgelerdeki büyüme farkları, ülkenin sosyo-ekonomik yapısını etkileyecek gibi görünüyor.
İsviçre, 2041 yılında nüfusunun 10 milyon sınırını aşacak. Bunun başlıca nedeni, göç ve yüksek yaşam standartları. Federal İstatistik Dairesi’nin (BFS) açıklamalarına göre, İsviçre’nin nüfusu bu tarihte 10 milyon olacak ve sonrasında daha da artacak.
İşte bu büyümenin detaylı sebepleri:
- Göç: İsviçre’nin büyümesinin ana kaynağı göç. Ülkeye gelen yabancıların sayısındaki artış, nüfusun hızla büyümesine neden olacak.
- Doğum ve Yaşam Süresi: Uzun yaşam süreleri ve doğum oranlarının da artması bekleniyor. İsviçre’nin gelişmiş sağlık sistemleri ve yaşam koşulları, insanların daha uzun yaşamasına ve doğum oranlarının daha yüksek olmasına katkı sağlıyor.
- Büyük Şehirlere Yoğunlaşma: Zürih ve Cenevre gibi büyük şehirlere yakın kantonlar, daha fazla nüfus artışı gösterecek. Bu bölgelerdeki altyapı, iş imkanları ve yaşam standartları, daha fazla insanın bu bölgelere göç etmesine neden olacak.
- Kantonlara Göre Farklılaşan Artış: Bazı kantonlar, örneğin Luzern, St. Gallen ve Vaud, nüfuslarının oldukça fazla artması beklenen yerler. Luzern’de, nüfusun 30 yıl içinde yaklaşık %33 oranında artması öngörülüyor.
2041’den Sonra Ne Olacak?
BFS’nin tahminlerine göre, 2055 yılı itibarıyla İsviçre nüfusunun 10,5 milyon civarına ulaşması bekleniyor. Eğer yüksek göç ve doğum oranları devam ederse, bu büyüme 2050’de 11,7 milyon kişiye kadar çıkabilir.
Kısacası, 2041’de 10 milyonluk sınırın aşılması, göç ve iç dinamiklerin etkisiyle mümkün olacak. Bu, İsviçre’nin gelecekteki demografik yapısının önemli bir göstergesi olacak.
Gündem
ZÜRİH’TE BİR LİTRE SU ARTIK 15 FRANKA YAKLAŞIYOR.

Zürih’teki bazı lüks barlarda su fiyatları giderek artıyor. Winterthur’da bir restoranda bir litre suya 11 Frank ödemek, şok etkisi yaratmıştı. Ancak Zürih’te durum daha da vahim: Bazı mekanlarda fiyatlar çok daha yüksek.
Zürih’te Su Fiyatları Yükseliyor
Winterthur’daki bir restoranda bir litre su 11 Frank’a satılıyor ve bu durum, birçok kişiyi kızdırmış durumda. Fakat Zürih’teki bazı lüks restoranlar, çok daha pahalı su fiyatları ile dikkat çekiyor. Örneğin, Zürih’in ünlü “Kronenhalle” restoranında 33 cl’lik Knutwiler suyu 7.50 Frank, “Dolder Bar”da ise 5 dl San Pellegrino suyu 10 Frank’a satılıyor. Zürih’in “Widder Bar”ında 3.3 dl Valser Classic suyu ise 7 Frank’a satılıyor ki bu da litre fiyatı 21 Frank’a denk geliyor.
Gelecekte 15 Frank’lık Su Fiyatları Bekleniyor
Zürih’teki gastronomi sektörü temsilcisi Nicolas Kern, yakın gelecekte su fiyatlarının 15 Frank’ı geçebileceğini belirtiyor. Birçok restoranda artık 1 litrelik şişe bulunmuyor ve genellikle daha küçük şişeler tercih ediliyor. 3.3 dl’lik şişeler toplamda 15 Frank’a kadar çıkabiliyor.
Su Fiyatlarının Arttırılmasının Nedeni
Lüks mekanlarda su fiyatlarının yüksek olmasının nedenlerinden biri, restoranların içki ve su gibi içeceklerden yüksek kar marjları elde etmesidir. Zürih’teki restoranlar, suyun küçük şişelerle sunulmasının, hem kaliteyi hem de müşteri taleplerini daha iyi karşılamak adına tercih edildiğini belirtiyor. Ancak bu, maliyetlerin artmasıyla birlikte, misafirlere yansıyan fiyatları da yükseltiyor.
Bir Yudum Su İçmek Bile Pahalılaşıyor
Birçok restoran, suyu ve diğer içecekleri restoran işletmesinin sürdürülebilirliğini sağlamak adına yüksek fiyatlarla sunmak zorunda kalıyor. Restoran sahipleri, yemeklerden daha fazla kar elde etmek istediklerinde, içeceklerin fiyatlarını artırmak zorunda olduklarını belirtiyor.
Bu yeni fiyatlandırma politikaları, Zürih’teki misafirlerin suya olan bakış açılarını değiştirebilir.
Gündem
FEDERAL YÖNETİM PERSONELİNE 125 E-BİSİKLET ALIYOR
BERN, 13 Nisan 2025 – İsviçre Federal Hükümeti, 2030 yılına kadar iklim nötr olma hedefi doğrultusunda çalışanlarının araba yerine bisiklet kullanmasını teşvik ediyor. Bu kapsamda, federal yönetim çalışanları için 125 adet elektrikli bisiklet (e-bike) satın alınıyor.
SonntagsBlick gazetesinin haberine göre, bu adım, Federal Hükümet’in sürdürülebilir ulaşımı teşvik eden yeni mobilite planı çerçevesinde atıldı. Yeni e-bisikletlerin İsviçre’de üretilmiş olması planlanıyor ve personelin bisikletleri kolayca, sadece birkaç tıklamayla rezerve edebileceği bir sistem geliştiriliyor.
Hedef: 2030’a kadar iklim nötrlüğü
Federal Hükümet, kamu yönetiminde kullanılan ulaşım araçlarını daha çevreci hale getirmek istiyor. Bu doğrultuda yalnızca e-bisiklet alınmıyor, aynı zamanda kamuya ait araç sayısının azaltılması da hedefleniyor.
Ancak rakamlar, son dört yılda kamu araçlarının sayısının 1480’den 1645’e çıktığını gösteriyor. Bu durum, dönüşüm sürecinin ne kadar başarılı olduğunun yıl sonunda açıklanacak verilerle netlik kazanacağını gösteriyor.
-
E-Dergi1 yıl önce
İsviçre’nin Sesi Şubat 2024
-
Ekonomi1 yıl önce
İsviçre’de Maaş Dengesi: Ortalama bir Kişinin Maaşı 6788 CHF
-
İsviçre1 yıl önce
Dünyanın En İyi Sağlık Kurumları: İlk 250 Hastane Sıralamasında İsviçre’den 10 Hastane
-
Yaşam12 ay önce
Kıskanç Kaynana Belirtileri: Gözden Kaçırmamanız Gereken 10 İşaret
-
Gündem5 ay önce
ERDOĞAN KARŞITI PAYLAŞIMLARI SIĞINMA BAŞVURUSUNDA HAKLI GEREKÇE OLARAK GÖRÜLMEDİ
-
Dünya5 ay önce
META’NIN COVİD-19 AŞILARIYLA İLGİLİ YANILTICI BİLGİ KARARI: İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜ KISITLIYOR MU?
-
Gündem5 ay önce
TÜRKİYE’DEN GELEN SIĞINMA BAŞVURULARINA GETİRİLEN SERT UYGULAMALARA TEPKİ
-
Kültür Sanat1 yıl önce
Ferdi Tayfur’un Mücadele Dolu Hikayesi: Şeker Hastalığı ve Organ Nakli