Sosyal Medya

İsviçre

Kadınlar için Futbol Etkinliklerinde Artan Tehlike: Ev İçi ve Stadyum Şiddeti

yazar

Yayınlayan

on

Büyük futbol turnuvaları, özellikle Avrupa Futbol Şampiyonası gibi uluslararası organizasyonlar, futbolseverleri heyecanlandırırken, kadınlar için artan bir tehlike de beraberinde getirmekte. Bu etkinlikler, ev içi şiddet vakalarında önemli ölçüde bir artışı tetiklemekte ve stadyum ortamlarında da kadınların güvenliğini tehdit etmekte.

Ev İçi Şiddet ve Futbol Bağlantısı

Çeşitli araştırmalar, büyük futbol etkinliklerinin özellikle maç günlerinde ev içi şiddet vakalarında %26 ila %38 arasında bir artışa neden olduğunu göstermekte. Özellikle maç sonuçlarına bağlı olarak, kadınlar üzerindeki şiddetin arttığı gözlemlenmekte. Bazı fanatik taraftarların tuttuğu takım kaybedince taraftarların gözü bir şey görmüyor gibi oluyor.

Alkolün Rolü ve Emosyonel Etkiler

Şiddet olaylarının artışında alkollü içkilerin rolü büyük. Maç günlerinde yaşanan duygusal yoğunluk, alkollü içkilerle birleştiğinde, şiddet eğilimini artırabilmekte. Araştırmalar, maç sonrası saatlerde şiddet olaylarının zirveye çıktığını ve bu dönemde alkol tüketiminin etkisinin belirgin olduğunu göstermekte.

Stadyumda Kadınlara Yönelik Tehditler

Kadınlar için tehlike sadece ev içinde değil, aynı zamanda stadyumlarda da mevcut. Almanya’da yapılan araştırmalar, futbol stadyumlarında kadınlara yönelik cinsel saldırı ve diğer istenmeyen davranışların varlığını ortaya koyuyor. Bu tür olayların belgelenmesi ve kamuoyuna duyurulması, bilinç oluşturulması için kritik önem taşımakta.

2018 Mönchengladbach Olayı ve Koruma Konseptleri

2018 yılında Mönchengladbach’ta bir taraftar özel treninde 19 yaşındaki bir kadına tecavüz edildiği iddiası futbol sahnesini sarsmıştı. Bu olayın ardından farklı Alman kulüpleri, taraftarları korumak amacıyla yeni koruma konseptleri geliştirmişti. Taraftar girişimiyle oluşturulan “Cinsiyetçiliğe ve cinsel şiddete karşı ağ” adlı el kitabı, mağdurların korunması için önemli bir kaynak haline gelmişti.

İsviçre’deki Durum ve Eksiklikler

Ancak İsviçre’de bu konuda kapsamlı bir veri veya araştırma eksikliği bulunmakta. İsviçre Futbol Federasyonu, ev içi şiddetle ilgili herhangi bir önleyici tedbir almayı gerektirecek verilere sahip olmadığını ve bu nedenle harekete geçme ihtiyacı görmediğini belirtmekte. Bu durum, sorunun boyutunun tam olarak anlaşılamadığını göstermekte.

Taciz ve Cinsel Saldırı Vakaları

İsviçre’de taciz ve cinsel saldırı vakalarıyla ilgili net veri eksikliği bulunmakta. Federal Polis Sözcüsü, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Bizim elimizde bu tür istatistikler bulunmamakta. Taciz ve cinsel saldırı vakaları, genellikle spor etkinlikleri sırasında oluşan şiddet olayları kapsamında ayrıca tanımlanmamakta” diyor. Federal Polis, şiddetin geniş bir tanımı yapılırken cinsel saldırıları dışarıda bıraktığını ifade ediyor.

İsviçre Futbol Federasyonu (SFV) ve Alkol Önlemleri

İsviçre’de Federal Polis, spor etkinliklerindeki şiddet vakalarını izleyen Hoogan bilgi sisteminin geniş bir kapsama sahip olduğunu, ancak cinsel saldırı gibi belirli vakaların ayrıntılı olarak raporlanmadığını belirtmekte. Konuyla ilgili olarak Federal Polis Sözcüsü, “Hoogan bilgi sisteminde stadyumlarda ve dışarıdaki şiddet olaylarını izliyoruz, ancak cinsel saldırılar gibi spesifik olaylar ayrı olarak kaydedilmemekte” şeklinde açıklama yapıyor.

SFV’nin Durumu ve İstekleri

Schweizer Fussballverband (SFV) – İsviçre Futbol federasyonu, İsviçre’deki futbol etkinliklerinde cinsel saldırı veya taciz vakalarının bir sorun olmadığını belirtmekte. SFV Sözcüsü, “İsviçre’de stadyumlarda kadınlara yönelik saldırı vakaları veya diğer istenmeyen durumlarla ilgili herhangi bir veriye sahip değiliz. Bu nedenle spesifik kampanyalar düzenleme ihtiyacı görmüyoruz. Ancak alkol önlemleriyle ilgili yaptığımız çalışmaların dolaylı olarak cinsiyet temelli şiddeti azaltacağını umuyoruz” şeklinde görüş bildiriyor.

Sonuç ve Öneriler

İsviçre’de kadınlara yönelik şiddet ve taciz konularında net veri eksikliği bulunması, sorunun gerçek boyutunu anlamayı güçleştirmekte. Ancak Avrupa’daki diğer ülkelerin deneyimleri, futbol etkinliklerinin cinsel şiddet ve taciz için bir risk oluşturabileceğini göstermekte.

#KadınGüvenliği #EvİçiŞiddet #StadyumTehdidi #FutbolŞiddeti #CinselSaldırı #Taciz #İsviçreFutbol #AvrupaŞampiyonası #KadınHakları #isviçrefutbol #kadinlar #frauengewalt #sxuellebelaestigung #seuxelleübergriff #taciz #cinselsaldiri #Euro2024 #futbol #fussball #schweiz #suisse #svizzera #switzerland #deutschland #deutschefrauen #frauenfussball

Haberin Devamını Oku
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

OTOYOLDA YETERSİZ MESAFE NEDENİYLE 108.500 FRANKA KADAR CEZA

yazar

Yayınlayan

on

By

İsviçre’nin yüksek gelirli bir sürücüsü, trafik kurallarını ağır şekilde ihlal ettiği gerekçesiyle toplamda 108.500 franklık yüksek bir para cezasına çarptırıldı. Bundesgericht (Federal Mahkeme), Aargau Eyalet Mahkemesi’nin verdiği kararı onayladı.

Geçtiğimiz Ağustos ayında, 58 yaşındaki sürücü, Aargau Eyalet Mahkemesi tarafından 50 gün boyunca 1970 franklık cezalarla toplamda 98.500 frank para cezasına çarptırılmıştı. Ayrıca, 10.000 franklık bir ek para cezası ödemesi gerektiği de belirtilmişti. Mahkemenin verdiği karar iki yıl süreyle ertelenmişti.

Söz konusu sürücü, Şubat 2023’te A1 otoyolunda Zürich yönüne doğru ilerlerken, 2400 metre boyunca, hızını saatte 110 ila 120 km arasında tutarak önündeki araca yalnızca 8 ile 12 metre arasında bir mesafede yaklaşmıştı. O an çekilen polis videosu, mahkemede suç delili olarak sunulmuştu.

Sürücü, cezayı reddederek, mahkemenin verdiği kararı temyiz etmişti. Ancak Federal Mahkeme, Aargau Eyalet Mahkemesi’nin kararını yerinde buldu ve sürücünün hatalı sürüşünün, diğer yolcuların güvenliğini ciddi şekilde tehdit ettiğine karar verdi. Mahkeme, sürücünün davranışını “saygısız” olarak nitelendirerek, küçük bir hatanın bile ölümcül kazalara yol açabileceği konusunda uyarılarda bulundu.

Sürücünün vergiye tabi gelirinin 1,674 milyon frank olması, cezaların yüksekliğini açıklığa kavuşturdu. Federal Mahkeme’nin kararı, trafik güvenliği için önemli bir uyarı niteliği taşıyor.

Haberin Devamını Oku

Gündem

ST. GALLEN’DE KÖPEKLERE YÖNELİK TEHLİKE: CAM KIRIKLARIYLA HAZIRLANMIŞ SOSİS BULUNDU

yazar

Yayınlayan

on

By

St. Gallen’de bir köpek sahibi, Gübsensee’nin güneyinde cam kırıklarıyla hazırlanmış bir sosis buldu. Şehir Polisi, bölgede benzer yemlerin olabileceği uyarısında bulunarak hayvan sahiplerini dikkatli olmaya çağırdı.

Polis tarafından yapılan açıklamada, köpek sahibinin tehlikeli maddeyi fark ederek hayvanını son anda kurtardığı belirtildi. Veteriner hekim tarafından yapılan muayenede herhangi bir yaralanma tespit edilmedi.

Yetkililer, köpek sahiplerine şüpheli yiyeceklerle karşılaşmaları halinde derhal polise haber vermeleri çağrısında bulundu.

Haberin Devamını Oku

Gündem

FEDERAL HÜKÜMET, ÇİN’İN GÖZETİM VE BASKI FAALİYETLERİNE KARŞI KORUMA ÖNLEMLERİNİ DEĞERLENDİRİYOR

yazar

Yayınlayan

on

By

İsviçre’deki Uygurlar ve Tibetliler, Çin’in gözetim ve baskı uygulamalarına maruz kalıyor. İsviçre Federal Hükümeti, Çin’in bu gruplar üzerindeki transnasyonel baskı uygulamalarını inceleyen bir rapor yayımladı. Bu rapor, Çin’in, İsviçre’deki Tibetli ve Uygur diasporalarını gözetlediğini, toplulukları içinden casuslar yerleştirerek baskı yaptığını ve bu kişilerin gözlemlerini kaydederek tehditlerde bulunduğunu ortaya koyuyor.

Federal Hükümet’in yayımladığı raporda, Çin’in bu tür faaliyetlerini, diplomatik engeller nedeniyle tam anlamıyla cezalandırmanın zor olduğuna dikkat çekildi. Ancak, söz konusu casusluk eylemlerinin hukuki yollarla takip edilebileceği ve hedef alınan kişilerin dikkatli olmaları gerektiği ifade ediliyor. Çin’in istihbarat birimleri, İsviçre’deki Tibetli ve Uygur topluluklarının içindeki bazı bireyleri casus olarak kullanarak, bu grupların faaliyetlerini izliyor. Örneğin, gizli ajanlar, basın mensubu, turist veya öğrenci kılığında topluluklara sızabiliyor.

Hukuki ve Sosyal Zorluklar
Rapor, bu tür gözetim ve baskı faaliyetlerinin, özellikle dijital araçlar ve otoriter devletlerin işbirliğiyle daha karmaşık hale geldiğine dikkat çekiyor. Bu durumun, İsviçre’nin egemenliğini tehdit edebileceği belirtiliyor. Ancak, bu tür faaliyetlerin cezai yaptırımlarla karşılanması için siyasi casusluk gibi suçların kanıtlanması gerektiği ifade ediliyor.

Özel gözetim ve tehditlere karşı, bireylerin sivil yasal yollarla başvurabileceği ancak genellikle tanımadıkları kişilerle ilgili dava açmanın mümkün olmadığı vurgulanıyor. Hükümet ayrıca, hedef alınan kişilerin daha dikkatli olmalarını sağlamak için eğitim ve farkındalık artırma önlemleri öneriyor.

Uygurların Durumu
Raporda, Çin’in Uygur topluluğuna yönelik benzer baskılar uyguladığı da belirtiliyor. Ancak İsviçre’deki Uygur nüfusunun az olması nedeniyle, ülke genellikle bu tür operasyonların geçiş noktası olarak kullanılmakta. Federal Hükümet, bu tür baskılara karşı daha fazla koruma önlemi geliştirilmesi gerektiğini savunuyor. Bu önlemler, hem yerel yetkililer için eğitim ve bilinçlendirme, hem de mağdurlara yönelik destek ve danışmanlık hizmetlerini içeriyor.

Sonuç ve Öneriler
Federal Hükümet, özellikle Tibet ve Uygur toplulukları için Çin’in gözetim faaliyetlerinin artarak devam edeceğini öngörüyor. Hükümet, daha fazla önlem alınması gerektiğini belirterek, transnasyonel baskıya karşı daha etkili çözümler geliştirilmesi gerektiğinin altını çiziyor.

İsviçre’deki 7.500 Tibetli ve 150 Uygur’un güvenliği için önerilen koruma önlemleri, diğer ülkelerdeki benzer baskılara karşı daha geniş çaplı bir stratejinin parçası olarak değerlendirilmektedir. Bu tür baskıların yalnızca Çin tarafından değil, Rusya ve Türkiye gibi diğer ülkeler tarafından da uygulandığı ifade ediliyor.

Haberin Devamını Oku

Trendler