Dünya
İSVİÇRELİ DOKTORLARIN BAŞARISI: FİLDİŞİ SAHİLİ’NDE SİYAM İKİZLERİ AYRILDI
ULUSLARARASI TIBBİ BAŞARI
Fildişi Sahili’nde altı aylık siyam ikizleri, 17 saat süren zorlu bir operasyonla başarıyla ayrıldı. Bu olağanüstü cerrahi müdahale, çocuk cerrahisi alanında önemli bir kilometre taşı olarak kabul ediliyor ve uluslararası iş birliğinin gücünü bir kez daha gösteriyor.
İSVİÇRE VE FİLDİŞİ SAHİLİ’NDEN ORTAK EKİP
Operasyonda İsviçre’nin Lozan şehrinden anestezist Adrien ve Fransız cerrah Christophe başta olmak üzere Fransız-İsviçreli ve Fildişi Sahili’nden uzman doktorlar yer aldı. Marie ve Grâce adlı ikizler karın bölgesinden yapışık doğmuş ve bazı organlarını paylaşıyordu.
DETAYLI HAZIRLIK VE ZORLUKLAR
Ameliyat öncesinde detaylı tıbbi görüntüleme yöntemleriyle organların konumu analiz edildi. Daha önce dört siyam ikizi ameliyatı gerçekleştirmiş olan cerrah Christophe, bu operasyonun organların karmaşık yapısı nedeniyle çok daha zor olduğunu belirtti.
OPERASYONUN AYRINTILARI
- Süre: 17 saat
- Ekip: Çocuk cerrahları, anestezistler, hemşireler ve diğer uzmanlar
- Zorluklar: Ortak organların ayrılması ve her iki çocuğun sağlığının korunması
OPERASYON SONUCU VE İKİZLERİN DURUMU
Ameliyat başarıyla tamamlandı ve ikizler birbirinden ayrıldı. Marie ve Grâce, operasyon sonrası sıkı bir tıbbi gözetim altına alındı ve sağlık durumları hızla iyileşiyor. İlerleyen dönemde normal bir yaşam sürmeleri bekleniyor. 🎉
AFRİKA İÇİN ÖNEMLİ BİR DÖNÜM NOKTASI
Bu operasyon, sınırlı tıbbi kaynaklara sahip Afrika’da sağlık hizmetleri için büyük bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Uluslararası tıbbi iş birliğinin gücü, bu tür karmaşık cerrahi müdahalelerle bir kez daha kanıtlanmış oldu.
Dünya
İSVİÇRE’NİN “EN TEHLİKELİ CİHATÇISI” OLARAK TANINAN KİŞİ FEDERAL MAHKEMEDE ZAFERE ULAŞAN TARAF OLDU
Suriye’nin kuzeyinde tutuklu bulunan Daniel D., İsviçre’den konsolosluk yardımı almak için başvurdu. Başvurusu başlangıçta reddedilmişti ancak İsviçre Federal Mahkemesi (TF), dosyasının yeniden gözden geçirilmesine karar verdi.
Daniel D., 30 yaşında bir Cenevreli ve yaklaşık beş yıl önce Suriye’de IŞİD’e katıldı. Suriye’nin doğusundaki Baghouz, IŞİD’in son kalesi Suriye Demokratik Güçleri (SDF) tarafından alındığında, Daniel D. tutuklandı. O günden beri Suriye’nin kuzeyinde bir hapishanede tutuluyor. İsviçre, IŞİD ile bağlantılı bireyleri geri almayı reddetmişti, ancak İsviçre Federal Mahkemesi, bu durumun acil bir şekilde yeniden değerlendirilmesi gerektiğini belirtti.
Daniel D., “İsviçre’nin en tehlikeli cihatçısı” olarak tanımlanıyor ve Suriye’deki savaşlarda aktif olarak yer aldığını reddediyor. Ancak, İsviçre’de radikalleştiği ve Cenevre’deki Petit-Saconnex camisinde eğitim aldığı biliniyor. Ayrıca, Batı İsviçre’de bir terör saldırısının hazırlanmasında yer aldığı şüphesiyle de hakkında soruşturma açılmış durumda.
Daniel D.’nin ailesi de soruşturma kapsamında. 59 yaşındaki İsviçre-İspanyol çifte vatandaşlık taşıyan babası ve 69 yaşındaki İsviçreli annesi, 2016 ile 2019 yılları arasında oğullarına ve diğer IŞİD üyelerine toplamda 50.000 İsviçre Frangı göndererek terör örgütüne finansal destek sağlamakla suçlanıyor.
İsviçre’nin, Daniel D. gibi IŞİD ile bağlantılı kişileri geri almak konusundaki tutumu, hem yerel hem de uluslararası alanda büyük tartışmalara yol açtı. Federal Mahkeme’nin aldığı bu karar, ülkedeki iç güvenlik tartışmalarını yeniden gündeme taşıyacak gibi görünüyor.
Avrupa
AMPEL KOALİSYONU ÇÖKTÜ: GİZLİ BELGE, ÇÖKÜŞÜN NEDENLERİNİ AÇIKLIYOR
BAŞÖRTÜSÜ YASAĞI, BÜTCE ANLAŞMAZLIĞI…
Geçtiğimiz Cuma günü son bulan Ampel Koalisyonu’nun çöküşü, Avusturya siyasetinde büyük yankı uyandırdı. Gizli bir belge, ÖVP (Halk Partisi), SPÖ (Sosyalist Parti) ve NEOS arasında yapılan koalisyon görüşmelerinde hangi konularda anlaşmazlık yaşandığını ve nihayetinde koalisyonun neden sona erdiğini gözler önüne seriyor.
Koalisyonun çökmesinin ardından, en büyük sorumluluğu kimin taşıdığı sorusu hala gündemde. ÖVP ve NEOS, koalisyon görüşmelerinden ayrılan SPÖ’ye (özellikle parti lideri Andreas Babler’a) suç atarken, SPÖ ise ÖVP’yi suçlayarak, Neo-ÖVP Başkanı Stocker’ı FPÖ’ye yakın olmakla suçladı.
AMPEL KOALİSYONUNUN İÇERİĞİNE DAİR GİZLİ BİR BELGE
“HEUTE” gazetesinin elde ettiği 306 sayfalık bir belge, koalisyon müzakerelerinin 30 Aralık tarihindeki durumunu gösteriyor. Bu belge, neyin kabul edildiği, neyin henüz belirsiz olduğu ve hangi konularda anlaşmazlık yaşandığını içeriyor.
Koalisyon partileri, tüm önlemleri bir “Ampel Sistemi” üzerinden sınıflandırmayı kabul etti. Bu sistemde, tartışmalı noktalar kırmızı renkle işaretlendi, net olmayan ve ilerleyen zamanlarda tekrar müzakere edilmesi gereken konular sarı renkle, nihai anlaşmalar ise yeşil renkle belirtildi.
BAŞÖRTÜSÜ ( KOPFTUCH ) YASAKLAMASI
Koalisyonun öne çıkan kararlarından biri, başörtüsü yasağıydı. ÖVP, SPÖ ve NEOS, 18 yaş altındaki kızlar için başörtüsü yasağını kabul etmeyi önerdi. Bu yasağın gerekçesi ise “segregasyon ve baskılardan korunma” olarak açıklandı.
EĞİTİM VE SOSYAL YARDIM REFORMU
Koalisyonun diğer önemli anlaşmaları arasında eğitim alanındaki reformlar yer aldı. Eğitim izni (Bildungskarenz) tamamen kaldırılmak yerine, erişim engellerinin artırılması önerildi. Ayrıca, ebeveyn izni sonrasında doğrudan eğitim iznine geçişin engellenmesi kararlaştırıldı.
Sosyal yardımlar konusunda ise, ülkeler tarafından finanse edilen ama AMS (Çalışma ve Sosyal İşler Kurumu) tarafından yürütülen bir reform önerildi. Bu reform, Avusturya genelinde sosyal yardımların birleştirilmesi amacını taşıyordu. Ayrıca, ülkeye henüz uyum sağlamamış mülteciler için yeni bir entegrasyon desteği uygulanması planlandı.
BÜTÇE VE VERGİ KONULARINDA ÇATIŞMA
Bütçe ve vergi konuları, koalisyonun en büyük anlaşmazlık alanlarından biriydi. SPÖ’nün talep ettiği yeni vergiler (özellikle milyoner vergisi ve miras vergisi) kabul edilmedi. Ayrıca küçük ve orta ölçekli işletmeler için bürokrasi azaltma kararı da hayata geçirilemedi.
YARGI VE SOSYAL POLİTİKALARDA HANGİ KONULAR İLERLEYEMEDİ?
Yargı alanındaki en büyük anlaşmazlık, bir federal savcılık sisteminin kurulmasıydı. ÖVP, SPÖ ve NEOS, federal bir savcılık kurulmasına destek verse de, savcılığın nasıl yönetileceği konusunda uzlaşamadılar. Birkaç farklı model üzerinde tartışmalar devam etti ve bu konuda bir karar alınamadı. Ayrıca, SPÖ’nün önerdiği çocuk teminatları da belirsizliğini korudu.
NEOS’UN KOALİSYON GÖRÜŞMELERİNDEN ÇEKİLMESİ
NEOS lideri Beate Meinl-Reisinger, görüşmelerin geri planda kalmış ve ilerlemeyen bir çizgide olduğunu belirterek koalisyon görüşmelerini sonlandırdı. NEOS’un çekilmesinin ardından, ÖVP ve SPÖ arasındaki görüşmeler de sona erdi.
SONUÇ
Bu gizli belge, koalisyon müzakerelerinin hangi noktalarda başarısız olduğunu ve hangi konularda uzlaşma sağlanamadığını gözler önüne seriyor. Görüşmelerin çökmesinin ardından, parti liderleri birbirlerini suçlarken, Avusturya’daki siyasi iklimin nasıl şekilleneceği ise belirsizliğini koruyor.
Dünya
MARK ZUCKERBERG AÇIKLADI: “BİDEN’IN EKİBİ, CORONA AŞILARININ YAN ETKİLERİ İLE İLGİLİ PAYLAŞIMLARI SİLMEMİZİ İSTEDİ”
Zuckerberg, Joe Rogan Podcast’inde Covid-19 dönemi sansürüne dair itiraflarda bulundu
Meta CEO’su Mark Zuckerberg, Joe Rogan’ın popüler podcast’inde önemli açıklamalarda bulundu. Zuckerberg, Biden yönetiminin, koronavirüs pandemisi sırasında Meta şirketine baskı yaparak bazı içerikleri sansürlemeye zorladığını açıkladı. Zuckerberg’in açıklamaları, özellikle sosyal medya dünyasında geniş yankı uyandırdı.
Zuckerberg, Biden yönetiminin Facebook’tan, aşıların olası yan etkilerini dile getiren doğruları içeren paylaşımları kaldırmalarını istediğini belirtti. “Bu çok saçma” diyen Zuckerberg, Biden’ın, sosyal medyada böyle paylaşımların “insanları öldürdüğünü” açıkça iddia ettiğini ve ardından birçok devlet kurumunun Meta’yı incelemeye başladığını ifade etti. Zuckerberg, o dönemi “çok zorlayıcı” olarak tanımladı.
Meta, gerçek ve mizahi içerikleri silmeyi reddetti. Örneğin, Leonardo DiCaprio’nun bir televizyonun önünde oturduğu ve alt metninde “10 yıl içinde Covid aşısı yaptıranlara tazminat ödemeleri yapılacağına dair bir reklam göreceksiniz” yazan bir mizahi meme de Meta’nın silme taleplerine karşı direnilen içerikler arasında yer aldı. Zuckerberg, “Gerçek olan hiçbir şeyi silmeyeceğiz” dedi.
Bu açıklamalar, Biden yönetiminin sosyal medya şirketlerine yönelik sansür baskılarına dair daha önce bilinmeyen detayları gün yüzüne çıkardı. Bu olay, özellikle Twitter’daki “X” platformu gibi sosyal medya şirketlerinin devletle olan etkileşimlerini sorgulayan daha geniş bir tartışmanın parçası olarak dikkat çekiyor.
Zuckerberg, son dönemde şirketinde bazı köklü değişiklikler gerçekleştirdi. Meta, “faktör denetleyicileri”ni kaldırarak yerlerine bir “Topluluk Notları Sistemi” getirmeyi planlıyor. Ayrıca, şirketin çeşitlilik ve kapsayıcılık programlarını da sona erdireceğini duyurdu.
-
E-Dergi11 ay önce
İsviçre’nin Sesi Şubat 2024
-
Ekonomi10 ay önce
İsviçre’de Maaş Dengesi: Ortalama bir Kişinin Maaşı 6788 CHF
-
Yaşam9 ay önce
Kıskanç Kaynana Belirtileri: Gözden Kaçırmamanız Gereken 10 İşaret
-
İsviçre11 ay önce
Dünyanın En İyi Sağlık Kurumları: İlk 250 Hastane Sıralamasında İsviçre’den 10 Hastane
-
Dünya2 ay önce
META’NIN COVİD-19 AŞILARIYLA İLGİLİ YANILTICI BİLGİ KARARI: İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜ KISITLIYOR MU?
-
Gündem2 ay önce
ERDOĞAN KARŞITI PAYLAŞIMLARI SIĞINMA BAŞVURUSUNDA HAKLI GEREKÇE OLARAK GÖRÜLMEDİ
-
Gündem2 ay önce
TÜRKİYE’DEN GELEN SIĞINMA BAŞVURULARINA GETİRİLEN SERT UYGULAMALARA TEPKİ
-
Kültür Sanat1 yıl önce
Ferdi Tayfur’un Mücadele Dolu Hikayesi: Şeker Hastalığı ve Organ Nakli