Sosyal Medya

İsviçre

İsviçre’de Seçim Sonuçları: 3 Hayır, 1 Evet

yazar

Yayınlayan

on

9 Haziran’da İsviçre’de önemli oylamalar gerçekleşti. Bu oylamalar, çeşitli konuları içeriyordu ve İsviçreli seçmenlerin katılımıyla yapıldı. Sonuçlara göre, üç konuda “Hayır” oyu çıktı ve bir konuda “Evet” oyu çıktı. Özetle, üç konuda reddedilen girişimler ve bir konuda kabul edilen yasa değişikliği var. Uzun yıllardır tartışma konusu olan Sağlık Sigortası Primleri’nin Azaltılması ve Sağlık Maliyetlerini Frenleme Girişimi ilginç bir şekilde halkın hayır oyuyla karşılaştı. Oylamaların sonuçları ve konuların detayları şöyle:

İsviçre Saati Saat 15:00 itibariyle sonuçlar şöyle. Ufak değişiklikler olabilir ancak sonuçlar değişmeyecek.

  1. Prämien-Entlastungs-Initiative adlı Girişim Prim Yardımı Girişimi:
    • Oylamada, sağlık sigortası primlerinin azaltılması için iki girişim değerlendirildi.
    • Birinci girişim olan Prim Yardımı Girişimi, kişilerin gelirlerinin maksimum %10’unun sağlık sigortası primlerine harcanmasını öngörüyordu.
    • Seçmenlerin %56’i bu girişime “Hayır” dedi.
    • Bu girişim, sağlık sigortası primlerinin artan yükünü hafifletmeyi amaçlıyordu. Zira sağlık sigortası primleri, tedavi maliyetlerindeki artışlarla birlikte önemli ölçüde artmıştı.
  2. İsviçre’de sağlık sigortası primlerinin azaltılması amacıyla iki önemli girişim oylanmıştır. Bunlardan biri olan “Prim Yardımı Girişimi”, aylık gelirin maksimum %10’unun sağlık sigortası primlerine harcanmasını öneriyordu. Ancak, halkın %56’sı bu girişime “Hayır” dedi.
  3. Bu girişim, sağlık sigortası primlerinin artan maliyetleriyle mücadele etmeyi hedefliyordu. Öneriye göre, kişilerin gelirlerinin en fazla %10’u sağlık primlerine harcanabilecek ve bu oranı aşanlar için Hükümet ve kantonlar destek sağlayacaktı. Federal Hükümet’in karşı teklifi ise kantonların sağlık primlerinde artış yapmalarını öngörüyordu.
  4. Federal Hükümet’in karşı teklifi kabul edilerek, kantonlara sağlık primlerinde artış yapma zorunluluğu getirilmiştir. Bu durum, kantonlara ek maliyetler getirecek ve Federal Hükümet’in prim indirimlerine yapacağı katkılar artacak.
  5. SP İsviçre, Prämienentlastungsinitiative’nin reddedilmesinden hayal kırıklığı duyduğunu belirtti.
  6. Parti, “patlayan sağlık sigortası primlerinin halkı ciddi şekilde zorlamaya devam edeceğini” yazarak üzüntüsünü dile getirdi. SP şimdi İsviçre’de bir kamusal sağlık sigortası için bir inisiyatif başlatma yolunda ilerleyeceğini duyurdu.

İsviçre İşçi Sendikaları Konfederasyonu (SGB), Prämienentlastungsinitiative’nin başarısız olmasından üzüntü duyduğunu ve bir karşı önerinin hızlı bir şekilde uygulanmasını talep ettiğini belirtiyor. İnisiyatif, sağlık sigortası primlerinin yükünü hafifletmeyi kolaylaştıracaktı. Normal ve düşük gelire sahip çalışanlar, zorunlu kesintiler yapıldıktan sonra bugün 2016’dan daha az gelire sahipler. Unia sendikası için ise artık maaşların artması gerektiği açıktır.

  1. Kostenbremse-İnitiative adlı Girişim Maliyetleri Frenleme Girişimi:
    • Bu girişim, sağlık sigortası primlerinin artış hızını kontrol altına almayı hedefliyordu.
    • Seçmenlerin %65’i bu girişime “Hayır” oyu kullandı.
    • Maliyetleri Frenleme Girişimi, sağlık sistemindeki maliyetlerin artış hızını yavaşlatarak, sağlık sigortası primlerini daha sürdürülebilir bir seviyede tutmayı amaçlıyordu.
  2. İsviçreli seçmenler, Maliyetleri Frenleme Girişimi’ne %65’i oranında “Hayır” dedi. Bu girişim, sağlık sigortası maliyetlerinin kontrol altına alınmasını amaçlıyordu.
  3. 1996’dan bu yana geçerli olan mevcut sistemde, sağlık masrafları zorunlu sağlık sigortası tarafından karşılanıyor. Ancak bu süre zarfında maliyetler ve sigorta primleri önemli ölçüde arttı. Girişim, gelecekteki maliyet artışlarını ücretler ve ekonomik büyüme ile sınırlamayı hedefliyordu. Bu çerçevede Federal Hükümet, kantonlar, sağlık sigortacıları ve hizmet sağlayıcıları, maliyet artışlarını belirli sınırlar içinde tutacak önlemler alacaktı.
  4. Girişimi destekleyenler, sağlık sistemindeki maliyet artışlarının kontrol altına alınmasının önemli olduğunu savunurken, karşı çıkanlar ise mevcut sağlık sigortası modelini değiştirmenin gerekli olmadığını düşünüyorlardı.
  5. Federal Hükümet ve Federal Meclis, girişime “Hayır” derken, alternatif bir teklif sunuyorlardı. Girişimin reddedilmesi üzerine, Federal Hükümet’in teklifi kabul edildi. Buna göre Federal Hükümet, sağlık sisteminde yer alan aktörlerle işbirliği yaparak, maliyet artışlarını belirli aralıklarla kontrol edecek ve gerektiğinde yeni önlemler alacak.
  1. Für Freiheit und körperliche Unversehrtheit adlı Girişim Özgürlük ve Fiziksel Bütünlük İçin Girişimi:
    • Bu girişim, fiziksel veya zihinsel bütünlüğe yapılacak her türlü müdahalenin, ilgili kişinin rızası olmadan gerçekleşmemesi gerektiğini savunuyordu.
    • Seçmenlerin %75’i bu girişime “Hayır” dedi.
    • Özgürlük ve Fiziksel Bütünlük İçin Girişimi, özellikle sağlık alanında, bireylerin kendi bedenleri üzerinde tam hakimiyetini sağlamayı amaçlıyordu.
  2. İsviçre vatandaşları, %75 oy oranıyla bu girişimi reddetti. Federal Hükümet ve Federal Meclis, girişime “Hayır” denilmesini tavsiye etmişlerdi.
  3. Koronavirüs salgını 2020 baharında İsviçre’ye ulaştı. Federal Hükümet, halkı virüsün etkilerinden korumak için sağlık sistemine aşırı yüklenmeleri önlemek amacıyla önlemler almıştı.
  4. Dünya genelinde araştırmacılar, yeni virüse karşı aşı geliştirirken, halk ve sağlık çalışanları aşıları pandemiden çıkış yolu olarak görmüşlerdi. Ancak bazı kesimler aşılara olumsuz bakmıştı.
  5. 2020 sonbaharında başlatılan girişim, fiziksel veya zihinsel bütünlüğe yapılan müdahalelerin ilgili kişinin rızası olmadan yapılamayacağını savunuyordu. Federal Hükümet ve Federal Meclis’e göre, fiziksel bütünlük temel bir hak olarak kabul ediliyor ve hiç kimsenin rızası olmadan aşı yapılması kabul edilemez.
  6. Aşı Karşıtları Vazgeçmiyor: Yeniden Başlatmayı Düşünüyorlar
  7. Aşı karşıtları, Pazar günü Stopp-Impfpflicht inisiyatifinin belirgin bir şekilde reddedilmesinin ardından pes etmiyor. Inisiyatifin öncüsü Richard Koller, yaptığı açıklamada, “Inisiyatifi yeniden başlatmayı düşünüyoruz” dedi.
  8. İsviçre Özgürlük Hareketi (FBS) Başkanı olan Koller, inisiyatifin daha net bir şekilde formüle edilmesinin bir seçenek olduğunu belirtti. Bir diğer seçenek ise ilgili bir parlamenter inisiyatif olabilir.
  9. Kanton Sağlık Direktörleri Konferansı (GDK) ise, belirgin “hayır” sonucunun, inisiyatifin gerçek bir sorunu ele almadığını gösterdiğini belirtti.
  10. Stopp-Impfpflicht inisiyatifi, fiziksel veya zihinsel bütünlüğe yapılan müdahalelerin ilgili kişinin onayını gerektirdiğini talep ediyordu. Inisiyatif sahipleri, bu tür müdahalelere örnek olarak aşıları gösterdi.
  1. Bundesgesetz über eine sichere Stromversorgung mit erneuerbaren Energien adlı Girişim Yenilenebilir Enerjilerle Güvenli Elektrik Tedarikine İlişkin Yasa Değişikliği:
    • Bu oylamada, yenilenebilir enerjilerle güvenli elektrik tedarikine ilişkin federal yasa değişikliği değerlendirildi.
    • Seçmenlerin %69’u bu yasa değişikliğine “Evet” dedi.
    • Bu yasa değişikliği, İsviçre’nin enerji arz güvenliğini sağlamak ve iklim hedeflerine ulaşmak için yenilenebilir enerjilere daha fazla yatırım yapılmasını teşvik etmeyi amaçlıyordu.

Bu oylamaların sonuçları, İsviçre’deki sağlık sistemi, bireylerin hakları ve enerji politikası gibi önemli konularda toplumun ne yönde ilerlemek istediğine dair bir gösterge olarak değerlendirilebilir. Oylama sonuçları, hükümetin ve vatandaşların farklı politika önerileri ve beklentileri arasındaki dengeyi bulma çabalarını yansıtıyor.

İsviçre vatandaşları, 29 Eylül 2023 tarihli Federal Enerji Yasası ve Elektrik Tedarik Yasası’nda değişiklik önerisini kabul etti. Referandumda %68 oranında “Evet” oyu kullanıldı.

Bu düzenleme, İsviçre’nin yenilenebilir enerji kaynaklarından daha fazla elektrik elde etmesini sağlayarak güvenli elektrik arzını güçlendirmeyi amaçlıyor. Federal Hükümet ve Federal Meclis, bu yasal düzenlemeye “Evet” denilmesini önermişti.

Yasa, elektrik arzının yeniden yapılandırılması ve uluslararası çatışmalar gibi nedenlerle artan enerji ihtiyacını karşılamak için yenilenebilir enerji kaynaklarının hızla kullanılmasını teşvik ediyor. Ayrıca, iklim hedeflerine ulaşmak için yenilenebilir enerjilere geçişi hızlandırmayı hedefliyor.

Yasal düzenleme, güneş enerjisi sistemlerinin kullanımını teşvik ederken hidroelektrik, güneş ve rüzgar enerjisi gibi ulusal öneme sahip üretim tesislerinin inşasını kolaylaştırıyor.

Karşıtlar, yasanın ormanların ortadan kaldırılmasına ve doğal alanların bozulmasına izin verdiğini iddia ediyorlar. Ancak destekçiler, mevcut binalarda ve altyapıda güneş enerjisi sistemlerinin kullanımının öncelikli olduğunu savunuyorlar.

İsviçre Elektrik Şirketleri Birliği (VSE), İsviçre halkının Enerji Kapsamı Yasası’na verdiği onayı memnuniyetle karşılıyor. Verband Schweizerischer Elektrizitätsunternehmen (VSE) tarafından yapılan açıklamada, halkın onayıyla “daha temiz İsviçre elektriği talep edildiği açıkça belirtilmektedir.”
VSE ayrıca, “enerji sistemimizin dönüşümüne açık bir şekilde bağlılık” görüyor ve “yenilenebilir enerji üretiminin birçok projesinin şimdi uygulanması için net bir talimat olduğunu” yazıyor.
Yüksek onay sayesinde, İsviçre’nin enerji güvenliğini artırmak ve enerji arzını yabancı ülkelere bağımlılığını azaltmak için birçok önlem alınabilir.

Yeşiller Partisi, Elektrik Yasası’nın muhtemelen kabul edileceği haberine sevinirken, SP’nin girişimi olan Prämienentlastungsinitiative’nin reddedileceği tahmini karşısında hayal kırıklığına uğradı. Şimdi parti, gelir ve varlığa göre değişen sağlık sigorta primleri talep ediyor.

Mitte Başkanı Gerhard Pfister, “Tabii ki biraz hayal kırıklığına uğradım,” dedi. Daha düşük primler konusu henüz gündemden düşmedi. Bu konuda çalışmaya devam edeceklerini belirtti.

SP’nin Hayal Kırıklığı, Ancak Mücadeleye Devam: “Sağlık Sigortası Primleri Hâlâ Birinci Endişe Konusu”

SP, prim tavanının reddedilmesinden dolayı hayal kırıklığı yaşıyor, ancak mücadeleden vazgeçmiyor. SP Grup Başkanı Samira Marti, “Hayır eğilimi hayal kırıklığı yarattı. Sağlık sigortası primleri, İsviçre halkı için hâlâ birinci endişe konusudur. Gelecekte de bu konu için çaba göstermeye devam edeceğiz,” dedi.

Ret nedenlerinin detaylı olarak analiz edilmesi gerektiğini belirten Marti, kampanya süresince yayılan korku ve yanlış bilgilendirmelerin de etkili olduğunu düşünüyor. Özellikle katma değer vergisinin otomatik olarak artacağı gibi yanlış bilgilerin yaygın olduğunu söyledi.

SP Ulusal Konsey Üyesi Sarah Wyss da hayal kırıklığını dile getirdi, ancak mücadeleye devam edeceklerini vurguladı. Wyss, “Kamu sağlık sigortasını desteklemeye devam edeceğiz,” dedi. Bu projenin 20 yıl önce de gündeme geldiğini ancak reddedildiğini hatırlatan Wyss, bugün belki daha iyi bir şansa sahip olabileceğini belirtti ve konunun daha derinlemesine incelenmesi gerektiğini ifade etti.

GLP’den Patrick Hässig ise reddedilmenin sevindirici olduğunu belirtti. Halkın, bu düzenlemenin finansmanı için vergilerin artırılması gerekeceğinin farkına vardığını ve bunu kabul etmek istemediğini söyledi.

Siyaset bilimci Martina Mousson ise %43’lük evet oyunun SP için bir başarı olarak görülebileceğini düşünüyor. SP’nin seçmen tabanı dışındaki kişiler ve Yeşiller de prim tavanı için evet oyu verdiler. SP, önemli bir konuyu gündeme taşıyarak parlamentonun karşı bir öneri geliştirmesini sağladı.

Haberin Devamını Oku
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

CENEVRE’DE YÜZLERCE KİŞİ, FİLİSTİN’E DESTEK VE İSRAİL’İ PROTESTO İÇİN SOKAKLARA DÖKÜLDÜ

yazar

Yayınlayan

on

By

Cenevre’de Cumartesi günü düzenlenen büyük bir protesto gösterisi, yüzlerce kişiyi sokaklara çıkardı. Katılımcılar, İsrail’in Gazze’ye yönelik hava saldırıları ve Lübnan’a düzenlediği bombardımanlar karşısında Filistin’e destek olmak amacıyla bir araya geldi. Göstericiler, İsrail’in bu eylemleri nedeniyle Gazze halkının maruz kaldığı insan hakları ihlalleri ve yaşanan sivil ölümlerine dikkat çekti. Protestolar, İsrail hükümetinin ”Soykırım ”“völkermord” suçunu işlediği iddialarıyla, global düzeyde daha fazla sorumluluk üstlenmesi gerektiği vurgusuyla yapıldı.

Protestocuların Talepleri

Eylemciler, İsrail’in Filistin sağlık çalışanlarına ve sivil altyapısına yönelik saldırılarını kınayarak, bu saldırıların derhal durdurulmasını talep etti. Ayrıca, Gazze’ye yönelik insani yardım ulaştırılabilmesi için acilen bir insani yardım koridoru açılması gerektiği vurgulandı. Protestocular, İsrail ile olan askeri ve ekonomik işbirliğinin sonlandırılması ve İsrail’in uluslararası kuruluşlardan dışlanması gerektiğini ifade ettiler.

İsviçre Hükümeti Eleştirildi

Göstericiler, İsviçre hükümetinin, özellikle de Federal Konsey üyesi Ignazio Cassis’in, İsrail’in Filistin’e karşı işlediği suçlar karşısında gösterdiği sessizliği şiddetle eleştirdi. İsviçre’nin, uluslararası arenada daha aktif bir tutum alması gerektiğini savunan eylemciler, hükümetin bu tutumunu “Filistin halkının katledilmesine sessiz kalmak” olarak nitelendirdi. Katılımcılar, Cassis’in bu konuda hiçbir somut adım atmadığını belirterek, istifasını talep etti.

Şiddet ve İsrail’in Cezasızlığına Karşı Tepkiler

Gösterilerde, İsrail’in Gazze’deki sivil yapıları hedef alarak düzenlediği saldırıların “uluslararası hukukun ihlali” olarak tanımlandığı görüldü. Eylemciler, İsrail’in cezasızlık politikasının sona ermesi gerektiğini ve Filistin halkının haklarının dünya çapında savunulması gerektiğini vurguladılar. “Halkların vicdanı bu şekilde kör olamaz” diyen katılımcılar, İsviçre’nin savaş suçları konusunda daha kararlı bir duruş sergilemesini istediler.

Protestoların Amacı ve Etkisi

Cenevre’deki gösteri, İsviçre’nin başta olmak üzere dünya genelinde Filistin’e destek veren insan hakları aktivistleri ve sivil toplum kuruluşları tarafından organize edildi. Protestolar, İsrail’e karşı bir duruş sergileyen, insan hakları ihlallerine karşı sesini yükselten büyük bir uluslararası hareketin parçası olarak önemli bir dönemeçten geçiyor. Bu tür gösteriler, sadece İsviçre’de değil, dünya çapında Filistin halkına yönelik adalet taleplerinin yükseldiği bir ortamda gerçekleşiyor.

Haberin Devamını Oku

Gündem

ST. GALLEN’DE DÖNERDE GIDA ZEHİRLENMESİ YAŞAYAN 5 ÇOCUK HASTANEYE KALDIRILDI

yazar

Yayınlayan

on

By

Kanton St. Gallen’in Rheintal bölgesinde bir imbiss büfede döner yiyen altı kişi gıda zehirlenmesi yaşadı. Bu kişilerden beşi çocuk olup hastaneye kaldırıldı. Olayın ardından yapılan denetimlerde ciddi hijyen eksiklikleri ve bozulmuş döner eti tespit edildi. Büfe sahibi olan 33 yaşındaki kadın hakkında ceza kararı verildi.

Olayın Detayları

BÜFENİN SAHİBİ ÇİFT: SORUMLULUK PAYLAŞIMI
St. Gallen Kantonu’nda faaliyet gösteren büfenin işletmeciliğini, 2022 yılından bu yana 33 yaşındaki Afgan bir kadın eşiyle birlikte yürütüyor. Kadın, büfenin resmi panetli sorumlusu ve işletme sahibi olarak kayıtlıyken, eşinin işletme müdürü ve aşçı olarak çalıştığı belirtildi.

Afganistan kökenli kadın, eşiyle birlikte 2022’den bu yana işlettiği büfede hijyen kurallarını ihmal etmekle suçlanıyor. Mart ayında bir müşteri, döner yedikten sonra mide bulantısı ve ishal şikayetiyle yerel gıda denetim kurumuna başvurdu. Bunun üzerine 15 Mart’ta yapılan incelemede, alınan iki gıda örneğinde ciddi bakteriyel kontaminasyon bulundu. Özellikle döner etinde, gıda zehirlenmesine neden olan Staphylokokken-Enterotoxin ( Stafilokok enterotoksin )bakterisi tespit edildi.

5 Çocuk Hastaneye Kaldırıldı

İlk olaydan sadece birkaç gün sonra, 16 ve 17 Mart’ta iki farklı çocuk grubu da aynı büfede döner yedi. Beş çocuk gıda zehirlenmesi geçirerek St. Gallen Çocuk Hastanesi’ne kaldırıldı. Hastane, durumu yetkililere bildirerek acil inceleme talep etti. 18 Mart’ta yapılan ikinci denetimde, yine bozulmuş döner eti ve hijyen eksiklikleri tespit edildi.

Hijyen Sorunları ve İhmal

Denetimlerde şu eksiklikler belirlendi:

  • Gıda maddelerinin üzerinde tarih damgası bulunmaması
  • Ürünlerin izlenebilirliğinin sağlanamaması
  • Sıcaklık kontrol kayıtlarının eksik olması
  • Gıda saklama koşullarının standartlara uygun olmaması

Yetkililer, hijyen eksikliklerinin düzeltilmesi için talimat verse de, 18 Mart’tan sonraki denetimlerde de bu eksikliklerin giderilmediği tespit edildi.

Savcılık Kararı ve Ceza

St. Gallen Savcılığı, büfe sahibini “sağlığı tehdit eden dikkatsiz gıda muamelesi”, “hijyen kurallarına uymama” ve “izin dışı gıda işleme” suçlarından mahkum etti. St. Gallen Savcılığı tarafından hazırlanan ceza kararında, büfe sahibinin ihmalkar davranışları neticesinde sağlık sorunlarının ortaya çıktığı açıkça ifade edildi. Savcılık, “Büfe sahibi, Dana etinden oluşan döner etinin uygun olmayan koşullarda saklanması nedeniyle birçok kişinin sağlığını tehlikeye atmıştır. Bu durum, özen yükümlülüğüne aykırı dikkatsizlikten kaynaklanmıştır” açıklamasında bulundu.

Yetkililer, sahibin eşinin hijyen uygulamalarını denetlememesini de sorunun temel nedenlerinden biri olarak değerlendirdi.

St. Gallen Savcılığı, büfe sahibinin gerekli özeni göstermediğini ve bu durumun olayların önlenmesine engel olduğunu vurguladı. “Mevcut koşullar altında, eşinin çalışma yöntemini kontrol ederek bu durum önlenebilirdi” ifadelerine yer verildi. İlk denetimde, hijyen uygulamalarındaki eksikliklere dikkat çekildiği belirtilirken, “Buna rağmen, üçüncü denetime kadar eksiklikler giderilmedi. Bu nedenle, sorumlu kişi bu ihlalleri en azından bilerek kabul etmiştir” değerlendirmesi yapıldı.

Kadın, 40 günlük hesaplamayla günlük 130 Frank’tan toplam 5200 Frank bedelli ertelenmiş para cezasına çarptırıldı. Bu ceza, iki yıl içinde başka bir suç işlemediği takdirde tahsil edilmeyecek. Ancak, kesinleşmiş 3000 Frank para cezası ve 450 Frank tutarındaki yargılama masraflarını ödemesi gerekiyor. Kararın henüz kesinleşmediği bildirildi.

Halk Tepkisi

Olay, bölge halkında büyük tepki yarattı. Sosyal medyada gıda güvenliğine dair sıkı denetim çağrıları yapılırken, yetkililer hijyen standartlarının daha dikkatli denetlenmesi gerektiğini vurguladı. Gıda zehirlenmesi yaşayan çocukların sağlık durumunun stabil olduğu ve taburcu edildikleri açıklandı.

#StGallen #GıdaZehirlenmesi #HijyenSorunları #ÇocukSağlığı

Haberin Devamını Oku

Gündem

CENEVRE’DE MOTORLU TAŞIT VERGİLERİNDE YÜZDE 500 ARTIŞ – SÜRÜCÜLER ŞOKTA!

yazar

Yayınlayan

on

By

Cenevre’de, motorlu taşıtlar vergisindeki yeni düzenleme, beklenmedik ve yüksek artışlarla binlerce sürücüyü şaşkına çevirdi. Yeni uygulama, özellikle yaşlı araçlar ve karavanlar sahiplerini büyük bir şokla karşılarken, birçok kişi gelen faturaların büyüklüğüne inanamayarak şaşkınlıklarını dile getirdi.

Vergi Artışının Şok Edici Boyutları

Yıl sonuna yaklaşırken, Cenevre’de motorlu taşıtlar vergisi faturaları bazı sürücüler için beklenmedik şekilde yüksek geldi. 1998 model bir Citroën ailesinin arabası, önceki 297 frank olan vergi bedelini, 2100 frank olarak ödemek zorunda kalacak. Ayrıca, 2015 model bir Fiat karavanı için ödenecek vergi, daha önce 700 frank olan bedelden 3840 frank‘a yükselecek. Bu durum, özellikle 15 yaşından eski araçlar ve karavan sahipleri için büyük bir mali yük oluşturdu.

Vergi Artışının Sebepleri

Bu beklenmedik vergi artışlarının başlıca nedeni, Cenevre halkının Mart ayında onayladığı bir yasa değişikliğine dayanıyor. Yeni düzenlemeyle, içten yanmalı motorlara sahip araçlar, CO2 emisyonlarına göre vergilendirilecek. Bu değişiklik, daha çevre dostu araçların satın alınmasını teşvik etmeyi amaçlıyordu. Ancak, daha önce nüfusun üçte ikisinin vergi indirimi alacağı ve çevreye zarar veren araçların sahiplerinin daha yüksek vergi ödeyeceği yönündeki vaatler, yerini beklenmedik artışlara bıraktı.

Politika Krizi ve Eleştiriler

Yeni düzenlemeyle birlikte Cenevre’de binlerce araç sahibi, gelen vergi artışlarına tepki gösterirken, siyasi arenada da sert eleştiriler gündeme geldi. Cenevre hükümeti, artan vergilerin halk arasında şok etkisi yarattığını kabul etti. Sol partilerden, özellikle Sylvain Thévoz gibi SP’li milletvekilleri, uygulamayı şok edici buldu. Yeşiller, SP, Orta Parti ve FDP arasında yapılan uzlaşının ardından uygulamaya giren değişiklik, SVP’nin önerdiği motorlu taşıtlar vergisinin yarıya indirilmesi yönündeki inisiyatife karşı bir adım olarak kabul edilmişti. Ancak yeni düzenlemenin sonuçları, yeterince düşünülmeden hayata geçirildiği gerekçesiyle eleştiriliyor.

Kriz Yönetimi ve Çözüm Arayışları

Cenevre Ulaştırma Bakanı Pierre Maudet, Léman Bleu televizyon kanalında yaptığı açıklamalarda, yaşanan bu durumu parlamentoya yükleyerek yasa taslağının tam anlamıyla düşünülmeden hazırlandığını belirtti. Bakan Maudet, parlamentonun bu duruma nasıl tepki vereceği ve mevcut yasa değişikliğinin yeniden gözden geçirilip geçirilmeyeceği konusunda belirsizliklerin sürdüğünü ifade etti.

Cenevre hükümeti, yaşanan krizi çözmek adına hızla adımlar atıyor. Parlamento, vergi ödemelerinin 2025 yılı Haziran’a kadar ertelenmesini ve taksitli ödeme imkânı tanınmasını öngören kararlar aldı. Bununla birlikte, yasa değişikliklerinin daha adil bir hale getirilmesi adına çeşitli yeniden düzenlemeler yapılması talep ediliyor.

Sonuç

Cenevre’de motorlu taşıtlar vergisindeki yüksek artış, büyük bir politika krizine yol açarken, binlerce sürücü, beklenmedik vergi faturalarıyla karşı karşıya kaldı. Bu süreçte yapılan hatalar, Cenevre hükümetinin daha dikkatli bir yaklaşım benimsemesini gerektiriyor. Diğer kantonlarda benzer değişikliklerin uygulanıp uygulanmayacağı ise zaman içinde netlik kazanacak.

#Cenevre #MotorluTaşıtlarVergisi #VergiArtışı #ÇevreDostuAraçlar #VergiDeğişikliği #PolitikaKrizi #VergiFaturası #İsviçre #Schweiz #Suisse #Svizzera #Svizra #Switzerland #Suíça #Suiza #Švicarska #سويسرا #isviçrehaberleri #isvicre #isviçreninsesi #isviçredenhaberler

Haberin Devamını Oku
Reklam

Trendler