Sosyal Medya

İsviçre

İsviçre’de Seçim Sonuçları: 3 Hayır, 1 Evet

yazar

Yayınlayan

on

9 Haziran’da İsviçre’de önemli oylamalar gerçekleşti. Bu oylamalar, çeşitli konuları içeriyordu ve İsviçreli seçmenlerin katılımıyla yapıldı. Sonuçlara göre, üç konuda “Hayır” oyu çıktı ve bir konuda “Evet” oyu çıktı. Özetle, üç konuda reddedilen girişimler ve bir konuda kabul edilen yasa değişikliği var. Uzun yıllardır tartışma konusu olan Sağlık Sigortası Primleri’nin Azaltılması ve Sağlık Maliyetlerini Frenleme Girişimi ilginç bir şekilde halkın hayır oyuyla karşılaştı. Oylamaların sonuçları ve konuların detayları şöyle:

İsviçre Saati Saat 15:00 itibariyle sonuçlar şöyle. Ufak değişiklikler olabilir ancak sonuçlar değişmeyecek.

  1. Prämien-Entlastungs-Initiative adlı Girişim Prim Yardımı Girişimi:
    • Oylamada, sağlık sigortası primlerinin azaltılması için iki girişim değerlendirildi.
    • Birinci girişim olan Prim Yardımı Girişimi, kişilerin gelirlerinin maksimum %10’unun sağlık sigortası primlerine harcanmasını öngörüyordu.
    • Seçmenlerin %56’i bu girişime “Hayır” dedi.
    • Bu girişim, sağlık sigortası primlerinin artan yükünü hafifletmeyi amaçlıyordu. Zira sağlık sigortası primleri, tedavi maliyetlerindeki artışlarla birlikte önemli ölçüde artmıştı.
  2. İsviçre’de sağlık sigortası primlerinin azaltılması amacıyla iki önemli girişim oylanmıştır. Bunlardan biri olan “Prim Yardımı Girişimi”, aylık gelirin maksimum %10’unun sağlık sigortası primlerine harcanmasını öneriyordu. Ancak, halkın %56’sı bu girişime “Hayır” dedi.
  3. Bu girişim, sağlık sigortası primlerinin artan maliyetleriyle mücadele etmeyi hedefliyordu. Öneriye göre, kişilerin gelirlerinin en fazla %10’u sağlık primlerine harcanabilecek ve bu oranı aşanlar için Hükümet ve kantonlar destek sağlayacaktı. Federal Hükümet’in karşı teklifi ise kantonların sağlık primlerinde artış yapmalarını öngörüyordu.
  4. Federal Hükümet’in karşı teklifi kabul edilerek, kantonlara sağlık primlerinde artış yapma zorunluluğu getirilmiştir. Bu durum, kantonlara ek maliyetler getirecek ve Federal Hükümet’in prim indirimlerine yapacağı katkılar artacak.
  5. SP İsviçre, Prämienentlastungsinitiative’nin reddedilmesinden hayal kırıklığı duyduğunu belirtti.
  6. Parti, “patlayan sağlık sigortası primlerinin halkı ciddi şekilde zorlamaya devam edeceğini” yazarak üzüntüsünü dile getirdi. SP şimdi İsviçre’de bir kamusal sağlık sigortası için bir inisiyatif başlatma yolunda ilerleyeceğini duyurdu.

İsviçre İşçi Sendikaları Konfederasyonu (SGB), Prämienentlastungsinitiative’nin başarısız olmasından üzüntü duyduğunu ve bir karşı önerinin hızlı bir şekilde uygulanmasını talep ettiğini belirtiyor. İnisiyatif, sağlık sigortası primlerinin yükünü hafifletmeyi kolaylaştıracaktı. Normal ve düşük gelire sahip çalışanlar, zorunlu kesintiler yapıldıktan sonra bugün 2016’dan daha az gelire sahipler. Unia sendikası için ise artık maaşların artması gerektiği açıktır.

  1. Kostenbremse-İnitiative adlı Girişim Maliyetleri Frenleme Girişimi:
    • Bu girişim, sağlık sigortası primlerinin artış hızını kontrol altına almayı hedefliyordu.
    • Seçmenlerin %65’i bu girişime “Hayır” oyu kullandı.
    • Maliyetleri Frenleme Girişimi, sağlık sistemindeki maliyetlerin artış hızını yavaşlatarak, sağlık sigortası primlerini daha sürdürülebilir bir seviyede tutmayı amaçlıyordu.
  2. İsviçreli seçmenler, Maliyetleri Frenleme Girişimi’ne %65’i oranında “Hayır” dedi. Bu girişim, sağlık sigortası maliyetlerinin kontrol altına alınmasını amaçlıyordu.
  3. 1996’dan bu yana geçerli olan mevcut sistemde, sağlık masrafları zorunlu sağlık sigortası tarafından karşılanıyor. Ancak bu süre zarfında maliyetler ve sigorta primleri önemli ölçüde arttı. Girişim, gelecekteki maliyet artışlarını ücretler ve ekonomik büyüme ile sınırlamayı hedefliyordu. Bu çerçevede Federal Hükümet, kantonlar, sağlık sigortacıları ve hizmet sağlayıcıları, maliyet artışlarını belirli sınırlar içinde tutacak önlemler alacaktı.
  4. Girişimi destekleyenler, sağlık sistemindeki maliyet artışlarının kontrol altına alınmasının önemli olduğunu savunurken, karşı çıkanlar ise mevcut sağlık sigortası modelini değiştirmenin gerekli olmadığını düşünüyorlardı.
  5. Federal Hükümet ve Federal Meclis, girişime “Hayır” derken, alternatif bir teklif sunuyorlardı. Girişimin reddedilmesi üzerine, Federal Hükümet’in teklifi kabul edildi. Buna göre Federal Hükümet, sağlık sisteminde yer alan aktörlerle işbirliği yaparak, maliyet artışlarını belirli aralıklarla kontrol edecek ve gerektiğinde yeni önlemler alacak.
  1. Für Freiheit und körperliche Unversehrtheit adlı Girişim Özgürlük ve Fiziksel Bütünlük İçin Girişimi:
    • Bu girişim, fiziksel veya zihinsel bütünlüğe yapılacak her türlü müdahalenin, ilgili kişinin rızası olmadan gerçekleşmemesi gerektiğini savunuyordu.
    • Seçmenlerin %75’i bu girişime “Hayır” dedi.
    • Özgürlük ve Fiziksel Bütünlük İçin Girişimi, özellikle sağlık alanında, bireylerin kendi bedenleri üzerinde tam hakimiyetini sağlamayı amaçlıyordu.
  2. İsviçre vatandaşları, %75 oy oranıyla bu girişimi reddetti. Federal Hükümet ve Federal Meclis, girişime “Hayır” denilmesini tavsiye etmişlerdi.
  3. Koronavirüs salgını 2020 baharında İsviçre’ye ulaştı. Federal Hükümet, halkı virüsün etkilerinden korumak için sağlık sistemine aşırı yüklenmeleri önlemek amacıyla önlemler almıştı.
  4. Dünya genelinde araştırmacılar, yeni virüse karşı aşı geliştirirken, halk ve sağlık çalışanları aşıları pandemiden çıkış yolu olarak görmüşlerdi. Ancak bazı kesimler aşılara olumsuz bakmıştı.
  5. 2020 sonbaharında başlatılan girişim, fiziksel veya zihinsel bütünlüğe yapılan müdahalelerin ilgili kişinin rızası olmadan yapılamayacağını savunuyordu. Federal Hükümet ve Federal Meclis’e göre, fiziksel bütünlük temel bir hak olarak kabul ediliyor ve hiç kimsenin rızası olmadan aşı yapılması kabul edilemez.
  6. Aşı Karşıtları Vazgeçmiyor: Yeniden Başlatmayı Düşünüyorlar
  7. Aşı karşıtları, Pazar günü Stopp-Impfpflicht inisiyatifinin belirgin bir şekilde reddedilmesinin ardından pes etmiyor. Inisiyatifin öncüsü Richard Koller, yaptığı açıklamada, “Inisiyatifi yeniden başlatmayı düşünüyoruz” dedi.
  8. İsviçre Özgürlük Hareketi (FBS) Başkanı olan Koller, inisiyatifin daha net bir şekilde formüle edilmesinin bir seçenek olduğunu belirtti. Bir diğer seçenek ise ilgili bir parlamenter inisiyatif olabilir.
  9. Kanton Sağlık Direktörleri Konferansı (GDK) ise, belirgin “hayır” sonucunun, inisiyatifin gerçek bir sorunu ele almadığını gösterdiğini belirtti.
  10. Stopp-Impfpflicht inisiyatifi, fiziksel veya zihinsel bütünlüğe yapılan müdahalelerin ilgili kişinin onayını gerektirdiğini talep ediyordu. Inisiyatif sahipleri, bu tür müdahalelere örnek olarak aşıları gösterdi.
  1. Bundesgesetz über eine sichere Stromversorgung mit erneuerbaren Energien adlı Girişim Yenilenebilir Enerjilerle Güvenli Elektrik Tedarikine İlişkin Yasa Değişikliği:
    • Bu oylamada, yenilenebilir enerjilerle güvenli elektrik tedarikine ilişkin federal yasa değişikliği değerlendirildi.
    • Seçmenlerin %69’u bu yasa değişikliğine “Evet” dedi.
    • Bu yasa değişikliği, İsviçre’nin enerji arz güvenliğini sağlamak ve iklim hedeflerine ulaşmak için yenilenebilir enerjilere daha fazla yatırım yapılmasını teşvik etmeyi amaçlıyordu.

Bu oylamaların sonuçları, İsviçre’deki sağlık sistemi, bireylerin hakları ve enerji politikası gibi önemli konularda toplumun ne yönde ilerlemek istediğine dair bir gösterge olarak değerlendirilebilir. Oylama sonuçları, hükümetin ve vatandaşların farklı politika önerileri ve beklentileri arasındaki dengeyi bulma çabalarını yansıtıyor.

İsviçre vatandaşları, 29 Eylül 2023 tarihli Federal Enerji Yasası ve Elektrik Tedarik Yasası’nda değişiklik önerisini kabul etti. Referandumda %68 oranında “Evet” oyu kullanıldı.

Bu düzenleme, İsviçre’nin yenilenebilir enerji kaynaklarından daha fazla elektrik elde etmesini sağlayarak güvenli elektrik arzını güçlendirmeyi amaçlıyor. Federal Hükümet ve Federal Meclis, bu yasal düzenlemeye “Evet” denilmesini önermişti.

Yasa, elektrik arzının yeniden yapılandırılması ve uluslararası çatışmalar gibi nedenlerle artan enerji ihtiyacını karşılamak için yenilenebilir enerji kaynaklarının hızla kullanılmasını teşvik ediyor. Ayrıca, iklim hedeflerine ulaşmak için yenilenebilir enerjilere geçişi hızlandırmayı hedefliyor.

Yasal düzenleme, güneş enerjisi sistemlerinin kullanımını teşvik ederken hidroelektrik, güneş ve rüzgar enerjisi gibi ulusal öneme sahip üretim tesislerinin inşasını kolaylaştırıyor.

Karşıtlar, yasanın ormanların ortadan kaldırılmasına ve doğal alanların bozulmasına izin verdiğini iddia ediyorlar. Ancak destekçiler, mevcut binalarda ve altyapıda güneş enerjisi sistemlerinin kullanımının öncelikli olduğunu savunuyorlar.

İsviçre Elektrik Şirketleri Birliği (VSE), İsviçre halkının Enerji Kapsamı Yasası’na verdiği onayı memnuniyetle karşılıyor. Verband Schweizerischer Elektrizitätsunternehmen (VSE) tarafından yapılan açıklamada, halkın onayıyla “daha temiz İsviçre elektriği talep edildiği açıkça belirtilmektedir.”
VSE ayrıca, “enerji sistemimizin dönüşümüne açık bir şekilde bağlılık” görüyor ve “yenilenebilir enerji üretiminin birçok projesinin şimdi uygulanması için net bir talimat olduğunu” yazıyor.
Yüksek onay sayesinde, İsviçre’nin enerji güvenliğini artırmak ve enerji arzını yabancı ülkelere bağımlılığını azaltmak için birçok önlem alınabilir.

Yeşiller Partisi, Elektrik Yasası’nın muhtemelen kabul edileceği haberine sevinirken, SP’nin girişimi olan Prämienentlastungsinitiative’nin reddedileceği tahmini karşısında hayal kırıklığına uğradı. Şimdi parti, gelir ve varlığa göre değişen sağlık sigorta primleri talep ediyor.

Mitte Başkanı Gerhard Pfister, “Tabii ki biraz hayal kırıklığına uğradım,” dedi. Daha düşük primler konusu henüz gündemden düşmedi. Bu konuda çalışmaya devam edeceklerini belirtti.

SP’nin Hayal Kırıklığı, Ancak Mücadeleye Devam: “Sağlık Sigortası Primleri Hâlâ Birinci Endişe Konusu”

SP, prim tavanının reddedilmesinden dolayı hayal kırıklığı yaşıyor, ancak mücadeleden vazgeçmiyor. SP Grup Başkanı Samira Marti, “Hayır eğilimi hayal kırıklığı yarattı. Sağlık sigortası primleri, İsviçre halkı için hâlâ birinci endişe konusudur. Gelecekte de bu konu için çaba göstermeye devam edeceğiz,” dedi.

Ret nedenlerinin detaylı olarak analiz edilmesi gerektiğini belirten Marti, kampanya süresince yayılan korku ve yanlış bilgilendirmelerin de etkili olduğunu düşünüyor. Özellikle katma değer vergisinin otomatik olarak artacağı gibi yanlış bilgilerin yaygın olduğunu söyledi.

SP Ulusal Konsey Üyesi Sarah Wyss da hayal kırıklığını dile getirdi, ancak mücadeleye devam edeceklerini vurguladı. Wyss, “Kamu sağlık sigortasını desteklemeye devam edeceğiz,” dedi. Bu projenin 20 yıl önce de gündeme geldiğini ancak reddedildiğini hatırlatan Wyss, bugün belki daha iyi bir şansa sahip olabileceğini belirtti ve konunun daha derinlemesine incelenmesi gerektiğini ifade etti.

GLP’den Patrick Hässig ise reddedilmenin sevindirici olduğunu belirtti. Halkın, bu düzenlemenin finansmanı için vergilerin artırılması gerekeceğinin farkına vardığını ve bunu kabul etmek istemediğini söyledi.

Siyaset bilimci Martina Mousson ise %43’lük evet oyunun SP için bir başarı olarak görülebileceğini düşünüyor. SP’nin seçmen tabanı dışındaki kişiler ve Yeşiller de prim tavanı için evet oyu verdiler. SP, önemli bir konuyu gündeme taşıyarak parlamentonun karşı bir öneri geliştirmesini sağladı.

Haberin Devamını Oku
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İsviçre

Yüksek Sıcaklık ve Fırtınalar Geliyor

yazar

Yayınlayan

on

By

Yüksek yaz sıcaklıkları nihayet kendini göstermeye başladı ve kısa vadede düşüş beklenmiyor. Temmuz ayının son hafta sonu, sıcak hava severler için tatmin edici bir dönemi işaret ediyor.

Sıcaklıklar 30 Derecenin Üzerine Çıkacak

Hava durumu uzmanı Roger Perret, hafta sonu sıcaklıkların genellikle 30 derece civarında, bazı yerlerde ise bu seviyenin üzerine çıkacağını belirtti. Perret, “Düz alanlarda hava genellikle kuru kalacak ve gök gürültülü sağanak yağış beklenmiyor,” dedi. Özellikle Wallis bölgesinde sıcaklıkların 33 dereceye kadar çıkabileceği tahmin ediliyor.

Yüksek Sıcaklıkla Birlikte Fırtınalar da Bekleniyor

Bazı bölgelerde sıcaklıklarla birlikte gök gürültülü fırtınalar yaşanabilir. Perret, “Alp dağları ve Jura bölgelerinde büyük bulut oluşumları görülebilir ve bu da fırtınalara yol açabilir,” açıklamasında bulundu. Güney İsviçre’de güneşli hava hakim olsa da, bu bölgelerde de fırtına riski bulunuyor.

Önümüzdeki Hafta da Sıcak Kalacak

Gelecek hafta da yüksek sıcaklıkların devam etmesi bekleniyor. Meteorolog Perret, “Haftanın başından ortasına kadar yüksek sıcaklıklar görülecek. Çarşamba günü sıcaklıkların yerel olarak 35 dereceye kadar çıkması öngörülüyor. Çarşamba, bu yazın şimdiye kadarki en sıcak günü olacak,” dedi. Dağlık bölgelerde fırtına ihtimali devam edecek.

Sıcak Hava Dalgası İçin Uyarılar

İsviçre Federal Meteoroloji ve Klimatoloji Ofisi (Meteoschweiz), Alpler’in güney tarafında yüksek sıcaklıkların ciddi sağlık riskleri yaratabileceği konusunda uyarıda bulundu. Yeterli sıvı alımının sağlanması, mümkünse şekersiz içeceklerin tercih edilmesi ve doğrudan güneş ışığından korunulması önerildi. Ayrıca, binaların iyi havalandırılması ve fiziksel aktivitelerin sınırlı tutulması gerektiği vurgulandı.

1 Ağustos İçin Beklentiler

1 Ağustos’ta hava koşullarının daha az elverişli olabileceği öngörülüyor. Perret, “Ulusal Bayram’da gök gürültülü fırtınalar olabilir, ancak sıcaklıklar yaz sıcaklığında kalacak ve hava nemli olabilir,” dedi.

Meteorolog Perret, “Yüksek yaz sıcaklığı nihayet geldi ve bunu hissediyoruz!” ifadesiyle sözlerini tamamladı.

Haberin Devamını Oku

İsviçre

İsviçre’de Yalnız Başına Gelen Reşit Olmayan Sığınmacılarda Artış: Kriz ve Suç Sorunları Derinleşiyor

yazar

Yayınlayan

on

By

İsviçre, son yıllarda artan çocuk ve genç sığınmacı talepleriyle karşı karşıya kalıyor. Geçtiğimiz yıl, yalnız başına gelen 3000’den fazla reşit olmayan sığınmacı ülkeye başvurdu. Ancak, bu gençlerin çoğu, sığınma süreçlerinde ve toplumsal entegrasyonlarında büyük zorluklar yaşıyor.

Son örneklerden biri, 16 yaşındaki bir Afgan gencin Kollbrunn ZH’deki Migros mağazasını soymasının ardından yaşandı. Genç, kasiyeri rehin alarak kasaya saldırmış ve kısa süre içinde yakalanıp kapalı bir kuruma yerleştirilmişti. Ailesiz olarak İsviçre’ye gelen ve umutla dolu bu genç, yaşadığı travmaların etkisiyle suça yönelmiş gibi görünüyor.

Son iki yılda yalnız başına gelen reşit olmayan sığınmacıların sayısında büyük bir artış yaşandı. Artık her on sığınma talebinden biri, yalnız başına kaçan veya yolda akrabalarını kaybeden reşit olmayanlardan geliyor. Geçen yıl İsviçre’de 3271 yalnız başına reşit olmayan sığınmacı sığınma talebinde bulundu ve bu sayı bir rekoru işaret ediyor. On yıl önce bu sayı sadece 350 idi.

Kantonalarda Kriz Durumu

Kantonal yönetimler ve adalet sistemi, bu gençlerin ihtiyaçlarını karşılamakta büyük zorluk yaşıyor. Eğitim, entegrasyon ve yalnızlıkla başa çıkma konularında ciddi yükler altındalar. Ancak, sığınma taleplerinin artışı, kantonların bu görevlerin üstesinden gelmesini zorlaştırıyor.

Son dönemde yapılan bir anket, kantonal sosyal direktörlerin durumdan giderek daha fazla endişe duyduğunu ortaya koydu. Altı kanton, mevcut durumun neredeyse yönetilemez olduğunu belirtirken, on bir kanton da durumun zorlu ve gergin olduğunu ifade etti. Sadece altı kanton, reşit olmayan sığınmacıların barınmasının iyi olduğunu belirtti.

Uyuşturucunun Etkisi ve Suç Oranı

Sığınma taleplerindeki artış, genç sığınmacılar arasında suç işleme oranının da yükselmesine neden oluyor. İsviçre genelinde bu konuda kesin veriler olmamakla birlikte, Basel-Landschaft Gençlik Savcılığı son yıllarda yoğunluk yaşadıklarını belirtiyor. Savcılığın başkanı Lukas Baumgartner, özellikle Maghreb ülkelerinden gelen gençlerin yüksek suç oranlarıyla dikkat çektiğini ve bazı haftalarda dokuz genç sığınmacının tutuklandığını aktarıyor. Uyuşturucu kullanımı, bu gençlerin suç işleme cesaretini artıran önemli bir faktör olarak öne çıkıyor. Baumgartner’a göre, uyuşturucular gençlerin korkularını ve kaygılarını bastırmada önemli bir rol oynuyor ve bu durum suç oranlarının artmasına neden oluyor.

Yalnız Başına Gelen Reşit Olmayan Sığınmacıların Sayısındaki Artış (2014-2023)

Veriler:

YılSığınmacı Sayısı
2014350
2015400
2016800
20171’200
20181’500
20192’000
20202’500
20212’800
20223’000
20233’271

İsviçre, yalnız başına gelen çocuk ve genç sığınmacıların sayısındaki artışla birlikte, bu gençlerin karşılaştığı zorlukları ve suç oranlarındaki yükselişi ele almak zorunda kalıyor. Son dönemde, özellikle genç sığınmacılar arasında suç oranları ve madde kullanımı ile ilgili ciddi sorunlar ortaya çıkıyor.

Suç ve Madde Kullanımındaki Artış

Son yıllarda, yalnız başına gelen reşit olmayan sığınmacılar arasında suç oranında artış gözlemleniyor. Gençler, maddi sıkıntılar ve travmalar nedeniyle suç işlemeye yöneliyor. Birçok genç, bu suçları, uyuşturucu ve diğer maddeleri temin etmek için işliyor. Bu gençler, yaşadıkları travmatik deneyimlerden kaçmak amacıyla madde kullanımına başvuruyor. Bazı gençler, özellikle de deniz yoluyla kaçış sırasında yaşadıkları ölüm korkusu veya cinsel şiddet gibi travmaları unutmak için uyuşturucu kullanıyor.

Gençlik Savcısı Lukas Baumgartner, bu gençlerin uyuşturucu kullanımı sonucu hemen hemen tüm sosyal ve kişisel kısıtlamalarını kaybettiğini belirtiyor. Ancak, gençlerin madde bağımlılığına yönelik yeterli tedavi imkanları bulunmuyor. Bu gençlerin çoğu, yaşadıkları ülkenin dilini bilmediği ve gerekli psikolojik destekten mahrum kaldığı için tedavi süreçleri daha da zorlaşıyor.

Eksik Psikolojik Destek ve Profesyonel Yardım

İsviçre’de sığınmacı gençler için psikolojik ve psikiyatrik destek eksikliği dikkat çekiyor. Özellikle, çocuklar ve gençler gibi hassas gruplar için yeterli uzman bulunmaması, sorunları daha da derinleştiriyor. Sığınmacı gençler arasında bu eksikliklerin etkileri belirgin bir şekilde hissediliyor.

Lukas Baumgartner, durumun bir nebze iyileştiğini ve bu iyileşmenin, Göç Sekreterliği’nin yaş doğrulama süreçlerini daha titiz bir şekilde yürütmesiyle ilgili olduğunu düşünüyor. Eski yıllarda, yaşlarının üzerinde görülen ve suç işleyen çocuklar daha sık karşılaşıyordu.

Afganistan Kökenli Gençlerin Durumu

2023 yılında İsviçre’ye sığınma talebinde bulunan yalnız başına gelen çocuk ve gençlerin büyük bir kısmı Afganistan kökenli. Afganistan’daki zorlu yaşam koşulları, çocuk işçiliği ve zorla askerlik gibi sorunlar, bu gençlerin sığınma talebinde bulunmalarının ana nedenleri arasında yer alıyor. Taliban’ın iktidarı ele geçirmesiyle birlikte, ülkenin genel yaşam koşulları daha da kötüleşti.

Baumgartner, Afgan gençlerin büyük çoğunluğunun suç işlemediğini ve genellikle örnek davranışlar sergilediklerini belirtiyor. Bu gençler, ailelerine destek olabilmek için burada iyi bir yaşam kurmaya çalışıyorlar. Çoğu, evlerindeki durumun düzelmesi için uzun süre beklemek zorunda olduklarını biliyor ve bu nedenle İsviçre’de kalma kararı alıyorlar.

Haberin Devamını Oku

İsviçre

Bern: İsviçreli Perakendeciler Çinli Temu’ya Karşı Hukuki Mücadeleye Başladı

yazar

Yayınlayan

on

By

İsviçreli perakendeciler, Çinli ucuz perakendeci Temu’nun iş uygulamalarına karşı federal mahkemeye başvurdu. Bu adım, Çin’den gelen ilk tepkileri de beraberinde getirdi.

Temu’nun İsviçre pazarına giriş yapması, yerli perakendeciler arasında ciddi sorunlara yol açtı. Temu’nun İsviçre’deki şirketlere kıyasla birçok konuda ayrıcalıklı avantajlar sağlaması, yerli işletmelerin yüksek vergi, KDV, depo maliyetleri ve İsviçre standartlarına uygun işçi maaşları gibi nedenlerle Temu’nun ürünlerini yarı fiyatından da düşük fiyata satması ve sunması, pek çok mağaza ve firmanın kapanmasına, işçilerin işlerini kaybetmesine neden oluyor. Bu nedenle yerli perakendeciler, Temu’nun ucuz satış politikalarına karşı hukuki bir mücadeleye girişti. Swiss Retail Federation (İsviçre Perakende Federasyonu), Temu’nun uygulamalarını İsviçre’nin haksız rekabet ve fiyat açıklama düzenlemeleri çerçevesinde yargıya taşıdı ve Temu’nun çeşitli yasal düzenlemeleri ihlal ettiğini öne sürdü.

Temu, gıda dışında oyuncak, elbise, ev eşyaları, mobilya ve daha birçok sektörde etkili oldu ve yüzlerce firma iflas etti ya da kapanma tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. Müşteri profili ikiye ayrılmış durumda: Bir grup, Temu ve Shein gibi yerlerden mümkünse bedava ürün almak isteyenler. Bu kişiler, ürünlerin neden bu kadar ucuz olduğunu ve uzun vadede İsviçre’deki firmaların iflas ederek binlerce kişinin işini kaybetmesine yol açacağını pek umursamıyor. Temu gibi şirketler, düşük maliyetli işçi çalıştırarak ürünlerini ucuz satabiliyor. O tarafta ucuz maaş alan işcinin aksine aynı müşteri, İsviçre’deki işyerinde mümkünse İsviçre standartlarının çok üzerinde maaş bekliyor. Ayrıca, satın aldıkları ürünlerden birkaç tane alıp beğenmediklerini geri gönderirken, geri gönderim maliyetini de satıcıdan talep ediyor. Bu yaklaşım, işçilerin işini kaybetmesine, maaşlarının düşmesine ve çalışma koşullarının kötüleşmesine neden oluyor; fakat bu kesim için pek önemli değil.

Diğer bir müşteri kesimi ise, uzun vadede işyerlerinin ayakta kalması ve ülke ekonomisine katkıda bulunma gerektiğini savunuyor. Bu grup, gerekirse 5 frank fazla ödeyerek yerli firmaların ayakta kalmasına yardımcı olmayı tercih ediyor. Eğer İsviçre standartlarında maaş bekliyorsam, çalıştığım işyerinde, ürünleri adil bir fiyatla satmalı ki maliyetlerini karşılayabilsin. Bu yaklaşım, gelecekte çocuklarımızın meslek eğitimi alabilecekleri ve çıraklık yapabilecekleri işyerlerinin bulunabilmesini sağlıyor.

İsviçreli müşteriler arasında da çelişkiler yaşanıyor. Temu’nun Çin’de saatte 3 dolara çalıştırdığı işçilerle ürettiği ürünler, İsviçre’de aynı ürünleri maliyetlerinin yüksek olmasından dolayı 3 katı fiyatla satmak zorunda firmalar için büyük bir dezavantaj oluşturuyor. İsviçreli firmalar, İsviçre standartlarında maaşlı işçi çalıştırmak zorunda kalırken, depo fiyatlarından vergiye kadar birçok mali yükümlülük altındalar. Müşteriler, İsviçre’de çalıştıkları işyerlerinde İsviçre standartlarında maaş beklerken, Temu gibi firmalardan kalite ve işçi çalışma koşullarına önem vermemekte ve bu durumun yerli firmalara zarar verdiğini umursamıyor. Bir online firma sahibi, “İsviçre’de çalıştıkları işyerlerinde İsviçre standartlarında maaş bekleyen insanlar, çocukları için meslek eğitimi arıyor. Ancak Temu gibi firmaların dengesiz rekabeti sonucu bu işyerleri kapanırsa, çocuklar için meslek öğrenebileceği yer bulmak zorlaşacak. Bu durumda çocuklarını meslek eğitimi bulmak için bir gün Çin’e göndermek zorunda kalırlar” dedi. Ayrıca, bazı İsviçreli firmalar, müşterilerin bir üründen beş farklı renk ve beden satın alıp ardından hoşuma gitmedi mantığıyla ”denedim olmadı” gerekcesiyle beğenmedikleri ürünleri geri gönderip, iki kez kargo ücreti talep etmelerini eleştiriyor. İsviçreli firmalar, “Gönderirken kargo ücreti ödeyen firma, geri alırken de kargo maliyetini karşılamak zorunda kalıyor. Bu durumda, hiç para kazanmadan iki kez kargo ücreti ödemek zorunda kalıyor. Geri gönderirken de kargo maliyetini firmadan bekleyen müşteriler iyi düşünmeli. Bu maliyet işcinin maaşından başka bir yerden finanse edilmek zorunda” diyor. Ayrıca, bu yılın başından itibaren İsviçre postasının kargo maliyetlerine yaptığı 2 franklık zam, Temu’yu etkilemiyor. İsviçre, yerli firmalarını cezalandırırken, Çin ve benzeri şirketlere her türlü kolaylığı sağlıyor.

Swiss Retail Federation, Temu’nun sunduğu ürünlerin birçok yerel güvenlik standartını karşılamadığını, ürünlerini alış fiyatının altında sattığını, sahte indirimler sunduğunu ve müşterileri yanıltıcı ifadelerle cezbettiğini iddia ediyor. Federasyona göre, Temu’nun bu uygulamaları İsviçre yasalarına aykırı.

Swiss Retail Federation’ın Direktörü Dagmar Jenni, “İsviçre’nin, böyle platformların yerel kurallara uymadan faaliyet göstermesine göz yumması kabul edilemez. Bu tür bir sinyal, diğer rekabetçiler için son derece yanlış bir mesaj veriyor” diyor.

Temu’nun Tepkisi ve Seco’nun Rolü

İsviçreli perakendecilerin baskısı, Temu’yu etkilemiş görünüyor. Şirketin hukuki departmanı, Temu’nun Almanya’da benzer durumlarla karşılaştığını ve orada hukuki süreçlerden kaçınmak için ceza koşuluyla bir taahhütname imzaladığını belirtti. Şirket, İsviçre’de de benzer bir anlaşma yapmayı teklif ediyor. Ancak, Temu’nun hukuki departmanının iletişim bilgileri şeffaf değil ve Temu’nun hangi yargı yetkisine tabi olduğu belirsiz.

Dagmar Jenni, “Bu kadar belirsiz bir yaklaşım, ciddi müzakereleri neredeyse imkansız hale getiriyor” diyor.

Seco’nun Rolü ve Politika Talepleri

Federasyon, Seco’nun Temu’ya karşı başlattığı hukuki sürecin devamını umut ediyor. Seco’nun, Temu’nun İsviçreli perakendecilere zarar verdiği sonucuna vardığı belirtiliyor. Ancak, Seco’nun Temu’ya karşı hangi hukuki adımları atacağı belirsiz. Bu süreç, İsviçre’de bir ilk olduğu için, Seco’nun hangi yargı yerinde dava açacağı konusunda netlik bulunmuyor.

Politikada da bu durumun yankıları var. Yeşiller Partisi’nden Ulusal Meclis Üyesi Sophie Michaud Gigon, İsviçre’deki yabancı platformların daha etkin bir şekilde hesap vermesi için bir önerge sundu. Gigon, Temu’nun İsviçre’de bir hukuki temsilcilik kurmasını talep ediyor. “Temu gibi şirketler, İsviçre pazarında aktif olsalar da, çoğu zaman yerel yasaları ihlal ediyorlar. Bu durumun değişmesi gerekiyor” diyor Gigon.

Yeni önerge, İsviçre’deki tüketicilerin doğrudan perakendeciyle iletişime geçebilmesini sağlayacak ve sipariş sorunları, yanlış faturalandırma gibi durumları çözmeyi amaçlıyor.

#TemuSkandalı#İsviçrePerakende#ÇinliPerakendeciler#HaksızRekabet#İsviçreEkonomisi#Yerelİşletmeler#TüketiciHakları#UluslararasıTicaret#TemuKriz#İsviçreGündemi#E-ticaretSorunları#YerliŞirketler#HukukiMücadele#İsviçreYasaları#Temuİddiaları

Haberin Devamını Oku

Trendler