Sosyal Medya

İsviçre

İsviçre’de Okul Dağıtımı Tartışmaları Yükseliyor

yazar

Yayınlayan

on

Son zamanlarda İsviçre genelinde, özellikle okul öncesi ve ilkokul çağındaki çocukların dağıtımı konusunda ebeveynler arasında artan bir memnuniyetsizlik ve şikayet dalgası gözleniyor. Ebeveynler, özellikle çocuklarının okula uzak belirli okul yollarının güvenli olup olmadığı konusunda endişelerini dile getiriyorlar. Bu durum, okul yönetimlerinin belirlediği dağıtım planlarına karşı hoşnutsuzluğa yol açıyor.

Okul Yolları ve Güvenlik Endişeleri

Ebeveynlerin en büyük kaygılarından biri, çocuklarının okula gitmek için kullanacakları yolların uzunluğu ve güvenliği. Özellikle büyük şehirlerde, birden fazla okulun bulunması ve çocukların farklı bölgelerden aynı okula yönlendirilmesi, ebeveynler arasında dağıtım kararlarının adil ve güvenli olup olmadığı konusunda soru işaretleri doğuruyor.

Dağıtım Kriterleri ve Ebeveyn Tepkileri

Okul yönetimleri, dağıtım kararlarını belirlerken genellikle sınıf büyüklüğü, okul yolunun güvenliği ve uzunluğu, sosyal ve dil kökeni gibi kriterlere odaklanıyor. Ancak bazı ebeveynler, bu kriterlerin çocuklarının eğitim ve güvenliği açısından yeterli olmadığını düşünüyor ve kendi tercihlerine göre hareket etmek istediklerini ifade ediyorlar.

Artan Memnuniyetsizlik ve Şikayetler

Öğretmenler Derneği (LCH) Dachverband’tan Daniel Gebauer, ebeveynler arasında dağıtım kararlarına yönelik artan bir memnuniyetsizlik ve şikayetlerin olduğunu belirtiyor. Gebauer, öğrenci sayısındaki dalgalanmaların ve farklı kökenlere sahip çocukların varlığının, okulların sınıfları daha dengeli bir şekilde oluşturmasını zorunlu kıldığını vurguluyor.

Ebeveynlerin Zor Kararları

Ebeveynler için, çocuklarının hangi okula gideceğine dair alınan dağıtım kararları genellikle duygusal bir konu olabilir. Özellikle yaz tatillerinin ardından, çocuklarının evlerinden uzaklaşarak ilk defa okula başlayacak olmaları, bu süreci daha da hassas hale getiriyor.

Zürih ve Aargau Ebeveynleri Şikayet Ediyor

Bern, St. Gallen ve Zürih kanton eğitim direktörlükleri, bir artış tespit etmediklerini veya buna ilişkin verilere sahip olmadıklarını belirtiyorlar. Ancak bu sorundan haberdar olmamaları imkansız.

Winterthur’da Memnuniyetsizlik Artıyor

Winterthur’dan “Landbote” gazetesi, son zamanlarda memnuniyetsiz ebeveynler hakkında haber yayımladı. Ebeveynler, çocuklarının anaokullarını birbirleriyle “değiştirmek” için bir Facebook grubunda bir araya geldiler.

Winterthur’dan “Landbote” gazetesi son raporlarında, bölgedeki ebeveynlerin çocuklarının okul dağıtımı sürecinde karşılaştıkları sorunları detaylandırmış. Özellikle, ebeveynlerin çocuklarının günlük yaşam kalitesini etkileyebilecek uzun okul yolları ve güvenlik endişeleri konusunda ciddi kaygıları bulunmakta. Bazı ebeveynler, çocuklarının yaşadıkları bölgeden uzak okullara yönlendirilmesinin, çocuklarının güvenliği ve psikolojik sağlığı açısından olumsuz etkiler doğurabileceğini savunmakta.

Aargau’da da Benzer Sorunlar Gündemde

Kantonal Eğitim Departmanı’ndan Simone Larcher, “Okul bina tahsisleri ve okul yollarının uygunluğu her zaman tartışma konusu olmuştur,” şeklinde konuya dikkat çekmekte. Eğitim yöneticileri, dağıtım kararlarını genellikle sınıf büyüklüğü, okul yolunun güvenliği ve öğrenci çeşitliliği gibi kriterlere göre belirlemekte. Ancak bazı ebeveynler, bu kriterlerin çocuklarının eğitim ve güvenliği açısından yeterli olmadığını düşünmekte. Özellikle, çocukların evlerine yakın okullara yönlendirilmeleri konusunda daha fazla seçenek sunulması gerektiğini ifade etmekteler.

Belediyelerin Rolü

Aargau’daki belediyeler arasında dağıtım konusunun sürekli bir tartışma konusu olduğu bilinmektedir. Büyük şehirlerdeki yoğun nüfus ve farklı bölgelerden gelen öğrencilerin aynı okula yönlendirilmesi zorunluluğu, dağıtım kararlarının adil ve güvenli olduğu konusunda ebeveynler arasında soru işaretleri uyandırmakta. Belediyeler, ebeveynlerin bu konudaki taleplerini dikkate alarak, okul dağıtımının adil bir şekilde yapılabilmesi için çaba sarf etmekteler.

Baden AG belediyesi, yaklaşık 23,000 nüfusu olan bir yer ve tam 8 okul binası bulunmakta. Bu nedenle, çeşitli uzun okul yolları tartışma konusu olabiliyor.

Okul Dağıtımı Sürekli Tartışmalara Neden Oluyor

Volksschule’nin İşletme Müdürü Riccardo Rizza, “Dağıtım konusu her zaman tartışma ve taleplere neden olmaktadır,” diyerek ebeveynlerin konudaki hassasiyetini vurgulamakta. Okul dağıtımının, ebeveynler için duygusal ve güvenlik kaygıları taşıyan bir konu olduğunu belirtmekte. Ebeveynlerin çocuklarının geleceği için en iyi kararların alınmasını beklediklerini ifade etmekteler.

#İsviçreEğitim #OkulDağıtımı #ebeveynlerinSesiniDuyur #EğitimdeAdalet #

#ÇocukGüvenliği #VelilerinSesiniDinle #okulYolları #EğitimPolitikaları #

#ToplumsalSorunlar #ÇocukHakları #Haberler #EğitimHakkı #Okullar #Tartışma #isviçre #isviçreokul #isvicreegitim

Haberin Devamını Oku
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İsviçre

İSVİÇRE’DEN ULUSAL GÜVENLİK ALARMI: SİBER TEHDİT VE GENÇLERDE RADİKALLEŞME ARTIYOR

yazar

Yayınlayan

on

By

Bern’de yayımlanan “Güvenlik 2025” raporu, çarpıcı tespitlerle İsviçre’ye yönelik istihbarat ve güvenlik tehditlerine dikkat çekti

İsviçre Federal İstihbarat Servisi (FIS) tarafından yayımlanan “Sicherheit Schweiz 2025” başlıklı rapor, ülkenin karşı karşıya olduğu yeni güvenlik tehditlerini gözler önüne serdi. Bern’de kamuoyuyla paylaşılan belge, özellikle ABD‑Çin‑Rusya eksenindeki jeopolitik gerilimlerin İsviçre’ye doğrudan yansıdığına ve siber ortamda gençlerin radikalleştiğine dikkat çekiyor.


📌 CASUSLUK FAALİYETLERİNDE ARTIŞ

Rapora göre, başta Çin ve Rusya olmak üzere bazı ülkelerin istihbarat servisleri, İsviçre’deki federal kurumları, araştırma merkezlerini ve uluslararası kuruluşları hedef alıyor. Bilimsel araştırmalar, ilaç sektörü ve diplomatik çevreler, casusluk faaliyetlerinin başlıca hedefleri arasında yer alıyor. FIS, bu tehditlerin özellikle nötr politik çizgisiyle bilinen İsviçre’nin itibarını ve veri güvenliğini tehdit ettiğini belirtiyor.


💻 SİBER SALDIRILARDA KIRILGANLIK

Rapor, enerji ve telekomünikasyon altyapılarının siber saldırılara açık olduğunu vurguluyor. 1 Nisan 2025’ten itibaren yürürlüğe giren yeni düzenleme ile, kritik altyapı işletmecilerinin 24 saat içinde tüm siber olayları Ulusal Siber Güvenlik Merkezi’ne (NCSC/BACS) bildirmesi zorunlu hâle getirildi. Bu önlem, saldırılara karşı hızlı tepkiyi ve bilgi paylaşımını artırmayı amaçlıyor.


👥 ÇEVRİM İÇİ RADİKALLEŞME VE GENÇLER

En dikkat çekici bulgulardan biri ise, çevrim içi platformlarda gençler arasında radikalleşmenin ciddi boyutlara ulaşması. Sosyal medya üzerinden yayılan ideolojik içeriklerin, özellikle ergenlik çağındaki bireyleri etkilediği ve bazı durumlarda aşırı gruplara yönlendirdiği belirtildi. FIS, bu durumun hem toplumsal bütünlüğü tehdit ettiğini hem de güvenlik kurumlarının müdahale kapasitesini zorladığını açıkladı.


🛑 TERÖRİZM VE DEZENFORMASYON

Rapor ayrıca, uluslararası terör tehdidinin hâlâ yüksek seviyede olduğunu vurguluyor. Bununla birlikte, dijital ortamda yayılan dezenformasyon kampanyalarının demokratik karar alma süreçlerini etkileyebileceği uyarısı yapıldı. Özellikle seçim dönemlerinde bilgi kirliliğine karşı daha güçlü bir dijital farkındalık çağrısı yapıldı.


🛠️ ÖNERİLER VE STRATEJİK YAKLAŞIM

FIS, mevcut tehditlere karşı şu stratejik adımları öneriyor:

  • Kamu ve özel sektör arasında daha etkin iş birliği
  • Siber savunma kapasitesinin artırılması
  • Gençler için dijital farkındalık programlarının geliştirilmesi
  • Dezenformasyona karşı ulusal düzeyde bilgi güvenliği kampanyaları

İsviçre’nin tarafsızlık politikası, onu istihbarat savaşlarında bir “hedef ülke” hâline getiriyor. Bu nedenle ülkenin, yalnızca fiziksel değil dijital sınırlarını da güçlü biçimde koruması gerektiği raporla bir kez daha gözler önüne serildi.


📎 Kaynak: Federal İstihbarat Servisi (FIS), “Sicherheit Schweiz 2025” Raporu
🔗 Daha fazla bilgi için: www.vbs.admin.ch


#İsviçre #Güvenlik2025 #SiberTehdit #Radikalleşme #Casusluk #FIS #Gençlik #UlusalGüvenlik #Dezenformasyon #İsviçreGündemi

Haberin Devamını Oku

İsviçre

İsviçre-Türkiye Dostluğunun 100’üncü Yılında Gençler İstanbul’da Tarih ve Kültürle Buluştu

yazar

Yayınlayan

on

By

İSTANBUL – İsviçre ile Türkiye arasındaki dostluğun asırlık yolculuğu, 23-27 Haziran tarihlerinde düzenlenen özel bir kültür değişim programıyla yeni bir sayfa açtı. Baden Kantonsschule’den beşi İsviçreli, dördü Türk toplam dokuz lise öğrencisi, İsviçre Türk Toplumu (İTT) Eğitim Komisyonu Başkanı Ayla Yanık Tüzel rehberliğinde İstanbul’da tarih, sanat ve diplomasi ekseninde yoğun bir gezi programı gerçekleştirdi.

Program, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) ile Türk Hava Yolları (THY) başta olmak üzere Aydeniz Reisen, Bern Büyükelçiliği ve T.C. Zürih Başkonsolosluğu’nun destekleriyle hayat buldu.


Altı Gün, Bir Şehir, Sayısız Deneyim

  • 1. Gün | Galata’da Karşılama: Geleneksel İstanbul yemekleriyle açılış.
  • 2. Gün | Tarihin İzinde: Dikilitaş ve Yerebatan Sarnıcı’nın ardından Kapalıçarşı turu.
  • 3. Gün | Medeniyet Mirası: Ayasofya ve Sultanahmet Camii’nden Topkapı Sarayı’na; Arkeoloji Müzesi ile İslam Bilim ve Teknoloji Müzesi’nde interaktif keşifler.
  • 4. Gün | Diplomasi ve Şehir Yürüyüşü: İstiklal Caddesi gezisi sonrası öğrenciler, Levent’teki İsviçre İstanbul Başkonsolosluğunda Başkonsolos Philippe Brandt, yardımcısı Roland Meier ve Kültür Sorumlusu Eylem Demirkol ile buluştu. Akşam onurlarına verilen yemekte iki ülke arasındaki kültürel iş birlikleri ele alındı.
  • 5. Gün | Boğazda Veda: Boğaz turu eşliğinde panoramik İstanbul manzarası.
  • 6. Gün | Dönüş: Katılımcılar Zürih’e hareket etti.

“Gençlerin Aidiyetini Pekiştirdik”

Etkinliği değerlendiren Ayla Yanık Tüzel, “Bu program yalnızca İstanbul’u gezmekten ibaret değildi; öğrencilerimizin kültürel bilinç, tarihsel bağ ve dostluk duygusunu canlı tutmayı amaçladık. Destek veren tüm kurumlara gönülden teşekkür ediyorum,” dedi.

Katılımcı gençler, 23 Mayıs’ta öğrendikleri Türk halk oyunlarıyla program boyunca renkli gösteriler sergileyerek kültürel etkileşime katkı sağladı.


Destekleyen Kuruluşlar

YTB • THY • Aydeniz Reisen • Bern Büyükelçiliği • T.C. Zürih Başkonsolosluğu

Deutsch – Almanca

Haberin Devamını Oku

İsviçre

LUZERN’DE TURİSTLERE ZAMLI KONAKLAMA ÜCRETİ: KİŞİ BAŞI 1.10 FRANK ÖDENECEK

yazar

Yayınlayan

on

By

✍️ Cemil Baysal

İsviçre’nin en çok ziyaret edilen kentlerinden Luzern, turist sayısında rekorlar kırarken bu yoğunluğun şehre olan etkileri de giderek daha fazla hissediliyor. Luzern Kantonu, artan turist akınına karşılık 2026 yılından itibaren turist vergisi (Kurtaxe) tarifesinde önemli bir artışa gitmeye hazırlanıyor.


📊 Rekorlar ve Yeni Hedefler

2024 yılında 2,4 milyon geceleme ile tarihi bir rekor kıran Luzern, 2025’te de benzer bir eğilim bekliyor. Pandemi sonrası yeniden hareketlenen turizm, hem otelcilik hem de yerel esnaf için sevindirici gelişmeler sunsa da, şehir sakinleri için özellikle yaz aylarında kitlesel turizmin olumsuz etkileri rahatsız edici boyutlara ulaşıyor.


💰 Kurtaxe 2026’dan İtibaren İki Katına Çıkacak

Luzern Kantonu, hazırladığı yeni turizm yasasıyla birlikte turizm vergisini kişi başı gecelik 50 Rappen’den 1.10 Frank’a çıkarmayı planlıyor. Amaç; sürdürülebilir turizm politikaları için ek kaynak yaratmak. Bu artışla kantonun yıllık 1,3 milyon Frank ek gelir elde etmesi bekleniyor.

Yeni yasa, aynı zamanda dijital dönüşüm ve sürdürülebilirlik gibi alanlara da odaklanıyor. Bu sayede Luzern’in uluslararası alandaki cazibesini koruyarak daha planlı bir turizm yapısı hedefleniyor.


🗣️ Yetkililerden Açıklama

Kanton hükümetinde görevli FDP’li bakan Fabian Peter, Luzerner Zeitung’a yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

“Luzern’in turizmi, kantonumuzun yaşam ve ekonomi koşullarını yansıtan bir vitrin görevi görüyor. Yeni düzenlemelerle bu gücü sürdürülebilir şekilde korumayı amaçlıyoruz.”


🇨🇭 İsviçre Genelinde Durum Nasıl?

Luzern’in 1.10 Frank’lık yeni tarifesi, İsviçre genelinde hâlâ orta seviyede sayılıyor. Örneğin:

  • Montreux’de gecelik Kurtaxe: 7 Frank
  • Bazı diğer tatil beldelerinde: 3 Frank ve üzeri

🚐 Aşırı Turizm Sorunu Sürüyor

Ancak yeni vergi artışı, Luzern’deki aşırı turizm sorununu tek başına çözmeye yetmeyecek gibi görünüyor. 2024 yazında bazı turistler otel bulamayınca kamuya ait otoparklarda geceledi. Benzer sıkıntılar diğer turistik kantonlarda da yaşanıyor. Her bölge farklı önlemler geliştirerek soruna çözüm arıyor.



Haberin Devamını Oku

Trendler