Gündem
İsviçre’de “Kumbara Dönemi” Sona Eriyor: Bankalar Madeni Para Kabulünü Sınırlıyor
İsviçre’de madeni paraların bankalara yatırılması giderek zorlaşıyor. Bazı bankalar bozuk parayı tamamen kabul etmezken, kabul edenler ise yüksek ücretler ve zahmetli prosedürler uyguluyor. Uzmanlara göre bu durum, ülkede nakit kullanımının hızla azalmasının bir sonucu.
Yıl boyunca biriken madeni paraları banka hesabına yatırmak isteyen İsviçreliler, artık ciddi engellerle karşılaşıyor. Bazı bankalar bozuk parayı hiç kabul etmezken, bazıları ise para yatırma işlemini ücretli hale getirmiş durumda.
Migros Bank Madeni Parayı Tamamen Reddediyor
İsviçre’nin önde gelen finans kuruluşlarından Migros Bank, madeni para kabul etmeme kararı alan bankalar arasında yer alıyor. Banka yetkilileri, bu kararın gerekçesi olarak nakit kullanımındaki sürekli düşüşü gösteriyor. Migros Bank’ta müşteriler, bozuk paralarını ne gişeden ne de makineler aracılığıyla hesaplarına yatıramıyor.
Raiffeisen Ücretli Sisteme Geçti
Madeni para kabul eden bankalar ise işlemleri giderek zorlaştırıyor. Raiffeisen, İsviçre genelinde işlettiği 485 bancomat (ATM) üzerinden madeni para yatırma imkânı sunuyor. Ancak bu hizmet 3 İsviçre frangından başlayan ücretlere tabi.
Diğer bazı bankalarda ise müşteriler, bozuk paralarını yatırabilmek için önce tek tek rulo haline getirmek zorunda kalıyor. Bu durum, özellikle küçük tutarlı birikimlerde işlemi hem zaman alıcı hem de caydırıcı hale getiriyor.
Nakit Kullanımı Azalıyor, Kurallar Sertleşiyor
Uzmanlara göre bankaların madeni paraya mesafeli yaklaşımı, İsviçre’de nakitsiz ödeme alışkanlıklarının hızla yaygınlaşmasıyla doğrudan bağlantılı. Kart ve dijital ödeme sistemlerinin günlük hayatta baskın hale gelmesi, bankalar açısından bozuk paranın lojistik ve operasyonel maliyetini artırıyor.
Bu gelişmelerle birlikte, uzun yıllar tasarrufun sembolü olan “kumbara” kültürünün de giderek ortadan kalktığı yorumları yapılıyor.
Vatandaşlar Tepkili
Birçok tasarruf sahibi, küçük birikimlerini bankaya yatırmanın bu kadar zorlaşmasını eleştiriyor. Özellikle çocuklar için biriktirilen bozuk paraların bankacılık sistemine kazandırılamaması, sosyal medyada da sıkça tartışılan konular arasında yer alıyor.
Gündem
İsviçre’de Şirket İflasları 2025 Yılında Yeniden Belirgin Şekilde Artış Kaydetti
İsviçre’de şirket iflasları 2025 yılında, bir önceki yıl ulaşılan rekor seviyenin ardından bir kez daha kayda değer ölçüde yükseldi. Ülkede faaliyet gösteren şirketlerin karşı karşıya kaldığı iflas vakaları, yıl genelinde yüzde 30’un üzerinde artış göstererek 14 bin 958’e ulaştı.
Alacaklılar birliği Creditreform, artışın temel nedeninin 2025 başında yürürlüğe giren mevzuat değişikliği olduğunu bildirdi. Söz konusu iflasların yaklaşık yüzde 80’i klasik iflas süreçlerinden, yüzde 20’si ise şirketlerin organizasyonel yükümlülüklerini yerine getirememesi nedeniyle ticaret sicilinden silinmesi sonucunda gerçekleşti.
Mevzuat Değişikliği Piyasa Dinamiklerini Değiştirdi
Yeni düzenlemeyle birlikte, kamu kurumları ile kamuya bağlı işletmeler, borçlu şirketler hakkında artık özel sektör alacaklılarıyla eşit şartlarda iflas takibi başlatmakla yükümlü hale getirildi. Önceki uygulamada tercih edilen haciz yoluyla takip yönteminin, çoğu durumda ekonomik olarak iflas etmiş şirketlerin faaliyetlerini sürdürmesine olanak tanıdığı vurgulandı.
Creditreform, yürürlüğe giren düzenlemenin piyasa temizliği etkisi yarattığını ve yaklaşık 3 bin 500 ek iflasın doğrudan bu yasal değişikliğin sonucu olduğunu belirtti.
Kantonal Düzeyde Uyum Süreci Sürüyor
Bununla birlikte, Creditreform değerlendirmesinde, bazı kantonlarda iflas sayılarının henüz ülke genelindeki artış trendine tam olarak uyum sağlamadığına dikkat çekildi. Bu durum, önümüzdeki dönemde belirli bölgelerde ilave artışların yaşanabileceğine ve sürecin henüz tamamlanmadığına işaret ediyor.
Privatkonkurs – Özel Kişi İflaslarında da Yükseliş
2025 yılı itibarıyla özel kişi iflaslarında da kayda değer bir artış gözlendi. Özel kişi iflasları, bir önceki yıla kıyasla yaklaşık yüzde 12 oranında artarak 9 bin 800’ün üzerine çıktı. Bu artışta, mirasçıların borçlu terekeyi reddetmesiyle sonuçlanan miras kaynaklı iflaslar belirleyici rol oynadı.
Ayrıca, uzun süredir gözlenen yaşayan özel kişilere ait iflas sayılarındaki düşüş eğiliminin sona erdiği kaydedildi. Uzmanlar, bu gelişmenin Kovid-19 pandemisi sırasında sağlanan kamu desteklerinin gecikmeli etkilerinin ortadan kalkmasıyla bağlantılı olabileceğini değerlendiriyor.
Yeni Şirket Kuruluşlarında Tarihî Zirve
Öte yandan 2025 yılı, yeni şirket kuruluşları açısından da tarihî bir zirveye sahne oldu. Creditreform’un, Institut für Jungunternehmen (IFJ) verilerine dayandırdığı bilgilere göre, kurulan şirket sayısı yıllık bazda yüzde 5 artarak 55 bin 600’ün üzerine çıktı.
Bu rakam, son on yıllık döneme kıyasla yüzde 30’un üzerinde bir artışa karşılık geliyor. Aynı dönemde şirket kapanışlarının görece sınırlı kalması sonucunda, net şirket sayısı 21 bin 700’ün üzerinde artış göstererek yüzde 6’dan fazla büyüme kaydetti.
Gündem
Genç SVP’den “Sınır Dışı Operasyonu” Çağrısı
Kantonlar arasındaki uygulama farklılıkları siyasi tartışmaları alevlendiriyor
İsviçre’de suç işleyen yabancıların sınır dışı edilmesini öngören Ausschaffungs-Initiative (Sınır Dışı Girişimi), halk oylamasında kabul edilmesinin ardından 2016 yılında yürürlüğe girmişti. Ancak aradan geçen yaklaşık on yıla rağmen, uygulamada kantonlar arasında belirgin ve kalıcı farklılıklar bulunduğu bir kez daha gündeme geldi. Özellikle Batı İsviçre kantonlarında, mahkemelerce verilen sınır dışı kararlarının hayata geçirilme oranlarının düşük olması, siyasi cephede yeni bir tartışma başlattı.
Bu tablo karşısında Genç İsviçre Halk Partisi (Junge SVP), kantonlardaki uygulama eksikliklerine karşı eşgüdümlü bir siyasi girişim başlattığını açıkladı. Parti, sınır dışı kararlarını yeterince uygulamadığı belirtilen kantonlara yönelik parlamenter soru önergeleri ve siyasi baskı mekanizmaları devreye sokmayı hedefliyor.
“Halkın İradesi Sistematik Olarak Göz Ardı Ediliyor”
Genç SVP Başkanı Nils Fiechter öncülüğünde yürütülen girişimde, bazı kanton yönetimlerinin halkın açık iradesini uygulamakta isteksiz davrandığı savunuluyor. Parti tarafından yapılan açıklamada, “Bazı kanton hükümetleri, halkın açık kararını fiilen geçersiz kılarak hukuk devletine olan güveni zedeliyor. Bu durum kabul edilemez” ifadeleri kullanıldı.
16 Kanton Uygulama Eşiğinin Altında
Genç SVP, sınır dışı kararlarının en az yüzde 80 oranında uygulanmasını “asgari kabul edilebilir seviye” olarak tanımlıyor. Ancak güncel verilere göre 16 kanton bu eşiğin altında kalıyor. Özellikle Valais, Basel-Landschaft, Vaud, Cenevre, Jura ve Neuchâtel kantonlarında, verilen sınır dışı kararlarının yüzde 60’ından daha azı fiilen uygulanmış durumda.
Parti, söz konusu kantonlarda görev yapan SVP ve Junge SVP milletvekilleri aracılığıyla önümüzdeki haftalarda kanton parlamentolarında somut girişimler başlatmayı planlıyor. Amaç, düşük uygulama oranlarının nedenlerini şeffaf biçimde ortaya koymak ve ardından daha kararlı bir icra süreci talep etmek.
Yetkililer: “Bu Bir Öncelik ve Kaynak Meselesi”
Öte yandan Kanton Adalet ve Polis Direktörleri Konferansı (KKJPD) Genel Sekreteri Florian Düblin, sınır dışı uygulamalarındaki farklılıkların tek bir nedene indirgenemeyeceğini belirtiyor. Düblin’e göre bu tablo; yargı uygulamaları, tutuklama ve infaz süreçleri, personel kapasitesi, mali ve idari kaynaklar gibi birçok unsurdan etkileniyor. Ayrıca bunun, kantonların siyasi önceliklendirme tercihleriyle de yakından bağlantılı olduğuna dikkat çekiliyor.
Suç Türlerine Göre Uygulama Oranları Değişiyor
Devlet Göç Sekreterliği (SEM) verileri, sınır dışı uygulamalarında suç türüne göre de ciddi farklılıklar bulunduğunu ortaya koyuyor:
- Hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali: %62
- Uyuşturucu suçları: yaklaşık %70
- Cinsel saldırı ve tecavüz: %50’nin altında
- Cinayet suçları: yalnızca %38
Siyasi Gündem Isınıyor
Genç SVP’nin başlattığı bu girişimin, İsviçre’de göç politikaları, iç güvenlik ve hukuk devleti ilkeleri etrafındaki tartışmaları daha da derinleştirmesi bekleniyor. Önümüzdeki dönemde, kantonların uygulama pratikleri ve olası federal düzeyde yasal düzenlemeler, siyasi gündemin üst sıralarında yer alacak gibi görünüyor.

Avrupa
İsviçreli Sınır Muhafızları Mahkemelik Oldu
Avusturya’da izinsiz casusluk yaptıkları iddiasıyla Federal Ceza Mahkemesi’nde yargılanacaklar
İsviçreli sınır muhafızlarının, Avusturya topraklarında izinsiz şekilde gözetleme faaliyetleri yürüttükleri gerekçesiyle yargılanacakları açıklandı. Aralarında iki eski sınır karakolu amiri ile bir operasyon sorumlusunun bulunduğu üç görevli, “yabancı devletin egemenlik haklarını ihlal etmek” suçlamasıyla İsviçre Federal Ceza Mahkemesi’nde hâkim karşısına çıkacak.
Amaç Kaçakçılıkla Mücadeleydi
Olayların geçmişi 2018 yılı sonuna uzanıyor. İsviçreli sınır muhafızları, Avusturya’nın Vorarlberg eyaletinde özellikle et ve kenevir (cannabis) ürünleri kaçakçılığıyla mücadele etmek amacıyla gizli operasyonlar başlattı. “Mergo Weihnachtseinkäufe” (Noel Alışverişleri) kod adlı operasyonda, sivil kıyafetli görevliler Avusturya’daki büyük marketlerin ve alışveriş merkezlerinin çevresinde konuşlandırıldı.
Amaç, yasal sınırların üzerinde et satın alan İsviçreli alışveriş turistlerini tespit ederek, bu kişileri İsviçre sınırında durdurmaktı.
Avusturya’dan İzin Alınmadı
Ancak operasyonun en kritik noktası, Avusturya makamlarından herhangi bir resmî izin alınmamış olmasıydı. Oysa iki ülke arasında sınır ötesi güvenlik iş birlikleri yalnızca karşılıklı onay ve koordinasyonla yapılabiliyor.
Sivil muhafızlar, Avusturya’daki otoparklardan şüpheli araçların plakalarını mobil uygulamalar üzerinden İsviçre’deki operasyon merkezine bildirdi. Bu araçlar daha sonra sınırda durdurulmak üzere sisteme kaydedildi. Operasyon, bir Avusturyalı polisin durumu fark edip müdahale etmesiyle erken sonlandırıldı.
Daha Önce de Benzer Operasyon Yapılmış
Soruşturma kapsamında, sınır muhafızlarının “Knobli” kod adlı başka bir gizli operasyon daha yürüttüğü ortaya çıktı. Bu operasyonda hedef, Avusturya’daki özel mağazalardan kenevir tohumu ve yetiştirme ekipmanı satın alan İsviçreli müşterilerdi. Görevlilerin, dört ayrı günde Avusturya’daki park alanlarında sivil olarak gözetleme yaptığı belirlendi.
Bu faaliyetler, İsviçre basını tarafından kamuoyuna duyurulmuş ve olay geniş yankı uyandırmıştı.
Savcılık Para Cezası Talep Ediyor
İsviçre Federal Savcılığı, üç sanık hakkında 50 ila 80 gün karşılığı, günlük 200 ila 300 İsviçre frangı tutarında şartlı para cezası talep etti. Toplam ceza tutarının 10 bin ile 23 bin frank arasında değişebileceği belirtiliyor.
Ancak sanıklar, suçlamaları kabul etmeyerek cezaya itiraz etti. Bu nedenle dosya Federal Ceza Mahkemesi’ne taşındı. Dava, 6 ve 7 Ekim tarihlerinde görülecek.
Hukuki Tartışma: Güvenlik mi, Egemenlik İhlali mi?
Uzmanlara göre dava, sınır güvenliği ile devletlerin egemenlik hakları arasındaki hassas dengeyi yeniden gündeme taşıyor. Kaçakçılıkla mücadele amacıyla başlatılan operasyonların, hukuki sınırları aşması hâlinde ciddi sonuçlar doğurabileceği vurgulanıyor.
Mahkemenin vereceği karar, İsviçre’nin gelecekteki sınır ötesi operasyonlarına dair önemli bir emsal oluşturabilir.
-
Gündem1 yıl önceTELEGRAM’DA ŞOK EDEN GRUPLAR: TECAVÜZ AĞLARI VE K.O. DAMLALARI
-
Ekonomi2 yıl önceİsviçre’de Maaş Dengesi: Ortalama bir Kişinin Maaşı 6788 CHF
-
E-Dergi2 yıl önceİsviçre’nin Sesi Şubat 2024
-
İsviçre2 yıl önceDünyanın En İyi Sağlık Kurumları: İlk 250 Hastane Sıralamasında İsviçre’den 10 Hastane
-
Yaşam2 yıl önceKıskanç Kaynana Belirtileri: Gözden Kaçırmamanız Gereken 10 İşaret
-
Gündem1 yıl önceERDOĞAN KARŞITI PAYLAŞIMLARI SIĞINMA BAŞVURUSUNDA HAKLI GEREKÇE OLARAK GÖRÜLMEDİ
-
Dünya1 yıl önceMETA’NIN COVİD-19 AŞILARIYLA İLGİLİ YANILTICI BİLGİ KARARI: İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜ KISITLIYOR MU?
-
Gündem1 yıl önceTÜRKİYE’DEN GELEN SIĞINMA BAŞVURULARINA GETİRİLEN SERT UYGULAMALARA TEPKİ


