Sosyal Medya

İsviçre

İsviçre’de Kadınlar: “Güvenli Ülke” İmajının Gölgesinde Korku ve Gerçekler

yazar

Yayınlayan

on

İsviçre, dünyanın en güvenli ve yaşam kalitesi en yüksek ülkelerinden biri olarak biliniyor. Ancak istatistikler, bu imajın kadınlar açısından her zaman gerçeği yansıtmadığını ortaya koyuyor. Ülkede her beş kadından biri hayatında en az bir kez cinsel şiddete uğradığını söylüyor.

“Güvenli Ülke” Kadınlar İçin Ne Kadar Güvenli?

Birleşmiş Milletler Kadın Örgütü (UN Women) verilerine göre, 15–49 yaş arasındaki kadınların son bir yıl içinde eş veya eski partnerinden fiziksel ya da cinsel şiddet görme oranı %1,7 civarında. Ancak yaşam boyu bakıldığında tablo daha karanlık: Her beş İsviçreli kadından biri, en az bir kez cinsel saldırıya maruz kalmış durumda.

İsviçreli insan hakları örgütleri, özellikle cinsel suçlarda bildirim oranlarının düşük olduğunu vurguluyor. Kadınların çoğu, “utanç”, “yargılanma korkusu” veya “adalet sistemine güvensizlik” nedeniyle yaşadıklarını polise bildirmiyor.

Aile İçi Şiddet: Sessiz Tehlike

Resmî istatistiklere göre, İsviçre’de her yıl yaklaşık 25 kişi aile içi şiddet sonucu hayatını kaybediyor; bunların %75’i kadın. Bu oran, Avrupa ortalamasına kıyasla düşük görünse de, ülkedeki kadın örgütleri bu tabloyu “sessiz bir kriz” olarak tanımlıyor.

Kadın Dayanışma Vakfı sözcüsü Anna Schmid, konuyu şöyle özetliyor:

“İsviçre’de kadınlar genellikle güvende olduklarını sanıyorlar. Ama şiddet çoğu zaman görünmez biçimde, evin duvarları arasında yaşanıyor.”

İş Yerinde Taciz Yaygın

2024’te yapılan ulusal bir ankete göre, İsviçre’de çalışanların %52’si iş yerinde istenmeyen cinsel ya da cinsiyetçi davranışlara maruz kaldığını belirtti. Bu oran kadın çalışanlar arasında daha da yüksek.
Sendikalar, özellikle bankacılık ve teknoloji sektörlerinde, “maskelenmiş cinsiyetçilik” ve “psikolojik baskı” biçimlerinin yaygınlaştığını bildiriyor.

Yeni Strateji: “Gender Equality 2030”

Federal Hükümet, şiddet ve cinsiyet temelli ayrımcılıkla mücadeleyi “Cinsiyet Eşitliği Stratejisi 2030” kapsamında ele alıyor. Program; hukuki destek mekanizmalarını güçlendirmeyi, mağdur kadınlara psikolojik danışmanlık sunmayı ve erkeklere yönelik farkındalık eğitimlerini genişletmeyi hedefliyor.

Ancak kadın hakları dernekleri, planın kâğıt üzerinde kaldığını savunuyor. Feminist Kolektif’ten Lea Huber, “Yasalar yeterli ama uygulama zayıf. Kadınlar hâlâ gece sokakta yalnız yürümekten korkuyor,” diyor.

Sokakta Güvenlik Algısı

Zürih, Cenevre ve Lozan gibi büyük kentlerde belediyeler, “Güvenli Gece Girişimi” (Safe Night Program) kapsamında ek devriyeler ve aydınlatma çalışmaları başlattı. Ayrıca bazı kantonlarda “Heimwegtelefon” benzeri telefon hatları test ediliyor.

Buna rağmen, yapılan son bir kamuoyu araştırması, kadınların %41’inin gece yalnız yürürken kendini “güvensiz” hissettiğini ortaya koydu.

“Sorun Kadınların Korkusu Değil, Erkeklerin Tavrı”

Toplumsal cinsiyet uzmanı Dr. Martina Vogel, çözümün bireysel önlemlerden çok kültürel değişimde yattığını söylüyor:

“Kadınlara ‘dikkatli olun’ demek yetmez. Asıl olarak erkeklerin davranış kalıplarını sorgulamalıyız. Gerçek güvenlik, karşılıklı saygıyla başlar.”

Haberin Devamını Oku
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İsviçre

İsviçre’de Bebekler Eskisine Göre Daha Uzun Süre Emziriliyor

yazar

Yayınlayan

on

By

İsviçre’de Bebekler Eskisine Göre Daha Uzun Süre Emziriliyor

Bern, 13 Kasım 2025 – İsviçre’de bebeklerin emzirilme süresi son yıllarda belirgin biçimde uzadı. 2024 yılında doğan bebeklerin neredeyse yüzde 70’i, yaşamlarının ilk dört ayında yalnızca anne sütü ile beslendi. Bu oran, 2014 yılında yüzde 60 seviyesindeydi.

Federal Gıda Güvenliği ve Veterinerlik Dairesi’nin (BLV) perşembe günü duyurduğu yeni BLV Emzirme Araştırması, bebeklerin daha ileri aylarda da emzirilmeye devam ettiğini gösteriyor. Araştırmaya göre, 2024’te 10 aylık bebeklerin yüzde 53’ü hâlâ günde en az bir kez anne sütü aldı. 2014 yılında bu oran yalnızca yüzde 30’du.

Çalışan anneler daha kısa süre emziriyor

Veriler, çalışan annelerin emzirme süresinin işe katılmayan annelere kıyasla daha kısa olduğunu ortaya koyuyor. Çalışan anneler bebeklerini ortalama 17,4 hafta, çalışmayan anneler ise 21,8 hafta boyunca yalnızca anne sütüyle besledi.

Bebeklere verilen şeker yarı yarıya azaldı

Araştırmanın dikkat çekici bir başka bulgusu da bebek beslenmesinde şeker tüketiminin kayda değer biçimde düşmesi oldu. 12 aylık bebeklerin yalnızca dörtte biri şeker içeren yiyecek veya içecek tüketiyor. Bu oran, 10 yıl önceki seviyenin yarısı.

Haberde geçen “şeker” ne anlama geliyor?

Haber bağlamında kullanılan “şeker”, ilave şeker anlamına gelmektedir. Doğal olarak meyvelerde bulunan şekerler bu kapsamda değerlendirilmez. Burada kastedilen şunlardır:

  • İlave şeker eklenmiş hazır yoğurt ve bebek ürünleri
  • Meyve suları (özellikle tatlandırılmış olanlar)
  • Tatlılar, bisküviler, kekler
  • Şekerli içecekler
  • Şekerlemeler (bebeklere önerilmez)

Dolayısıyla araştırma, bebeklerin ilave şekerle tanışma oranının son on yılda belirgin şekilde azaldığını göstermektedir.

6–17 yaş arası çocukların beslenme alışkanlıkları ilk kez incelendi

BLV’nin aynı gün yayımladığı bir diğer çalışma ise 6 ila 17 yaş arasındaki çocukların beslenme durumunu ele aldı. İlk kez gerçekleştirilen bu araştırma, çocukların karbonhidrat, protein, yağ ve lif gibi temel besin öğelerini genel olarak yeterli miktarda aldığını ortaya koydu.

Ancak, BLV’ye göre çocukların beslenme düzeninde atıştırmalıklar ve şekerli içecekler önemli yer tutarken, meyve ve sebze tüketimi oldukça düşük seyrediyor.

Haberin Devamını Oku

Gündem

İsviçre’de Kadınlara Yönelik Şiddet Artıyor

yazar

Yayınlayan

on

By

İsviçre, kadınlara yönelik şiddet konusunda karanlık bir yıl geçiriyor. 2025’te şimdiye kadar 27’den fazla kadın ve kız çocuğu öldürüldü – bu sayı, geçen yılın toplamını şimdiden aşmış durumda. Federal Hükümet ilk kez kadın cinayetlerine ilişkin ayrıntılı verileri kamuoyuyla paylaştı ve ülke çapında bir önleme kampanyası başlattı. Bu bilgileri İsviçre Radyo ve Televizyon Kurumu SRF duyurdu.

Resmi veriler, özellikle bir gerçeğin altını çiziyor: Ayrılık anı kadınlar için en tehlikeli dönem. Vakaların büyük çoğunluğunda fail, kadının yakın çevresinden geliyor; genellikle eş ya da eski partnerler bu saldırıların sorumlusu. Birçok olaydan önce tehditler veya ısrarlı takip gibi uyarı işaretleri bulunduğu belirtiliyor.

Bozen’de “Talk Less, Do More” Koşusu: Şiddete Karşı Toplumsal Bir Mesaj

İsviçre’de tablo endişe vericiyken, İtalya’nın kuzeyindeki Bozen (Bolzano) kenti güçlü bir toplumsal dayanışma örneği sergiliyor. 23 Kasım’da, şehirde 12. kez düzenlenecek “Talk Less, Do More” koşusu, kadınlara yönelik şiddete karşı kamuoyu oluşturmayı hedefliyor. Haber Südtirolnews tarafından duyuruldu.

Koşu, Museion’un önünden başlayacak ve katılımcılar tarihi şehir merkezi ile Talferpromenade boyunca uzanan beş kilometrelik parkuru tamamlayacak. Güzergâh üzerinde, ilişkilerde saygı, sağlıklı iletişim ve şiddet önleme konularını işleyen interaktif duraklar yer alacak.

Etkinlik; müzik, bilgilendirme stantları ve belediye, sosyal hizmetler, spor kulüpleri ile polis teşkilatının oluşturduğu geniş bir destek ağıyla gerçekleştirilecek.

Koşunun sonunda çeşitli ödüller verilecek. Bunlardan biri, yaşamı boyunca kadınlara yönelik şiddetle mücadeleye adayan ve geçtiğimiz yıllarda hayatını kaybeden polis müfettişi Mario Morgavi anısına verilen özel ödül olacak.

Haberin Devamını Oku

Gündem

Umverkehr’den Uçak Bileti Vergisi İçin Yeni Halk İnisiyatifi

yazar

Yayınlayan

on

By

İsviçre’nin çevre örgütü Umverkehr, uçak bileti vergisini yeniden siyasi gündeme taşımaya hazırlanıyor. Örgüt, 2026 yılında başlatacağı halk inisiyatifi ile, uçuş mesafesine ve seyahat sınıfına göre değişen bir uçak bileti vergisinin oylamaya sunulmasını hedefliyor.

Umverkehr, federal hükümetin ve parlamentonun artan havacılık kaynaklı sera gazı emisyonlarını azaltma konusunda yeterli irade göstermediğini savunuyor. Örgüte göre, yüksek tren biletleri ve sınırlı uluslararası demiryolu seçenekleri, yolcuların uçaktan trene geçişini engelliyor. Bu durumun “ciddi bir dengesizlik” yarattığı belirtiliyor.

Gelirin Halk ve Uluslararası Tren Ağına Aktarılması

Taslağa göre, toplanacak gelirin büyük bölümü kamu ulaşımının kullanımını teşvik etmek için doğrudan halka geri dağıtılacak. Kalan pay ise uluslararası demiryolu bağlantılarının güçlendirilmesine ayrılacak.

Gece Treni Tartışmalarına Eleştiri

Umverkehr, özellikle gece trenleri konusunda federal siyasette yaşanan “gidip gelme” tavrını eleştiriyor. Ständerat’ın Mali Komisyonu, 2026 bütçesinden ayrılması planlanan 10 milyon franklık gece treni desteğinin kaldırılmasını önerdi. Bu konudaki nihai karar Aralık ayında parlamentoda verilecek.

Daha Önceki Girişimler Başarısız Olmuştu

İsviçre halkı, 2021’de CO₂ Yasası kapsamında sunulan uçak bileti vergisini reddetmişti. Sonrasında parlamentoya sunulan benzer girişimler de kabul görmedi. Ayrıca, CO₂ yasasının son revizyonunda milletvekilleri, business ve özel jetler için önerilen ek uçuş vergisinden tamamen vazgeçti.

Kamuoyu Desteği Artıyor

Öte yandan, 2022 yılında yapılan ve Umverkehr tarafından yaptırılan bir temsilî ankete göre, iklim politikaları açısından uçak biletlerini daha pahalı hâle getiren bir yönlendirme vergisi, toplum içinde geniş bir kabul görüyor.

Haberin Devamını Oku

Trendler