KISITLAMA HÂLÂ GEÇERLİ
🇪🇺 AB, UÇAK EL BAGAJINDA DAHA FAZLA SIVI İÇİN YOL AÇIYOR

Avrupa Birliği (AB), havaalanı güvenliğinde önemli bir değişikliğe hazırlanıyor. Avrupa Komisyonu, sıvı patlayıcıları tespit edebilen gelişmiş CT tabanlı C3 tarayıcı sistemlerine onay verdi. Bu yeni teknoloji sayesinde, yolcuların el bagajında 2 litreye kadar sıvı taşıması teorik olarak mümkün hale geliyor.

Ancak bu sistem henüz tüm havalimanlarında devrede değil. Teknik altyapı ve yazılım eksiklikleri nedeniyle Almanya başta olmak üzere birçok ülkede eski kurallar uygulanmaya devam ediyor. Nitekim Eylül 2024’te bazı geçici denemelerin ardından birçok noktada tekrar 100 ml kuralına geri dönüldü.

Mevcut Uygulama Neydi?
Şu an geçerli olan kural gereği:

• Her sıvı, jel veya aerosol ürünü en fazla 100 ml’lik kaplarda olmalı.
• Tüm bu ürünler toplamda 1 litreyi aşmayan, şeffaf ve tekrar kapatılabilir plastik bir poşet içinde taşınmalı.
• Bebek mamaları, reçeteli ilaçlar gibi bazı istisnalar geçerli.

🇨🇭 İsviçre’de Durum Ne?
İsviçre, AB üyesi olmamasına rağmen el bagajı sıvı kurallarını birebir uygulamaya devam ediyor.

• Zürih Havalimanı: 24 adet yeni CT cihazı planlanmış olsa da henüz devreye alınmadı.
• Cenevre Havalimanı: Sertifikasyon süreci sürüyor.
• Basel Havalimanı: Yeni teknoloji henüz kullanılmıyor, 100 ml kuralı eksiksiz uygulanıyor.

🧳 Öneri: Seyahate çıkmadan önce uçulacak havalimanının güncel kuralları mutlaka kontrol edilmeli.

@isvicreninsesi

İsviçre ekonomisi, ABD’nin aldığı yeni ticari kararla ciddi bir sınavla karşı karşıya. ABD Başkanı Donald Trump’ın imzaladığı kararnameyle, İsviçre’den ithal edilen ürünlere uygulanacak gümrük vergisi %39’a çıkarıldı. Bu oran, İsviçre’ye uygulanan en yüksek gümrük tarifelerinden biri olarak kayıtlara geçti.

📉 İSVİÇRE EKONOMİSİ TEHDİT ALTINDA
ABD, özellikle ilaç, saat, makine, kimyasal ürünler ve çikolata gibi sektörleri hedef aldı. Roche ve Novartis gibi dev ilaç firmaları, üretimi ABD’ye kaydırma seçeneklerini değerlendiriyor. Nestlé’nin Nespresso kapsülleri, Swatch saatleri ve lüks ürünlerin fiyatları artabilir.

🇺🇸 NEDEN ŞİMDİ?
Trump yönetimi bu adımı, ABD’nin İsviçre karşısındaki ticaret açığını azaltmak ve Amerikan üretimini teşvik etmek amacıyla attığını belirtti. Ancak İsviçre bu durumu açıkça bir “ekonomik savaş” olarak değerlendiriyor.

📊 2024 VERİLERİNE GÖRE
🔹 İsviçre’nin ABD’ye ihracatı: 42 milyar Frank
🔹 En çok ihraç edilen kalemler: İlaç (%44), hassas makineler (%18), saatler (%12)

💬 TEPKİLER
Ekonomi dünyası şaşkın. İsviçre-Amerika Ticaret Odası bu adımı “tarafsız bir ülkeye karşı dostane olmayan bir yaklaşım” olarak niteledi. Economiesuisse ise “bu vergi artışı binlerce iş yerini ve KOBİ’yi tehdit ediyor” uyarısında bulundu.

🤝 NE YAPILACAK?
Federal Konsey, diplomatik yollarla çözüm arayışında. Ancak aynı zamanda Dünya Ticaret Örgütü (WTO) nezdinde itirazlar gündeme gelebilir. Gözler şimdi ABD ile olası müzakerelere çevrildi.

❗İsviçre, dış ticarete bağımlı bir ülke. ABD gibi büyük bir pazardaki bu tür değişiklikler, işsizlikten üretime, yatırımlardan tüketici fiyatlarına kadar birçok alanı etkileyebilir.

📌 Bu bir ticaret savaşı mı?
📌 İsviçre misilleme yapacak mı?
📌 Peki bu bizi nasıl etkileyecek?

İsviçre’de faaliyet gösteren büyük bir bankada başlayan işten çıkarmalar, ülke genelinde etkisini göstermeye başladı. Özellikle yüksek maaşlı ve 50 yaş üstü çalışanlar, işten çıkarılmaların ilk hedefi oldu. Birçok banka çalışanı, artık çözümü RAV (Bölgesel İstihdam Merkezi) kapısını çalmakta buluyor.

Blick gazetesinin haberine göre, Credit Suisse ile UBS birleşmesi sonrası binlerce çalışanın pozisyonu yeniden değerlendirildi. Ancak yaş ve maaş seviyesi, birçok çalışan için yeni bir pozisyona geçişte ciddi engel oluşturuyor. Özellikle uzun yıllar aynı pozisyonda kalmış, ileri yaşta ve üst gelir grubundaki personel, yeni dönemin ‘yüksek maliyetli’ çalışanı olarak görülüyor.

Uzmanlara göre, bu grubun iş güvencesi geçmiş yıllara kıyasla daha zayıf. Birçok çalışanın “performans notu” yetersiz bulunduğu için UBS’e transfer edilmediği, doğrudan işsizlik sürecine girdiği bildiriliyor.

İsviçre’de işten çıkarılan herkes gibi bu kişiler de RAV’a kayıt yaptırmak zorunda. Şartları sağlayanlar, maaşlarının %70 ila %80’i oranında işsizlik ödeneği alabiliyor. Özellikle çocuklu veya düşük gelirli olanlarda bu oran daha da yükseliyor. 55 yaş üstü bireyler ise 520 güne kadar işsizlik yardımı alabiliyor.

Ayrıca 60 yaşından sonra işsiz kalanlar için devlet, geçiş ödeneği (Überbrückungsleistung) imkânı da sunuyor. Bu destek, belirli prim ve çalışma yılı şartlarını karşılayanlar için erken emekliliğe kadar ekonomik güvence sağlıyor.

Blick’in paylaştığı verilere göre, her geçen gün daha fazla banka çalışanı işsizlik kurumlarına başvuruyor. Bu durum, İsviçre finans sektöründe yıllardır görülmeyen bir dönüşümün habercisi olarak değerlendiriliyor.