Sosyal Medya

Gündem

İsviçre’de Gazze Tartışması: “İnsani Gelenek” mi, “Güvenlik Riski” mi?

yazar

Yayınlayan

on

Bern – İsviçre Federal Hükûmeti, Gazze Şeridi’nden 20 ağır yaralı çocuğu ve onlara refakat edecek yaklaşık 80 aile üyesini ülkeye getirerek tedavi etmeyi planlıyor. Amaç, savaş mağduru çocuklara insani yardım eli uzatmak. Ancak bu karar, ülke içinde ciddi bir siyasi ve toplumsal tartışmayı da beraberinde getirdi.

İnsani yardımdan güvenlik endişesine

Federal Sağlık Dairesi (BAG) tarafından yürütülen plan, İsviçre’nin uzun yıllardır sürdürdüğü insani yardım geleneğinin bir parçası olarak değerlendiriliyor. Çocuklar İsviçre’deki hastanelerde tedavi görecek; her birine en fazla dört aile bireyinin eşlik etmesine izin verilecek.

Ancak bu girişim, kanton yönetimleri arasında görüş ayrılıklarına yol açtı. Bazı kantonlar projeye destek verirken, bazıları güvenlik riski, kapasite yetersizliği ve mali yük gerekçeleriyle çekincelerini dile getiriyor.

Zürih’ten itiraz, sol partilerden tepki

En sert tepki Zürih Kantonu’ndan geldi. Sağlık Direktörü Natalie Rickli (SVP), çocukların kabul edilmeden önce “güvenlik incelemelerinin titizlikle yapılması gerektiğini” söyledi. Bu açıklama üzerine sol partiler ve insan hakları örgütleri, kanton yönetimini “insani bir utanç” yaratmakla suçladı.

Yeşiller Partisi ve Sosyal Demokratlar, “Savaşta yaralanmış çocukların tedavisi tartışma konusu bile olmamalı” diyerek federal hükümetin süreci hızlandırmasını istedi.

Sibel Arslan: “İsviçre insani geleneğine sahip çıkmalı”

Yeşiller Partisi’nden milletvekili Sibel Arslan, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, İsviçre’nin insani misyonundan uzaklaşmaması gerektiğini vurguladı.
Arslan, Federal Meclis’teki benzer tartışmalar sırasında da şu ifadeyi kullanmıştı:

“İsviçre, insani geleneğini terk ediyor ve Gazze’de yaşanan felakete gözlerini kapatıyor.”

Arslan’a göre, Gazze’den getirilecek yaralı çocukların kabulü, sadece bir yardım adımı değil, aynı zamanda İsviçre’nin uluslararası vicdanı koruma sorumluluğunun bir parçası. “Bu ülke, tarih boyunca savaş mağdurlarına kapılarını açarak örnek oldu. Bugün bu duruşu sürdürmek, hem ahlaki hem de insani bir görevdir.” dedi.

💬 Zürih’ten itiraz: Sağlık Direktörü Natalie Rickli (SVP), “Güvenlik incelemeleri tamamlanmadan kabul edilemez” dedi. Sol partiler bu tavrı “insani bir utanç” olarak nitelendirdi.

🔴 SP’li Fabian Molina: “Gazze’de yaşam neredeyse imkânsız. Kör veya felç olma riski taşıyan 20 çocuk söz konusu. İsviçre’nin insani geleneği bunu gerektiriyor.”
🟢 Yeşiller’den Sibel Arslan: “Güvenlik bahanesiyle korku siyaseti yapılıyor. Yaralı çocuklara yardım etmek ahlaki bir zorunluluk.”

SVP’li Roland Rino Büchel: “İyi niyetli ama riskli bir plan. Hamas bağlantılı kişilerin araya karışma olasılığı var. Yardım sahada yapılmalı.”
🔵 FDP’li Christian Wasserfallen: “Yardım önemli, ancak bu plan politik pazarlamaya dönüyor. Önce kim oldukları netleşmeli.”
🟠 Mitte’den Nicole Barandun: “Tedaviye karşı değilim ama Hamas toplumun her katmanında etkili. Bu nedenle temkin şart.”

Bern temkinli ama kararlı

Federal yetkililer, projenin hâlâ planlama aşamasında olduğunu, ancak İsviçre’nin “tarafsızlık ve insanlık değerleri doğrultusunda” hareket etmeye kararlı olduğunu vurguluyor. Yetkililere göre, çocukların transferi için önce Gazze’den çıkış izinleri alınmalı, ardından Mısır üzerinden güvenli geçiş sağlanmalı.

Bu da sürecin hem diplomatik hem de lojistik açıdan karmaşık hale geldiğini gösteriyor.

Toplum ikiye bölündü

Kamuoyunda da tartışma büyüyor. Bir kesim, İsviçre’nin bu adımla insani sorumluluğunu yerine getireceğini savunuyor. Diğer kesim ise bunun “sembolik bir jest” olduğunu, pratikte hem yüksek maliyet hem de güvenlik riskleri doğurabileceğini dile getiriyor.

Haberin Devamını Oku
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

İsviçre’de Kadınlara Yönelik Şiddet Artıyor

yazar

Yayınlayan

on

By

İsviçre, kadınlara yönelik şiddet konusunda karanlık bir yıl geçiriyor. 2025’te şimdiye kadar 27’den fazla kadın ve kız çocuğu öldürüldü – bu sayı, geçen yılın toplamını şimdiden aşmış durumda. Federal Hükümet ilk kez kadın cinayetlerine ilişkin ayrıntılı verileri kamuoyuyla paylaştı ve ülke çapında bir önleme kampanyası başlattı. Bu bilgileri İsviçre Radyo ve Televizyon Kurumu SRF duyurdu.

Resmi veriler, özellikle bir gerçeğin altını çiziyor: Ayrılık anı kadınlar için en tehlikeli dönem. Vakaların büyük çoğunluğunda fail, kadının yakın çevresinden geliyor; genellikle eş ya da eski partnerler bu saldırıların sorumlusu. Birçok olaydan önce tehditler veya ısrarlı takip gibi uyarı işaretleri bulunduğu belirtiliyor.

Bozen’de “Talk Less, Do More” Koşusu: Şiddete Karşı Toplumsal Bir Mesaj

İsviçre’de tablo endişe vericiyken, İtalya’nın kuzeyindeki Bozen (Bolzano) kenti güçlü bir toplumsal dayanışma örneği sergiliyor. 23 Kasım’da, şehirde 12. kez düzenlenecek “Talk Less, Do More” koşusu, kadınlara yönelik şiddete karşı kamuoyu oluşturmayı hedefliyor. Haber Südtirolnews tarafından duyuruldu.

Koşu, Museion’un önünden başlayacak ve katılımcılar tarihi şehir merkezi ile Talferpromenade boyunca uzanan beş kilometrelik parkuru tamamlayacak. Güzergâh üzerinde, ilişkilerde saygı, sağlıklı iletişim ve şiddet önleme konularını işleyen interaktif duraklar yer alacak.

Etkinlik; müzik, bilgilendirme stantları ve belediye, sosyal hizmetler, spor kulüpleri ile polis teşkilatının oluşturduğu geniş bir destek ağıyla gerçekleştirilecek.

Koşunun sonunda çeşitli ödüller verilecek. Bunlardan biri, yaşamı boyunca kadınlara yönelik şiddetle mücadeleye adayan ve geçtiğimiz yıllarda hayatını kaybeden polis müfettişi Mario Morgavi anısına verilen özel ödül olacak.

Haberin Devamını Oku

Gündem

Umverkehr’den Uçak Bileti Vergisi İçin Yeni Halk İnisiyatifi

yazar

Yayınlayan

on

By

İsviçre’nin çevre örgütü Umverkehr, uçak bileti vergisini yeniden siyasi gündeme taşımaya hazırlanıyor. Örgüt, 2026 yılında başlatacağı halk inisiyatifi ile, uçuş mesafesine ve seyahat sınıfına göre değişen bir uçak bileti vergisinin oylamaya sunulmasını hedefliyor.

Umverkehr, federal hükümetin ve parlamentonun artan havacılık kaynaklı sera gazı emisyonlarını azaltma konusunda yeterli irade göstermediğini savunuyor. Örgüte göre, yüksek tren biletleri ve sınırlı uluslararası demiryolu seçenekleri, yolcuların uçaktan trene geçişini engelliyor. Bu durumun “ciddi bir dengesizlik” yarattığı belirtiliyor.

Gelirin Halk ve Uluslararası Tren Ağına Aktarılması

Taslağa göre, toplanacak gelirin büyük bölümü kamu ulaşımının kullanımını teşvik etmek için doğrudan halka geri dağıtılacak. Kalan pay ise uluslararası demiryolu bağlantılarının güçlendirilmesine ayrılacak.

Gece Treni Tartışmalarına Eleştiri

Umverkehr, özellikle gece trenleri konusunda federal siyasette yaşanan “gidip gelme” tavrını eleştiriyor. Ständerat’ın Mali Komisyonu, 2026 bütçesinden ayrılması planlanan 10 milyon franklık gece treni desteğinin kaldırılmasını önerdi. Bu konudaki nihai karar Aralık ayında parlamentoda verilecek.

Daha Önceki Girişimler Başarısız Olmuştu

İsviçre halkı, 2021’de CO₂ Yasası kapsamında sunulan uçak bileti vergisini reddetmişti. Sonrasında parlamentoya sunulan benzer girişimler de kabul görmedi. Ayrıca, CO₂ yasasının son revizyonunda milletvekilleri, business ve özel jetler için önerilen ek uçuş vergisinden tamamen vazgeçti.

Kamuoyu Desteği Artıyor

Öte yandan, 2022 yılında yapılan ve Umverkehr tarafından yaptırılan bir temsilî ankete göre, iklim politikaları açısından uçak biletlerini daha pahalı hâle getiren bir yönlendirme vergisi, toplum içinde geniş bir kabul görüyor.

Haberin Devamını Oku

Gündem

Ramiswil’de 120 Köpeğin Uyutulması Tepkilere Neden Oldu

yazar

Yayınlayan

on

By

Solothurn kantonunun Ramiswil bölgesinde bulunan bir çiftlikte, sağlık durumları ağır olduğu gerekçesiyle 120 köpeğin uyutulduğu bildirildi. Solothurner Zeitung’un haberine göre hayvanlarda ciddi hastalıklar, beslenme eksiklikleri ve bakım yetersizlikleri tespit edildi.

Diğer hayvanlara da el konuldu

SRF’in aktardığı bilgilere göre yetkililer çiftlikteki çok sayıda at ve keçiyi de koruma altına aldı. Çiftlik sahibesi hakkında çoklu hayvan istismarı şüphesiyle soruşturma başlatıldı. Soruşturma sürecinde suçsuzluk karinesinin geçerli olduğu belirtildi.

Kantonun veteriner hizmeti değerlendirme altında

“Stiftung für das Tier im Recht” ve “Schweizer Tierschutz” kurumları, kantonun baş veterineri Chantal Ritter’in süreçteki kararlarını inceliyor. Uzmanlar, Mayıs ayında yapılan rutin kontrollerde herhangi bir sorun bildirilmemiş olmasını dikkat çekici buluyor. Kurumlar, ihbar mekanizmalarında ve itlaf kararlarında daha fazla şeffaflık talep ediyor.

Bir yavru köpek kurtarıldı

Bölge sakinlerinden biri, çiftlikteki koşulları fark ederek yetkililere haber verdi. Bu müdahale sonucunda “Blacky” isimli bir yavru köpek canlı kurtarıldı. Tele M1’in aktardığına göre köpeğin sağlık durumu iyileşme gösteriyor.

Hükümetten bağımsız soruşturma kararı

SRF’in haberine göre Solothurn kantonu hükümeti, olayın tüm yönleriyle aydınlatılması için bağımsız ve tarafsız bir dış inceleme başlattı. Hükümet üyesi Sybille Jeker, soruşturma tamamlandığında sonuçların kamuoyuna açıklanacağını belirtti.

Geçmiş olaylarla karşılaştırmalar

Ramiswil’deki olay, 2016’da Boningen’de yaşanan benzer bir vakayı yeniden gündeme getirdi. O dönem yapılan incelemelerin ağırlıklı olarak kurum içi yürütüldüğü hatırlatılırken, bu kez hükümetin daha kapsamlı ve dış denetime açık bir süreci tercih ettiği bildirildi.

Haberin Devamını Oku

Trendler