Sosyal Medya

İsviçre

İsviçre Kozmetik Sektöründe Yeni Dönem: 2025 Sonu ve 2026 Başında Neler Değişiyor?

yazar

Yayınlayan

on

İsviçre kozmetik sektörü, 2025’in son çeyreğinden itibaren bir dizi yeni düzenlemeyle karşı karşıya. Hem ürün içeriklerinde hem de üretim süreçlerinde çevre, sağlık ve şeffaflık odaklı kurallar öne çıkıyor. 2026 başı itibarıyla bazı önemli değişiklikler yürürlüğe girecek.

1. Zararlı Kimyasallara Karşı Yeni Yasaklar

İsviçre Federal Gıda Güvenliği ve Veterinerlik Dairesi (BLV), Avrupa Birliği ile paralel olarak bazı kimyasal maddelerin kozmetik ürünlerde kullanımını yasakladı.
1 Eylül 2025 itibarıyla Trimethylbenzoyl Diphenylphosphinoxid (TPO) içeren ürünlerin satışı ve profesyonel kullanımı tamamen yasaklanıyor. Bu madde, özellikle tırnak jellerinde ve ışıkla sertleşen ürünlerde sıkça kullanılıyordu.

Ayrıca 2025 sonunda yürürlüğe girmesi beklenen yeni Kimyasal Risk Azaltma Tüzüğü (ORRChem) değişikliğiyle, çevreye zararlı D4, D5 ve D6 adlı siloksan bileşenlerinin de kozmetikte kullanımı kısıtlanacak.

2. Cihazlı Kozmetik İşlemler İçin Güvenlik Şartları

Kozmetik stüdyolarında kullanılan lazer, IPL ve ultrason gibi cihazlara yönelik V-NISSG yönetmeliği artık tam olarak yürürlükte.
Bu yönetmelik, bu tür cihazların sadece sertifikalı kişiler tarafından kullanılabilmesini şart koşuyor. İşletmelerin güvenlik protokollerini belgelemesi ve müşteri bilgilendirmesini yazılı şekilde yapması da zorunlu hale geldi.

3. 2026 Başında Yeni Kimyasal Düzenlemeler Geliyor

İsviçre Çevre Ofisi’nin (FOEN) hazırladığı ORRChem revizyonu, 2025 sonunda yürürlüğe girmesi planlanan önemli bir değişiklik paketi.
2026 itibarıyla bazı yeni maddeler — özellikle PFHxS, Dechlorane Plus ve UV-328 gibi uzun ömürlü kirleticiler — tamamen yasaklı hale gelecek.
Bu değişiklik, İsviçre’nin uluslararası çevre taahhütleriyle uyum içinde hareket ettiğini gösteriyor.

4. “Cassis de Dijon” Prensibinde Daralma

Şimdiye kadar Avrupa Birliği’nde satılmasına izin verilen birçok kozmetik ürün, “Cassis de Dijon” prensibi sayesinde İsviçre’de de otomatik olarak satışa sunulabiliyordu.
Ancak 2026’dan itibaren bu esneklik kısmen kaldırılıyor. Özellikle furokumarin içeren ürünlerde (örneğin bazı doğal parfümler veya bitkisel cilt kremleri) daha sıkı denetimler uygulanacak.
İsviçre, artık her ithal kozmetiği kendi toksikolojik sınır değerlerine göre inceleyecek.

5. Üretici Sorumluluğu ve Ambalaj Düzenlemeleri

Sürdürülebilirlik politikaları kapsamında, İsviçre 2026’dan itibaren “Genişletilmiş Üretici Sorumluluğu (EPR)” sistemine geçiş hazırlıklarını hızlandırıyor.
Bu sistemle, kozmetik üreticileri ambalaj atıklarının geri dönüşümünden de sorumlu olacak.
Yeni ambalaj yasasının tam olarak yürürlüğe girmesi ise 2027’de planlanıyor, ancak 2026’da şirketlerin veri bildirim ve hazırlık süreçleri başlayacak.

6. “Swiss Made” Kuralları Değişmedi

“Swiss Made” veya “Made in Switzerland” ibaresi taşıyan kozmetiklerdeki kriterlerde 2026 başı itibarıyla bir değişiklik yok.
Mevcut yasaya göre, ürünün üretim maliyetlerinin en az yüzde 60’ı İsviçre’de gerçekleşmeli ve Ar-Ge + üretim maliyetlerinin en az yüzde 80’i ülke sınırları içinde yapılmalı.
Bu düzenleme 2017’den beri yürürlükte ve hâlâ geçerli.

Sonuç: Daha Güvenli, Daha Şeffaf Bir Pazar

2025’in son çeyreğinden itibaren İsviçre kozmetik pazarı, hem içerik güvenliği hem de çevresel sürdürülebilirlik açısından Avrupa standartlarının da ötesine geçmeye hazırlanıyor.
Üreticiler için bu süreç, kısa vadede daha yüksek uyum maliyetleri anlamına gelse de, uzun vadede “temiz kozmetik” algısını güçlendirmesi bekleniyor.

Haberin Devamını Oku
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İsviçre

İsviçre’de Bebekler Eskisine Göre Daha Uzun Süre Emziriliyor

yazar

Yayınlayan

on

By

İsviçre’de Bebekler Eskisine Göre Daha Uzun Süre Emziriliyor

Bern, 13 Kasım 2025 – İsviçre’de bebeklerin emzirilme süresi son yıllarda belirgin biçimde uzadı. 2024 yılında doğan bebeklerin neredeyse yüzde 70’i, yaşamlarının ilk dört ayında yalnızca anne sütü ile beslendi. Bu oran, 2014 yılında yüzde 60 seviyesindeydi.

Federal Gıda Güvenliği ve Veterinerlik Dairesi’nin (BLV) perşembe günü duyurduğu yeni BLV Emzirme Araştırması, bebeklerin daha ileri aylarda da emzirilmeye devam ettiğini gösteriyor. Araştırmaya göre, 2024’te 10 aylık bebeklerin yüzde 53’ü hâlâ günde en az bir kez anne sütü aldı. 2014 yılında bu oran yalnızca yüzde 30’du.

Çalışan anneler daha kısa süre emziriyor

Veriler, çalışan annelerin emzirme süresinin işe katılmayan annelere kıyasla daha kısa olduğunu ortaya koyuyor. Çalışan anneler bebeklerini ortalama 17,4 hafta, çalışmayan anneler ise 21,8 hafta boyunca yalnızca anne sütüyle besledi.

Bebeklere verilen şeker yarı yarıya azaldı

Araştırmanın dikkat çekici bir başka bulgusu da bebek beslenmesinde şeker tüketiminin kayda değer biçimde düşmesi oldu. 12 aylık bebeklerin yalnızca dörtte biri şeker içeren yiyecek veya içecek tüketiyor. Bu oran, 10 yıl önceki seviyenin yarısı.

Haberde geçen “şeker” ne anlama geliyor?

Haber bağlamında kullanılan “şeker”, ilave şeker anlamına gelmektedir. Doğal olarak meyvelerde bulunan şekerler bu kapsamda değerlendirilmez. Burada kastedilen şunlardır:

  • İlave şeker eklenmiş hazır yoğurt ve bebek ürünleri
  • Meyve suları (özellikle tatlandırılmış olanlar)
  • Tatlılar, bisküviler, kekler
  • Şekerli içecekler
  • Şekerlemeler (bebeklere önerilmez)

Dolayısıyla araştırma, bebeklerin ilave şekerle tanışma oranının son on yılda belirgin şekilde azaldığını göstermektedir.

6–17 yaş arası çocukların beslenme alışkanlıkları ilk kez incelendi

BLV’nin aynı gün yayımladığı bir diğer çalışma ise 6 ila 17 yaş arasındaki çocukların beslenme durumunu ele aldı. İlk kez gerçekleştirilen bu araştırma, çocukların karbonhidrat, protein, yağ ve lif gibi temel besin öğelerini genel olarak yeterli miktarda aldığını ortaya koydu.

Ancak, BLV’ye göre çocukların beslenme düzeninde atıştırmalıklar ve şekerli içecekler önemli yer tutarken, meyve ve sebze tüketimi oldukça düşük seyrediyor.

Haberin Devamını Oku

Gündem

İsviçre’de Kadınlara Yönelik Şiddet Artıyor

yazar

Yayınlayan

on

By

İsviçre, kadınlara yönelik şiddet konusunda karanlık bir yıl geçiriyor. 2025’te şimdiye kadar 27’den fazla kadın ve kız çocuğu öldürüldü – bu sayı, geçen yılın toplamını şimdiden aşmış durumda. Federal Hükümet ilk kez kadın cinayetlerine ilişkin ayrıntılı verileri kamuoyuyla paylaştı ve ülke çapında bir önleme kampanyası başlattı. Bu bilgileri İsviçre Radyo ve Televizyon Kurumu SRF duyurdu.

Resmi veriler, özellikle bir gerçeğin altını çiziyor: Ayrılık anı kadınlar için en tehlikeli dönem. Vakaların büyük çoğunluğunda fail, kadının yakın çevresinden geliyor; genellikle eş ya da eski partnerler bu saldırıların sorumlusu. Birçok olaydan önce tehditler veya ısrarlı takip gibi uyarı işaretleri bulunduğu belirtiliyor.

Bozen’de “Talk Less, Do More” Koşusu: Şiddete Karşı Toplumsal Bir Mesaj

İsviçre’de tablo endişe vericiyken, İtalya’nın kuzeyindeki Bozen (Bolzano) kenti güçlü bir toplumsal dayanışma örneği sergiliyor. 23 Kasım’da, şehirde 12. kez düzenlenecek “Talk Less, Do More” koşusu, kadınlara yönelik şiddete karşı kamuoyu oluşturmayı hedefliyor. Haber Südtirolnews tarafından duyuruldu.

Koşu, Museion’un önünden başlayacak ve katılımcılar tarihi şehir merkezi ile Talferpromenade boyunca uzanan beş kilometrelik parkuru tamamlayacak. Güzergâh üzerinde, ilişkilerde saygı, sağlıklı iletişim ve şiddet önleme konularını işleyen interaktif duraklar yer alacak.

Etkinlik; müzik, bilgilendirme stantları ve belediye, sosyal hizmetler, spor kulüpleri ile polis teşkilatının oluşturduğu geniş bir destek ağıyla gerçekleştirilecek.

Koşunun sonunda çeşitli ödüller verilecek. Bunlardan biri, yaşamı boyunca kadınlara yönelik şiddetle mücadeleye adayan ve geçtiğimiz yıllarda hayatını kaybeden polis müfettişi Mario Morgavi anısına verilen özel ödül olacak.

Haberin Devamını Oku

Gündem

Umverkehr’den Uçak Bileti Vergisi İçin Yeni Halk İnisiyatifi

yazar

Yayınlayan

on

By

İsviçre’nin çevre örgütü Umverkehr, uçak bileti vergisini yeniden siyasi gündeme taşımaya hazırlanıyor. Örgüt, 2026 yılında başlatacağı halk inisiyatifi ile, uçuş mesafesine ve seyahat sınıfına göre değişen bir uçak bileti vergisinin oylamaya sunulmasını hedefliyor.

Umverkehr, federal hükümetin ve parlamentonun artan havacılık kaynaklı sera gazı emisyonlarını azaltma konusunda yeterli irade göstermediğini savunuyor. Örgüte göre, yüksek tren biletleri ve sınırlı uluslararası demiryolu seçenekleri, yolcuların uçaktan trene geçişini engelliyor. Bu durumun “ciddi bir dengesizlik” yarattığı belirtiliyor.

Gelirin Halk ve Uluslararası Tren Ağına Aktarılması

Taslağa göre, toplanacak gelirin büyük bölümü kamu ulaşımının kullanımını teşvik etmek için doğrudan halka geri dağıtılacak. Kalan pay ise uluslararası demiryolu bağlantılarının güçlendirilmesine ayrılacak.

Gece Treni Tartışmalarına Eleştiri

Umverkehr, özellikle gece trenleri konusunda federal siyasette yaşanan “gidip gelme” tavrını eleştiriyor. Ständerat’ın Mali Komisyonu, 2026 bütçesinden ayrılması planlanan 10 milyon franklık gece treni desteğinin kaldırılmasını önerdi. Bu konudaki nihai karar Aralık ayında parlamentoda verilecek.

Daha Önceki Girişimler Başarısız Olmuştu

İsviçre halkı, 2021’de CO₂ Yasası kapsamında sunulan uçak bileti vergisini reddetmişti. Sonrasında parlamentoya sunulan benzer girişimler de kabul görmedi. Ayrıca, CO₂ yasasının son revizyonunda milletvekilleri, business ve özel jetler için önerilen ek uçuş vergisinden tamamen vazgeçti.

Kamuoyu Desteği Artıyor

Öte yandan, 2022 yılında yapılan ve Umverkehr tarafından yaptırılan bir temsilî ankete göre, iklim politikaları açısından uçak biletlerini daha pahalı hâle getiren bir yönlendirme vergisi, toplum içinde geniş bir kabul görüyor.

Haberin Devamını Oku

Trendler