İsviçre
İsviçre, 2026’dan İtibaren Ulusal Uçak Yolcu Veri Sistemi Kurmayı Planlıyor

Federal Hükümet, Federal Parlamento’ya sunduğu “Flugpassagierdatengesetz” adlı yasa tasarısı ile uçak yolcu verilerini ulusal bir sistemde toplamayı planlıyor. Bu tasarının amacı, polis ve güvenlik birimlerine terörizmi ve ağır suçları daha etkin bir şekilde engelleme imkanı sağlamak ve İsviçre’nin ekonomik konumunu daha iyi korumak.
Planlanan yasa, İsviçre ve yabancı havayolu şirketlerinin yetkililere yolcu verilerini açıklamasını ve işlemesini düzenler. Bu uçuş yolcu verileri (Passenger Name Records, PNR) adını, soyadını veya seyahat rotasını içerebilir. Federal Hükümet’in mesajına göre, kişisel verilerin gizliliğine dair hassas bilgiler – örneğin, cilt rengi veya yemek tercihleri – iletilmeyecek.
PNR verileri gelecekte Federal Polis Ofisi’ndeki (Fedpol) yeni kurulacak olan Passenger Information Unit (PIU) adlı birime gidecek. PIU’nun 2025’ten itibaren kurulması planlanıyor. Veriler otomatik olarak polis bilgi sistemleriyle eşleştirilecek ve uyum sağlanırsa sonuçlar elle kontrol edilerek ilgili yetkililere iletilmeden önce denetlenecek.
Federal Hükümet’e göre, PNR verilerinin kullanımı terörizm ve ağır suçlarla mücadelede etkili bir araçtır. Ancak İsviçre’nin halihazırda PNR verilerini kullanmak için yasal bir temeli bulunmamaktadır. Bu durum, Federal Hükümet’e göre çeşitli nedenlerle İsviçre için problemli ve yetersizdir.
Federal Adalet ve Polis Departmanı (EJPD) Başkanı Federal Hükümet Beat Jans, Çarşamba günü Bern’de basına yaptığı açıklamada, “İsviçre için bu durum çeşitli nedenlerle problemli ve yetersizdir” dedi.
Tüm AB üye devletleri, ABD ve Kanada dahil olmak üzere 70 ülke zaten ulusal bir PNR sistemine sahiptir. Jans, “Kendi PNR sistemimiz olmadan, İsviçre Avrupa kıtasında bir güvenlik açığına dönüşebilir” dedi.
Federal Hükümet’in açıklamasına göre, ulusal güvenlik endişeleri de sistemin uygulanmasını desteklemektedir. Suç amaçlı kişiler, mevcut PNR sistemlerini atlayarak Schengen Bölgesi’nde seyahat edebilir ve ardından İsviçre’ye uçarak Avrupa Birliği ülkelerine kara yoluyla devam edebilirler. Bugün, İsviçreli havayolu şirketleri, İsviçre’den gelen uçuşlardaki PNR verilerini bazı ülkelere bildirmek zorundadır, örneğin AB üyelerine veya ABD’ye.
PNR verilerinin bildirilmesini talep eden ülkelerin sayısının artmasıyla, İsviçreli havayolu şirketleri gelecekte bu ülkelerde yüksek para cezaları ve hatta iniş haklarının geri alınması tehdidiyle karşılaşabilirler. EJPD Başkanı Jans, “En kötü senaryoda İsviçre, uluslararası hava trafiğine kısmen veya tamamen bağlantısını kaybedebilir” dedi.
Federal Hükümet’e göre, yasa veri ve uçuş yolcularının kişisel haklarını korumaktadır. Jans’a göre, Federal Hükümet, veri korumasını artırdı.
Verilerin saklama süresi kısaltılmıştır. Terörizm veya ağır suçlar için belirgin bir işaret olmayan verilerin saklama süresi altı ayı geçemez. Veriler bir ay sonra anonimleştirilecektir. Ancak veriler belirgin bir işaret gösteriyorsa, en fazla beş yıl boyunca saklanabilirler. Yasal düzenlemenin yürürlüğe girmesinin ardından, veri koruması Eidgenössischer Datenschutzbeauftragten tarafından denetlenecektir.
Federal Hükümet’in Flugpassagierdatengesetz’e ilişkin taslağıyla birlikte, AB olmayan ülkelerle uçak yolcu verilerinin değişimi hakkında bir anlaşma için müzakere yetkisi tasarısı da kabul edildi. Federal Meclislerin Dışişleri Komisyonları ve Kantonal Hükümetler Konferansı’nın buna henüz onay vermesi gerekmektedir.
Mart ayının başında AB üye devletleri, gelecekte İsviçre ile uçak yolcu verilerini değiştirmek için bir müzakere yetkisi kabul etti.
İsviçre
SAF DERNEĞİ’NDEN ANLAMLI LANSMAN GECESİ: İYİLİĞİ BÜYÜTME ÇAĞRISI

Haber : Cemil Baysal
🕒 Okuma süresi: 2 dakika
Dietikon’daki İsviçre Türk Toplumu ( ITT ) merkezinde düzenlenen SAF Derneği’nin tanıtım ve lansman gecesi, iş dünyasından hayırseverlerin ve gönüllü destekçilerin katılımıyla anlamlı bir atmosferde gerçekleşti. Etkinlikte konuşan SAF Derneği Başkanı Gökmen Gökdemir, derneğin faaliyetlerini ve vizyonunu anlattı.
“Bu yolculuk, insanlık onurunu korumak için başladı”
Konuşmasına konukları sevgi ve saygıyla selamlayarak başlayan Gökdemir, SAF Derneği’nin 2024 yılında insan onurunu koruma misyonuyla yola çıktığını belirtti. “Bugün burada sizlerle birlikteysek, bu dayanışma ruhunu büyütmek ve iyiliği çoğaltmak içindir,” sözleriyle lansmanın amacını özetledi.
Faaliyet Ağı 10’dan Fazla Ülkeye Ulaştı
Lübnan’daki Filistin kamplarından Madagaskar’a, Uganda’dan Suriye’ye kadar uzanan geniş bir coğrafyada yardım ulaştırdıklarını vurgulayan Gökdemir, gıda kolilerinden bayramlık hediyelere, su kuyularından kalıcı barınma projelerine kadar birçok alanda hizmet verdiklerini dile getirdi.
Ayrıca bağışlanan kurbanların ihtiyaç sahiplerine ulaştırılmasıyla hem dini vecibelerin yerine getirildiğini hem de insanların sofralarına umut taşındığını belirtti.
“İyilik, sadece açlığı gidermek değil; insanı onurlandırmaktır”
Konuşmasında yardımların sadece maddi boyutunu değil, insani değerini ön plana çıkaran Gökdemir, “İhtiyaç sadece açlığı gidermek değil; insana insan gibi yaşayabileceği bir ortam sunmak, yalnız olmadığını hissettirmektir,” diyerek katılımcılara derin bir mesaj verdi.
İş İnsanlarına Çağrı: Umuda Ortak Olun
Gece boyunca yardımseverlere seslenen Gökdemir, desteklerin sadece bir bağış değil, bir annenin duası, bir çocuğun tebessümü olduğunu ifade etti. “Gelin bu iyilik hareketini birlikte büyütelim,” çağrısıyla, daha geniş kitlelere ulaşmanın önemine dikkat çekti.
Katılımcıların yoğun ilgi gösterdiği gece, iyilikte buluşan yüreklerin umut dolu mesajlarıyla sona erdi.




İsviçre
GAZİANTEP’TE LEZZET VE KÜLTÜR BULUŞTU: ŞEF MUSTAFA YILMAZ İSVİÇRE’DEN JÜRİLİK YAPTI

🕒 Okuma süresi: 2 dakika
Gaziantep, geçtiğimiz günlerde düzenlenen kapsamlı bir gastronomi organizasyonuyla adeta mutfak sanatlarının buluşma noktası haline geldi. Türkiye Aşçılar ve Şefler Federasyonu’nun desteğiyle, Gaziantep Profesyonel Aşçılar ve İşletmeciler Derneği (GASDER) ev sahipliğinde gerçekleşen Ulusal Yemek Yarışması ve Kültür Etkinliği, hem profesyonel şefleri hem de genç yetenekleri bir araya getirdi.
İsviçre’den Gelen Tat Dokunuşu
Etkinliğe İsviçre’den katılan deneyimli şef Mustafa Yılmaz, jüri üyeleri arasında yer aldı. Yılmaz, Türk mutfağının dünya çapındaki etkisinin giderek büyüdüğüne dikkat çekerek, bu tür etkinliklerin uluslararası alanda tanıtım açısından taşıdığı önemi vurguladı.
Profesyonel Jüri Heyeti Sahadaydı
Yemeklerin değerlendirilmesinde sadece lezzet değil; sunum, özgünlük ve kültürel aktarım gibi kriterler de ön plandaydı. Federasyon Başkanı Bayram Özrek, İstanbul Aşçılar ve Şefler Derneği Başkanı Hüseyin Kocabey, GASDER Başkanı Fazilet Kahriman ve birçok profesyonel jüri üyesi, yarışmanın değerlendirme sürecinde aktif rol aldı.
Gastronomi Öğrencileri İçin Bir Vitrin
Türkiye’nin dört bir yanından gelen üniversite öğrencileri ve gastronomi bölümü katılımcıları, yarışma sürecinde hem rekabetin hem de öğrenmenin heyecanını yaşadı. Alanında deneyimli şeflerle birebir temas kurma fırsatı bulan gençler, bu buluşmadan ilham alarak meslek yaşamlarına güçlü bir başlangıç yapma şansı buldu.
Anadolu Lezzetleri Bir Arada
Gaziantep mutfağının başrolde olduğu yarışmada, Türkiye’nin farklı bölgelerinden gelen geleneksel tatlar da sahnedeydi. Yarışmanın yanı sıra düzenlenen paneller ve atölyelerle kültürel aktarım güçlendirildi.
Kültürel Mirasın Yaşatıldığı Bir Platform
Gaziantep’te gerçekleşen bu etkinlik yalnızca bir yemek yarışması değil, aynı zamanda Anadolu’nun köklü yemek mirasının gelecek nesillere taşındığı güçlü bir kültürel buluşma noktası oldu.






Gündem
ERKEN EMEKLİLİK YÜZÜNDEN OTURUMU İPTAL EDİLDİ – MAHKEME: HAKSIZLIK YAPILDI

İsviçre’nin Ticino (Tessin) kantonunda yaşayan bir İtalyan kadın, bir yıl erken emekli olduğu gerekçesiyle oturum hakkını kaybetti. Ancak Federal Mahkeme (Bundesgericht), bu kararın hatalı olduğuna hükmederek iptali sağladı.
Cemil Baysal – İsviçre’den haberler
OKUMA SÜRESİ: 3 DAKİKA
Ne oldu?
2006 yılında İsviçre’ye yerleşen ve burada çalışma izni alan İtalyan kadın, yıllar boyunca ülkede çalıştı. Ardından, normal emeklilik yaşı olan 64’ü beklemeden 63 yaşında erken emekli oldu. Ancak bu karar, beklenmedik bir sonuç doğurdu: Göç makamları, kadının artık serbest dolaşım anlaşmasının (Freizügigkeitsabkommen) şartlarını karşılamadığını öne sürerek, 2019 yılında İsviçre’den ayrılması gerektiğine karar verdi.
Ticino Mahkemesi ve Federal Mahkeme devreye girdi
Kadının itirazı üzerine Tessin İdare Mahkemesi, bu kararı iptal etti. İsviçre Göç Sekreterliği (SEM), bu iptale karşı Federal Mahkeme’ye başvurdu. Ancak en yüksek mahkeme de kadının lehine karar verdi.
Federal Mahkeme, 14 Mayıs 2025’te yayınladığı kararında, İsviçre’deki AHV yasalarının erken emekliliğe açıkça izin verdiğini ve bu durumun serbest dolaşım anlaşmasına aykırı olmadığını belirtti. Kadının son 12 ayda çalışmış olması yeterli görüldü.
Ticino makamları neden karşı çıktı?
Ticino yetkilileri, kadının 64 yaşına kadar çalışmamış olmasını gerekçe göstererek, onun “düzenli emeklilik yaşı dolmadan” iş hayatını bıraktığını ve dolayısıyla İsviçre’de kalma hakkını kaybettiğini savundu. Ancak Federal Mahkeme, bu değerlendirmeyi dar ve yanlış bir yorum olarak nitelendirdi.
Sonuç: İsviçre’de kalma hakkı geri verildi
Federal Mahkeme’nin kararıyla birlikte, kadının erken emeklilik nedeniyle oturum hakkını kaybetmesi yönündeki işlem geçersiz sayıldı. Böylece erken emekli olan AB vatandaşlarının İsviçre’de kalma haklarının korunması adına önemli bir karar alınmış oldu.
-
E-Dergi1 yıl önce
İsviçre’nin Sesi Şubat 2024
-
Ekonomi1 yıl önce
İsviçre’de Maaş Dengesi: Ortalama bir Kişinin Maaşı 6788 CHF
-
İsviçre1 yıl önce
Dünyanın En İyi Sağlık Kurumları: İlk 250 Hastane Sıralamasında İsviçre’den 10 Hastane
-
Yaşam1 yıl önce
Kıskanç Kaynana Belirtileri: Gözden Kaçırmamanız Gereken 10 İşaret
-
Gündem6 ay önce
ERDOĞAN KARŞITI PAYLAŞIMLARI SIĞINMA BAŞVURUSUNDA HAKLI GEREKÇE OLARAK GÖRÜLMEDİ
-
Dünya6 ay önce
META’NIN COVİD-19 AŞILARIYLA İLGİLİ YANILTICI BİLGİ KARARI: İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜ KISITLIYOR MU?
-
Gündem6 ay önce
TÜRKİYE’DEN GELEN SIĞINMA BAŞVURULARINA GETİRİLEN SERT UYGULAMALARA TEPKİ
-
Kültür Sanat1 yıl önce
Ferdi Tayfur’un Mücadele Dolu Hikayesi: Şeker Hastalığı ve Organ Nakli