Sosyal Medya

Gündem

İLİŞKİLERDE TEHLİKELİ CÜMLE: “UMRUMDA DEĞİL”

yazar

Yayınlayan

on

Amerikalı bir psikolog, partnerinize tartışmalar sırasında “umrumda değil” demenin ilişkinize ciddi zararlar verebileceğini vurguladı. Psychology Today dergisinde bir makale kaleme alan Jeffrey Bernstein, bu ifadenin ilişkiyi nasıl etkilediğini ve daha sağlıklı bir iletişim kurmanın yollarını açıkladı.

“UMRUMDA DEĞİL” CÜMLESİNİN TEHLİKELERİ

Araştırmalar, küçümseyici dilin kullanıldığı ilişkilerde duygusal bağların zayıfladığını gösteriyor. Bernstein, bu tür ifadelerin partnerin duygularını göz ardı ederek onların endişelerinin veya fikirlerinin önemsiz olduğunu ima ettiğini belirtti. Özellikle “umrumda değil” gibi cümlelerin, duygusal mesafeyi artırabileceğini ve ilişkide uzun vadeli sorunlara yol açabileceğini kaydetti. Buna karşılık, empati ve onay gösteren çiftlerin tartışmalarda bile daha sağlam bir ilişki kurdukları gözlemlendi.

ÜÇ ÖRNEKLE ÇÖZÜM YOLLARI

Bernstein, ilişkilerde bu tür durumların nasıl önlenebileceğine dair üç örnekle açıklamalarda bulundu:

  • Josh ve Amanda: Tartışmalarında kapanma eğiliminde olan çift, bir gece para üzerine tartışırken Amanda sinirlenip, “Umrumda değil, ne istersen yap!” dedi. Josh, kendini yaralanmış ve önemsiz hissederek odayı terk etti. Bu tür çıkışların, tartışmaların çözümünü zorlaştırdığına dikkat çeken Bernstein, Amanda’nın daha net bir şekilde, “Kendimi bunalmış hissediyorum, endişelerimin duyulmadığını düşünüyorum” demesini önerdi.
  • Laura ve Steve: Laura yoğun çalışırken Steve, ev işleriyle ilgileniyor. Steve, daha fazla yardım istediğinde Laura, “Umrumda değil, kendin yap” diyerek tepki verdi. Bernstein, bu durumda Laura’nın “Şu an çok yorgunum, ama sonra bu konuyu konuşabiliriz” demesinin ilişkinin sağlıklı ilerlemesi açısından daha faydalı olduğunu belirtti.
  • Carlos ve Mia: Küçük bir yemek planı tartışması büyüyerek Carlos’un “Umrumda değil, bu tartışma beni ilgilendirmiyor” demesine yol açtı. Mia’nın kırıldığını fark eden Bernstein, bu tür durumlarda “Bu tartışmayı büyütmek istemiyorum, biraz ara verelim ve sakinleşince konuşalım” demenin daha yapıcı olduğunu vurguladı.
  • #İlişkiPsikolojisi #TartışmaSüreci #EmpatiVeİletişim #Sağlıklıİlişkiler #ilişkiler #partnerschaft #karıkoca #evlilik #evlenme #beziehung #ehe #heirat #sevgili

Haberin Devamını Oku
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

ST. GALLEN’DE KÖPEKLERE YÖNELİK TEHLİKE: CAM KIRIKLARIYLA HAZIRLANMIŞ SOSİS BULUNDU

yazar

Yayınlayan

on

By

St. Gallen’de bir köpek sahibi, Gübsensee’nin güneyinde cam kırıklarıyla hazırlanmış bir sosis buldu. Şehir Polisi, bölgede benzer yemlerin olabileceği uyarısında bulunarak hayvan sahiplerini dikkatli olmaya çağırdı.

Polis tarafından yapılan açıklamada, köpek sahibinin tehlikeli maddeyi fark ederek hayvanını son anda kurtardığı belirtildi. Veteriner hekim tarafından yapılan muayenede herhangi bir yaralanma tespit edilmedi.

Yetkililer, köpek sahiplerine şüpheli yiyeceklerle karşılaşmaları halinde derhal polise haber vermeleri çağrısında bulundu.

Haberin Devamını Oku

Gündem

FEDERAL HÜKÜMET, ÇİN’İN GÖZETİM VE BASKI FAALİYETLERİNE KARŞI KORUMA ÖNLEMLERİNİ DEĞERLENDİRİYOR

yazar

Yayınlayan

on

By

İsviçre’deki Uygurlar ve Tibetliler, Çin’in gözetim ve baskı uygulamalarına maruz kalıyor. İsviçre Federal Hükümeti, Çin’in bu gruplar üzerindeki transnasyonel baskı uygulamalarını inceleyen bir rapor yayımladı. Bu rapor, Çin’in, İsviçre’deki Tibetli ve Uygur diasporalarını gözetlediğini, toplulukları içinden casuslar yerleştirerek baskı yaptığını ve bu kişilerin gözlemlerini kaydederek tehditlerde bulunduğunu ortaya koyuyor.

Federal Hükümet’in yayımladığı raporda, Çin’in bu tür faaliyetlerini, diplomatik engeller nedeniyle tam anlamıyla cezalandırmanın zor olduğuna dikkat çekildi. Ancak, söz konusu casusluk eylemlerinin hukuki yollarla takip edilebileceği ve hedef alınan kişilerin dikkatli olmaları gerektiği ifade ediliyor. Çin’in istihbarat birimleri, İsviçre’deki Tibetli ve Uygur topluluklarının içindeki bazı bireyleri casus olarak kullanarak, bu grupların faaliyetlerini izliyor. Örneğin, gizli ajanlar, basın mensubu, turist veya öğrenci kılığında topluluklara sızabiliyor.

Hukuki ve Sosyal Zorluklar
Rapor, bu tür gözetim ve baskı faaliyetlerinin, özellikle dijital araçlar ve otoriter devletlerin işbirliğiyle daha karmaşık hale geldiğine dikkat çekiyor. Bu durumun, İsviçre’nin egemenliğini tehdit edebileceği belirtiliyor. Ancak, bu tür faaliyetlerin cezai yaptırımlarla karşılanması için siyasi casusluk gibi suçların kanıtlanması gerektiği ifade ediliyor.

Özel gözetim ve tehditlere karşı, bireylerin sivil yasal yollarla başvurabileceği ancak genellikle tanımadıkları kişilerle ilgili dava açmanın mümkün olmadığı vurgulanıyor. Hükümet ayrıca, hedef alınan kişilerin daha dikkatli olmalarını sağlamak için eğitim ve farkındalık artırma önlemleri öneriyor.

Uygurların Durumu
Raporda, Çin’in Uygur topluluğuna yönelik benzer baskılar uyguladığı da belirtiliyor. Ancak İsviçre’deki Uygur nüfusunun az olması nedeniyle, ülke genellikle bu tür operasyonların geçiş noktası olarak kullanılmakta. Federal Hükümet, bu tür baskılara karşı daha fazla koruma önlemi geliştirilmesi gerektiğini savunuyor. Bu önlemler, hem yerel yetkililer için eğitim ve bilinçlendirme, hem de mağdurlara yönelik destek ve danışmanlık hizmetlerini içeriyor.

Sonuç ve Öneriler
Federal Hükümet, özellikle Tibet ve Uygur toplulukları için Çin’in gözetim faaliyetlerinin artarak devam edeceğini öngörüyor. Hükümet, daha fazla önlem alınması gerektiğini belirterek, transnasyonel baskıya karşı daha etkili çözümler geliştirilmesi gerektiğinin altını çiziyor.

İsviçre’deki 7.500 Tibetli ve 150 Uygur’un güvenliği için önerilen koruma önlemleri, diğer ülkelerdeki benzer baskılara karşı daha geniş çaplı bir stratejinin parçası olarak değerlendirilmektedir. Bu tür baskıların yalnızca Çin tarafından değil, Rusya ve Türkiye gibi diğer ülkeler tarafından da uygulandığı ifade ediliyor.

Haberin Devamını Oku

Gündem

ZÜRİH’TE KADIN SÜNNETİNE KARŞI ÖNLEMLER ARTIRILACAK

yazar

Yayınlayan

on

By

Zürich’te bir yıldır hizmet veren ve kadınlara yönelik genital sünnetin önlenmesi konusunda çalışan danışma merkezi, bu alandaki faaliyetlerini genişletmeyi planlıyor. 🩺

ZÜRİH’TE 2900’Ü AŞKIN KADIN TEHLİKE ALTINDA
Zürich kantonunda, 2900’den fazla kadın, genital sünnet nedeniyle ya geçmişte mağdur olmuş ya da bu tehlikeyle karşı karşıya kalmış durumda. Çoğu kadın Afrika, Orta Doğu ve Asya kökenli. Bu durumu engellemeye yönelik çalışmalar, 2012’den bu yana İsviçre’de yasal olarak suç sayılıyor. 🚫👩‍⚖️

DANIŞMANLIK HİZMETLERİ ARTTIRILACAK
Zürich’teki Ambulatorium Kanonengasse’deki sağlık hizmeti, kadınlar, kız çocukları ve ailelerine ücretsiz danışmanlık veriyor. Hizmet, özellikle illegal genital sünnete karşı farkındalık yaratmayı ve aileleri eğitmeyi amaçlıyor. Geçtiğimiz yıl 25 önleyici etkinlik düzenlendi. 🎓💬

Sağlık Bakanı’ndan Önemli Aksiyon
Zürich sağlık direktörü Natalie Rickli (SVP), kadınları ve kızları bu tür uygulamalardan korumak için büyük çaba sarf ediyor. Rickli, geçmişte, Ulusal Konsey’de bu konuda daha fazla önlem alınmasını talep etmişti. 👩‍⚖️🛡️

Haberin Devamını Oku
Reklam

Trendler