Sosyal Medya

İsviçre

Habermacher Fırınları Kapanıyor: Ebikon, Littau ve Kriens Şubelerine Veda

yazar

Yayınlayan

on

İsviçre’nin köklü aile işletmesi Habermacher Fırınları, yıllardır hizmet verdiği üç şubesini kapatma kararı aldı. Ebikon, Littau ve Kriens’teki şubelerinin kapanacağını duyuran Habermacher ailesi, bu kararın nedenlerine ve çalışanların durumuna dair henüz ayrıntılı bir açıklama yapmadı.

Aile İşletmesi Konkordato İlan Etti

Habermacher ailesi, Luzern kantonunda uzun yıllardır faaliyet gösteren fırınlarının konkordato ilan ettiğini doğruladı. İlk olarak Luzerner Zeitung gazetesinin bildirdiği habere göre, işletmenin faaliyetleri Ağustos ortasında sonlandırılacak. 1938 yılında Schübelbach SZ’de kurulan aile işletmesi, zamanla bölgede tanınan bir marka haline geldi.

Habermacher Fırınları’nın Tarihi

Werner ve Margrit Habermacher çifti, 1986 yılında Ebikon’da ilk fırınlarını devralarak işletmeye başladı. Ardından 2009’da Littau’da ve 2014’te Kriens’te yeni şubeler açarak işletmeyi genişlettiler. Geçmişte Horw ve Luzern’de de şubeleri bulunan Habermacher ailesi, bu şubeleri daha sonra kapatmak zorunda kalmıştı.

Habermacher Fırınları, yalnızca kendi şubeleri için değil, aynı zamanda Luzern ve Zug çevresindeki birçok restoran, otel, huzurevi ve hastane için de taze ekmek ve unlu mamuller üretiyordu.

Zor Bir Veda

Habermacher Fırınları’nın kapanışı, bölgedeki sadık müşterileri ve çalışanlar için büyük bir kayıp olacak. Aile işletmesinin bu ani kapanışının arkasındaki nedenlerin ne olduğu ve çalışanların geleceği konusundaki belirsizlik ise sürüyor. Habermacher ailesinin konuyla ilgili daha fazla bilgi vermesi bekleniyor.

#Habermacher #AileFırını #Kapanış #YerelEsnaf #Luzern #Ebikon #Littau #Kriens #İsviçre

Haberin Devamını Oku
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Ekonomi

IV. SWISS-TURKISH BUSINESS FORUM ZÜRİH’TE GERÇEKLEŞTİ

yazar

Yayınlayan

on

By

Haber: Cemil Baysal

4 Aralık 2024 tarihinde Zürih’teki S-GE Switzerland Global Enterprise salonunda düzenlenen IV. Swiss-Turkish Business Forum, Türk ve İsviçre iş dünyasının önemli isimlerini bir araya getirdi. Etkinliğe, Zürih Başkonsolosu Fazlı Çorman, Türkiye Büyükelçiliği Ticaret Müşaviri Osman Beyhan, Türk Hava Yolları Zürih Genel Müdürü Burak Öztürk ve yaklaşık 80 iş insanı katıldı.

Forumun Açılışı ve Öne Çıkan Konuşmalar
Forumun açılış konuşmasını Swiss-Turkish Business Council (STBC) Başkanı Philippe Graber yaptı. Zürih Başkonsolosu Fazlı Çorman, Türkiye’deki yatırım fırsatlarına dair detaylı bilgiler sunarken, ev sahibi S-GE Direktörü Stefan Barny, İsviçre-Türkiye ticari ilişkilerinin önemine dikkat çekti.

Uzman Görüşleri ve İlham Veren Hikayeler

  • – Gero Jung (Mirabaud Bankası): Küresel ekonomi hakkında kapsamlı değerlendirmeler.
    – Can Selçuki (Research Istanbul): Türkiye ekonomisinin mevcut durumu ve karşılaştığı zorluklar üzerine bilgiler.
    – Sami Çebi (SICPA CEO’su): Şirketin başarı hikayesi ve iş dünyasına yönelik ilham verici mesajlar.
  • Teknoloji ile Çok Dilli İletişim
    Vidby platformu sayesinde, konuşmalar katılımcıların cep telefonları üzerinden kendi ana dillerinde canlı olarak dinlenebildi. Bu inovatif çözüm, etkinliğin erişilebilirliğini artırdı.

Türk Misafirperverliği ve Özel Hediyeler
Program, soru-cevap oturumunun ardından Türk Hava Yolları tarafından sunulan ikramlarla devam etti. Katılımcılar arasında gerçekleşen sohbet ve etkileşimlerle forum başarılı bir şekilde tamamlandı. Türk Hava Yolları’nın sunduğu ikramların yanı sıra, SET AG’nin Türk şarap sponsorluğunda misafirler Chamlıca Türk şaraplarını tatma fırsatı buldu. Ayrıca, Presidente Cigars firması tarafından her konuşmacıya özel puro hediye kutusu takdim edildi. Etkinlik, sıcak sohbetler ve karşılıklı iş birliği ile sona erdi. Forum, karşılıklı iş birliği ve paylaşım için verimli bir platform sundu.

Haberin Devamını Oku

İsviçre

STEINHAUSEN’DE HERA: EĞLENCE VE LEZZETİN YENİ ADRESİ

yazar

Yayınlayan

on

By

Zug Kantonu’nda Steinhausen’de geçtiğimiz hafta kapılarını açan Hera, şehrin sosyal hayatına yepyeni bir soluk getirdi. Eğlenceyi, leziz yemekleri, şişa bar deneyimini ve futbol maçlarını izleme keyfini bir arada sunan bu mekan, kısa sürede bölge halkının ilgisini çekmeyi başardı.

İsviçreninSesi ekibi olarak açılış etkinliğinde yer aldık ve mekanın sahibi, Mario Sinan lakabıyla tanınan Sinan Bayram ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Sinan Bayram, Hera’yı hem bölge sakinlerine hem de farklı kültürlerden gelen ziyaretçilere hitap edecek bir buluşma noktası olarak tasarladığını ifade etti.

Konuklarla yaptığımız görüşmelerde, mekanın atmosferi ve sunduğu hizmetlerden övgüyle bahsedildi. Özel şişa menüsü, canlı maç yayınları ve lezzetli mutfağıyla Hera, eğlence ve dinlenmeyi bir arada sunan bir adres olmaya aday.

Zug’da sosyal bir buluşma noktası arayanlar için Hera, kesinlikle ziyaret edilmeyi hak ediyor.

Haberin Devamını Oku

Gündem

İSVİÇRE VATANDAŞLIĞI İÇİN YILLAR SÜREN HUKUK MÜCADELESİ

yazar

Yayınlayan

on

By

Bir Avustralyalı kadın, İsviçre vatandaşlığı için uzun yıllar süren hukuk mücadelesini sonunda kazandı. İsviçre vatandaşlık yasası ile ilgili yorumların genişletilmesi sayesinde, mahkeme kararıyla hakkını elde etti. Bu olay, kimlik ve vatandaşlık kavramlarının ne kadar karmaşık ve duygusal olabileceğini bir kez daha ortaya koydu.


20 YILLIK SIR: İSVİÇRELİ KÖKENLERİN KEŞFİ

Her şey, 1970 sonbaharında Avustralya’nın Sidney şehrinin bir banliyösünde başladı. Evlenmemiş İsviçreli bir anne ve babanın çocuğu olarak doğan kadın, kısa süre sonra Avustralyalı bir çift tarafından evlat edinildi. Biyolojik kökenlerinden habersiz büyüdü ve ancak 20 yıl sonra evlatlık olduğunu öğrendi. Gerçeği öğrenir öğrenmez, biyolojik ailesini aramaya koyuldu. 1996 yılında hem annesini hem de babasını bulmayı başardı.


VATANDAŞLIK TALEBİ VE ENGELLER

2022 yılında, artık 52 yaşında olan kadın, İsviçre vatandaşlığını resmi olarak almak için başvuruda bulundu. Ancak Zürih kantonundaki yetkililer, başvurunun geçersiz olduğunu belirtti. Gerekçe olarak, kadın 22 yaşına kadar İsviçre makamlarına resmi bir başvuru yapmadığı için vatandaşlık hakkını kaybetmiş sayıldı.

Bu karar, kadını yıldırmadı. Hukuki süreç başlatarak itiraz etti. Ancak kantonal düzeydeki itirazı da reddedildi ve dava, İsviçre İdari Mahkemesi’ne taşındı.


BEKLENMEDİK DELİL: İSVİÇRE HARİTASI

Dava sırasında, kadın 1991 yılında İsviçre’nin Avustralya’daki Turizm Ofisi’ne yaptığı bir başvurunun vatandaşlık hakkını koruduğunu iddia etti. O yıl ofisten aldığı ve annesinin memleketinin işaretli olduğu İsviçre haritasını mahkemeye sundu. Bu harita, kadının iddiasını destekleyen önemli bir delil haline geldi.


MAHKEMENİN “GENİŞ YORUM” KARARI

İsviçre İdari Mahkemesi, vatandaşlık yasasındaki “başvuru” kavramının net tanımlanmamış olduğuna dikkat çekti. Bu nedenle, yasaların daha geniş bir yorumla ele alınması gerektiğine hükmetti. Kadının 1991 yılındaki başvurusunun yeterli kabul edilmesi gerektiği belirtildi. Mahkeme, kadının vatandaşlık hakkını yeniden tanıdı ve davayı kazandı.


UZUN SÜREN MÜCADELENİN ARDINDAN MUTLU SON

Bu olay, kimlik ve aidiyet kavramlarının ne kadar derin olabileceğini gösterdi. Avustralyalı kadının vatandaşlık mücadelesi, sadece hukuki değil, aynı zamanda duygusal bir hikaye olarak da hafızalarda yer etti. İsviçre vatandaşlık yasasının daha esnek bir şekilde yorumlanması gerektiğine dair güçlü bir mesaj verilmiş oldu.


#İsviçreVatandaşlığı #HukukMücadelesi #Aidiyet #VatandaşlıkHakkı #İsviçreAdalet #KimlikVeAidiyet

Haberin Devamını Oku
Reklam

Trendler