Sosyal Medya

Gündem

EUROVISION 2025 NASIL İŞLEYECEK?

yazar

Yayınlayan

on

🕐 Okuma süresi: 3 dakika

Bu yıl 69’uncusu düzenlenen Eurovision Şarkı Yarışması, İsviçre’nin Basel kentinde gerçekleşiyor. 37 ülkenin katılacağı yarışmada, kurallar ve oylama sistemi yine izleyicileri merakta bırakıyor. İşte Eurovision 2025 hakkında tüm merak edilenler:

🏟 Final 17 Mayıs’ta, Yarı Finaller 13 ve 15 Mayıs’ta

Yarışmanın açılış töreni 11 Mayıs’ta gerçekleşecek. Ardından 13 ve 15 Mayıs’ta iki yarı final düzenlenecek. Büyük final ise 17 Mayıs’ta Basel’deki St. Jakobshalle’de yapılacak. Yarışmanın bu yılki sloganı “United By Music” (Müzikle Birleşenler), müziğin birleştirici gücüne vurgu yapıyor.

🌍 Katılımcılar: 37 Ülke Sahne Alıyor

Toplam 37 ülke yarışmaya katılıyor. Avrupa’da bulunmayan Avustralya ve İsrail gibi ülkeler de Avrupa Yayın Birliği’ne üye oldukları için yarışmaya dahil.

Ev sahibi İsviçre ve “Big Five” olarak bilinen Almanya, Fransa, İngiltere, İtalya ve İspanya doğrudan finale katılıyor. Diğer 31 ülke ise yarı finallerde ilk 20’ye girerek final bileti almaya çalışacak.

🇩🇪 Almanya’yı Kim Temsil Ediyor?

Almanya’yı bu yıl Abor & Tynna isimli kardeş müzisyenler temsil ediyor. Viyana kökenli müzisyen bir aileden gelen ikili, Stefan Raab’ın da katkı sunduğu ön elemede dikkat çekti. “Baller” adlı şarkıları pop, hip-hop ve elektronik müziği birleştiriyor ve oldukça enerjik bulunuyor.

🗳 Oylama Sistemi: Karmaşık Ama Heyecanlı

Yarışmanın en heyecanlı kısmı her zamanki gibi oylama olacak. Finaldeki oyların %50’si jüri, %50’si halk oylamasına dayanıyor.

  • Jüriler, canlı finalden önce ikinci genel provada puanlarını veriyor.
  • Halk ise finalde son şarkı söylendikten sonra oy kullanmaya başlıyor.
  • Oy verme süresi yaklaşık 15 dakika sürüyor ve bu esnada sahnede özel bir şov yer alıyor.
  • Oylar ESC’nin resmi uygulaması üzerinden de verilebiliyor.

🔢 Puanlama: 12-10-8… Sistemi

Her ülke toplamda 116 puan veriyor: 58 jüri, 58 halk oyu. İlk sıraya 12, ikinciye 10, üçüncüye 8 puan veriliyor. Ardından 1 puana kadar azalan puanlar dağıtılıyor. Hiçbir ülke kendi temsilcisine oy veremiyor.

Yurt dışında yaşayan izleyiciler ise memleketleri için oy kullanabiliyor. Bu özellik, 1998’den bu yana “ESC turizmi” olarak adlandırılan bir olguyu da beraberinde getiriyor.

🧑‍🤝‍🧑 Yarı Finallerde Sadece Halk Karar Veriyor

2023’ten bu yana yarı finallerde jüri puanı kullanılmıyor. Finalistler tamamen halk oylarıyla belirleniyor. Ancak hangi ülkenin kaç puan aldığı açıklanmıyor – böylece final gecesi sürpriz korunuyor.

Not: Almanya gibi doğrudan finale katılan ülkelerin vatandaşları da yarı final oylamalarında oy kullanabiliyor.

🏆 Puanlar Açıklanırken Neler Oluyor?

Eskiden her ülke tüm puanlarını tek tek açıklardı. Bugün sadece 12 puan canlı söyleniyor, geri kalanlar ekranda otomatik gösteriliyor. Ardından halk oyları, jüri puanlarına eklenerek açıklanıyor. Bu sistem 2016’dan beri uygulanıyor ve rekabeti artırıyor.

Örneğin 2017’de Salvador Sobral’ın 758 puanla kırdığı rekor hâlâ akıllarda.

🎤 Bir Müzik ve Gösteri Festivali

Eurovision 2025, sadece müzik değil; aynı zamanda kültürlerin buluştuğu bir görsel şölen. Yeni oylama teknolojileri, yüksek kaliteli sahne performansları ve farklı tarzlardan şarkılar sayesinde heyecan, son ana kadar canlı tutuluyor-


Haberin Devamını Oku

Gündem

Kadınları dışlayan öğrenci birliğine yüksek mahkemeden ret

yazar

Yayınlayan

on

By

🕒 Okuma süresi: 2 dakika

Lausanne, 5 Mayıs 2025 – Yalnızca erkek öğrencileri kabul eden köklü öğrenci birliği Zofingerverein (Zofingia), İsviçre Federal Mahkemesi’nin kararıyla ETH Lozan ve Lozan Üniversitesi tarafından tanınmaktan çıkarıldı. Mahkeme, bu tür ayrımcı yapılarla kamu üniversitelerinin iş birliği yapmasının cinsiyet eşitliği ilkesine aykırı olduğuna hükmetti.

Mahkemeden net duruş: Eşitlik, özgürlükten önce gelir

Federal Mahkeme, üniversitelerin kamu kurumu olarak kadın-erkek eşitliğini sağlama yükümlülüğüne dikkat çekerek, yalnızca erkekleri kabul eden derneklerin tanınmasının hukuken ve toplumsal olarak savunulamayacağını belirtti. Mahkeme, “örgütlenme özgürlüğünün, fırsat eşitliği ilkesinin önüne geçemeyeceğini” vurguladı.

Kararda, Zofingerverein’in tüm İsviçre’ye yayılmış yaklaşık 3.000 üyeye sahip olduğu ve genç öğrencilere kariyer fırsatları sunan güçlü bir ağ sunduğu ifade edildi. Ancak bu ağın sadece erkeklere açık olması, kadın öğrenciler açısından açık bir dezavantaj teşkil ediyor.

2014’te azınlıktaydı, 2025’te görüşü benimsendi

Federal Yargıç Florence Aubry Girardin, 2014 yılında benzer bir davada Zofingia’nın tanınmaya devam etmesine karşı çıkarak, “Bu karar, Federal Mahkeme’yi ilerici bir kurum gibi göstermiyor” demişti. O dönemde azınlıkta kalan bu görüş, bu kez çoğunluk tarafından benimsendi.

Üniversiteler: Ayrımcılığa yer yok

Lozan’daki EPFL, 2020 yılında; Lozan Üniversitesi ise 2022’de Zofingia’nın resmî statüsünü iptal etmişti. Federal Mahkeme, her iki kurumun da bu kararlarında haklı olduğuna hükmetti. Gerekçede, topluluğun cinsiyet ayrımcılığına dayanan yapısının hiçbir objektif temele dayanmadığı ve üniversitelerin bu tür yapıların tanınmasını reddetmekte meşru bir çıkarı olduğu belirtildi.

Tanınan öğrenci toplulukları üniversite bünyesindeki mekânları kullanabiliyor, etkinlik düzenleyebiliyor ve kurumsal internet sitelerinde kendilerini tanıtabiliyor. Bu karar, Zofingerverein’in artık bu olanaklardan yararlanamayacağı anlamına geliyor.

Bu tarihi karar, İsviçre üniversitelerinde cinsiyet eşitliği konusunda önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor.


Haberin Devamını Oku

Gündem

Uçakta Eşya Unutursanız Ne Yapmalısınız?

yazar

Yayınlayan

on

By

Uçak iniş yaptıktan sonra yaşanan kısa bir dalgınlık, cep telefonu, pasaport veya güneş gözlüğü gibi kişisel eşyaların koltukta unutulmasına yol açabiliyor. Peki böyle bir durumda nasıl hareket edilmeli?

Haberin Özeti:

  • Uçaklarda unutulan eşya sayısı oldukça yüksek.
  • Kaybolan eşyanın fark edilmesinden sonra hızlı aksiyon almak büyük önem taşıyor.
  • Gerçek şu ki, unutulan eşyaların yalnızca %30’u sahiplerine geri ulaştırılıyor.

Uçaktan indikten sonra zihnimiz ya tatil planlarına ya da bizi karşılayacak yakınlarımıza kayar. Ancak terminale vardığınızda bir şeylerin eksik olduğunu fark etmek moral bozucu olabilir: Güneş gözlüğünüz, tabletiniz ya da pasaportunuz hâlâ koltukta kalmış olabilir.

İlk Adım: Hızlı Hareket Edin

Eşyasını uçakta unuttuğunu erken fark eden yolcuların şansı daha yüksek.
Helvetic Airways Sözcüsü Simon Benz: “Yolcular uçağa dönme imkânı buluyorsa, eşyayı kendileri alabilir.”
Swiss Havayolları Sözcüsü Silvia Exer-Kuhn ise, “Kayıp eşya hemen fark edilirse yer personeline bilgi verilmesi yeterlidir. Uçuş ekibine hâlâ ulaşılabiliyorsa, eşya temin edilebilir.” açıklamasında bulundu.

Uçakla iletişim kurulamıyorsa, havalimanı kayıp eşya ofisine başvurulmalı veya ilgili havayolu şirketinin çevrimiçi formu doldurulmalıdır.

Süreç Nasıl İşliyor?

Swiss Havayolları’nda kabin ekibi, unutulan eşyaları bulunduğu yer bilgisiyle etiketleyip yer hizmetlerine teslim eder.
Helvetic Airways’te ise eşyalar, kabin ekibi tarafından Zürih Havalimanı’ndaki görevli sürücüye teslim edilir ve oradan kayıp eşya ofisine ulaştırılır.

Yabancı havalimanlarında ise bu süreci yerel yer hizmetleri şirketleri yürütmektedir.
Temizlik ekipleri de uçaklarda buldukları eşyaları ilgili birimlere bildirerek sürece katkı sağlar.

Eşyaların Geri Alınma Oranı Düşük

Swissport Sözcüsü Nathalie Berchtold: Yolcular kayıp eşyanın bulunup bulunmadığını Swissport’un “Found Center” sisteminden çevrimiçi olarak kontrol edebilir.
Bulunan eşyalar, Zürih Havalimanı’ndaki kayıp eşya ofisinde sistemli şekilde en az üç ay boyunca saklanır. Yolcular dilerse eşyalarını şahsen teslim alabilir ya da posta/kargo yoluyla gönderilmesini talep edebilir.

En Sık Unutulan Eşyalar

  • Cep telefonları
  • Tabletler
  • Güneş gözlükleri
  • Kulaklıklar
  • Giysiler
  • Duty-free ürünleri

Ayrıca bebek arabası ve spor ekipmanı gibi daha büyük eşyalar da zaman zaman uçakta unutulmaktadır.

Ancak istatistikler, yalnızca her üç kayıp eşyadan birinin geri alındığını göstermektedir.
Birçok yolcu, bu tür kayıpları seyahat sigortası aracılığıyla karşılamayı tercih etmektedir. Özellikle maddi değeri düşük olan giysi ve gözlük gibi eşyalar, uğraşa değmeyeceği düşüncesiyle sıklıkla geri alınmamaktadır.

Öte yandan, kimlik bilgisi içeren ya da yüksek maddi değere sahip olan akıllı telefon ve tablet gibi cihazlar çok daha sık geri talep edilmektedir.

Haberin Devamını Oku

Gündem

İsviçre’de Konut Krizi Kamp Alanlarına Taşındı

yazar

Yayınlayan

on

By

Zürich, 04.05.2025 –

Zürih ve çevresinde yaşanan konut krizi, kamp alanlarına olan ilgiyi artırmış durumda. Ancak bu trendin bazı zorlukları da bulunuyor.

Kamp Alanlarına Yerleşenler Artıyor

Konut bulmakta zorlanan bazı kişiler, çareyi kamp alanlarında yaşamaya başlamakta buluyor. İsviçre’nin en büyük Karavan Derneği, kamp alanlarında kalmak isteyenlerin sayısındaki artışı gözlemliyor.

Kamp alanlarında uzun süreli yaşama isteği son yıllarda giderek daha fazla taleple karşılaşıyor. Ancak burada kalmak, göründüğü kadar kolay değil.

Zürich’te Konut Bulmak Neredeyse İmkansız

Zürich’te konut bulmak artık neredeyse imkansız hale gelmiş durumda. 2024 yılında şehirde kiralar, sadece iki yıl içinde %6 ila %9 arasında arttı. Birçok boş daire daha hızla kiralanıyor ve bu durum konut sıkıntısını daha da kötüleştiriyor.

Örneğin, 81 yaşındaki Susanne Haug, Zürich’in Kreis 3 bölgesindeki uygun fiyatlı dairesinden çıkmak zorunda kalıyor. Haug, başarısız bir konut arayışının ardından, kamp alanlarında yaşamayı bir seçenek olarak düşünüyor. Haug’un durumu bir istisna değil.

Son 2-3 Yılda Artan İlgi

Rolf Järmann, İsviçre Karavan Derneği’nin yöneticisi, son 2-3 yıldır bu tür taleplerin arttığını belirtiyor. Derneğe gelen taleplerin çoğu 30 ile 50 yaş arasında değişen kişilerden geliyor ve genellikle hukuki sorunlar üzerine odaklanıyor.

Kamp Alanlarında Kalmak Zor

Fabienne Huber, Swisscamps’in CEO’su, kamp alanlarında uzun süreli yaşamaya izin veren yasal düzenlemelerin çoğu şehir ve kasabada yasaklandığını belirtiyor. Ancak bu durum, kamp alanlarında uzun süreli kalma taleplerini engellemiyor.

Çalışanlar Kamp Alanlarında Yaşıyor

Zürich’in Winterthur bölgesindeki Schützenweiher Kamp Alanı, yılda yaklaşık 80 kişi tarafından, ilk ikamet olarak talep ediliyor. Kamp alanı organizatörü Basil Tulinski, bazı yıllarda talebin yüksek, bazılarında ise düşük olduğunu ifade ediyor. Ancak şu an yaklaşık 50 kişi kamp alanında kalıyor ve çoğu günlük işlerine devam ediyor.

Daha Uzun Süreli Konaklamalar

Bu kişiler arasında ev doktorları, hemşireler, otobüs şoförleri, teknikerler ve ofis çalışanları yer alıyor. Eğer kamp alanı, tüm yerleri uzun süreli kiralamaya açarsa, yerlerin iki hafta içinde tamamen dolacağı belirtiliyor.

Kamp Alanlarında Öğrenciler ve Yeni İş Sahipleri

Bazı öğrenciler, kiralık öğrenci yurtları bulamadan kamp alanlarında konaklamaya başlıyor. Bu öğrenciler, ailelerinin karavanlarıyla veya kendi karavanlarıyla geçici olarak kamp alanlarına yerleşiyor. Ayrıca, yeni bir iş bulup, ancak henüz konut bulamayan kişiler de kamp alanlarını geçici bir çözüm olarak tercih ediyor.

Tiny House Talebi Artıyor

Swisscamps’in CEO’su Fabienne Huber, Tiny House’lara olan talebin de arttığını belirtiyor. Ancak bu talep, sadece artan kiralardan kaynaklanmıyor; insanları daha küçük yaşam alanlarında yaşama isteği de etkili. İnsanlar, yaşam alanlarını ve sahip oldukları eşyaları sadeleştirerek, daha minimal bir yaşam tarzı benimsemek istiyorlar.

Ev Sahipleri Bir Çözüm Öneremiyor

Zürich Ev Sahipleri Derneği (HEV) konuyla ilgili bir çözüm önermiyor. Dernek, bu konuda herhangi bir başvuru almadığını belirtiyor ve bu yüzden de konuyla ilgili soruları yanıtlayamayacaklarını ifade ediyor. Ancak, Zürich’te son birkaç hafta içinde binlerce insan, daha uygun fiyatlı konut talebiyle bir gösteri düzenlemişti.

Bu gelişmeler, İsviçre’deki konut krizinin boyutlarını gözler önüne seriyor ve yeni yaşam çözümleri arayanların, kamp alanlarına yönelmesinin, giderek daha yaygın hale geldiğini gösteriyor.

Haberin Devamını Oku

Trendler