Sosyal Medya

Avrupa

Corona Aşısı Nedeniyle Zarar Gören Bakıcı Tazminat Talep Ediyor

yazar

Yayınlayan

on

Corona Aşısı Nedeniyle Zarar Gören Eski Çocuk Bakıcısı, Tazminat Talep Ediyor – Davaya Münih Yüksek Bölge Mahkemesi’nde Devam Ediliyor

📅 31 Mart 2025, 14:45

Bir Corona aşısı sonrası sağlık sorunları yaşayan 44 yaşındaki eski çocuk bakıcısı, Bavyera Eyaleti’nden yaklaşık 210.000 Euro tazminat talep ediyor. Davanın odağında, aşı sonrası yaşanan muhtemel sağlık sorunları bulunuyor ve dava şu anda Münih Yüksek Bölge Mahkemesi‘nde görülecek.

🔹 Davanın Temeli:
Eski çocuk bakıcısı, 2021 yılında üç kez aşı olduktan sonra sürekli sırt ağrıları, yorgunluk ve kronik bitkinlik gibi sağlık sorunları yaşamaya başladığını iddia ediyor. Bu durumun, onun eski mesleğini yapabilmesini imkansız hale getirdiğini belirtiyor.

🔹 Aşılar ve Sağlık Sorunları:

  • İlk Aşı: 6 Mart 2021, AstraZeneca
  • İkinci Aşı: 29 Mayıs 2021, Comirnaty (Biontech/Pfizer)
  • Üçüncü Aşı: 30 Aralık 2021, Comirnaty (Biontech/Pfizer)

🔹 Mahkeme Kararı ve Avukatın Tepkisi:
Memmingen Eyalet Mahkemesi, 19 Mart 2025’te davayı reddetti ve aşı öncesi yeterli bilgilendirme yapıldığını, bu yüzden aşılamanın geçerli olduğunu belirtti. Ancak, davacı avukatı Christoph Klaus Hamann, mahkemenin kararının ciddi hukuki hatalar içerdiğini savunarak itiraz edeceğini açıkladı. Hamann, müvekkilinin aşı hakkında eksik bilgilendirildiğini ve bu sebeple yeterli onayın alınmadığını vurguladı.

🔹 Davanın Önemi ve Geniş Etkisi:
Bu dava, Bavyera Eyaleti‘ne karşı açılan ve Corona aşısı sonrası olası zararlar nedeniyle açılan ilk dava olma özelliğini taşıyor. Münih Yüksek Bölge Mahkemesi’nin vereceği karar, sadece bu özel dava için değil, aşılar hakkında bilgilendirme ve devletin sorumluluğu konularında birçok başka davayı da etkileyebilir.

Bu dava, gelecekteki benzer davalar için önemli bir emsal oluşturabilir. Yargı, aşı kampanyasında devletin bilgilendirme sorumluluğu ve olası zararlar konusunda daha dikkatli ve kapsamlı bir değerlendirme yapacak gibi görünüyor.

Haberin Devamını Oku

Avrupa

Gazze’ye İnsanî Yardım: İsviçre’den İsrail’e “Abluka Derhal Kaldırılsın” Çağrısı

yazar

Yayınlayan

on

By

Dünyadan 20’den fazla ülke, İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik insani yardım engelini kaldırması için ortak bir çağrıda bulundu. Ancak İsrail’in yardımın sadece özel güvenlik güçleri tarafından korunan noktalarda verilmesi planı ve bu kapsamda kurulan “Gaza Humanitarian Foundation” adlı yeni oluşum, uluslararası kamuoyunda tartışma yaratıyor. İsviçre, bu ortak açıklamayı imzalamaktan çekindi.

İsviçre Neden Destek Vermedi?

İsviçre Dışişleri Bakanlığı Orta Doğu ve Kuzey Afrika Bölümü Başkanı Büyükelçi Monika Schmutz Kirgöz, İsviçre’nin açıklamaya büyük ölçüde katıldığını ancak bazı belirsizlikler nedeniyle imza atmadığını açıkladı. İsviçre, İsrail’in Gazze’ye uyguladığı insani ablukanın derhal kaldırılması gerektiğini uzun süredir dile getiriyor ve bir ay önce İsrail’in İsviçre Büyükelçisini çağırarak bu talebi net bir şekilde iletti.

Ancak İsviçre, ABD kökenli “Gaza Humanitarian Foundation” hakkında çok az bilgi olduğunu ve mekanizmanın nasıl işleyeceğinin belirsiz olduğunu belirtiyor. İsrail’de görev yapan ABD özel kuvvetlerinin yardımları dağıtmaya başlayacağı belirtilirken, İsviçre bu yeni oluşuma katılmayı şu an için uygun bulmuyor.

Gazze’de Yardım İhtiyacı Çok Büyük

Gazze’de insani yardım için her gün yaklaşık 600 kamyonun yardıma ulaşması gerekiyor. Ancak şu anda günlük yardım sadece 100 kamyon ile sınırlı. İsviçre, insani yardımın Gazze’ye kesintisiz ve tam erişimle ulaştırılması gerektiğini vurguluyor.

İsviçre’nin Talepleri ve Girişimleri

İsviçre, İsrail’e insani yardımın engellenmemesi için ısrarlı bir şekilde çağrıda bulunuyor. İsviçre’nin Tel Aviv ve Kudüs’teki diplomatik temsilcileri, İsrail makamlarıyla defalarca görüşerek ablukanın kaldırılmasını talep etti. Ayrıca İsviçre Federal Konseyi, Gazze’deki Filistinlilere destek amacıyla 20 milyon İsviçre Frangı tutarında insani yardım fonu onayladı.

Sonuç

İsviçre, insani krizin büyümesini engellemek ve Gazze halkının temel ihtiyaçlarına ulaşmasını sağlamak için uluslararası toplumla paralel hareket etmeye devam ediyor. Ancak yeni kurulan “Gaza Humanitarian Foundation” gibi belirsiz yapılarla değil, mevcut ve doğrudan insani yardım kanallarıyla destek verilmesini savunuyor.

Haberin Devamını Oku

Avrupa

KUŞ GRİBİ NEDENİYLE BREZİLYA’NIN AB’YE TAVUK ETİ İHRACATI DURDU

yazar

Yayınlayan

on

By

🕓 Okuma süresi: 2 dakika

📍 Brüksel / 19 Mayıs 2025 – Brezilya, Rio Grande do Sul eyaletindeki bir çiftlikte yüksek derecede bulaşıcı kuş gribi (HPAI) tespit edilmesi üzerine Avrupa Birliği’ne (AB) tavuk eti ihracatını resmen durdurdu.

Avrupa Komisyonu’nun da doğruladığı üzere, Brezilya kuş gribi vakasını Dünya Hayvan Sağlığı Örgütü’ne (WOAH) bildirdikten sonra, “HPAI’den arınmış ülke” statüsünü askıya aldı. Bu adım, AB kuralları gereği Brezilya’nın tavuk eti ihracatını otomatik olarak geçersiz kılıyor.

❗AB’YE İHRACAT KENDİLİĞİNDEN DURDU

Brezilyalı yetkililer, AB’ye tavuk ürünleri satabilmek için gerekli hayvan sağlığı sertifikalarını artık düzenleyemiyor. Böylece AB’nin resmi bir yasak getirmesine gerek kalmadan ihracat askıya alınmış oldu.

AB, Brezilya’nın tavuk eti ihracatında ana pazar olmasa da, geçtiğimiz yıl Latin Amerika ülkesi AB tavuk ithalatının yüzde 32’sini karşıladı ve önemli bir tedarikçi konumunda bulunuyor.

🐣 MİLYONLARCA YUMURTA İMHA EDİLDİ

Salgını kontrol altına almak amacıyla Rio Grande do Sul Tarım Dairesi yaklaşık 1,7 milyon yumurtayı imha ettiklerini duyurdu. Uzmanlar, başta ABD olmak üzere kuş gribinin hem yabani kuşlarda hem de çiftlik hayvanlarında hızla yayıldığına dikkat çekiyor.

ABD’de şu ana kadar 67 kuş gribi vakası insanda tespit edildi ve bir kişi yaşamını yitirdi.

🌍 BREZİLYA DÜNYANIN EN BÜYÜK TAVUK TEDARİKÇİSİ

Brezilya, Çin başta olmak üzere, Birleşik Arap Emirlikleri, Japonya, Suudi Arabistan ve Güney Afrika gibi ülkelere büyük ölçekli tavuk ihracatı yapıyor. Avrupa pazarı Brezilya için küçük bir dilim olsa da AB’nin tedarik zincirindeki rolü kritik önem taşıyor.

Haberin Devamını Oku

Avrupa

SAHTE REÇETELER SAĞLIK SİSTEMİNİ ZORLUYOR: ALMANYA’DA ZAYIFLAMA İĞNESİ KRİZİ

yazar

Yayınlayan

on

By

🕒 Okuma süresi: 2 dakika

Berlin, 21 Mayıs 2025 – Almanya’da zayıflama iğnesi olarak bilinen Ozempic ve Wegovy gibi ilaçlara yönelik artan talep, sahte reçete vakalarının patlamasına neden oldu. Bu tehlikeli gelişme hem eczaneler hem de sağlık sistemi için ciddi bir tehdit oluşturuyor.

LİFESTYLE İLACA DÖNÜŞTÜ

Aslen Tip-2 diyabet hastaları için geliştirilen bu ilaçlar, sosyal medya ve ünlülerin etkisiyle adeta bir zayıflama trendine dönüştü. Artan talep, dönem dönem tedarik sıkıntılarına da yol açtı.

SAHTE REÇETELERDE ARTIŞ

Almanya Federal Kriminal Dairesi (BKA), özellikle son iki yılda kağıt reçetelerle yapılan profesyonel sahtecilik vakalarında büyük bir artış olduğunu açıkladı. Bazı reçeteler o kadar ustaca hazırlanıyor ki, eczacılar bile sahte olduklarını ilk bakışta fark edemiyor. Çoğu dolandırıcılık vakası, ancak sağlık sigortaları tarafından yapılan kontrollerde ortaya çıkıyor.

ECZACILAR ZARAR EDİYOR

Sahte reçete tespit edildiğinde, ilaç bedelini sağlık sigortası karşılamıyor. Bu durumda yüksek maliyetli bu ilaçların bedeli eczacıların sırtına kalıyor. Alman Eczacılar Birliği, bu durumun eczaneler için ciddi maddi kayıplara neden olduğunu belirtiyor.

SUÇ AĞLARI VE KAYNAKLARI

Baden-Württemberg İçişleri Bakanlığı’na göre bu sahteciliklerin arkasında çoğunlukla Doğu Avrupa merkezli organize suç ağları bulunuyor.
Şu ana kadar dijital e-reçeteler güvenliğini korurken, kağıt reçeteler sistemin zayıf halkası olmaya devam ediyor.

ETKİLERİ VE RİSKLERİ

Ozempic, Wegovy ve Mounjaro gibi ilaçlar GLP-1 adlı bağırsak hormonunu taklit ederek iştahı baskılıyor. Ancak uzmanlar, doktor gözetimi olmadan bu ilaçların kullanımının ciddi sağlık riskleri taşıdığına dikkat çekiyor:
✅ Mide bulantısı
✅ Sıvı kaybı
✅ Hipoglisemi (kan şekeri düşüklüğü)
✅ Sahte veya yanlış dozlanmış ürün riski

KİMLER KULLANABİLİR?

Almanya’da bu ilaçlar sadece diyabet hastalarına reçeteyle ve sağlık sigortası kapsamında veriliyor. Zayıflamak isteyen diğer kullanıcılar, ilaçları kendi cebinden ödemek zorunda. Bu durum, sahte reçetelerle yasa dışı erişimi cazip hale getiriyor.

📌 Uzmanlar, reçetesiz kullanımın hem birey sağlığına hem de sağlık sistemine zarar verdiğini vurguluyor.

Haberin Devamını Oku

Trendler