İsviçre
KANTONLAR VE BELEDİYELER AŞIRI YÜK ALTINDA – İLTİCA HAKKINDA ACİL ÖNLEMLER ALINMALI!

Okuma Süresi: 3 dakika
İsviçre Halk Partisi (SVP), düzenlediği basın toplantısında, ülkenin iltica sistemindeki ciddi aksaklıkları ve yanlış uygulamaları yeniden gündeme taşıdı. Kantonlar ve belediyeler, devletin bu sorunlara müdahale etmede yetersiz kaldığını ve hızlı çözüm beklediklerini vurguladı.
SVP, yaptığı açıklamada, İsviçre’deki iltica ve göç politikalarının hem kantonlar hem de belediyeler için büyük bir yük oluşturduğunu belirtti. Belediyeler, artan iltica başvuruları ve bu süreçteki eksiklikler nedeniyle ciddi zorluklarla karşı karşıya olduklarını ifade ettiler. Hükümetin bu sorunları çözme konusunda daha hızlı adımlar atması gerektiği vurgulandı.
Hükümetin Müdahale Yetersizliği
Belediye temsilcileri, mevcut iltica sisteminin ciddi bir yük haline geldiğini ve bu sorunun ülke genelinde giderek büyüdüğünü belirtti. SVP ise, hükümetin bu konuda daha etkin bir müdahalede bulunmasını ve hızlı bir şekilde çözüm üretmesini talep ediyor.
İltica Sistemi Zor Durumda
Belediye yetkilileri, İsviçre’deki iltica başvurularının sayısındaki artışı ve bunun belediyelere olan etkisini aktardılar. Monika Lienert, Freienbach Belediyesi’nden yaptığı açıklamada, birçok mültecinin iş gücüne katılmadığını ve devlet yardımlarıyla yaşamlarını sürdürdüklerini belirtti. Ayrıca, özellikle Ukraynalı mültecilerin yaşlı nüfusunun yoğunluğu ve sağlık taleplerinin arttığını ifade etti.
Kriminalite ve Güvenlik Tehditleri
Başka bir açıklama, John Moser tarafından yapıldı. Moser, sınırda artan suç oranlarını ve “kriminal turizmi” olarak adlandırdığı fenomeni eleştirdi. Özellikle, bazı mülteci gruplarının çalınan mallar ile ilgili suçlar işlediği, mağaza çalışanlarına tehditler savurduğu ve genç kızları taciz ettiği belirtildi. Bu durumun, yerel halk arasında büyük bir hoşnutsuzluk yarattığına dikkat çekildi.
Devletin Yetersiz Müdahalesi
Belediye ve kanton temsilcileri, hükümetin ve özellikle İsviçre Adalet Bakanı Beat Jans’ın bu sorunlara yeterince hızlı müdahale etmediğini belirtiyor. Christian Pfaller, Zürich Kantonu’ndan yaptığı konuşmada, iltica başvurularının artmaya devam etmesine rağmen hükümetin hala etkili bir çözüm üretmediğini vurguladı. Bazı belediyelerin mülteciler için barınma ve sağlık hizmetleri sağlamakta zorlandığını ve buna karşılık büyük mali yüklerle karşı karşıya kaldıklarını ifade etti.
SVP’nin Çözüm Teklifleri
SVP, basın toplantısında İsviçre’nin göç politikalarına dair bir dizi öneri sundu. Bunlar arasında, iltica hakkının sınırlanması ve sınır kontrollerinin yeniden etkinleştirilmesi yer alıyor. Marcel Dettling, SVP başkanı, ülkenin artık bu durumu daha fazla göz ardı edemeyeceğini, “insanlar ithal edilen suçlardan ve iltica sistemindeki suistimallerden bıktı” dedi. Ayrıca, SVP, mültecilerin güvenli üçüncü ülkeler üzerinden gelmelerinin engellenmesi gerektiğini savunuyor.
SVP’nin Talepleri
SVP, İsviçre’nin sınırlarını yeniden kontrol altına alması ve yalnızca gerçek mültecilere iltica hakkı tanıması gerektiğini belirtiyor. Ayrıca, iltica suçu işleyenlerin sınır dışı edilmesi ve sosyal devletin istismarına son verilmesi gerektiğini vurguluyor.
Gelecek için Adımlar
İsviçre’nin en önemli tartışma konularından biri haline gelen bu mesele, ülkedeki güvenlik ve sosyal hizmetler üzerinde ciddi bir baskı oluşturuyor. Gelişmelerin ne yönde ilerleyeceği ise belirsizliğini koruyor, ancak SVP’nin önerileri, iltica politikalarının yeniden şekillendirilmesi yönünde önemli bir adım atılmasını bekliyor.
Gündem
DÖNER FİYATLARI TEPKİ ÇEKİYOR: GENÇLERDEN POLİTİK MESAJ

Okuma süresi: 2 dakika
Döner artık sadece bir yemek değil, gençler için hayat pahalılığının sembolü. Sosyal medyada başlayan şaka, şimdi siyasi bir mesaj hâline geldi.
İsviçre’de özellikle Z kuşağı arasında döner fiyatları büyük bir tartışma konusu oldu. Zürih’te bir dönerin fiyatı 16 Frank’a kadar çıkarken, bu durum gençler tarafından “dönerflasyon” olarak adlandırılıyor. Sosyal medyada döner fiyatları üzerinden yapılan esprili eleştiriler, aslında ciddi bir ekonomik sıkıntıya işaret ediyor.
TikTok’ta Başlayan Tepki Federal Parlamento’ya Taşındı
Aargau kantonundan fenomen Kaufmann, TikTok videolarında Enerji Bakanı Albert Rösti’ye döner fiyatlarını düşürme çağrısında bulundu. Rösti, şaka gibi başlayan bu çağrıya kayıtsız kalmadı ve gençlerle röportaj yaptı. Döner fiyatlarının yüksekliğine karşı elektrik maliyetlerinin düşürülmesine vurgu yaptı.
Döner = Geçim Barometresi
Sosyalist Parti Gençlik Kolu’ndan Vera Çelik, döneri gençlerin en ucuz öğle yemeği olarak gördüğünü belirtiyor. “Eskiden 8 Frank’a doyardık, şimdi 13–16 Frank veriyoruz. Bu herkesin cebini etkiliyor, özellikle de göçmen kökenli gençlerin,” diyor.
Esnaf Zor Durumda
Vera Çelik’e göre, dönerci esnafı da zor koşullar altında ayakta kalmaya çalışıyor. Kira, elektrik, et, sebze, ekmek ve sos fiyatlarının artması nedeniyle, gerçekçi bir fiyatlandırma yapıldığında bir dönerin aslında 20 Frank olması gerektiğini vurguluyor. “Ama o zaman kimse alamaz, bu yüzden zararına satış yapılıyor” diyor.
İMBİS İŞLETMELERİ DE ZORDA
İmbis işletmeleri genellikle göçmenler tarafından yönetiliyor ve politik olarak seslerini duyuramıyorlar. Ancak binlerce kişiye iş sağlıyorlar. Artan kira, enerji ve malzeme fiyatları nedeniyle birçok işletme ayakta kalmakta zorlanıyor.
Çelik, “Gençler döner fiyatları üzerinden siyasetle ilgilenmeye başlıyor. Çünkü cebine dokunan her konu, politik farkındalık yaratıyor,” diyor.
DÖNER ARTIK BİR EKONOMİK GÖSTERGE
Sotomo araştırma şirketinden siyaset bilimci Michael Hermann da gençlerin bu tepkisinin dikkate alınması gerektiğini belirtiyor:
“Döner, artan yaşam maliyetlerinin sembolüne dönüştü. Politika hemen harekete geçmek zorunda değil ama gençlerin bu mesajını iyi okumalı.”

Gündem
“BİZ IRKÇI DEĞİLİZ” – EŞENBACH’TA BAŞÖRTÜLÜ ÖĞRETMENE VELİ TEPKİSİ

Başörtülü öğretmen krizi Eschenbach’ta tartışma yarattı
St. Gallen kantonuna bağlı Eschenbach kasabasında yer alan Goldingen İlkokulu’nda görev yapması planlanan bir öğretmenin başörtüsü takması nedeniyle velilerden gelen tepkiler üzerine okul yönetimi, atamayı iptal etme kararı aldı. Tepkili velilerden biri, “Biz ırkçı değiliz ama çocuklarımızı emanet ettiğimiz kişiye yüzde 100 güven duymak istiyoruz” diyerek süreci savundu.
Okul yönetimi, Haziran başında yeni öğretmen kadrosunu velilere tanıtan bir bilgilendirme mektubu gönderdi. Söz konusu öğretmen, mektupta kendini tanıtarak öğrencilerle okuyarak, müzikle iç içe bir eğitim ortamı yaratmayı hedeflediğini ifade etti. Ancak mektuba iliştirilen ve başörtülü olduğu görülen fotoğraf, bazı velilerde rahatsızlık yarattı.
“İletişim eksikliği ve baskı hissi”
Tepkilerini okul yönetimine yazılı olarak ileten bazı veliler, şu soruları gündeme getirdi:
- Bu öğretmen İsviçre kültürünü ve değerlerini çocuklara aktarabilecek mi?
- Derslerde başörtüsüyle mi bulunacak?
- Namaz vakitleri ya da Noel kutlamaları sırasında bir sorun yaşanır mı?
Okul yönetimi ise cevaben, öğretmenin dini inancının eğitime yansımayacağını ve İsviçre okullarında geçerli olan Hristiyan değerlerini (yardımlaşma, toplumsal sorumluluk vb.) sürdüreceğini belirtti. Ancak artan velî baskısı sonucu, okul yönetimi öğretmenin atamasından vazgeçti.
Veliler baskı altında hissettiklerini söylüyor
Görüşlerine yer verilen bir veli, yaşanan süreçte okul yönetiminin kendilerini ciddiye almadığını ve açık iletişim kurmadığını savundu. “Bu konuyu gündeme getirdikten sonra bize gelen cevap şu oldu: Öğretmeni kabul etmezseniz, sınıfın geleceği olmayabilir. Bu, açıkça bir tehditti,” diyen veli, ayrıca İsviçre okullarında tarafsızlık gereği sınıflardan haçların da kaldırıldığını hatırlattı.
Bazı veliler ise, öğretmeni savunanların olduğunu ancak etkili olamadıklarını belirtiyor. Tartışmaların yaşandığı veliler arası yazışma gruplarında “ırkçılıkla” suçlandıklarını söyleyen veli, bu tanımlamanın haksız olduğunu savundu.
Yüz yüze görüşme talebi ancak atama iptali sonrası geldi
Veliler, en başından beri okul yönetimiyle doğrudan bir görüşme yapmak istediklerini ancak taleplerinin sürekli göz ardı edildiğini belirtti. Sadece öğretmenin görevlendirilmesinden vazgeçildikten sonra görüşme teklifinin geldiğini belirten veli, bu yaklaşımın güven eksikliğini derinleştirdiğini vurguladı.


Not: Sembolik yapay görsel
Avrupa
BAŞÖRTÜSÜ KRİZİ SONRASI MERAK KONUSU: İSVİÇRE VE KOMŞU ÜLKELERDE KURALLAR NE DİYOR?

Eschenbach’taki başörtülü öğretmen vakasının ardından gözler Avrupa’ya çevrildi
ZÜRİH – 11 Temmuz 2025
İsviçre’nin St. Gallen kantonuna bağlı Eschenbach kasabasında görev alması planlanan başörtülü bir öğretmene karşı bazı velilerin gösterdiği tepki ve bu tepkilerin sonucunda öğretmenin göreve başlatılmaması, ülkede büyük yankı uyandırdı. Peki bu olayın ardından gündeme gelen en önemli soru şu: İsviçre’de ve komşu ülkelerde eğitim kurumlarında başörtüsüne karşı hangi yasal düzenlemeler geçerli?
🇨🇭 İSVİÇRE: GENEL BİR YASAK YOK
İsviçre genelinde okullarda başörtüsü yasağına ilişkin herhangi bir ulusal yasa bulunmuyor. Federal Hükümet 2023’te başörtüsüne karşı bir yasak getirilmesini reddetti. 2015 yılında İsviçre Federal Mahkemesi, St. Gallen’deki bir dava sonucunda, kamu okullarında öğrencilere yönelik genel bir başörtüsü yasağının din özgürlüğüne orantısız müdahale oluşturduğuna hükmetti.
Ancak bu konuda bir istisna var: 1997 yılında Cenevre kantonunda, ders esnasında başörtüsünü çıkarmayı reddeden bir öğretmen işten çıkarılmış ve mahkeme bu kararı onamıştı.
Bununla birlikte, 2025 yılı itibarıyla İsviçre genelinde yürürlüğe giren “örtünme yasağı” kapsamında kamusal alanlarda yüzü tamamen örten peçe, burka gibi giysiler yasaklandı.
🇩🇪 ALMANYA: YASAK YOK, ANCAK İSTİSNALAR VAR
Almanya’da da ülke genelinde geçerli olan bir başörtüsü yasağı bulunmuyor. Alman Anayasa Mahkemesi 2015 yılında, yalnızca belirli durumlarda – örneğin okulda dini gerginlikler veya tarafsızlığa zarar verecek somut bir tehdit oluştuğunda – yasak getirilebileceğine hükmetti.
Ancak Berlin, 2006’da yürürlüğe koyduğu “tarafsızlık yasası” ile uzun yıllar boyunca öğretmenlerin görünür dini semboller taşımasını yasakladı. 2015’teki Anayasa Mahkemesi kararına rağmen Berlin bu tutumunu sürdürdü. Ancak 2023/2024 eğitim yılından itibaren Berlin’de başörtülü öğretmenlere yeniden görev verilmesi mümkün hale geldi.
🇦🇹 AVUSTURYA: YASA VARDI, ANAYASA MAHKEMESİ İPTAL ETTİ
2018 yılında dönemin Avusturya Başbakanı Sebastian Kurz, okullarda ve anaokullarında başörtüsünü yasaklamak istedi. Parlamento bu yasağı kabul etti. Ancak Avusturya Anayasa Mahkemesi bu yasayı, yalnızca İslam’a karşı olduğunu ve eşitlik ilkesini ihlal ettiğini belirterek iptal etti.
Bugün Avusturya’da kamusal alanlarda yüzü tamamen örten giysiler (burka, nikap vb.) yasak. Bu yasak, maske, karnaval kıyafeti veya kalın atkılar gibi yüzü gizleyen giysileri de kapsayabiliyor (istisnalar hariç).
🇫🇷 FRANSA: EN SERT YASAKLAR BURADA
Fransa’da laiklik ilkesi gereği, okullarda dini sembollerin taşınması 2003’ten beri yasak. Bu yasak öğretmenleri de kapsıyor. 2023 yılında, Müslüman kadınlar tarafından tercih edilen abaya (uzun tunik tarzı kıyafet) da okulda yasaklananlar listesine eklendi. Fransa’da devlet ve dinin katı şekilde ayrılması bu yasakların temelini oluşturuyor.
🇮🇹 İTALYA: BAŞÖRTÜSÜNE YASAK YOK, TARTIŞMA SÜRÜYOR
İtalya’da başörtüsüne karşı genel bir yasak bulunmuyor. Ancak yüzü tamamen örten kıyafetler kamusal alanlarda yasak. Okullarda başörtüsü zaman zaman tartışmalara yol açsa da yasal bir engel bulunmuyor.
📌 SONUÇ: AVRUPA’DA TUTARSIZ YAKLAŞIMLAR SÜRÜYOR
Eschenbach’ta yaşanan olay, eğitimde tarafsızlık ve din özgürlüğü dengesi açısından tartışmaları yeniden alevlendirdi. İsviçre’de genel yasak olmamasına rağmen, sosyal baskı ve yerel tepkiler öğretmenlerin meslek hayatını doğrudan etkileyebiliyor. Avrupa genelinde ise yaklaşım ülkeden ülkeye değişiyor: Kimi yerlerde tolerans, kimi yerlerde sert yasaklarla karşılık buluyor.


-
E-Dergi1 yıl önce
İsviçre’nin Sesi Şubat 2024
-
Ekonomi1 yıl önce
İsviçre’de Maaş Dengesi: Ortalama bir Kişinin Maaşı 6788 CHF
-
İsviçre1 yıl önce
Dünyanın En İyi Sağlık Kurumları: İlk 250 Hastane Sıralamasında İsviçre’den 10 Hastane
-
Yaşam1 yıl önce
Kıskanç Kaynana Belirtileri: Gözden Kaçırmamanız Gereken 10 İşaret
-
Gündem8 ay önce
ERDOĞAN KARŞITI PAYLAŞIMLARI SIĞINMA BAŞVURUSUNDA HAKLI GEREKÇE OLARAK GÖRÜLMEDİ
-
Dünya8 ay önce
META’NIN COVİD-19 AŞILARIYLA İLGİLİ YANILTICI BİLGİ KARARI: İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜ KISITLIYOR MU?
-
Gündem7 ay önce
TELEGRAM’DA ŞOK EDEN GRUPLAR: TECAVÜZ AĞLARI VE K.O. DAMLALARI
-
Gündem8 ay önce
TÜRKİYE’DEN GELEN SIĞINMA BAŞVURULARINA GETİRİLEN SERT UYGULAMALARA TEPKİ