Sosyal Medya

Gündem

İsviçre’de Konut Krizi Kamp Alanlarına Taşındı

yazar

Yayınlayan

on

Zürich, 04.05.2025 –

Zürih ve çevresinde yaşanan konut krizi, kamp alanlarına olan ilgiyi artırmış durumda. Ancak bu trendin bazı zorlukları da bulunuyor.

Kamp Alanlarına Yerleşenler Artıyor

Konut bulmakta zorlanan bazı kişiler, çareyi kamp alanlarında yaşamaya başlamakta buluyor. İsviçre’nin en büyük Karavan Derneği, kamp alanlarında kalmak isteyenlerin sayısındaki artışı gözlemliyor.

Kamp alanlarında uzun süreli yaşama isteği son yıllarda giderek daha fazla taleple karşılaşıyor. Ancak burada kalmak, göründüğü kadar kolay değil.

Zürich’te Konut Bulmak Neredeyse İmkansız

Zürich’te konut bulmak artık neredeyse imkansız hale gelmiş durumda. 2024 yılında şehirde kiralar, sadece iki yıl içinde %6 ila %9 arasında arttı. Birçok boş daire daha hızla kiralanıyor ve bu durum konut sıkıntısını daha da kötüleştiriyor.

Örneğin, 81 yaşındaki Susanne Haug, Zürich’in Kreis 3 bölgesindeki uygun fiyatlı dairesinden çıkmak zorunda kalıyor. Haug, başarısız bir konut arayışının ardından, kamp alanlarında yaşamayı bir seçenek olarak düşünüyor. Haug’un durumu bir istisna değil.

Son 2-3 Yılda Artan İlgi

Rolf Järmann, İsviçre Karavan Derneği’nin yöneticisi, son 2-3 yıldır bu tür taleplerin arttığını belirtiyor. Derneğe gelen taleplerin çoğu 30 ile 50 yaş arasında değişen kişilerden geliyor ve genellikle hukuki sorunlar üzerine odaklanıyor.

Kamp Alanlarında Kalmak Zor

Fabienne Huber, Swisscamps’in CEO’su, kamp alanlarında uzun süreli yaşamaya izin veren yasal düzenlemelerin çoğu şehir ve kasabada yasaklandığını belirtiyor. Ancak bu durum, kamp alanlarında uzun süreli kalma taleplerini engellemiyor.

Çalışanlar Kamp Alanlarında Yaşıyor

Zürich’in Winterthur bölgesindeki Schützenweiher Kamp Alanı, yılda yaklaşık 80 kişi tarafından, ilk ikamet olarak talep ediliyor. Kamp alanı organizatörü Basil Tulinski, bazı yıllarda talebin yüksek, bazılarında ise düşük olduğunu ifade ediyor. Ancak şu an yaklaşık 50 kişi kamp alanında kalıyor ve çoğu günlük işlerine devam ediyor.

Daha Uzun Süreli Konaklamalar

Bu kişiler arasında ev doktorları, hemşireler, otobüs şoförleri, teknikerler ve ofis çalışanları yer alıyor. Eğer kamp alanı, tüm yerleri uzun süreli kiralamaya açarsa, yerlerin iki hafta içinde tamamen dolacağı belirtiliyor.

Kamp Alanlarında Öğrenciler ve Yeni İş Sahipleri

Bazı öğrenciler, kiralık öğrenci yurtları bulamadan kamp alanlarında konaklamaya başlıyor. Bu öğrenciler, ailelerinin karavanlarıyla veya kendi karavanlarıyla geçici olarak kamp alanlarına yerleşiyor. Ayrıca, yeni bir iş bulup, ancak henüz konut bulamayan kişiler de kamp alanlarını geçici bir çözüm olarak tercih ediyor.

Tiny House Talebi Artıyor

Swisscamps’in CEO’su Fabienne Huber, Tiny House’lara olan talebin de arttığını belirtiyor. Ancak bu talep, sadece artan kiralardan kaynaklanmıyor; insanları daha küçük yaşam alanlarında yaşama isteği de etkili. İnsanlar, yaşam alanlarını ve sahip oldukları eşyaları sadeleştirerek, daha minimal bir yaşam tarzı benimsemek istiyorlar.

Ev Sahipleri Bir Çözüm Öneremiyor

Zürich Ev Sahipleri Derneği (HEV) konuyla ilgili bir çözüm önermiyor. Dernek, bu konuda herhangi bir başvuru almadığını belirtiyor ve bu yüzden de konuyla ilgili soruları yanıtlayamayacaklarını ifade ediyor. Ancak, Zürich’te son birkaç hafta içinde binlerce insan, daha uygun fiyatlı konut talebiyle bir gösteri düzenlemişti.

Bu gelişmeler, İsviçre’deki konut krizinin boyutlarını gözler önüne seriyor ve yeni yaşam çözümleri arayanların, kamp alanlarına yönelmesinin, giderek daha yaygın hale geldiğini gösteriyor.

Haberin Devamını Oku

Avrupa

Gazze’ye İnsanî Yardım: İsviçre’den İsrail’e “Abluka Derhal Kaldırılsın” Çağrısı

yazar

Yayınlayan

on

By

Dünyadan 20’den fazla ülke, İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik insani yardım engelini kaldırması için ortak bir çağrıda bulundu. Ancak İsrail’in yardımın sadece özel güvenlik güçleri tarafından korunan noktalarda verilmesi planı ve bu kapsamda kurulan “Gaza Humanitarian Foundation” adlı yeni oluşum, uluslararası kamuoyunda tartışma yaratıyor. İsviçre, bu ortak açıklamayı imzalamaktan çekindi.

İsviçre Neden Destek Vermedi?

İsviçre Dışişleri Bakanlığı Orta Doğu ve Kuzey Afrika Bölümü Başkanı Büyükelçi Monika Schmutz Kirgöz, İsviçre’nin açıklamaya büyük ölçüde katıldığını ancak bazı belirsizlikler nedeniyle imza atmadığını açıkladı. İsviçre, İsrail’in Gazze’ye uyguladığı insani ablukanın derhal kaldırılması gerektiğini uzun süredir dile getiriyor ve bir ay önce İsrail’in İsviçre Büyükelçisini çağırarak bu talebi net bir şekilde iletti.

Ancak İsviçre, ABD kökenli “Gaza Humanitarian Foundation” hakkında çok az bilgi olduğunu ve mekanizmanın nasıl işleyeceğinin belirsiz olduğunu belirtiyor. İsrail’de görev yapan ABD özel kuvvetlerinin yardımları dağıtmaya başlayacağı belirtilirken, İsviçre bu yeni oluşuma katılmayı şu an için uygun bulmuyor.

Gazze’de Yardım İhtiyacı Çok Büyük

Gazze’de insani yardım için her gün yaklaşık 600 kamyonun yardıma ulaşması gerekiyor. Ancak şu anda günlük yardım sadece 100 kamyon ile sınırlı. İsviçre, insani yardımın Gazze’ye kesintisiz ve tam erişimle ulaştırılması gerektiğini vurguluyor.

İsviçre’nin Talepleri ve Girişimleri

İsviçre, İsrail’e insani yardımın engellenmemesi için ısrarlı bir şekilde çağrıda bulunuyor. İsviçre’nin Tel Aviv ve Kudüs’teki diplomatik temsilcileri, İsrail makamlarıyla defalarca görüşerek ablukanın kaldırılmasını talep etti. Ayrıca İsviçre Federal Konseyi, Gazze’deki Filistinlilere destek amacıyla 20 milyon İsviçre Frangı tutarında insani yardım fonu onayladı.

Sonuç

İsviçre, insani krizin büyümesini engellemek ve Gazze halkının temel ihtiyaçlarına ulaşmasını sağlamak için uluslararası toplumla paralel hareket etmeye devam ediyor. Ancak yeni kurulan “Gaza Humanitarian Foundation” gibi belirsiz yapılarla değil, mevcut ve doğrudan insani yardım kanallarıyla destek verilmesini savunuyor.

Haberin Devamını Oku

Gündem

KAZA NEREDEYSE VATANDAŞLIĞA MAL OLUYORDU: FEDERAL MAHKEME ORHAN’I HAKLI BULDU

yazar

Yayınlayan

on

By

İsviçre’de 31 yıldır yaşayan ve tam anlamıyla topluma entegre olmuş olan Orhan’a, 2020’de geçirdiği tek taraflı trafik kazası nedeniyle vatandaşlık verilmemişti. Ancak Federal Mahkeme, bu kararı bozarak Orhan’ın entegrasyonunun bütüncül değerlendirilmesi gerektiğine hükmetti.

İsviçre’de yaşayan 60 yaşındaki Orhan, 1990’lı yılların başında Türkiye’den İsviçre’ye göç etti. Aradan geçen 31 yıl boyunca İsviçre toplumuna uyum sağladı, iş kurdu ve yerel sosyal yaşama aktif olarak katıldı. Ancak 2020 yılında geçirdiği basit bir trafik kazası, onu vatandaşlığa giden yoldan alıkoydu.

Trafik kazası kaderini belirledi

Haziran 2020’de Berner Oberland bölgesinde bir yürüyüş sonrası yorgun bir şekilde direksiyon başına geçen Orhan, dönüş yolunda uykusu gelince direksiyon hâkimiyetini kaybederek bir sokak lambasına çarptı. Kazada kimse zarar görmedi. Ancak “sürüşe elverişsiz şekilde araç kullanmak” suçundan 900 Frank para cezasına çarptırıldı ve sabıka kaydına işlem yapıldı.

Kanton Schwyz: “Sabıka kaydı vatandaşlığa engel”

Orhan’ın vatandaşlık başvurusu, bu sabıka kaydı gerekçe gösterilerek Kanton Schwyz tarafından reddedildi. İsviçre Vatandaşlık Yasası uyarınca entegrasyon kriterlerini karşılayan bireylerin vatandaşlık hakkı kazanabileceği belirtilse de, Federal Göç Sekreterliği (SEM) ve kantonlar, sabıka kaydını bir “hariç tutma gerekçesi” olarak değerlendirip başvuruları reddedebiliyor.

Kanton mahkemesi cezayı hafife aldı, SEM karara itiraz etti

Orhan karara itiraz etti. Schwyz İdare Mahkemesi, başvuruyu haklı bularak beş yıllık erteleme süresini iki yıla indirdi. Mahkeme, tek seferlik bir hatanın, yıllar süren başarılı bir entegrasyonu gölgeleyemeyeceğine hükmetti. Ancak bu kararın ardından SEM devreye girerek beş yıllık erteleme süresinde ısrar etti.

Federal Mahkeme son noktayı koydu

Orhan, hukuki mücadelesini bir sivil toplum kuruluşunun da desteğiyle Federal Mahkeme’ye taşıdı. Federal yargıçlar, geçtiğimiz günlerde verdikleri kararda, yalnızca cezai sicilin değil, bireyin genel entegrasyon durumunun da dikkate alınması gerektiğini vurguladı. Mahkeme, sabıka kaydının otomatik olarak vatandaşlığa engel teşkil etmeyeceğini ve her başvurunun bireysel olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirtti.

Orhan’ın hayali gerçekleşiyor

Federal Mahkeme’nin bu kararı, Orhan’ın vatandaşlık yolunu açmış oldu. Her ne kadar beş yıllık bekleme süresi Ağustos 2025’te sona erecek olsa da, bu karar yalnızca Orhan için değil, benzer durumda olan birçok kişi için emsal teşkil edecek nitelikte.

“Bu ülkeye artık resmen ait olmak istiyorum”

Siyasi baskılar nedeniyle Türkiye’yi terk eden ve İsviçre’yi yeni vatanı olarak benimseyen Orhan, karar sonrası yaptığı açıklamada, “Bu ülkeye gönülden bağlıyım. Burada yaşamımı kurdum, işimi, ailemi, geleceğimi buraya adadım. Bu kararla birlikte artık resmen de ait olacağım,” dedi.

Haberin Devamını Oku

Gündem

İSVİÇRE, GAZZE İÇİN HAZIRLANAN ULUSLARARASI YARDIM DEKLARASYONUNU İMZALAMADI

yazar

Yayınlayan

on

By

🕓 Okuma süresi: 2 dakika

📍 Bern, 22 Mayıs 2025 – İsviçre, Gazze’ye acil insani yardım erişimini hedefleyen uluslararası bir deklarasyonu imzalamama kararı aldı. Gerekçe olarak ise metindeki bazı ifadelerin “yetersiz ve belirsiz” olduğu gösterildi.

Birleşmiş Milletler ve çeşitli yardım kuruluşlarının haftalardır uyardığı gibi, Gazze’deki insani durum gün geçtikçe kötüleşiyor. Swissinfo‘nun aktardığına göre, bölgede yaşayanların yaklaşık yüzde 75’i akut açlık ve ciddi ihtiyaç içinde yaşıyor. Birçok yardım konvoyunun bölgeye ulaşmasına izin verilmiyor ve yardımlar aylardır engellenmiş durumda.

💬 SİYASİ TEPKİLER GELDİ

İsviçre Federal Hükûmeti’nin Gazze’ye yardım deklarasyonuna imza atmaması, özellikle Sosyal Demokrat Parti (SP) ve insan hakları kuruluşları tarafından eleştirildi. SP Eşbaşkanı Cédric Wermuth, İsviçre’nin Almanya, Fransa ve İtalya gibi 24 ülkenin imzaladığı bildiriyi desteklemesi gerektiğini söyledi.

SP Ulusal Milletvekili Fabian Molina ise, İsviçre’nin BM Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı’na (UNRWA) gönderdiği fonların Gazze’de kullanılmamasına ilişkin kararı “yıkıcı” olarak nitelendirdi.

🚨 GAZZE’DE YIKIM VE AÇLIK

İsrail ordusu, Gazze’deki operasyonlarına devam ederken, birçok şehirde yıkım meydana geldi. Son saldırılarda en az 62 kişinin hayatını kaybettiği bildiriliyor. Uluslararası kuruluşlar, insani yardımların sivillere ulaştırılmasının siyasi gerekçelerle engellenmemesi gerektiğini vurguluyor.

Amnesty International ve BM kuruluşları, Gazze’de su, tarım ve sağlık sistemlerinin neredeyse tamamen çöktüğünü ve geniş bölgelerin hâlâ mayınlı olduğunu aktarıyor. Bölgede yardım ulaştırabilen tek büyük ağ ise hâlâ UNRWA’ya ait.

🧭 İSVİÇRE’NİN SORUMLULUĞU HATIRLATILDI

İsviçre, Cenevre Sözleşmeleri’nin resmi koruyucu (Depositarstaat) ülkesi olarak, tarafsız ve bağımsız insani yardımı destekleme sorumluluğu taşıyor. Ancak hükümetin çekimser tavrı, uluslararası alanda dikkat çekmeye devam ediyor.

Haberin Devamını Oku

Trendler