Sosyal Medya

Dünya

CİNSEL TACİZ VE SALDIRILAR ARTIYOR: YEŞİLLER, YALNIZCA KADINLARA AİT VAGONLAR TALEP EDİYOR

yazar

Yayınlayan

on

Almanya’da son yıllarda toplu taşıma araçlarında cinsel taciz ve saldırı vakalarının hızla arttığına dikkat çeken Yeşiller Partisi, bu sorunun çözülmesi için kadın yolculara özel vagonların getirilmesini talep etti.

Toplu taşıma araçlarında kadınların güvenliği giderek daha büyük bir sorun haline geliyor. Almanya’da son 10 yılda, cinsel saldırılara ilişkin şikayetlerin sayısı %260 oranında arttı. Bu durumu göz önünde bulunduran Yeşiller Partisi, toplu taşıma araçlarında kadınlara özel vagonlar oluşturulmasını önerdi. Bu vagonlar, özellikle yoğun saatlerde yalnızca kadın yolcular tarafından kullanılabilecek.

Kadınlar Toplu Taşımada Güvende Değil

Son yapılan araştırmalar, Zürih ve Bern’deki genç kadınların üçte birinin toplu taşıma araçlarında en az bir kez cinsel tacize uğradığını ortaya koydu. Bu sorunun sadece İsviçre’de değil, Almanya ve diğer Orta Avrupa ülkelerinde de arttığı gözlemleniyor. Almanya’daki Yeşiller Partisi’nin ulaştırma uzmanı Antje Kapek, kadınların güvenliği için toplu taşıma araçlarında kadınlara özel vagonların bir an önce uygulanmasını savunuyor.

Japonya’dan Örnek

Kapek, önerisinin Japonya’daki örnekten esinlendiğini belirtti. Japonya’da, sabah 10:00’a kadar ve akşam 17:00 ile 21:00 saatleri arasında özel kadın vagonları bulunuyor. Almanya’da ise bu sistemin, trenlerin ön ve son kısmında yer alan vagonlarla uygulanması planlanıyor.

Almanya’da Güvenlik Önlemleri

Berlin Ulaşım Şirketi (BVG), toplu taşıma araçlarında güvenliği sağlamak için bir dizi önlem aldığını belirtiyor. Her istasyona yerleştirilen acil çağrı butonları ve trenlerdeki alarm sistemleriyle, yolcuların güvenliğinin artırılması hedefleniyor. Ancak, Kapek’e göre bu önlemler yeterli değil ve kadın yolcuların daha güvende hissedebilmesi için daha etkili tedbirler alınması gerekiyor.

İsviçre’de Durum

İsviçre’de ise benzer bir uygulama henüz hayata geçirilmiş değil. İsviçre Federal Demiryolları (SBB), kadınlar için özel vagonlar yerine güvenlik personelinin arttırılmasını ve video gözetim sistemlerinin güçlendirilmesini tercih ediyor.

Sonuç olarak, cinsel taciz ve saldırıların artışı, toplu taşıma araçlarında kadınların güvenliği konusunda önemli bir soruna işaret ediyor. Yeşiller Partisi’nin önerdiği kadınlara özel vagonlar, bu soruna karşı güçlü bir çözüm önerisi olarak öne çıkıyor.

Haberin Devamını Oku
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Avrupa

CORONA AŞISI SONRASI ACI GERÇEK: DR. MÖLLER’DEN ŞOK EDEN İTİRAF

yazar

Yayınlayan

on

By

Covid-19 aşısı sonrasında yaşanan sağlık sorunları konusunda farkındalık oluşturmak isteyen Dr. Jörg-Heiner Möller, deneyimlerini samimi ve duygusal bir dille paylaştı. Bavyera’da uzun yıllar kardiyolog ve başhekim olarak görev yapan Dr. Möller, hem hastalarının hem de kendi eşinin mRNA aşısı sonrasında yaşadığı ciddi sağlık sorunlarıyla yüzleştiğini belirtiyor.

“POST-VAC HASTALIĞI YOK SAYILIYOR”

Röportajda, Dr. Möller, “Post-Vac” olarak adlandırılan aşı kaynaklı hastalıkların ciddiyetine dikkat çekerek, bu hastalığın otoimmün rahatsızlıklara benzer bir sistemik hastalık olduğunu vurguluyor. Yorgunluk, bilişsel bozukluklar ve otoimmün disfonksiyon belirtileri ile kendini gösteren bu rahatsızlığın, tıbbi camiada yeterince tanınmadığını ifade eden Möller, “Bu hastalık spontan olarak iyileşmiyor ve binlerce insan hayatından koparılıyor” diyor.

AŞININ YAN ETKİLERİ GÖRMEZDEN GELİNİYOR

Dr. Möller’e göre, Spike proteini bağışıklık sisteminde aşırı bir tepkiye yol açarak kronik iltihaplanmaya neden oluyor ve bu durum, hastaların yaşam kalitesini ciddi şekilde düşürüyor. “Bu protein vücuttan asla tam olarak atılamıyor ve sürekli bir inflamatuar süreci tetikliyor,” diyen Möller, bu durumu kontrol altına alacak bir tedavi yönteminin henüz geliştirilemediğini belirtiyor.

“MESLEKTAŞLARIM GERÇEĞE GÖZLERİNİ KAPATIYOR”

Dr. Möller, meslektaşlarının çoğunun bu gerçeğe gözlerini kapattığını ve aşı kaynaklı zararları kabul etmekten kaçındıklarını söylüyor. Bir vakada, bir hastasını başka bir doktora yönlendirdiğinde kendisinin hakaretlere maruz kaldığını aktaran Möller, “Bazı doktorlar, iyi niyetle yapılan bir uygulamanın yan etkilerini kabullenmek istemiyor,” diyor.

BÜROKRASİDE BÜYÜK ENGELLER

Aşı zararlarını belgelemek için mevcut testlerin yeterli olmasına rağmen, sigorta kurumları ve resmi mercilerin bu testlerin ödemesini kabul etmediğini belirten Dr. Möller, “Bu durum, hastaların tanı almasını zorlaştırıyor ve onları yalnız bırakıyor,” diyor.

İLGİ ÇEKEN VAKA: 28 YAŞINDAKİ ÖĞRENCİ

Dr. Möller, 28 yaşındaki bir öğrencinin Covid-19 aşısından sonra geliştirdiği miyokardit sonucu yaşam beklentisinin kısaltıldığını ifade ediyor. “Bu hasta, üniversite hastanesinde tedavi edilmesine rağmen aşı zararı olarak tanınmadı,” diyen Dr. Möller, bunun politik ve bürokratik nedenlerden kaynaklandığını düşünüyor.

TIBBİ ARAŞTIRMALAR ÖNEMLİ AMA YETERLİ DEĞİL

Yürüttüğü 350 kişiyle yapılan çalışmanın bilimsel dergilerde yayınlanmadığını dile getiren Dr. Möller, akademik dünya ve resmi kurumların bu konuya duyarsız kaldığını vurguluyor. “Araştırma sonuçları, farklı hastalıkların aşı ile ilişkilendirilebileceğini gösteriyor. Ancak sesimizi duyuramıyoruz,” diyerek durumu özetliyor.

Dr. Jörg-Heiner Möller’in bu çarpıcı röportajı, aşının potansiyel yan etkilerinin daha geniş kitleler tarafından bilinmesi ve yetkililerin konuya daha ciddi yaklaşması gerekliliğine dikkat çekiyor.

@Report24

Haberin Devamını Oku

Dünya

ABD, İSVİÇRE’Yİ YAPAY ZEKA ÇİPLERİNE ERİŞİM KONUSUNDA SINIRLANDIRDI

yazar

Yayınlayan

on

By

ABD, yapay zeka teknolojilerinde kullanılan çiplerin ihracat kurallarını güncelledi ve yalnızca “güvenilir müttefik” olarak gördüğü 18 ülkeye sınırsız erişim sağladı. İsviçre, bu ülkeler arasında yer almadığı için, önümüzdeki dört ay içinde yeni düzenlemeler kapsamında çip ithalatında kısıtlamalarla karşı karşıya kalacak.

İsviçre’nin Bağımlılığı ve Endişeler

İsviçre’deki uzmanlar, akademik araştırmalar ve özel sektör açısından bu kısıtlamaların önemli sonuçları olabileceğini belirtiyor. CH++ Derneği Genel Sekreteri Olga Baranova’ya göre, yapay zeka çipleri birçok sektörde kritik bir rol oynuyor ve bu tür kısıtlamalar teknolojik gelişimi olumsuz etkileyebilir. Baranova, ABD’nin küresel çip pazarındaki hakimiyetinin alternatif tedarik yollarını zorlaştırdığını vurguluyor.

ABD’NİN STRATEJİSİ

ABD’nin yeni düzenlemesinin temel hedefi, özellikle Çin gibi rakip ülkelerin ileri teknolojiye erişimini engellemek. ABD, bu çiplerin üçüncü taraf ülkeler üzerinden Çin’e ulaşmasını önlemek için daha sıkı denetimler getiriyor. Ancak İsviçre’nin bu kısıtlamalara dahil edilmesi, ülkede tartışmalara yol açmış durumda.

İsviçre’den ABD’ye Güvence Çabaları

İsviçre hükümeti, ülkenin güvenilir bir ortak olduğunu kanıtlamak ve tam erişim sağlamak amacıyla ABD yetkilileriyle temaslarını sürdürüyor. İsviçre Ekonomi Bakanı Guy Parmelin, “ABD’nin kararını geri almak ve İsviçre’yi güvenilir ülkeler listesine dahil etmek için çalışıyoruz” dedi. Parmelin’e göre, İsviçre’deki Google gibi büyük teknoloji firmalarının çiplere erişimi kritik önem taşıyor.

Gelecekteki Adımlar

İsviçre Ekonomi Sekreterliği (Seco), ABD Ticaret Bakanlığı ile yürütülen görüşmelerin devam ettiğini ve çip ithalatındaki kısıtlamaların İsviçre’nin inovasyon kapasitesine zarar vermemesi için çaba gösterildiğini açıkladı. Yetkililer, İsviçre’nin teknolojik ve ekonomik önemini vurgulayarak, erişim hakkı konusunda ilerleme sağlanacağını umut ediyor.

Baranova ayrıca, ABD’nin pazarda büyük bir hakimiyete sahip olduğunu ve bu durumun alternatif tedarik kaynaklarını zorlaştırdığını belirtiyor.









Haberin Devamını Oku

Dünya

META’DAN YAPAY ZEKA’YA DEV YATIRIM

yazar

Yayınlayan

on

By

Meta, 2025 yılında yapay zeka (AI) alanına milyarlarca dolar yatırım yapmayı planlıyor.

Facebook’un ana şirketi Meta, bu yıl yapay zeka teknolojilerine büyük bir yatırım yapacağını duyurdu. Meta CEO’su Mark Zuckerberg, Cuma günü Facebook’ta yaptığı paylaşımda, 2025 yılı içinde yapay zeka altyapısına 60 ila 65 milyar dolar yatırım yapılacağını belirtti. Bu yatırım kapsamında, New York’un Manhattan bölgesinin büyük bir kısmını kaplayacak büyüklükte bir veri merkezi inşa edilecek.

Yatırım Rekor Seviyeye Çıkıyor

Meta’nın bu yılki yatırım planları, geçen yıl yapılan harcamalara kıyasla önemli bir artış gösteriyor. 2024 yılında bu yatırımların 38 ila 40 milyar dolar seviyesinde gerçekleştiği tahmin ediliyordu. Meta, bu yatırımlarla Amazon Web Services (AWS), Microsoft ve Google gibi diğer büyük teknoloji devleriyle aynı seviyeye gelmeyi hedefliyor. Bu şirketler de yapay zeka veri merkezlerini genişletmek için milyarlarca dolarlık yatırımlar yapmayı planlıyor.

ABD Başkanı’ndan Dev Proje

Yeni ABD Başkanı Donald Trump, kısa süre önce “Stargate” adlı projeyi duyurdu. Bu proje kapsamında önümüzdeki dört yıl içinde 500 milyar dolara kadar yatırım yapılması planlanıyor.

Meta’nın Hedefleri

Mark Zuckerberg, yıl sonuna kadar bir milyardan fazla insanın Meta’nın yapay zeka asistanlarını kullanacağını öngörüyor. Şirketin yapay zeka modeli “Llama 4” ise sektörde önemli bir dönüm noktası olarak kabul ediliyor.

Meta’nın bu hamleleri, yatırımcılar tarafından olumlu karşılandı. Wall Street’te Meta hisseleri yüzde bir oranında artış gösterdi. Şirket, önümüzdeki hafta mali çeyrek sonuçlarını açıklayacak ve bu açıklamayla yapay zeka projelerine dair daha fazla ayrıntı paylaşılması bekleniyor.



YASAL UYARI: Bu haberin tüm yayın hakları www.isvicreninsesi.ch sitesine aittir. İçerikler, izinsiz olarak kopyalanamaz, paylaşılmaz ve sosyal medya platformlarında içerik üretimi amacıyla kullanılamaz. İsviçre dışındaki paylaşımlarda, haberin linki kaynak gösterilerek kullanılabilir. Sosyal medya platformlarında, sayfamız etiketlenmeden paylaşım yapılması yasaktır.

Haberin Devamını Oku

Trendler