Sosyal Medya

İsviçre

Basel’de Şok Edici Cinayet: İhmallerin Bedeli

yazar

Yayınlayan

on

Basel’de Şok Edici Cinayet: Raphael M.’nin Önceki Suçları ve Güvenlik Sorunları Gündemde

Basel’de, 75 yaşındaki Assunta L.’nin psikolojik sorunları bulunan Raphael M. tarafından öldürülmesi büyük bir infial yarattı. Raphael M., 2014 yılında iki kadını öldürmekten müebbet hapis cezasına çarptırılmış, ancak serbest bırakılma izni verilmişti. Geçtiğimiz hafta, serbest kaldığı anda yine bir kadını öldürdü. Bu olay, hem tedavi ve izleme süreçlerinin yetersizliğini hem de suçluların toplum güvenliği açısından nasıl değerlendirildiğini sorgulatan ciddi bir ihmal vakası olarak gündeme geldi. Bu trajik durum, güvenlik önlemlerinin yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini vurguluyor.

Basel’de 75 yaşındaki Assunta L.’nin psikolojik sorunları olan Raphael M. tarafından öldürülmesi olayının ardından yapılan basın toplantısında konuşulanların özeti altta. İşte anlatılan ana noktalar:

  1. Olayın Özeti: Raphael M., 75 yaşındaki Assunta L.’yi öldürdü. Bu olay, Basel’de ve genel olarak İsviçre’de geniş bir yankı uyandırdı. Basın toplantısında bu cinayet ve Raphael M.’nin durumu hakkında detaylı açıklamalar yapıldı.
  2. Elektronik İzleme Tartışması: Toplantıda, Raphael M.’nin izinsiz olarak dışarı çıkma durumuyla ilgili elektronik izleme kullanılıp kullanılmayacağı tartışıldı. Yetkililer, elektronik izlemenin suçu önlemede etkili olmayacağını ve asıl önemli olanın suçlunun kurallara uyup uymadığı olduğunu belirtti.
  3. Tedavi ve Tekrarlama Oranı: Raphael M.’nin tedavi süreci ve tekrarlama oranları hakkında bilgiler verildi. Henning Hachtel, tedavi gören şizofreni hastalarının tekrar suç işleme oranının genel oranlardan düşük olduğunu açıkladı.
  4. Sorumluluk ve Karar Alma: Raphael M.’nin yalnız başına dışarı çıkmasına karar veren yetkililerin sorumluluğu sorgulandı. Yetkililer, kararların geniş bir değerlendirme süreci ve uzman görüşleri doğrultusunda alındığını belirtti.
  5. Politik Tepkiler: Olay, siyasi tepkilere yol açtı. Bazı politikacılar, ağır suçlulara karşı daha sıkı önlemler alınması gerektiğini savundu.

Raphael M.’nin Suç Geçmişi

Raphael M., daha önce de cinayet işlemiş biri olarak biliniyor. 2014 yılında, Basel’de iki kişiyi öldürmüştü. Bu geçmişi, cinayeti işlemeye meyilli olduğunu ve güvenlik önlemlerinin yeterince etkili olup olmadığını sorgulatan bir etken olarak öne çıkıyor. Yetkililer, Raphael M.’nin tedavi sürecinde düzenli olarak değerlendirildiğini ve kararların bu değerlendirmelere dayalı olarak alındığını belirtti. Ancak, bu olayın ardından, güvenlik önlemlerinin yeterliliği ve gelecekteki riskler hakkında ciddi sorular ortaya çıktı.

Basel’de 75 yaşındaki Assunta L.’nin psikolojik sorunları olan Raphael M. tarafından öldürülmesi, İsviçre genelinde geniş çapta bir infiale yol açtı. Yetkililer, basın toplantısında cinayet sonrası alınan önlemler, Raphael M.’nin tedavi süreci ve gelecekteki güvenlik politikaları hakkında detaylı açıklamalarda bulundu. Olay, toplumda büyük bir endişe yaratırken, güvenlik önlemlerinin yeterliliği ve suçluların izlenmesi konusunda ciddi soruları gündeme getirdi.

Cinayet Olayının Detayları

Geçtiğimiz hafta Basel’de yaşanan trajedi, 75 yaşındaki Assunta L.’nin psikolojik sorunları bulunan ve daha önce cinayet suçundan mahkum olan Raphael M. tarafından öldürülmesiyle gerçekleşti. Raphael M., 2014 yılında iki kişiyi öldürmekten müebbet hapis cezasına çarptırılmış ve kapalı bir psikiyatri kliniğinde tedavi altına alınmıştı. Ancak, geçtiğimiz hafta serbest bırakılma izniyle dışarı çıkarken, Basel’de bir cinayet işledi. Bu olay, hem Basel’de hem de İsviçre genelinde büyük bir şok etkisi yarattı.

Elektronik İzleme Tartışmaları

Basın toplantısında, Raphael M.’nin dışarı çıkma izni sırasında elektronik izleme kullanımı tartışıldı. Kantonel Ceza ve Tedavi Görevli Sabine Uhlmann, elektronik izlemenin suçun önlenmesinde yetersiz olduğunu ve suçlunun kurallara uyup uymadığının daha önemli olduğunu belirtti. Uhlmann, elektronik izleme sistemlerinin suçlunun davranışlarını tam olarak kontrol edemeyeceğini ve mevcut güvenlik önlemlerinin yeniden değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı.

Tedavi Süreci ve Tekrarlama Oranı

Üniversite Psikiyatri Klinikleri Basel’in (UPK) Adli Psikiyatri Direktörü Henning Hachtel, tedavi gören şizofreni hastalarının tekrar suç işleme oranlarının genel oranlardan düşük olduğunu ifade etti. Hachtel, tedavi sürecinin etkinliğini gösterdiğini ancak mevcut olayın, tedavi ve güvenlik önlemlerinin etkinliği konusunda soru işaretleri oluşturduğunu belirtti. Ayrıca, Raphael M.’nin tedavi sürecinin düzenli olarak değerlendirildiği, ancak bu değerlendirmelerin yeterince kapsamlı olup olmadığı hakkında ciddi endişeler bulunduğu ifade edildi.

Karar Alma Süreci ve Sorumluluk

Raphael M.’nin yalnız başına dışarı çıkmasına karar veren yetkililerin sorumluluğu da toplantıda ele alındı. Sabine Uhlmann, kararların geniş bir değerlendirme süreci ve birçok uzman görüşü doğrultusunda alındığını belirtti. Bu süreçte, suçlunun tehlike potansiyeli hakkında ayrıntılı raporların hazırlandığı ve kararların bu raporlara dayanarak verildiği vurgulandı. Ancak, bu kararların nasıl alındığı ve ne tür değerlendirme kriterlerinin kullanıldığı hakkında daha fazla şeffaflık çağrısında bulunuldu.

Siyasi Tepkiler ve Gelecek Önlemler

Olay, İsviçre’nin siyasi arenasında da geniş yankı uyandırdı. Orta Parti Fraksiyon Başkanı Philipp Matthias Bregy, ağır suçlulara karşı daha sıkı önlemler alınması gerektiğini savundu. SVP Ulusal Meclis Üyesi Pascal Schmid ise Raphael M.’nin yalnız başına şehri dolaşmasının “sorumluluk gerektirmeyen” bir karar olduğunu belirterek mevcut güvenlik önlemlerinin yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini ifade etti. Bu tepkiler, suçluların yönetimi ve toplum güvenliği konusundaki politikaların yeniden değerlendirileceğini gösteriyor.

Raphael M.’nin Suç Geçmişi

Raphael M.’nin geçmiş suçları, mevcut cinayet olayının arka planını anlamak açısından önem taşıyor. 2014 yılında Basel’de iki kişiyi öldüren Raphael M., kapalı bir psikiyatri kliniğinde tedavi altına alınmıştı. Bu geçmiş, Raphael M.’nin cinayet işlemeye eğilimli olduğunu ve mevcut güvenlik önlemlerinin bu tür riskleri yeterince kapsayıp kapsamadığını sorgulayan bir faktör olarak öne çıkıyor. Yetkililer, Raphael M.’nin tedavi sürecinde düzenli olarak değerlendirildiğini belirtmiş olsa da, olayın ardından güvenlik önlemlerinin yeterliliği konusunda ciddi endişeler dile getirildi.

Bu trajik olay, güvenlik önlemlerinin nasıl geliştirileceği ve benzer vakaların nasıl önlenebileceği konusundaki tartışmaları alevlendirmiştir. Assunta L.’nin ölümüne neden olan bu vaka, toplumsal güvenlik ve adalet sisteminin ne denli kritik olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Güvenlik ve tedavi süreçlerinin gözden geçirilmesi, benzer olayların önlenmesi için atılacak adımların önemini vurguluyor.

#BaselCinayeti #RaphaelM #Elektronikİzleme #TedaviSüreci #GüvenlikÖnlemleri #SuçGeçmişi #ToplumsalGüvenlik #İsviçreGündemi #isviçre #haber #basel #baselhaberleri #avrupa #haberler #haber #schweiz #svizzera #suisse #

Haberin Devamını Oku
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

İSVİÇRE ÜST ÜSTE ÜÇÜNCÜ KEZ DÜNYANIN EN İYİ ÜLKESİ SEÇİLDİ

yazar

Yayınlayan

on

By

İsviçre, 2024 yılında üst üste üçüncü kez dünyanın en iyi ülkesi seçildi. ABD merkezli “US-News” portalı tarafından yapılan bu prestijli sıralama, 89 farklı ülkenin algısını yansıtıyor ve toplamda 17.000 kişinin görüşleri alınarak gerçekleştirildi. İsviçre, genel sıralamada birinci olurken, çeşitli kategorilerde de yüksek puanlar alarak ülkelerin küresel algısındaki yerini pekiştirdi. Bu başarı, İsviçre’nin son yedi yıl içinde yedinci kez “Dünyanın En İyi Ülkesi” unvanını kazanmasıyla daha da dikkat çekici hale geldi.

İsviçre’nin Çekici Özellikleri: İstikrar ve Kalite

İsviçre’nin zirvede olmasının ardında, büyük ölçüde ülkenin genel istikrarı yer alıyor. Eski İsviçre Büyükelçisi Thomas Borer, İsviçre’nin politik, ekonomik, eğitim ve inovasyon alanlarındaki istikrarının ülkeyi küresel anlamda cazip kıldığını belirtiyor. Borer ayrıca İsviçre’nin doğal güzelliklerinin de bu çekiciliği artırdığını vurguluyor. Ülkenin dağları, gölleri ve yeşil doğasıyla dünyaca ünlü olduğu biliniyor; Matterhorn gibi doğal ikonlar, bu başarıda önemli bir paya sahip.

Ekonomik ve Politik İstikrar: İsviçre, ekonomik ve politik istikrar kategorilerinde dünyanın en güvenilir ülkelerinden biri olarak görülüyor. Yapılan sıralamada İsviçre, bu alanda ikinci sırada yer aldı. Bu, ülkenin dünya çapında güçlü bir itibar kazanmasına neden olan en önemli faktörlerden biri olarak öne çıkıyor. İsviçre’de düşük suç oranları ve düzenli işleyen bir yasal sistemin yanı sıra ekonomik başarıları da ülkeyi güçlü bir pozisyona taşımış durumda.

İsviçre’nin Güçlü Yönleri: İş Dünyasına Açıklık ve Yaşam Kalitesi

İsviçre, yalnızca politik ve ekonomik istikrarla değil, aynı zamanda iş dünyasına açıklığı ve yaşam kalitesiyle de dikkat çekiyor. Yapılan değerlendirmelere göre, İsviçre “İş Dünyasına Açıklık” kategorisinde ikinci sırada yer alırken, “Yaşam Kalitesi” kategorisinde ise üçüncü sırada bulunuyor. Bu sıralamalar, İsviçre’nin sadece turistler ve vatandaşları için değil, aynı zamanda iş dünyası için de cazip bir ülke olduğunu gösteriyor.

İsviçre’nin İş Dünyasındaki Avantajları: İsviçre, iş dünyasına açıklıkta öne çıkan ülkelerden biri olarak görülüyor. Araştırmaya göre, İsviçre, en az yolsuzluğa sahip ülkeler arasında yer alıyor ve bu da ülkeyi yatırımcılar ve girişimciler için son derece çekici kılıyor. İsviçre’nin beşinci sırada yer aldığı “uygun vergi ortamı” algısı da, ülkeyi iş dünyasında daha da cazip hale getiriyor. Ülkenin altyapısı, güvenilirliği ve iş dünyasındaki şeffaflığı, iş dünyasına açık ve güvenilir bir imaj çizmesine katkıda bulunuyor.

İsviçre’nin Zayıf Noktaları: Kültürel Miras

Her ne kadar İsviçre birçok kategoride üst sıralarda yer alsa da, kültürel miras sıralamasında 29. sırada yer alarak zayıf bir performans sergiliyor. Bu, İsviçre’nin tarihsel ve kültürel zenginliklerinin, diğer ülkelerle kıyaslandığında daha az dikkat çektiğini gösteriyor. Ancak İsviçre, bu alanda düşük bir sıralamaya sahip olmasına rağmen, diğer tüm kategorilerde oldukça başarılı sonuçlar elde etmiş durumda.

İsviçre’nin Öne Çıkan Faktörleri

Eski diplomat Thomas Borer, İsviçre’nin başarısını “genel istikrar” olarak özetliyor. Ülkede her şeyin önceden tahmin edilebilir olduğuna dikkat çeken Borer, İsviçre’de hem ekonomi hem de yaşam tarzının son derece öngörülebilir olduğunu belirtiyor. “İsviçre’de her şey çok iyi çalışıyor” diyen Borer, bu öngörülebilirliğin İsviçre’yi cazip kılan en büyük unsurlardan biri olduğunu vurguluyor.

Sonuç: İsviçre’nin Küresel Liderliği

Sonuç olarak, İsviçre’nin üst üste üçüncü kez dünyanın en iyi ülkesi seçilmesi, ülkenin güçlü ekonomik, politik ve sosyal yapısının yanı sıra yaşam kalitesi ve iş dünyasına sunduğu fırsatlar sayesinde gerçekleşti. İsviçre, sunduğu genel paket ile bir kez daha dünya genelindeki insanların gözünde en güvenilir ve yaşanabilir ülkelerden biri olduğunu kanıtladı. Ülkenin sahip olduğu güvenli ortam, ekonomik şeffaflık ve yüksek yaşam standartları, İsviçre’yi uluslararası arenada zirveye taşıyan faktörler arasında yer alıyor.

#İsviçre #DünyanınEnİyiÜlkesi #İstikrar #YaşamKalitesi #İşDünyası #Sıralama #USNews #İsviçreBaşarı #GüvenliÜlke #EkonomikGüç #Politikİstikrar #İsviçreGüzellikleri #İsviçreZirvede #isvicre #suisse #svizzera #switzerland #schweiz #schwiiz

Haberin Devamını Oku

Gündem

SVP’NİN YENİ ÖNERİSİ: YABANCILARDAN ASKERLİK MUAFİYET ÜCRETİ TALEP EDİLECEK Mİ?

yazar

Yayınlayan

on

By

İsviçre Parlamento’su, ülkenin askeri bütçesini artırmak amacıyla nasıl bir finansman sağlanacağı konusunda görüşmelerini sürdürüyor. Askeri bütçeye yaklaşık dört milyar franklık bir artış öngörülürken, çeşitli finansman yöntemleri değerlendiriliyor. Bu kapsamda, İsviçre’nin en büyük muhalefet partisi SVP tarafından yeni bir öneri getirildi: Ülkede sürekli ikamet eden yabancılardan “askerlik muafiyet ücreti” alınması.

Mevcut uygulamada, askerlik hizmeti yapmayan İsviçreli vatandaşlar, bir “askerlik yerini doldurma ücreti” ödemek zorundalar. SVP, bu yükümlülüğün sürekli ikamet eden yabancılar için de geçerli olmasını öneriyor. Ancak bu öneri, ülke genelinde büyük bir tartışma başlattı. Sosyal Demokrat Parti (SP) ve İsviçre Subaylar Derneği (SOG), öneriyi “ayrımcı” olarak nitelendirerek karşı çıkıyor.

SP-Nationalrätin Priska Seiler Graf, önerinin yabancılara haklar verilmeden yükümlülüklerin artırılmasını içerdiğini ve bu durumun adil olmadığını belirtti. Ayrıca, SOG Başkanı Oberst Dominik Knill, bu tür bir ücretin orduya ne kadar katkı sağlayacağı konusunda belirsizlikler olduğunu ve ayrımcılığa yol açabileceğini vurguladı.

Parlamento, bu öneriyi tartışırken, nihai kararın halkoylamasına sunulup sunulmayacağı henüz netlik kazanmadı. Eğer SVP’nin önerisi kabul edilirse, son sözün halk tarafından söyleneceği ifade ediliyor.

#SVP #AskerlikMuafiyetÜcreti #İsviçreOrdusu #FinansmanÖnerisi #Diskriminasyon #isviçre #suisse #svizzera #switzerland #isviçre #isviçredehaber #isviçretürkler

Haberin Devamını Oku

Gündem

İSVİÇRE’DE MİRAS PAYLAŞIMI: AİLE Mİ, HAYIR KURUMLARI MI?

yazar

Yayınlayan

on

By

İsviçre’de her yıl devredilen miraslar toplamda 95 milyar Frank’ı aşıyor ve bu miktar ülkenin yıllık bütçesinden bile fazla. Çoğu zaman bu büyük meblağlar çocuklar, eşler ve yakın akrabalar arasında paylaşılıyor. Ancak son yıllarda, İsviçrelilerin vasiyetnamelerinde hayır kurumlarına da yer vermeye başladığı gözlemleniyor.

Demoscope Anketi: Demoscope araştırma şirketi tarafından yapılan bir anket, bu eğilimi net bir şekilde ortaya koyuyor. 45 yaş üzeri 1014 kişi ile yapılan bu anket sonucuna göre, İsviçrelilerin yaklaşık yüzde 20’si vasiyetlerinde artık hayır kurumlarını da dahil ediyor. Bu oran, önceki yıllara göre bir artışa işaret etse de, toplamda mirasların yalnızca %0,3’ü hayır kurumlarına gidiyor.

Değişen Yaklaşımlar: Bu artışı, “Allianz für das Gemeinwohl” adlı sivil toplum kuruluşunun temsilcisi Nicole Kayser, İsviçrelilerin kendi ölüm ve miras konularına daha fazla eğilmesiyle açıklıyor. Kayser’e göre, toplumun yaş ortalamasının artmasıyla birlikte insanlar kendi miraslarını daha bilinçli bir şekilde planlıyor. Ayrıca, tıbbi müdahaleler ve hasta haklarına dair bilgilendirme kampanyalarının da bu düşünceyi desteklediği belirtiliyor. Ölüme dair daha çok düşünmeye başlayan insanlar, hem kişisel hem de toplumsal sorumluluklarını gözden geçirerek hayır kurumlarını da miraslarına dahil ediyor.

Toplumsal Fayda mı, Aile mi? Her ne kadar İsviçrelilerin çoğu halen miraslarını ailelerine bırakmayı tercih etse de, hayır kurumlarının giderek daha fazla yer bulduğu görülüyor. Ancak bu oran, mirasın geneline kıyasla hâlâ düşük seviyede. Kayser’e göre, bu farkın kapanması zaman alacak olsa da, insanların bilinçlenmesiyle birlikte hayır kurumlarına bırakılan miras miktarında uzun vadede daha büyük bir artış bekleniyor.

İsviçre’de Artan Miras Değerleri: İsviçrelilerin maddi durumlarının iyileşmesi, toplumun genel refah seviyesinin artması ve daha çok kişisel mülk birikimi, mirasların değerini her yıl artırıyor. Bu artışla birlikte insanların, miraslarını daha geniş bir perspektifte düşünmesi ve sadece aile bireyleri yerine topluma katkı sağlama arzusu taşıyan organizasyonları da dikkate alması yeni bir trend olarak dikkat çekiyor.

#İsviçreMiras #HayırKurumuMirası #Vasiyetname #MirasPlanlama #DemoscopeAnket #isviçre #schweiz #suisse #svizzera #switzerland #schwiiz #haber #miras #avrupa #erben #geerbt

Haberin Devamını Oku
Reklam

Trendler