Gündem
İSVİÇRE KANTONAL OYLAMALARI: BELİRGİN EĞİLİMLER VE SONUÇLAR
Okuma süresi: 5 dakika
Bugün İsviçre’deki çeşitli kantonlarda önemli kararlar alındı. Moutier’in kanton değişikliği, siyasi finansman şeffaflığı ve öğretmen eğitiminin kısaltılması gibi konular oylamaların odak noktasıydı. İşte öne çıkan gelişmeler:
Kantonların katıldıkları oylamalar:
- Graubünden / Grischun / Grigioni: Spor altyapıları ve çevre koruma.
- Uri: Güneş enerjisi zorunluluğu ve vergi yasası revizyonu.
- Zug: Politika finansmanında şeffaflık.
- Zürich: Geçici kabul alanlar için burslar.
- Luzern: Vergi indirimleri.
- Genf / Genève / Ginevra: Öğretmen eğitimi süresi.
- Fribourg / Freiburg: Anayasa değişiklikleri ve sosyal yardımlar.
- Nidwalden: Eğitim ve sağlık yatırımları.
- Solothurn: Sosyal yardım reformları.
- Glarus: İklim koruma ve enerji politikaları.
- Basel-Landschaft: Ulaşım ve altyapı yatırımları.
- Basel-Stadt: Kültür yatırımları ve sosyal projeler.
- Waadt / Vaud: Eğitim reformları ve çevre politikaları.
- Tessin / Ticino: Turizm ve ekonomik teşvikler.
- St. Gallen: Kültürel mirasın korunması.
- Schwyz: Sağlık hizmetlerinin genişletilmesi.
- Aargau: Kamusal hizmetler ve çevresel yatırımlar.
- Neuchâtel: İşsizlik ve sosyal yardımlar.
- Obwalden: Vergi reformları.
- Appenzell Ausserrhoden: Eğitim ve kültür yatırımları.
- Appenzell Innerrhoden: Tarım ve çevresel önlemler.
- Detaylar:
Moutier: Kanton Değişikliği Neredeyse Kesinleşti
Moutier şehri, Bern’den Jura kantonuna tarihi bir geçiş yapmaya hazırlanıyor. Her iki kantonda da büyük bir çoğunluk, bu değişimi düzenleyen Moutier Konkordatosu’nu destekliyor. Jura Kantonu’nda onay oranı %71’in üzerinde, Bern Kantonu’nda ise benzer şekilde yüksek destek oranları kaydedildi.
Zug: Siyaset Finansmanında Daha Fazla Şeffaflık?
Zug Kantonu’nda, siyasi faaliyetlerin finansmanında daha fazla şeffaflık talep eden bir girişim oylanıyor. Bu girişim, özel kişilerden 5000 Frank üzerindeki ve şirketlerden 1000 Frank üzerindeki bağışların açıklanmasını zorunlu kılmayı amaçlıyor. Daha önceki oylamada düzensizlikler tespit edildiği için yeniden yapılan bu oylama, halkın bu kez onay verip vermeyeceği konusunda heyecan yaratıyor.
Zürih: Geçici Kabul Edilenlere Bekleme Süresi Olmadan Burs Verilmeyecek
Zürih’te, geçici kabul edilen kişilere bekleme süresi olmadan burs verilmesini sağlayacak yasa değişikliğinin reddedilmesi bekleniyor. İlk tahminler, %53,1 oranında “hayır” oyu ile değişikliğin kabul edilmeyeceğini gösteriyor.
Luzern: Kamuya Gelir Kaybına Rağmen Vergi İndirimleri Kabul Edildi
Luzern Kantonu’nda, işletmeler ve aileler için vergi indirimleri sağlayan bir vergi paketi, halkın %67’sinin onayıyla kabul edildi. Ancak, bu paket kamuya önemli gelir kayıpları getirecek.
Cenevre: Öğretmen Eğitimi Dört Yıl Kalıyor
Cenevre’de, ilkokul öğretmenleri için eğitim süresini dört yıldan üç yıla indirmeyi öneren yasa değişikliği %61 oy oranıyla reddedildi. Reform karşıtları, bu değişikliğin eğitim kalitesini ve öğretmenlerin hareketliliğini olumsuz etkileyeceğini savundu.
Uri: Genişletilmiş Güneş Enerjisi Zorunluluğuna Red
Uri halkı, yeni binalarda genişletilmiş güneş enerjisi zorunluluğuna karşı çıktı. Ancak vergi yasasında yapılan kısmi değişiklik kabul edildi.
GRAUBÜNDEN: SPOR YATIRIMLARI VE ÇEVRE KORUMA
Graubünden Kantonu’nda spor altyapılarının geliştirilmesi için ayrılan bütçe %58 oyla kabul edildi. Ayrıca, çevre koruma önlemlerinin genişletilmesi üzerine yapılan oylamada, halk daha sıkı çevre yasalarının uygulanması yönünde karar aldı.
FRİBOURG: ANAYASA DEĞİŞİKLİKLERİ VE SOSYAL YARDIMLAR
Fribourg Kantonu’nda, kanton anayasasında yapılacak bazı değişiklikler ve düşük gelirli ailelere yönelik yeni sosyal yardım paketleri oylandı. Halkın çoğunluğu bu değişikliklere destek verdi.
NIDWALDEN: EĞİTİM VE SAĞLIK YATIRIMLARI
Nidwalden Kantonu’nda, eğitim ve sağlık sektörlerine yönelik yatırımların artırılmasını öngören bütçe teklifleri kabul edildi. Bu yatırımlar, kantonun gelecekteki kalkınma hedefleri için kritik öneme sahip.
SOLOTHURN: SOSYAL YARDIM REFORMLARI
Solothurn Kantonu’nda, düşük gelirli ailelere yönelik yeni sosyal yardım paketleri oylandı ve kabul edildi. Ayrıca, kanton anayasasında yapılan bazı değişiklikler de onaylandı.
BASEL-LANDSCHAFT’TA YENİ SAĞLIK YASASI ONAYLANDI
Basel-Landschaft kantonundaki sağlık yasası, federal yasalara uyum sağlamak amacıyla güncellendi. Yapılan oylama sonucunda, belirli uzmanlık alanlarındaki doktor sayısının sınırlanması gerekliliği kabul edildi. Bu değişiklik, kantondaki sağlık sisteminin etkinliğini artırmayı ve uzmanlık alanlarında yeterli sayıda hekim bulunmasını sağlamayı hedefliyor.
GRAUBÜNDEN KANTONU YENİ SİVİL SAVUNMA EĞİTİM MERKEZİ İÇİN KREDİ TALEP ETTİ
Churwalden’da yeni bir sivil savunma eğitim merkezi inşa edilmesi planlanıyor. Kanton, bu proje için yaklaşık 19 milyon Franklık bir kredi başvurusunda bulundu. Bu eğitim merkezi, sivil savunma eğitiminin kalitesini artırmayı ve acil durumlara hazırlık seviyesini yükseltmeyi amaçlıyor. Projenin detayları ve inşaat süreci hakkında daha fazla bilgi, kanton yönetimi tarafından önümüzdeki günlerde kamuoyuna sunulacak.
#Bern #Jura #Zug #Zürich #Luzern #Uri #Genf #Schwyz #Nidwalden #Fribourg #Solothurn #BaselLandschaft #Graubünden #isviçre #schweiz #suisse #svizzera #switzerland #isviçre #isviçrehaberleri #Haber #schwiiz
Gündem
İSVİÇRE’YE YENİ BİR UYARI: AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ, HOMOSEKSÜEL BİR İRANLI MÜLTECİNİN DURUMUNU GÖZDEN GEÇİRMESİNİ İSTEDİ
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, İsviçre’nin, İranlı bir homoseksüel mültecinin sınır dışı edilmesiyle ilgili kararını yeniden gözden geçirmesini talep etti. Mahkeme, kişinin, ülkesine geri dönmesi halinde işkence ve insanlık dışı muameleye tabi tutulma riskinin göz ardı edildiği görüşünde.
Haber: Kari Kälin
İsviçre, Strasbourg’dan gelen yeni bir uyarı ile karşı karşıya. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, 34 yaşındaki bir İranlı mülteci hakkında verdiği kararında İsviçre’yi tekrar eleştirdi. Mahkeme, İsviçre’nin, mültecinin İran’a geri gönderilmesi durumunda işkence veya insanlık dışı muameleye maruz kalacağına dair yeterli bir değerlendirme yapmadığına karar verdi.
İranlı mülteci, 2019 yılında İsviçre’ye başvurmuştu ve başvurusu sırasında, ailesinin homoseksüel olduğunu öğrenince kendisini fiziksel ve psikolojik olarak taciz ettiğini belirtmişti. Ailesinin, onun cinsel yönelimini kabul etmediği ve bunu açıklığa kavuşturması durumunda ona zarar verecekleri iddia ediliyordu. İlk olarak Türkiye’ye sığınan mülteci, sonrasında İsviçre’ye yerleşmişti.
Homoseksüelliğe Karşı Şiddet
İran’da homoseksüellik, ağır cezalarla cezalandırılmaktadır ve bu suçun cezası bazı durumlarda ölüm cezasına kadar varmaktadır. Geçmişte İsviçre, benzer durumdaki bireylere, ülkelerine döndüklerinde ailelerinden ve devlet tarafından gelebilecek tehlikelerden korunmaları adına sığınma hakkı tanımıştır. Ancak, İsviçre’nin Mülteci Dairesi, yalnızca bir ülkenin yasalarının homoseksüel davranışları cezalandırmasının, kişinin sığınma talebini haklı çıkaran bir tehdit oluşturmadığını savunmaktadır. Cinsel yönelimi nedeniyle hapis cezası verilmesi, gerçek bir tehdit olarak değerlendirilirken, sadece yasaların varlığı yetersiz görülmektedir.
Mahkeme, Sosyal Baskılar ve Ruh Sağlığına Dikkat Çekti
İsviçre, başvurulan mültecinin cinsel yönelimini inkar etmediği ancak kişinin bunu dışarıya açıklamaması gerektiğini ve böylece herhangi bir tehditten kaçınabileceğini öne sürmüştü. Ancak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, bu görüşü reddederek, sosyal normlara karşı yapılan herhangi bir küçük sapmanın, kişiye karşı şiddetli bir baskı oluşturabileceğini belirtti. Ayrıca, kişinin kendi cinsel kimliğini gizlemek zorunda kalmasının ruhsal sağlığı üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceğine de dikkat çekildi.
Mahkeme, İsviçre’nin, kişinin İran’a geri dönerse işkence ya da insanlık dışı bir muameleye maruz kalıp kalmayacağına dair yeterli bir araştırma yapmadığını belirtti ve bu sorunun tekrar ele alınmasını talep etti. İsviçre, mahkemeye itiraz ederek durumu analiz edeceğini ve sürecin nasıl ilerleyeceğini belirleyecektir.
Sonraki Adımlar
Ancak bu karar henüz kesinleşmiş değildir. İsviçre Adalet Bakanlığı, mahkemenin kararını analiz ettikten sonra ve ilgili yetkililerle görüşerek, davanın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Büyük Dairesi’ne taşınıp taşınmaması gerektiğini değerlendirecek. Bu kararın üst mahkemeye taşınması için üç aylık bir süre tanınmıştır.
Gündem
MİGROS, LİMONLU YOĞURT ÜRÜNÜNÜ GERİ ÇAĞIRDI: FINDIK ALERJİSİ OLANLAR İÇİN RİSK TAŞIYOR
İsviçre’nin önde gelen perakendecilerinden Migros, M-Classic Limonlu Yoğurt ürününü geri çağırdığını duyurdu. Ürünün, üretim hatası nedeniyle fındık izleri içerebileceği belirtiliyor. Bu durum, özellikle fındık alerjisi bulunan tüketiciler için tehlike oluşturuyor.
GERİ ÇAĞIRMA NEDENİ VE RİSK
Migros’tan yapılan açıklamaya göre, M-Classic Limonlu Yoğurt ürününde fındık alerjeni bulunması ihtimali, üretim sırasında meydana gelen bir hata nedeniyle ortaya çıkmıştır. Şirket, fındık alerjisi olan kişilerin bu ürünü tüketmemelerini ve iade etmelerini öneriyor. Alerjisi olmayanlar için ise ürünün tüketilmesinin güvenli olduğu bildirildi.
İADE PROSEDÜRÜ
Migros, geri çağrılan ürünün tüm İsviçre genelindeki şubelerinde satıştan kaldırıldığını açıkladı. Ürünü mağazalardan satın alan müşteriler, ürünü geri getirerek satış fiyatının iadesini alabilecek. Online alışveriş yapan müşteriler ise, Migros müşteri hizmetleri tarafından doğrudan bilgilendirilecek ve iade işlemi gerçekleştirilecek.
MİGROS’TAN YAPILAN AÇIKLAMA
Migros yetkilileri, “Bu tür hataların önlenmesi için gerekli tüm önlemleri alıyoruz. Alerjisi olan tüm tüketicilerimize sağlıklı ve güvenli alışveriş deneyimi sunmayı hedefliyoruz,” şeklinde bir açıklama yaptı.
Tüketicilerin, ürünle ilgili endişeleri olanlar için iade süreci hızlı bir şekilde başlatılmıştır.
Migros #Ürünİade #Alerji #GeriÇağırma #İsviçre
Ekonomi
MARKALARA YÖNELİK BOYKOT ÇAĞRILARI: İSRAİL-FİLİSTİN GERGİNLİĞİ EKONOMİK ALANA SIÇRADI
İsrail ve Gazze arasında devam eden çatışmalar, küresel markalara yönelik boykot çağrılarını yeniden gündeme taşıdı. McDonald’s, Starbucks ve Nestlé gibi dev markalar, bu protestoların odak noktası olurken, eleştiriler yalnızca bu şirketlere değil, boykot stratejilerine de yöneliyor.
PROTESTOLARIN ODAĞINDAKİ MARKALAR
11 Kasım’da Zürih’teki bir Filistin destek mitinginde Starbucks’a yönelik sert eleştiriler dile getirildi. Yaklaşık 3000 kişinin katıldığı gösteride bir konuşmacı, ABD merkezli kahve zincirinin boykot edilmesi çağrısında bulundu. Aynı gün Lozan’da bir McDonald’s şubesi, yere dökülen kırmızı boyalarla protesto edildi. Protestocular bu boyanın, çatışmada hayatını kaybeden Filistinlilerin kanını sembolize ettiğini belirtti.
Birmingham’da ise daha sıra dışı bir eylem yaşandı: Aktivistler, Filistin bayrağı renklerine boyanmış canlı fareleri bir McDonald’s şubesine bıraktı. Bu eylemler, McDonald’s İsrail şubelerinin İsrail askerlerine ücretsiz yemek dağıtmasıyla ilişkilendirildi. Bunun üzerine Suudi Arabistan, Türkiye ve Körfez ülkelerindeki McDonald’s şubeleri, bu hareketin kendileriyle ilgisi olmadığını belirten açıklamalar yaptı.
McDonald’s İsviçre yönetimi ise, “yanıltıcı bilgiler ve yanlış yorumların” kendilerini üzdüğünü belirterek, ana şirketin Orta Doğu’daki lisans sahiplerinin bağımsız hareket ettiğini vurguladı. Ayrıca, “şiddeti ve nefret söylemini kınıyoruz” ifadeleriyle tarafsızlık mesajı verildi.
STARBUCKS VE SENDİKA KRİZİ
Starbucks, bir sendikanın sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı Filistin yanlısı paylaşım nedeniyle eleştiri oklarının hedefi oldu. Şirket, logosunun izinsiz kullanılmasına karşı hukuki işlem başlatarak, bu tür mesajların şirketin resmi duruşuyla karıştırılmasını önlemeye çalıştı.
BDS HAREKETİ: BOYKOT STRATEJİLERİ YANLIŞ
Boykot, Yatırımların Çekilmesi ve Yaptırımlar (BDS) hareketi, yıllardır İsrail karşıtı kampanyalarıyla biliniyor. Ancak hareket, sosyal medyada dolaşan geniş boykot listelerinin “stratejik bir hata” olduğunu düşünüyor. İsviçre BDS temsilciliği, “Yüzlerce şirketin yer aldığı listeler, dikkatleri asıl hedeflerden uzaklaştırıyor” diyerek, yalnızca İsrail’e doğrudan fayda sağlayan firmaların hedef alınması gerektiğini vurguladı.
BDS’nin önerdiği boykot hedefleri arasında Siemens, yasa dışı yerleşim yerlerini Avrupa’ya bağlayan bir deniz altı kablo projesine dahil olduğu için eleştiriliyor. Benzer şekilde Puma, İsrail Futbol Federasyonu’nu desteklediği için hedef gösteriliyor. Ancak Starbucks ve Nestlé, hareketin önerdiği boykot listelerinde dahi yer almıyor.
ANTİSEMİTİZM SUÇLAMALARI VE CEVAPLAR
BDS hareketi, sıkça antisemitizm suçlamalarıyla karşı karşıya kalıyor. Almanya Federal Meclisi ve Avusturya Ulusal Meclisi, hareketi antisemitik olarak tanımlayarak kınadı. Ancak BDS, “Her türlü ayrımcılığa ve ırkçılığa karşıyız” diyerek bu suçlamaları reddediyor.
BOYKOTUN ETKİSİ NEREYE UZANIYOR?
Türkiye’de Nestlé’ye yönelik eylemler, parlamentonun Nescafé gibi İsrail yanlısı firmaların ürünlerini kullanmayı bırakma kararını gündeme getirdi. Ancak Nestlé bu konuda herhangi bir açıklama yapmamayı tercih etti.
#Boykot #Starbucks #McDonalds #Nestlé #İsrail #Filistin #BDS #Gazze
-
E-Dergi9 ay ago
İsviçre’nin Sesi Şubat 2024
-
Ekonomi8 ay ago
İsviçre’de Maaş Dengesi: Ortalama bir Kişinin Maaşı 6788 CHF
-
Yaşam7 ay ago
Kıskanç Kaynana Belirtileri: Gözden Kaçırmamanız Gereken 10 İşaret
-
İsviçre9 ay ago
Dünyanın En İyi Sağlık Kurumları: İlk 250 Hastane Sıralamasında İsviçre’den 10 Hastane
-
Gündem9 ay ago
İsviçre’nin Sesi Yankılanıyor…
-
Gündem2 ay ago
HÄGENDORF’TA TÜRKÇE “SİZ BENİ YAKTINIZ SİZ!” DİYE BAĞIRDIĞI DUYULAN ADAM KENDİNİ YAKTI: DURUMU AĞIR, HELİKOPTERLE HASTANEYE KALDIRILDI
-
Gündem10 ay ago
Biel’de Skandal: Cinsel İlişki Karşılığında Yabancılara Oturma İzni Belgesi!
-
Gündem10 ay ago
İsviçre’de Emeklilik Oylaması: Kritik Karar!