Sosyal Medya

Ekonomi

BMW’NİN FREN SORUNLU ARAÇLARI– BU MODELLER GERİ ÇAĞRILDI

yazar

Yayınlayan

on

Okuma Süresi: 3 dakika

BMW, dünya çapında 1,5 milyon aracını geri çağırma kararı aldı. Şirket, geri çağırma işleminin nedeninin entegre fren sistemi (IBS) ile ilgili gerekli teknik düzenlemeler olduğunu duyurdu. Bu büyük çaplı geri çağırma, BMW’nin 2024 yılı için kar tahminlerini gözden geçirmesine ve üçüncü çeyrekte yüksek maliyetler beklemesine yol açtı.

Etkilenen Modeller:

  • BMW 2er Active Tourer (U06)
  • BMW X1 (iX1 dahil) (U11)
  • BMW XM (G09)
  • BMW X5M LCI (F95)
  • BMW X6 LCI (G06)
  • BMW X6M LCI (F96)
  • BMW X7 LCI (G07)
  • BMW 5er Limousine (i5 dahil) (G60)
  • BMW 7er Limousine (G70)
  • BMW Alpina XB7
  • Mini Cooper (F66 ve J01)
  • Mini Countryman (U25)
  • Rolls-Royce Spectre (RR25)

BMW, teknik sorunlar ve Çin’deki talep düşüşü nedeniyle satışlarda olumsuz etkiler bekliyor. Ayrıca, motosiklet pazarındaki rekabetin artmasıyla birlikte, özellikle ABD ve Çin’deki teslimatların geçen yılın seviyelerinde kalacağı öngörülüyor.

#BMW #Rückruf #Bremsprobleme #isviçre #almanya #suisse #svizzera #switzerland #isviçrehaberleri

Haberin Devamını Oku
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Ekonomi

TÜRKİYE’NİN BERN BÜYÜKELÇİSİ ŞEBNEM İNCESU’YA ZİYARET: İKİLİ EKONOMİK İLİŞKİLER VE 100. YIL KUTLAMALARI ELE ALINDI

yazar

Yayınlayan

on

By

Bern – Swiss-Turkish Business Community (STBC) heyeti, Türkiye Cumhuriyeti Bern Büyükelçisi Şebnem İncesu’yu makamında ziyaret etti. Ziyarette, STBC Başkanı Philippe Graber ve Yönetim Kurulu İletişim Sorumlusu Cemil Baysal’ın yanı sıra, Türkiye Cumhuriyeti Bern Büyükelçiliği Ticaret Müşavirleri Osman Nuri Beyhan ve Cumali Semegir de hazır bulundu.

Görüşmede, STBC’nin geçmişi ve faaliyetleri hakkında detaylı bilgi paylaşılırken, İsviçre ve Türkiye arasındaki ticari ilişkiler ve ekonomik iş birliği fırsatları ele alındı. İki ülke arasındaki mevcut ekonomik potansiyelin daha da geliştirilmesine yönelik fikir alışverişinde bulunuldu.

Ayrıca, 1925 yılında imzalanan Türkiye-İsviçre Dostluk Anlaşması’nın 100. yılı kapsamında düzenlenecek etkinlikler ve karşılıklı ziyaretler de gündeme geldi. Her iki taraf, bu tarihi yıl dönümünü iki ülke arasındaki dostane ilişkilerin daha da pekişmesi için önemli bir fırsat olarak değerlendirdi.

Haber Almanca Link:

Haberin Devamını Oku

Ekonomi

İSVİÇRE’DE ENFLASYON DÜŞÜŞ EĞİLİMİNİ SÜRDÜRÜYOR

yazar

Yayınlayan

on

By

📅 05.03.2025 | 11:48
Okuma süresi: 3 dakika

İsviçre’de yıllık enflasyon oranı Şubat ayında düşüşünü sürdürerek Nisan 2021’den bu yana en düşük seviyeye geriledi. Ancak enflasyondaki düşüş hız kesti.

İsviçre Federal İstatistik Ofisi’nden (BFS) Çarşamba günü yapılan açıklamaya göre, Ocak ayında %0,4 olan enflasyon, Şubat ayında %0,3’e geriledi. Bu, tüketici mallarının geçen yılın aynı ayına kıyasla ortalama %0,3 daha pahalı olduğu anlamına geliyor.

İTHAL ÜRÜNLER UCUZLARKEN YERLİ MALLAR ZAMLANDI
Şubat ayında yerli malların fiyatı yıllık bazda %0,9 artarken, ithal ürünler %1,5 ucuzladı. Ekonomistlerin tahminleri %0,1 ile %0,4 arasında değişirken, enflasyondaki bu düşüş beklentiler dahilinde gerçekleşti.

Önceki aylarda enflasyonda daha sert düşüşler yaşanmıştı. Örneğin, Ocak ayında %0,6’dan %0,4’e gerileyen enflasyon, geçen yılın Eylül ayından bu yana %1’in altında seyrediyor. İsviçre’de en son %2’nin üzerinde enflasyon, 2023 baharında görülmüştü.

UÇAK BİLETLERİ VE KONAKLAMA FİYATLARINDA ARTIŞ
Her ne kadar yıllık enflasyon gerilese de, tüketici fiyatları Şubat ayında Ocak ayına göre yükseldi. Tüketici Fiyat Endeksi (LIK) %0,6 artışla 107,4 puana ulaştı.

Bu artışın başlıca nedenlerinden biri konut kiralarındaki %0,6’lık yükseliş oldu. Ayrıca uçak biletleri %20’nin üzerinde zamlanırken, apart otel fiyatları %18, yurt dışı paket turlar ise %6 pahalandı. Kadın bluzları, pantolonları ve erkek takım elbiseleri de çift haneli fiyat artışlarıyla dikkat çekti.

Öte yandan otel konaklamalarında fiyatlar %3,5, meyve fiyatları ise %25 oranında düştü. İkinci el araçlar %1,2 ucuzlarken, yeni otomobillerde hafif bir fiyat artışı gözlendi.

KİRA ARTIŞI ENFLASYONU BESLİYOR
Yıllık enflasyon rakamlarına bakıldığında, kiralardaki %3,2’lik artışın fiyatlar üzerindeki baskıyı artırdığı görülüyor. Eğer kiralar sabit kalsaydı, genel enflasyon %0,3 yerine negatif bir seviyeye gerileyebilirdi.

Ancak konut piyasasında kiraların düşmesi beklenmiyor. İsviçre Merkez Bankası (SNB) dört kez üst üste faiz indirerek referans faiz oranını %1,75’ten %1,50’ye çekti. Bu da teorik olarak kiracıların %2,9’luk bir kira indirimi talep edebilmesini sağlıyor. Ancak ev sahipleri, enflasyonun %40’ını kiralara yansıtma hakkına sahip olduklarından, genel kiralarda geniş çaplı bir düşüş beklenmiyor.

Ekonomist Arthur Jurus’a göre, yalnızca kiracıların üçte biri kira indirimi talep edebilecek ve bu da genel olarak sınırlı bir etkiye sahip olacak. Ayrıca yeni kiracılar için referans faiz indirimi geçerli olmayacak, çünkü konut piyasasında arz-talep dengesi son 30 yılın en dengesiz seviyesine ulaşmış durumda.

Jurus, faiz indiriminin yıllık enflasyon üzerindeki etkisinin en fazla -0,1 puan olacağını öngörüyor.

İSVİÇRE MERKEZ BANKASI FAİZ POLİTİKASINI SÜRDÜRECEK Mİ?
Şubat ayında %0,3 olarak açıklanan enflasyon oranı, SNB’nin 2025 yılı için öngördüğü %0,3’lük yıllık ortalama enflasyon tahminini doğruluyor. Dolayısıyla, bu veri SNB’nin faiz politikasında değişiklik yapmasını gerektirmeyecek.

SNB, para politikası kararlarında özellikle gıda ve enerji fiyatlarını dışarıda bırakan çekirdek enflasyonu dikkate alıyor. Şubat ayında çekirdek enflasyon %0,9 seviyesinde sabit kaldı.

Haberin Devamını Oku

Ekonomi

SOS: SOSYAL SEKTÖRDEKİ UZMAN EKSİKLİĞİ DERİNLEŞİYOR

yazar

Yayınlayan

on

By

Sıkca personel değişimi, kısa süreli çalışma süreleri ve artan personel ihtiyacı: Ulusal bir araştırma, sosyal alandaki nitelikli iş gücü durumunun ne kadar gergin olduğunu ortaya koyuyor. Özellikle, aile ve okul sonrası çocuk bakım hizmetleri ile finansmanı güvensiz olan kuruluşlar bu durumdan daha fazla etkileniyor.

Olivia Thoenen | 04 Şubat 2025
Araştırma ve İstatistik | Çocuklar | Sosyal Politika

Sosyal sektördeki uzman eksikliği giderek derinleşiyor. Özellikle aile ve okul dışı çocuk bakım hizmetlerinde, finansmanı belirsiz olan kuruluşlarda durum daha da kritik. Ulusal bir araştırma, bu sorunun boyutlarını ortaya koydu.

Özetle:

  • Sosyal sektördeki uzmanlar genellikle genç, kadın ve çoğunlukla sosyal alanlarda bir diplomaya sahip.
  • Şu anda yayımlanan iş ilanlarının %90’ı doldurulabiliyor, ancak bu çoğu zaman uzun bekleme süreleri veya yetersiz nitelikli çalışanlarla mümkün oluyor.
  • Katılımcı kuruluşların çoğu, uzman ihtiyacının daha da artacağını öngörüyor.

Sosyal hizmetler sektöründe ciddi bir uzman açığı yaşanıyor. Çalışanların yüksek devir hızı, kısa süreli çalışma süreleri ve artan personel ihtiyacı, ülke çapında sosyal hizmet alanındaki durumu gergin hale getiren faktörler arasında yer alıyor. Bu durum, özellikle aile ve okul sonrası çocuk bakım hizmetleri ile finansmanı belirsiz olan kuruluşları etkiliyor. Yapılan ulusal bir araştırma, bu zorluğu açıkça gözler önüne seriyor.

Genç ve Nitelikli Çalışanlar Azalma Gösteriyor
Sosyal hizmetler sektöründeki çalışanların büyük bir kısmı genç ve kadınlardan oluşuyor. Çalışanların yarısından fazlası 37 yaşın altında ve yalnızca %14’ü 55 yaşın üzerindedir. Ancak sosyal hizmetlerde çalışan kişilerin %70’i, sosyal hizmetler veya ilgili bir alanda resmi bir eğitim almış uzmanlardan oluşuyor. Bu oran, 2016 yılında yapılan benzer bir araştırmaya göre daha da artmış durumda.

Ancak, aile ve okul sonrası çocuk bakım hizmetlerinde çalışanların sadece %40’ı sosyal hizmetler alanında formel bir eğitim almış durumda. Bu, sektörün en düşük uzmanlık oranına sahip olan alanı oluşturuyor.

Eğitim Seviyelerinde Farklılıklar
Sosyal alanda çalışanların yaklaşık yarısı, tercih edilen bir alan olan Tertiar eğitimi (yüksek öğrenim) alırken, üçte biri Sekundarstufe II (genellikle İsviçre’ye özgü olan bir tür meslek diploması) eğitimine sahiptir. Geriye kalanlar ise ya farklı bir alanda eğitim almış ya da hiç eğitim almamış. Bu durum, bazı alanlarda, özellikle devletin belirlediği görevlerde, yüksek öğrenim görmüş çalışanların daha fazla bulunmasına yol açıyor.

Personel Alımı Daha Zor
Yapılan çabalarla, şu anda sosyal alanda yayınlanan iş ilanlarının %90’ı doldurulabiliyor, fakat çoğu zaman bu süreç uzun süreler alıyor ve yeterli niteliklere sahip olmayan çalışanlarla yapılıyor. Sosyal yardımlar, genç ve yaşlı bakımı gibi konularda, personel bulmak oldukça zorlaşmış durumda. Ayrıca, yerel yönetimlerin öngörülemez finansmanı yüzünden bazı alanlarda personel almak daha da zorlaşıyor.

Yüksek Devir Hızı ve Kısa Çalışma Süreleri
Araştırmaya katılan kuruluşların %22’si, personel değişim oranının oldukça yüksek olduğunu belirtiyor. Bu oran, ülke çapındaki ortalamadan (%16) daha fazla. Küçük işletmelerde, 10 kişiden az çalışanı olan kuruluşlarda devir oranı %27 iken, 50-100 çalışanı olan kuruluşlarda bu oran %20 civarında. Özellikle aile ve okul sonrası çocuk bakım hizmetlerinde devir oranları daha da yüksek.

Çalışanlar işten ayrıldıklarında, %60’ı başka bir işverene geçiyor, %30’u meslek değiştiriyor ve %10’u artık çalışmamaya başlıyor. Çalışanların iş değiştirme sebepleri arasında en sık belirtilenler, ağır iş yükü, maaş beklentileri ve yeniden yön arayışı.

Sosyal Alanda Uzman İhtiyacı Artıyor
Beyaz yaka ve sosyal hizmetler sektörü için uzman ihtiyaçları giderek daha da artıyor. Sosyal hizmet alanındaki işletmeler, çocuk, genç, aile ve göçmenlerle ilgilenen alanlarda daha fazla uzman personel talep ediyor. Sosyal hizmetlerin kalitesinin artması bekleniyor, bu da daha fazla eğitimli ve tecrübeli personele olan ihtiyacı artırıyor.

Eğitimdeki Zorluklar ve Eksiklikler
Sosyal hizmet sektöründeki uzman ihtiyacının arttığını gösteren rapor, aynı zamanda sektördeki veri eksikliklerini de ortaya koyuyor. Halk sağlığı ve sağlık sektöründeki bazı alanlarda yeterli verilerin bulunmadığı, sosyal hizmetlerin genellikle göz ardı edilen bir alan olduğu belirtiliyor.

Yapılan bu araştırma, sosyal hizmetler sektörünün daha iyi hale getirilmesi için önemli bir temel oluşturuyor ve bu alandaki uzman açığının giderilmesi için alınacak önlemler hakkında detaylı bilgi sunuyor. Sosyal hizmetlerdeki uzman ihtiyacının giderek arttığı bu dönemde, sektördeki zorlukları aşmak için kapsamlı önlemler almanın zamanı gelmiş durumda.

İSVİÇRE’DE “JOB IN SWITZERLAND GmbH” İLE KARİYER PLANI

İsviçre’de iş bulmak ve kariyer yapmak isteyenlere özel çözümler sunan Job in Switzerland GmbH, Hollanda ve Almanya’daki hizmetlerinin yanısıa İsviçre pazarında da faaliyet gösteriyor. Şirket, profesyonellere, işverenlere ve yatırımcılara iş bulma, oturma izni sağlama ve kariyer danışmanlığı konularında yenilikçi hizmetler sunuyor.

Daha fazla detay : www.jobinswitzerland.ch sayfasından da alınabilir.

Haberin Devamını Oku
Reklam

Trendler