Gündem
EVLİLERE VERGİ DEZAVANTAJI KALKACAK MI? KİMLER YENİ VERGİ DÜZENLEMESİNDEN FAYDALANACAK?
İSVİÇRE’DE ÖNEMLİ VERGİ REFORMU TARTIŞMASI: HER BİREYİN VERGİ BEYANNAMESİ DOLDURMASI GÜNDEME GELDİ
Okuma Süresi: 3 dakika
İsviçre’de önemli bir vergi reformu tartışması sürüyor. Gelecekte, her bireyin, evli ya da bekar olmasına bakılmaksızın, kendi vergi beyannamesini doldurması öngörülüyor. Bu öneri, önümüzdeki hafta Ulusal Konsey’de dar bir çoğunluk tarafından kabul edilebilir.
Mevcut Durum ve Sorunlar:
İsviçre’de şu anki vergi sistemi, özellikle iyi kazanan evli çiftler için zorlayıcı olabiliyor. Evli çiftler, birlikte kazançlarını tek bir vergi beyanında topladıklarında, yüksek lüks vergi dilimlerine giriyor ve dolayısıyla fazla vergi ödemek zorunda kalıyorlar. Bu durumdan kaçınmak isteyen çiftler, ya evlenmiyor, ya da vergi yükü düşük olan kantonlarda veya köylerde ikamet ediyor.
Mevcut Vergi Sistemi ve Önerilen Değişiklikler
Şu anda, evli çiftler tek bir vergi beyannamesi doldurmakta ve gelirleri birlikte vergilendirilmektedir. Bu durum, genellikle tek tek vergilendirilmiş olsalardı ödeyeceklerinden daha yüksek bir vergi oranına yol açmaktadır. Bu olguya “evlilik cezası” denir. FDP kadınları, bu durumu ortadan kaldırmak amacıyla bireysel vergilendirme sistemini öneriyor. Federal Hükümet ise dolaylı bir karşı öneri sunuyor. Ulusal Konsey, bu önerileri pazartesi günü tartışacak.
Bireysel Vergilendirme Nasıl İşleyecek?
FDP kadınlarının önerisi, evli çiftlerin her birinin ayrı bir vergi beyannamesi doldurmasını ve gelirlerinin ayrı ayrı vergilendirilmesini öngörüyor. Bu sistem, federasyon, kanton ve belediye seviyelerinde uygulanacak. Şu anda tekil kişiler ve birlikte yaşayan çiftler için geçerli olan sistem, evli çiftler için de uygulanacak.
Kimler Faydalanacak, Kimler Kaybedecek?
Bireysel vergilendirmeden en çok, benzer yüksek gelirleri olan evli çiftler faydalanacaktır. Örneğin, bir çiftin yıllık brüt gelirleri toplamda 120,000 CHF ise, bu çift şu anda tek bir vergi beyannamesi doldurduğunda %20 vergi oranı uygulanabilir. Ancak bireysel vergilendirme sisteminde, her birey kendi gelirine göre vergi ödeyecektir ve bu çift her biri için %15 oranında vergi ödeyebilir. Dolayısıyla, toplam vergi yükü azalabilir.
Ancak, düşük veya tek bir gelir kaynağına sahip evli çiftler bu öneriden olumsuz etkilenebilir. Örneğin, eşi çalışmayan bir kişi sadece tek gelir kaynağıyla %10 vergi öderken, bireysel vergilendirme sisteminde her iki eşin gelirleri ayrı ayrı vergilendirileceği için toplam vergi oranı artabilir.
Destekçiler ve Karşıt Görüşler
FDP, GLP, Yeşiller ve SP, bireysel vergilendirme sistemini destekliyor. Bu sistem, eşitlik ve fırsat eşitliği sağlayacak ve geleneksel aile modelini desteklemektedir. Destekçileri, bu sistemin kadınlar için “olumlu bir istihdam teşviki” yaratacağını belirtiyor.
Federal Hükümet ve çoğu kanton ise bu öneriye karşı çıkıyor. Bu düzenlemenin, daha fazla vergi beyannamesi ve dolayısıyla daha fazla bürokratik yük getireceği öngörülüyor. Federal Hükümet, önerinin kabul edilmesi durumunda yaklaşık 800 milyon CHF kaybedeceğini ve kantonların da yaklaşık 200 milyon CHF kaybedeceğini tahmin ediyor. Ayrıca, yılda yaklaşık 1,7 milyon ek vergi beyannamesi doldurulması bekleniyor.
Orta Yol: Ortak Bir Çözüm
Orta Parti de evlilik cezasını ortadan kaldırmak istiyor, ancak farklı bir yol izliyor. “Adil Vergiler Evet” girişimi ile, vergi makamları çiftler için iki farklı vergi hesaplaması yapacak. Bir hesaplama, tüm gelirlerin birleştirilmesiyle yapılacak ve diğer hesaplama, evli olmayan çiftlerin vergilendirilmesi gibi olacaktır. Çiftler, sadece daha düşük vergi miktarını ödeyeceklerdir.
Karşıt Görüşler
SVP, EVP ve Orta Parti, bireysel vergilendirmeye karşı çıkıyor. SVP Fraksiyon Başkanı Thomas Aeschi, Orta Parti’nin girişimini destekliyor çünkü bu, evli çiftlerin ekonomik birliğini koruyacak. Bireysel vergilendirme ise yeni eşitsizlikler yaratacak ve geleneksel aile modelini zayıflatacaktır. Özellikle gelirleri çok farklı olan evli çiftler, bireysel vergilendirme sisteminde dezavantajlı olacaktır.
Orta Parti Senatörü Andrea Gmür, bireysel vergilendirmenin evliliğin kişisel, hukuki ve ekonomik birliğine ters düştüğünü ifade ediyor.
#VergiDeğişikliği #Heiratsstrafe #Individualbesteuerung #isviçre #isviçrehaberleri #evlilik #evlenme #ehe #eheheirat #heiraten #single #isviçredeevlilik
Dünya
HAMBURG’DA ŞİDDET MAĞDURU TÜRK KADIN VE ÇOCUKLARI, DUBLİN YASASI ÇERÇEVESİNDE GERİ GÖNDERİLDİ
Özet: 28 yaşındaki Türk kadını ve iki çocuğu, Hamburg’daki bir kadın sığınma evinden Almanya’dan Avusturya’ya geri gönderildi. Şiddet mağduru olan kadın ve çocuklarının, Almanya’dan yapılan bu zorunlu iade, birçok kurum ve kadın hakları savunucuları tarafından sert bir şekilde eleştirildi.
Detaylar: Hamburg’da, 28 yaşındaki bir Türk kadını ve iki çocuğu, beş aydır kaldıkları kadın sığınma evinden 29 Ekim 2024’te Avusturya’ya gönderildi. Almanya’nın Göç ve Mülteci Dairesi (BAMF), kadının başvurusu üzerine yapılan incelemede sığınma talebini geçersiz sayarak, Dublin Anlaşması çerçevesinde iade edilmesine karar verdi. Bu işlem, Almanya’nın bu tür başvuruları reddedip, başvuran kişinin önceki başvurusunu kabul eden ülkeye iade edilmesini öngörüyor.
Kadın ve çocukların sığınma evinden ayrılmalarının ardından yapılan iade işleminde herhangi bir çatışma yaşanmadığı belirtildi. Ancak, kadın hakları savunucuları ve sivil toplum kuruluşları, bu uygulamanın ciddi tepkilere yol açtığını dile getirdi. Hamburg’daki Otonom Kadın Sığınma Evleri, yapılan işlemin “koruma ihtiyaçlarını göz ardı ettiğini” ve bu durumun, kadınların güvenliğine ciddi bir tehdit oluşturduğunu ifade etti. Kadın, şiddet mağduru olmanın yanı sıra, geri gönderildiği Avusturya’daki barınma merkezinde şiddetli eski eşinin bulunduğu belirtilerek, kadının güvenliği açısından ciddi risklere işaret edildi.
Bu durum, kadın sığınma evlerinin koruma alanlarının zayıflamasına ve bu tür barınakların güvenliğinin tehdit edilmesine yol açabileceği kaygısını artırdı. Geçtiğimiz günlerde benzer bir durumda, Almanya’dan İsveç’e bir kadın mültecinin gönderilmesi de büyük tartışmalara neden olmuştu.
Gündem
BASEL MUTTENZ VE LAUSEN’DE SOYGUN SERİSİ: KOSOVALI, TÜRK VE İSVİÇRELİ ALTI ŞÜPHELİ GÖZALTINA ALINDI
Geçtiğimiz Çarşamba akşamı, Muttenz ve Lausen bölgelerinde bir dizi soygun olayına karıştığı iddia edilen altı şüpheli, Basel-Landschaft polisi tarafından gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar arasında beş genç (15-17 yaş) ve 18 yaşında bir yetişkin bulunuyor. Beyaz bir BMW’de yakalanan şüphelilerin Kosova, Türkiye ve İsviçre vatandaşları olduğu açıklandı. Soygun gecesi yaşanan dört saldırının ardından hızla harekete geçen polis, gece 23:00 sularında şüpheli aracı durdurarak operasyon gerçekleştirdi.
Saldırıların Detayları ve Şüpheliler Hakkında Bilgiler
Muttenz ve Lausen’de dört farklı kişinin saldırıya uğramasıyla başlayan olaylar zinciri, polis devriyelerinin bölgedeki aramalarıyla çözüme kavuştu. Şüpheliler, Muttenz’den Lausen’e geçiş yaparak soygunlarına devam etmiş ve saldırdıkları kişileri darp etmişlerdi. Bu sırada polisin dikkatini çeken beyaz BMW’nin içindeki altı kişi, soygunla ilişkili oldukları şüphesiyle gözaltına alındı. Şüpheli aracın sürücüsüne yapılan uyuşturucu testi ise pozitif çıktı ve bu durum, saldırıların etkisi altında gerçekleştirildiği iddiasını güçlendirdi.
Yasal Süreç Başlatıldı ve Tanık Arayışı Devam Ediyor
Olayın ardından Basel-Landschaft Savcılığı ve Gençlik Savcılığı şüpheliler hakkında resmi yasal süreci başlattı. Gözaltındaki şüphelilerin sorguları devam ederken, polisin soruşturmayı genişleterek soygun gecesindeki olaylara ilişkin ayrıntılı bilgi topladığı öğrenildi. Basel-Landschaft polisi, bu olaylar hakkında bilgi sahibi olan ya da o gece şüpheli bir durum gözlemleyen vatandaşları, Liestal Polis Merkezi’ne bildirimde bulunmaya çağırıyor. Yetkililer, bu tür suçların önüne geçebilmek adına toplumun desteğine ve iş birliğine ihtiyaç duyduklarını belirtti.
#Basel #Muttenz #Lausen #Soygun #GençlikSuçları #Kosova #Türkiye #İsviçre #TanıkAranıyor
Gündem
İSVİÇRE MERKEZLİ ULUSLARARASI KARA PARA AKLAMA AĞI: ALTIN VE MİLYONLARCA EURO TÜRKİYE, DUBAİ VE AVRUPA ÜLKELERİNE TAŞINDI
Federal Savcılık (BA), iki İsviçre vatandaşı hakkında nitelikli kara para aklama suçlamasıyla Federal Ceza Mahkemesi’ne dava açtı. Savcılık, sanıkların en az dört yıl süresince, uluslararası bir suç örgütünün parçası olarak, 34 milyon Euro, bir milyon İsviçre frangı ve yaklaşık 830 kilogram altın değerinde suçtan elde edilen varlıkları, yasal beyan yükümlülüklerini ihlal ederek sınır ötesine taşıdıklarını öne sürüyor. Sanıklar suçlarını kabul ettikleri için dava, hızlandırılmış usulde işliyor.
Sanıklar, Haziran 2023’te, İtalyan yetkililerle yapılan ortak bir operasyon sırasında tutuklandı. Operasyon, altın ve diğer değerli eşyanın kaçakçılığı ile kara para aklama faaliyetlerinde bulunan suç örgütüne yönelikti. Operasyonun sonucunda, örgütle bağlantılı olduğu düşünülen toplamda on kişi tutuklandı.
Federal Savcılık, 56 ve 63 yaşlarındaki sanıklara, 2019 yılının baharından 2023 yılı Haziran’ına kadar, İtalya, Hollanda ve Almanya’da suç kaynaklı varlıkları, kimliği belirsiz kişilerden alıp İsviçre’ye taşıdıklarını iddia ediyor. Sanıklara göre, bu varlıklar, özellikle gizli bölmelerde araçlarla taşındı. Özellikle İtalya’da, alınan nakit paralar altına çevrildi ve ardından İsviçre’ye beyan edilmeden taşındı.
Savcılığa göre, genellikle 63 yaşındaki sanık, daha genç olan ortağının talimatıyla bu taşıma işlemlerini gerçekleştirdi. 56 yaşındaki sanığın İsviçre’deki işyerlerinde yapılan duraklamaların ardından, varlıklar uçakla İstanbul veya Dubai’ye, kara yolu ile ise Almanya ve Türkiye’ye gönderildi.
Uluslararası Uyuşturucu Ticareti ve Kaçakçılıktan Elde Edilen Varlıklar
Federal Savcılığa göre, taşınan suçtan elde edilen varlıklar, Avrupa’daki büyük ölçekli uyuşturucu kaçakçılığı ve ticaretinden kaynaklanıyor. Sanıklar, bu durumu ya biliyorlardı ya da en azından buna göz yumuyorlardı. Bu yasadışı işlemlerle birlikte, yaklaşık 34 milyon Euro, bir milyon İsviçre frangı ve 830 kilogram altın devletin el koyma hakkından kaçırıldı. Bu faaliyetler sonucu sanıklar, yaklaşık 500.000 İsviçre frangı kar sağladılar ve nitelikli kara para aklama suçunu işlediler.
63 yaşındaki sanık, Haziran 2023’te tutuklanmasından Kasım 2023 başına kadar, genç ortağı ise Eylül 2024 sonuna kadar tutuklu kaldı.
Her iki sanık da suçlarını kabul etti ve dava hızlandırılmış usulle ilerliyor.
Federal Savcılık, bu davada yer alan tüm paydaşlara, özellikle İsviçre Federal Polis Teşkilatı (fedpol) ve İtalyan yetkililerine başarılı işbirlikleri için teşekkür etti.
Güncel tarihten itibaren, Bellinzona’daki Federal Ceza Mahkemesi, medya bilgilendirmelerinden sorumlu olacak. Bir mahkûmiyet kararı verilene kadar, her zaman olduğu gibi suçsuzluk karinesi geçerlidir.
Hızlandırılmış Usul (Ceza Muhakemesi Kanunu Madde 358 ve devamı)
Hızlandırılmış usul, belirli koşullar altında davaların daha hızlı bir şekilde sonuçlanmasını sağlar. Sanık, suçunu kabul etmeli ve tazminat taleplerini genel hatlarıyla kabul etmelidir. Kabul edilen durum, iddianamenin temelini oluşturur ve sanık ile mağdur, bir yargı önerisiyle mahkemeye sunulmadan önce onay vermelidir. Mahkeme, hızlandırılmış usulün yasal ve uygun olup olmadığını değerlendirir ve sonuç olarak iddianameyi, ceza ve tazminat talepleriyle birlikte bir karar haline getirebilir.
-
E-Dergi9 ay önce
İsviçre’nin Sesi Şubat 2024
-
Ekonomi8 ay önce
İsviçre’de Maaş Dengesi: Ortalama bir Kişinin Maaşı 6788 CHF
-
Yaşam7 ay önce
Kıskanç Kaynana Belirtileri: Gözden Kaçırmamanız Gereken 10 İşaret
-
İsviçre8 ay önce
Dünyanın En İyi Sağlık Kurumları: İlk 250 Hastane Sıralamasında İsviçre’den 10 Hastane
-
Gündem9 ay önce
İsviçre’nin Sesi Yankılanıyor…
-
Gündem2 ay önce
HÄGENDORF’TA TÜRKÇE “SİZ BENİ YAKTINIZ SİZ!” DİYE BAĞIRDIĞI DUYULAN ADAM KENDİNİ YAKTI: DURUMU AĞIR, HELİKOPTERLE HASTANEYE KALDIRILDI
-
Gündem10 ay önce
Biel’de Skandal: Cinsel İlişki Karşılığında Yabancılara Oturma İzni Belgesi!
-
Gündem9 ay önce
İsviçre’de Emeklilik Oylaması: Kritik Karar!