Sosyal Medya

Dünya

Almanya’da Hamburg İslam Merkezi ve Bağlı 53 Camiye Baskın

yazar

Yayınlayan

on


Almanya, teröre destek verdiği şüphesi ile radikal dinci gruplara yönelik geniş çaplı bir operasyon başlatarak ülkede 53 noktayı hedef aldı. İçişleri Bakanlığı, Şiilere ait olan Hamburg İslam Merkezi’ne (IZH) bağlı camilere ve derneklere eş zamanlı baskınlar düzenledi. Bu baskınlar, ülkedeki terörle mücadele stratejisinin önemli bir parçası olduğu belirtildi.

Çarşamba sabahı erken saatlerde Hamburg’un Außenalster bölgesindeki Imam-Ali Camii’ne gerçekleştirilen operasyon, polis tarafından büyük bir kuvvetle yürütüldü. İçişleri Bakanlığı, camiyi işleten İslam Merkezi Hamburg’ü aşırıcılıkla suçlayarak yasaklama kararı aldı. Operasyon sırasında camiden torba dolusu para ve çeşitli suç delilleri ele geçirildi. Cami içindeki aramalar sırasında kesici aletler ve ekipmanlar kullanıldı.

Baskın, saat 5.59’da başladı ve polisler caminin arka alanına yöneldi. Namaz salonunu kirletmemek için mavi plastik ayakkabı koruyucular giyen güvenlik güçleri, 1,5 metre uzunluğundaki bir kasayı ve diğer delilleri güvence altına aldı. Operasyon kapsamında üç kişi de gözaltına alındı. Polis, camiye bağlı diğer mülklerde de aramalar gerçekleştirdi.

Baskın sırasında, camiden banknotlar ve bozuk paralar içeren torbalar ile imamın siyah Audi A6 marka aracı ele geçirildi. İçişleri Bakanı Nancy Faeser, “Köktendinci ve totaliter ideolojileri propagandası yapan İslam Merkezi Hamburg’u yasakladık. Bu, islamcı aşırıcılığa karşı attığımız kararlı bir adım,” açıklamasında bulundu.

Faeser’in açıklamasına göre, bu operasyon 8 eyalette gerçekleştirildi ve toplamda 53 mekanda arama yapıldı. Aramalar, Hamburg dışında Bremen, Niedersachsen, Berlin ve Bayern eyaletlerini de kapsadı.

Faeser, IZH’nin ve bağlı olduğu diğer kuruluşların, “Hizbullah” gibi terör örgütlerini desteklediğini ve antisemitik propagandalara yer verdiğini belirtti. Elde edilen deliller ışığında, IZH’nin sadece bir cami değil, aynı zamanda bir radikal ideoloji merkez olarak faaliyet gösterdiği ifade edildi.

Berlin’de de benzer operasyonlar gerçekleştirildi. Berlin’deki İslam Merkezi Berlin ve Münih’teki İslam Birliği Bavyera (IVB) merkezlerine yapılan baskınlarda çok sayıda suç delili ele geçirildi. Berlin İçişleri Senatörü Iris Spranger, “Demokrasi ve hukuk devletinin temel prensiplerine yönelik saldırılar kabul edilmeyecek. Berlin’de antisemitizme karşı sıfır tolerans politikası izlenecektir,” dedi.

Münih’teki IVB merkezine yapılan baskında polisler, kapıları kesici aletlerle açarak içeri girdi. Operasyonlar, Almanya’nın radikal gruplara karşı yürütülen güvenlik önlemlerinin kapsamını ve etkinliğini gözler önüne serdi. Ele geçirilen malzemelerin ve gözaltına alınan kişilerin yargı süreci, bu önemli güvenlik adımlarının nasıl sonuçlanacağını belirleyecek.

Almanya’da yasaklanan İslam Merkezi Hamburg’ün (IZH), uzun yıllar boyunca Hamburg’daki İslam toplumu tarafından kabul edilen önemli bir kuruluş olduğu ortaya çıktı. Ancak, son gelişmeler IZH’nin Schura adlı İslam federasyonundan 2022 yılında ayrıldığını gösteriyor.

IZH, 1993’ten beri Schura’nın bir üyesiydi ve bu üyelik, şehir ile İslam toplulukları arasında yapılan bir anlaşmanın parçasıydı. Schura, İslam toplulukları arasında bir koordinasyon sağlamak ve dini meselelerde bir araya gelmek amacıyla kurulan bir çatı örgütü olarak biliniyor.

Ancak, 2022 yılında İran’da meydana gelen ve hükümet tarafından şiddetle bastırılan protestolardan sonra, IZH Schura’dan ayrılma kararı aldı. Schura Başkanı Fatih Yıldız, bu kararın kolay alınmadığını ve birçok görüşmenin ardından geldiğini belirtti. Yıldız, “IZH’nin Schura’dan ayrılması kararı, uzun ve zorlu müzakerelerin sonucunda alındı. Bu süreç, hem Schura’nın hem de IZH’nin gelecekteki yönelimi üzerinde etkili oldu” şeklinde konuştu.

IZH’nin ayrılma kararı, Schura’nın İZH’nin radikal faaliyetlerinden ve ideolojik duruşundan uzaklaşma çabalarının bir yansıması olarak değerlendiriliyor. Ayrılma süreci, IZH’nin toplum içindeki etkisinin ve radikal ideolojilerin toplum üzerindeki potansiyel etkisinin azaltılması amacıyla yürütüldü.

Bakanlık, derneğin Federal Cumhuriyet’in anayasal düzenini ihlal ettiğini, Yahudi ve İsrail karşıtı kışkırtmalarda bulunduğunu iddia ediyor. Ayrıca cami temsilcilerinin de geçmişte Almanya’da yasaklı olan Hamas ve Hizbullah gibi örgütleri desteklediğini belirtiyor. Merkezin Hizbullah’a, eleman ve bağış toplamak yoluyla destek verdiği tahmin ediliyor.

Federal İçişleri Bakanlığı ayrıca, IZH’nin ülke çapında yerel camilerin siyasi ve dini yönünü belirleyen ve İran devleti adına Yahudi karşıtı ve antidemokratik tutumu sürdüren bir yapı kurduğunu varsayıyor.

Sultanahmet Camii
“Sultanahmet Camii”, Şii dini cemaatinin Avrupa’daki en önemli merkezlerinden biri olarak kabul ediliyor. IZH derneği 1953 yılında kuruldu ve o dönemde sürgündeki İranlılar tarafından finanse ediliyordu. Özellikle 1979’dan sonra başa gelen rejimle bağlarının yakın olduğu düşünülüyor.

Şimdi, ele geçirilen delillerin ve gözaltına alınan kişilerin yargı süreci dikkatle takip edilecek.

#Hamburg #BlaueMoschee #IslamischesZentrumHamburg #PolisOperasyonu #TerörleMücadele #Almanya #Hizbullah #Antisemitizm #GüvenlikÖnlemleri #NancyFaeser #IZH #Schura #İslamMerkeziHamburg #FatihYıldız #İslamTopluluğu #Hamburg #İranProtestoları #Radikalİdeoloji #İslamFederasyonu #SiyasiGelişmeler #Blauemoscheehamburg #Almanya #Deutschland #Hamburg #München #münih #Stuttgart #Berlin

Haberin Devamını Oku
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

BERLİN’DE AİLE DRAMI: 13 YAŞINDAKİ KIZINI GECE SEVGİLİSİYLE YAKALAYAN TÜRK BABA ÖFKE PATLAMASI YAŞADI

yazar

Yayınlayan

on

By

Berlin-Spandau’da 3 Haziran 2024 gecesi yaşanan aile içi şiddet olayı, mahkemeye taşındı. Cem S. (40), 13 yaşındaki kızı Julia* ve 15 yaşındaki erkek arkadaşı Romeo* ile apartman merdivenlerinde karşılaşınca öfke patlaması yaşadı. Olayın ardından genç sevgiliyi kovalayıp kızını zorla eve götüren baba, iddialara göre ona şiddet uyguladı. Berlin Landgericht’te görülen dava, ailenin içinde bulunduğu gergin ilişkiyi ve olayın detaylarını ortaya koydu.

Olay Nasıl Başladı?

Cem S., gece geç saatlerde eve döndüğünde kapıyı açık buldu. Kedisi ortalıkta yoktu ve kızı da evde değildi. Endişelenip kızını telefonla aradı, telefon apartman merdivenlerinde çaldı. Baba, merdivenlerde kızını ve onun erkek arkadaşını uyurken bulduğunu söyledi. İfadesinde, Romeo’nun pantolonunu düzeltmeye çalıştığını, kızının ise dizlerinin üstünde olduğunu görünce öfkeye kapıldığını belirtti. “Kafamda her şey birbirine girdi, ona tokat attım ve kızımı zorla eve götürdüm” diye ifade verdi.

Babanın Savunması

Cem S., kızına şiddet uyguladığını kabul etse de onu boğma veya burnunu kırma suçlamalarını reddetti. Baba, kızının okuldan kaçmaya başladığını ve sürekli erkek arkadaşlarıyla görüştüğünü ifade ederek, kızının bu davranışlarının hayatını mahvettiğini düşündüğünü belirtti. “Kızımın yanlış yolda olduğunu gördüm ve onu korumak istedim. Kendisine zarar verdiğini fark etmiyordu. Onu uyarmıştım, ancak dinlemedi” dedi. Cem S., kızını sadece sevdiğini ve ona zarar vermek istemediğini dile getirerek savunmasını yaptı.

Genç Aşıklar Ne Diyor?

Mahkemede tanık olarak ifade veren 15 yaşındaki Romeo*, olay gecesi kız arkadaşı Julia’yı spor antrenmanından aldıktan sonra birlikte yürüyüşe çıktıklarını ve apartman merdivenlerinde uyuya kaldıklarını söyledi. “El ele tutuşuyorduk, daha fazlası olmadı” dedi. Romeo, Cem S.’nin eve dönmesinin ardından kendisine tokat atarak kovaladığını, daha sonra Julia’yı zorla eve götürdüğünü anlattı.

Olaydan sonra Julia hapiste tutuklu olan babasını ne ziyaret etti ne de aradı. Ancak babasına karşı da şikayette bulunmadı. Romeo’nun ifadesine göre, Julia artık okula düzenli olarak gitmeye başladı ve ilişkilerinde yalnızca el ele tutuştuklarını belirtti. “O başka bir şey istemiyor” dedi.

Ancak baba olayı farklı hatırlıyor: “Genç adam pantolonuyla oynuyordu, kızım dizlerinin üzerindeydi. Kafamda canlanan sahnelerle birlikte bir öfke patlaması yaşadım. Ona bir tokat attım, kızımı ise zorla eve sürükledim. Üstüne oturdum ve birkaç kez tokatladım.” Boğma suçlamasını reddeden baba, kızının yeni ameliyat olan burnunu kırdığı iddiasını da kabul etmiyor.

Mahkemede Son Durum

Cem S., 15 Haziran 2024’ten bu yana tutuklu bulunuyor. Mahkeme, davanın nihai kararını 13 Kasım 2024 tarihinde açıklayacak. Şiddet, tehdit ve yaralama suçlarından yargılanan Cem S.’nin 10 yıla kadar hapis cezasıyla karşı karşıya kalabileceği belirtiliyor.

Dava Berlin’de büyük yankı uyandırdı. Aile içi şiddet ve gençlerin ilişkileri üzerindeki baskılar, toplumda tartışma konusu olmaya devam ediyor. Cem S.’nin savunmaları ve kızının tavrı, olayın çözümünü daha da karmaşık hale getirdi.

(*Julia ve Romeo isimleri değiştirilmiştir)

#Berlin #Spandau #AileİçiŞiddet #GençAşk #Mahkeme #Almanya #AlmanaTürkler #Deutschland #gurbetciler #avrupa #haber #

Haberin Devamını Oku

Dünya

ALMANYA’DA TURİZM SEKTÖRÜ FİYAT ARTISLARINDAN ŞIKAYETÇİ: 2025 UÇUŞ İPTALLERİ BAŞLADI

yazar

Yayınlayan

on

By

Almanya’da turizm sektörü, destinasyonlardaki yükselen fiyatlar nedeniyle endişeli. Avrupa seyahat pazarının lokomotif ülkesi Almanya’da sektör, 2025 sezonunun zorluklarla dolu olacağını ifade ediyor.

“FİYAT ARTISLARI AİLELERİ ZORLUYOR”

Alman Seyahat Birliği (DRV) Başkanı Norbert Fiebig, pandemiden bu yana fiyatlarda büyük artışlar yaşandığını belirtti. Fiebig, ailelerin bu durumdan en fazla etkilenen kesim olduğunu vurguladı. Tur operatörü temsilcileri ve hava yolu şirketi yöneticileri de artan fiyatların işleri zorlaştırdığını dile getiriyor.

PAKET TURLARIN CAZİBESİ AZALIYOR

Pazarın ikinci büyük grubu Dertour’un CEO’su Ingo Burmester, paket turlara olan talepte bir gerileme yaşandığına dikkat çekerek, bunun en büyük nedeninin yükselen fiyatlar olduğunu kaydetti. Ayrıca, Alman Seyahat Sigortası Fonu ücretindeki indirimin de paket turlara olan talebi olumsuz etkilediğini belirtti. Seyahat sigorta fonu ücretinin paket tur satışlarının yalnızca yüzde 1’i düzeyinde olmasının, paket turların popülaritesini düşürdüğünü ifade etti.

İŞ SEYAHATLERİ GERİLİYOR

Almanya’da turizm sektörü çevrelerinde sıkça tartışılan bir diğer konu ise akılcı çerçeve koşulları ve vergi indirimi teşviklerinin oluşturulması. Lufthansa’nın seyahat acentası franchise zinciri Lufthansa City Center (LCC) CEO’su Markus Orth, özellikle iş seyahatlerinin fiyat artışlarından olumsuz etkilendiğini belirterek, iş seyahatlerinin düzeyinin hala 2019’un gerisinde olduğunu vurguladı.

HAVA YOLU ŞİRKETLERİ KAPASİTE DARALTIYOR

Sektör çevrelerinde yüksek fiyatlar tartışılırken, hava yolu şirketleri de uçuş hatlarında iptallere gitmeye başladı. Yüksek vergiler ve bu vergilerin daha da artırılacak olması, paket turların en önemli unsurlarından biri olan hava yolu seyahatlerini tehlikeye atmış görünüyor.

RYANAIR 1,8 MİLYON KOLTUK İPTAL EDİYOR

İrlanda merkezli düşük maliyetli hava yolu şirketi Ryanair, yüksek vergiler nedeniyle Almanya’daki birçok uçuşunu sonlandıracağını açıkladı. Dortmund, Dresden ve Leipzig/Halle uçuşlarını sonlandıracak olan Ryanair, gelecek yaz sezonunda Hamburg, Hansa ve Köln’e olan seferlerini azaltacağını duyurdu. Köln uçuşlarındaki kısıtlamanın yüzde 10, Hamburg’a olan uçuşlardaki kısıtlamaların ise yüzde 60’a varacağı bildirildi. Ryanair’in Almanya’ya sunduğu koltuk sayısının yüzde 12 oranında düşerek toplam koltuk kapasitesinin 13,5 milyona gerileceği belirtiliyor.

EUROWINGS 1000’DEN FAZLA UÇUŞUNU İPTAL EDİYOR

Ryanair’den sonra, Alman Lufthansa’nın düşük maliyetli hava yolu şirketi Eurowings de artan maliyetler nedeniyle kapasite kısıtlamasına gideceğini açıkladı. Eurowings, 2025 yaz sezonundan itibaren Hamburg varışlı-kalkışlı 1000’den fazla uçuşunu iptal etme kararı aldı. Hamburg Havalimanı’ndan azaltılan uçuşların başka noktalara kaydırılacağı duyuruldu. Ayrıca, Eurowings’in iş için seyahat edenlerin yoğun talep gösterdiği Hamburg-Köln-Bonn seferini de 2025 yaz sezonundan itibaren kaldıracağı açıklandı. Ek olarak, Avrupa ve Kuzey Afrika rotalarındaki uçuşların frekansını da düşüreceği belirtildi.

Almanya #Turizm #HavaYolu #FiyatArtışı #Seyahat #deutschland #turizmhaberleri

Haberin Devamını Oku

Dünya

370 MİLYONDAN FAZLA KIZ ÇOCUĞU CİNSEL ŞİDDET MAĞDURU

yazar

Yayınlayan

on

By

Dünya genelinde 370 milyondan fazla kız çocuğu ve genç kadın, 18 yaşına gelmeden cinsel saldırıya uğradı ya da cinsel istismara tecavüze maruz kaldı. Bu korkunç veriler, Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) tarafından Dünya Kız Çocukları Günü’nde paylaşıldı. Rapora göre, bu tür şiddetle karşılaşan kız çocuklarının sayısı, dünya genelinde her sekiz kızdan birini etkiliyor.

UNICEF’in raporu, çevrimiçi ya da sözlü cinsel taciz gibi temas içermeyen cinsel şiddet biçimlerinin de dahil edilmesi durumunda, bu sayının 650 milyona kadar çıkabileceğini ortaya koyuyor.

Sadece kız çocukları değil, erkek çocukları da cinsel şiddetin mağdurları arasında. UNICEF, 240 ila 310 milyon erkek çocuğun, yaklaşık her 11 erkekten birinin, çocukluk dönemlerinde cinsel saldırıya maruz kaldığını bildirdi. Cinsel şiddetin en çok ergenlik döneminde, özellikle 14-17 yaş arasında arttığı belirtiliyor.

Coğrafi, kültürel ve ekonomik sınırlar olmaksızın cinsel şiddet tüm dünyada yaygın. Alt Sahra Afrikası en fazla etkilenen bölge olarak öne çıkarken, burada 79 milyon kız çocuğu ve kadın cinsel şiddete uğradı. Diğer etkilenen bölgeler arasında Doğu ve Güneydoğu Asya, Orta ve Güney Asya, Avrupa ve Kuzey Amerika yer alıyor.

UNICEF’e göre, bu veriler 2010-2022 yılları arasında 120 ülkede yapılan ulusal temsili anketlerden elde edildi. Ancak, özellikle erkek çocukları ve fiziksel temas içermeyen cinsel şiddet hakkında hâlâ veri boşlukları olduğu belirtiliyor.

UNICEF İcra Direktörü Catherine Russell, “Çocuklara yönelik cinsel şiddet, ahlaki vicdanımızda bir leke,” diyerek bu şiddetin çocuklarda derin travmalar yarattığını ve mağdurların bu travmaları yetişkinlik döneminde de taşımaya devam ettiğini vurguladı.

#UNICEF #CinselŞiddet #DünyaKızÇocuklarıGünü #ÇocukHakları #Cinselİstismar #sexuelleübergriff #vergewaltigung #frauen

Haberin Devamını Oku
Reklam

Trendler