Sosyal Medya

Yaşam

Sesli Kitaplar Çocukların Gelişimine Videolardan Daha Faydalı

yazar

Yayınlayan

on

Boston Üniversitesi’nden Andrey Vyshedskiy’in araştırmalarına göre, çocukların entelektüel gelişimini desteklemek isteyen ebeveynler, videolar yerine daha çok hörbücher (sesli kitaplar) tercih etmeli. Vyshedskiy’nin bulgularına göre, sesli kitaplar çocukların zihinsel gelişimini desteklerken, videoların çocukların psikolojik ve fiziksel sağlığı üzerinde olumsuz etkileri bulunuyor.

Videoların Psikolojik Etkileri

Pew Araştırma Merkezi’nin 2020 yılında gerçekleştirdiği bir ankete göre, 11 yaşından küçük çocukların yüzde 80’i YouTube videoları izliyor. Bu ebeveynlerin yarısı çocuklarının her gün video tükettiğini, bazıları ise bunu günde birkaç kez yaptığını belirtiyor. Vyshedskiy, ekran karşısında geçirilen sürenin çocukların refahını olumsuz etkilediğini ve bu durumun bağımlılığa yol açabileceğini vurguluyor. Ayrıca, çocukların ekran süresinin bir saatten fazla olması durumunda merak, öz disiplin ve duygusal denge gibi özelliklerde azalma yaşandığını belirtiyor.

Sesli Kitapların Faydaları

Vyshedskiy, videoların çocuklarda kaygı, depresyon, uyku bozuklukları, obezite ve sınırlı sosyal beceriler gibi problemlere yol açabileceğini ifade ediyor. Bu sebeple, üç yaşından itibaren sesli kitapların tercih edilmesini öneriyor. Sesli kitaplar, özellikle araba yolculukları, uyku zamanı ve sessiz oyun saatlerinde çocuklar için faydalı olabilir. Ayrıca, sesli kitaplar okul çağındaki çocuklar için de cazip olabilir, çünkü bu kitaplar çocuklara kitapları alternatif bir şekilde deneyimleme fırsatı sunar ve entelektüel gelişimlerini teşvik eder. Çocukların hikayeleri zihninde canlandırmaları sağlanarak, hayal güçlerini etkili bir şekilde kullanmaları teşvik edilir.


#SesliKitap #Hörbücher #ÇocukGelişimi #VideoTüketimi #EkranZamanı #ÇocukPsikolojisi #EbeveynRehberi #KüçükYaştaOkuma #HikayeDinleme #ÇocukSağlığı #EkranBağımlılığı #HayalGücü #ZihinselGelişim #SesliKitapFaydaları #OkulÇağındaSesliKitap #EkranSüresi #PsikolojikSağlık #ÇocukEğitimi #BeyinGelişimi #VideoEtkileri

Haberin Devamını Oku
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

MİGROLİNO ZÜRİH ŞUBESİNDEN YENİ UYGULAMA: MAYO VE BİKİNİYLE GİRİŞE YASAK

yazar

Yayınlayan

on

By

Okuma süresi: 3 dakika

Zürih’in merkezi noktalarından Sihlquai’de yer alan Migros Grubu’na bağlı Migrolino şubesi, sıcak yaz günlerinde artan müşteri yoğunluğu ve hijyen sorunları nedeniyle dikkat çeken bir uygulamaya imza attı. Artık mağazaya sadece uygun şekilde giyinmiş müşteriler kabul ediliyor. Üstsüz, bikini ya da mayo ile içeriye giriş kesin olarak yasaklandı.

Mağaza girişine yerleştirilen yeni uyarı tabelasında, “Lütfen mağazaya yalnızca uygun kıyafetle (üst ve alt giyim) giriniz” ifadesi yer alıyor. Tabelada ayrıca bikini, mayo ve çıplak üst vücut sembolleri çarpı işaretiyle gösterilerek kural görsel olarak da pekiştiriliyor.

“ISLAK MAYO, ÇIPLAK ÜST, ÇIPLAK AYAKLA GELENLER OLUYORDU”

Konuyla ilgili açıklama yapan Migros sözcüsü Prisca Huguenin-dit-Lenoir, mağazaya son günlerde doğrudan Limmat Nehri’nden çıkan, ıslak mayo ve çıplak ayakla gelen çok sayıda müşterinin girdiğini belirtti. “Bu durum hem hijyen hem de güvenlik açısından ciddi sorunlara yol açtı. Personel zemini sürekli kurutmak zorunda kaldı. Ayrıca kayma tehlikesi söz konusuydu,” diyerek alınan önlemin gerekçesini paylaştı.

Kadın müşterilerin de bikini ya da mayo ile mağazaya girişlerinin uygun bulunmadığını aktaran Huguenin-dit-Lenoir, “En azından üzerlerine bir tişört giymelerini bekliyoruz,” dedi.

HİJYENİN ÖTESİNDE BİR SAYGI MESELESİ

Yeni uygulamanın sadece hijyen değil, aynı zamanda saygı ve görgü kuralları açısından da önemli olduğu vurgulandı. “Tatil otellerindeki restoranlarda bile mayoyla yemek yenmesine izin verilmez. Burada da benzer bir hassasiyet bekliyoruz,” diyen Huguenin-dit-Lenoir, alınan önlemlerin bir kıyafet zorunluluğundan ziyade sağduyu çağrısı olduğunu ifade etti. Ayrıca bu adımın, mağaza çalışanlarına duyulan saygının da bir yansıması olduğu belirtildi.

TİŞÖRT YOKSA SERVİS DE YOK!

Söz konusu Migrolino şubesi, Zürih’in popüler yüzme noktalarından biri olan Limmat Nehri’nin tam karşısında yer alıyor. Nehirde botla gezinti yapan çok sayıda kişi, doğrudan gömleksiz şekilde mağazaya uğramayı alışkanlık haline getirmişti. Ancak mağaza yönetimi bu duruma net bir yanıt verdi: “Tişört yoksa servis de yok.”

Yetkililer, Migrolino’nun bir yüzme alanı büfesi (badi kiosk) olmadığını, günlük market alışverişi için hizmet verdiğini açıkça belirtiyor.

DİĞER MARKETLER NE YAPIYOR?

Benzer durumlar karşısında diğer perakende zincirleri ise daha esnek bir yaklaşım sergiliyor. Denner sözcüsü Thomas Kaderli, bu tür olayların nadir yaşandığını, ancak gerektiğinde personelin müşteriyle doğrudan iletişime geçtiğini ifade etti. Coop yetkilileri, benzer olayların nadiren görüldüğünü ve müşterilerin genellikle sağduyulu davrandığını belirtti. Valora ise, “Saygılı bir alışveriş ortamı için uygun kıyafet elbette önemlidir” açıklamasını yaptı.

SERİNLİĞİN ARDINDAN UYGUN GİYİM

Zürih’te yaz aylarının getirdiği sıcaklıklarda Limmat’ta serinlemek elbette cazip olabilir. Ancak alışveriş öncesi en azından bir tişört giymek, hem mağaza kuralları hem de toplumsal nezaket açısından artık bir gereklilik. Migrolino’nun mesajı net: “Serinleyin, ama saygılı olun.”

Haberin Devamını Oku

Avrupa

BURKİNİ VE BOL ŞORTLAR YASAKLANDI

yazar

Yayınlayan

on

By

LÖRRACH – Baden-Württemberg eyaletindeki bazı yüzme havuzlarında yeni bir mayo düzenlemesi yürürlüğe girdi. Lörrach ve Müllheim şehirlerindeki açık havuzlarda bol şortlar, cepli mayo altları ve burkini gibi vücudu tamamen örten kıyafetler yasaklandı. Gerekçe: Hijyen ve havuz temizliği.

Parkschwimmbad Lörrach yöneticilerine göre birçok genç erkek, mayo altına iç çamaşırı giyerek havuza giriyordu. Cepli bol şortlarda ise sıkça kirli mendil gibi hijyen açısından risk taşıyan nesneler bulunuyordu. Bu nedenle sadece sentetik kumaştan üretilmiş, vücuda tam oturan ve kısa mayo modellerine izin veriliyor. Pamuklu kumaşlardan üretilen mayolar ise artık yasaklandı.


KADINLAR İÇİN YENİ KISITLAMALAR

Yeni düzenlemeye göre kadınlar da sadece dirseğe ve diz üstüne kadar olan dar mayo modelleriyle havuza girebilecek. Burkini ve benzeri tüm vücudu örten mayo türleri artık yasak. Havuz yönetimi açıklamasında, “Mayolar sentetik kumaştan, opak olmalı ve mahrem yerleri tamamen kapatmalı” ifadeleri kullanıldı. Kurallara uymayanlar havuzdan çıkarılacak.


ELEŞTİRİLER VE DESTEKLER

Yeşiller Partisi (Die Grünen), uygulamayı sert şekilde eleştirdi. Markgräflerland bölge teşkilatından yapılan açıklamada, “Bu kurallar inancı gereği tüm vücudunu örtmek isteyen kadınları dışlıyor ve ayrımcılığa yol açıyor” denildi.

Öte yandan Alman Polis Sendikası’ndan Manuel Ostermann, sosyal medya hesabında kararı destekleyerek, “Bu karar, kadınların bireysel özgürlüğü açısından güçlü bir sinyaldir” dedi. Ostermann ayrıca, havuzlardaki cinsel taciz vakalarının önemli bir kısmının yabancı uyruklu kişiler tarafından işlendiğini iddia ederek, bu kişilerin dar mayo giymekten kaçınma eğiliminde olduğunu savundu.


BELEDİYEDEN AÇIKLAMA: “KURALLAR HERKES İÇİN GEÇERLİ”

Lörrach Belediyesi Sözcüsü Alexander Fessler, yeni kuralların yürürlüğe girmesinden bu yana şikâyetlerin azaldığını belirtti. “Yeni mayo düzenlemesi, cinsiyet ve dini inanç gözetmeksizin tüm ziyaretçiler için geçerli. Cinsel tacizi önleyip önlemeyeceğini söylemek zor ama memnuniyet bildiren çok kişi var” dedi.

Yeni kurallar yalnızca Lörrach’taki Parkschwimmbad’da değil, Müllheim’deki açık havuzda da geçerli. Eyaletteki diğer havuzlarda da benzer düzenlemeler gündemde.

Haberin Devamını Oku

Türkiye

20 YILDA ÇEYREK ALTININ GERİ ÖDEMESİ

yazar

Yayınlayan

on

By

28 TL’DEN 7 BİN TL’YE, 28 FRANK’TAN 139 FRANK’A


📅 6Temmuz 2025 | Haber: Cemil Baysal

⏱️ Okuma süresi : 2 dakika

Bir düğünde 2005’te takılan bir çeyrek altın, 20 yıl sonra aynı ailelerin çocuklarının düğününde “iade-i takı” geleneğiyle geri takılıyor. Yalnızca nezaket jesti gibi görünen bu alışveriş, iki nesil arasındaki ekonomik uçurumu gözler önüne seriyor.

YılÇeyrek Altın (TL)1 CHF (TL)Çeyrek Altın (CHF)
15 Temmuz 200528,711,03≈ 27,9
4 Temmuz 20257 00550,25≈ 139,4

📈 Ne Değişti?

  • TL bazında değer 244 kat arttı.
  • Frank bazında yaklaşık 5 kat yükseldi: 27,9 Fr. → 139,4 Fr.
  • 2005’te 1 Frank ≈ 1 TL’ydi; bugün 1 Frank 50 TL’yi aştı.

🎁 “Takı”nın Gerçek Bedeli

2005’te çocuğu evlenen ve çocuğuna bir çeyrek altın takılan baba, o gün çantasında sadece 28 Frank(yaklaşık 28 TL) eksiltti.
2025’te aynı ailenin çocuğu, o jesti iade etmek istiyor. Aynı çeyrek altın için bu kez tam 139 Frank (≈ 7 000 TL) cebinden çıkıyor.

Aradaki 111 Frank (≈ 5 500 TL) fark, altının enflasyona karşı dayanıklılığını – aynı zamanda Türk Lirası’nın alım gücündeki erimeyi – çıplak biçimde ortaya koyuyor.

💸 Kimin Cebi Yandı?

  • 2005’teki davetli, bugünün rakamlarıyla 28 Frank’lık altın takmıştı.
  • 2025’te aynı jesti yapan davetli, 139 Frank ödemek zorunda.
  • Gelenek, iki kuşak arasında beş katlık maddi yük yaratmış durumda.

🧠 Uzman Yorumu

Finans analistleri, “iade-i takı”nın salt bir nezaket göstergesi olmadığını vurguluyor:

  • Altının “enflasyona karşı kalkan” oluşu, uzun vadede kazananın altın sahibi olduğunu kanıtlıyor.
  • Öte yandan güncel fiyatlar, altınla borçlanmayı ve düğün masraflarını tarihte görülmemiş ölçüde pahalı kılıyor.

💬 Sonuç
Geleneksel takı kültürü, kültürel bağları güçlendirmeye devam ederken, artan maliyetler aile bütçeleri üzerinde ciddi baskı yaratıyor. Bugün çeyrek altın takmak, artık sadece bir jest değil; geçmişle bugünün ekonomik makasının da simgesi.

Haberin Devamını Oku

Trendler