İsviçre
Basel’deki “Özel Sınıflar” İnisiyatifi 2025’e Ertelendi

Basel-Stadt, Ağustos 2022’de “Özel Sınıflar” inisiyatifinin sunulmasından bu yana, kapsayıcı okul sisteminin geleceği üzerine yoğun tartışmalar yaşıyor. Öğretmenlerin ve sınıfların yükünü hafifletmeyi amaçlayan bu inisiyatif, imzaların teslim edilmesinden iki yıl sonra hala bir çözüme ulaşamadı. Son olarak, referandum 9 Şubat 2025’e ertelendi.
Eğitimde İnklüzyon ve Öğretmenlerin Yükü
Birçok öğretmen üzerinde çok fazla yük hissediyor ve okullarda inklüzyon (kaynaştırma) istenilen şekilde işlemiyor. Sorunların ve çözümlerin ne olduğu konusunda görüşler farklılık gösteriyor. Geçtiğimiz sonbaharda, Basel Hükümeti’nin nihai karşı teklifi sunulmuştu. Bu, bir anlaşmaya varılabileceği umudunu doğurmuştu, ancak inisiyatif komitesi geri çekilmeme kararı aldı ve referandumun en erken bu sonbaharda yapılması planlandı.
Ancak bu da gerçekleşmedi. Büyük Konsey, referandumun yapılma süresini 9 Şubat 2025’e erteledi. Bu erteleme, Eğitim ve Kültür Komisyonu’nun (BKK) girişimiyle oldu. Komisyon, Aralık ayından bu yana inisiyatif ve karşı teklif üzerinde çalışıyordu ve aslında görüşmelerini tamamlamak üzereydi. Fakat Erziehungsdepartement’teki (Eğitim Departmanı) değişiklik, süreci yeniden geciktirdi.
Yeni Eğitim Direktörü Mustafa Atici’nin Planları

Yeni Eğitim Direktörü Mustafa Atici (SP), 1 Mayıs’ta göreve başlamıştı ve seçim kampanyasında, durumu yeniden değerlendireceğini duyurmuştu. Ancak, inisiyatif komitesinin ana talebi olan davranış sorunları olan çocuklar için özel sınıflar oluşturma konusunda bir uzlaşmaya varılması zor görünüyor. Eğitim Departmanı, tüm davranış bozukluğu olan çocukları özel sınıflarda toplamanın, nedenlerini ayırt etmeksizin, pedagojik olarak mantıklı olmadığını belirtti.
Mevcut karşı teklif, öğrenme zorluğu çeken çocuklar için öğrenme gruplarına ve kriz müdahalesi için öğrenme adalarına ( öğrencilerin duygusal ve akademik destek alabilecekleri özel alanlar veya programlar) odaklanıyor.
Basel’de bütünleştirici eğitimin geleceği.
Kim Ne İstiyor:
Muhafazakârlar:
- Küçük sınıflara dönüşü destekliyorlar.
- Daha fazla ayrılmış sınıflar istiyorlar.
- Davranış bozukluğu olan ve öğrenme zorluğu çeken çocukların ayrı sınıflarda eğitim almasını savunuyorlar.
- Eğitim departmanının önerilerini yetersiz buluyorlar ve daha fazla ”Yardımcı Ders ve Sınıflar” – “Förderklassen” istiyorlar.
Solcular:
- Bütünleştirici eğitimin sürmesini istiyorlar.
- Davranış bozukluğu olan çocukların ayrılmasını sorguluyorlar.
- Öğretmenlerin ve okul yöneticilerinin daha iyi eğitilmesi gerektiğini savunuyorlar.
- Daha fazla kaynağın ve destek hizmetlerinin okullara yönlendirilmesini destekliyorlar.
Hedef:
- Sorunların çözümünde muhafazakârlar ve solcular arasında uzlaşma sağlanması hedefleniyor.
- Eğitimde ayrımcılığın azaltılması ve tüm öğrenciler için en iyi eğitim ortamının sağlanması amaçlanıyor.
- Hangi eğitim modelinin çocuklara sunulacağı konusunda toplumsal bir tartışma öneriliyor.



#İsviçre #isviçredeegitim #isviçrebasel #baseldeegitim #isviçrehaberleri #Eğitim #İnklüzyon #Basel #ÖzelSınıflar #Referandum #MustafaAtici #EğitimReformu #İsviçre
Gündem
İsviçre’nin Die Weltwoche dergisinden “Büyük Erdoğan” makalesi

İsviçre’de yayımlanan Die Weltwoche dergisi “Büyük Erdoğan” başlıklı makalesinde, Erdoğan için “Türkiye’nin en büyük yenileyicisi olarak tarihe geçebilir.” değerlendirmesinde bulundu.
İsviçre’de yayımlanan Die Weltwoche dergisi “Büyük Erdoğan” başlıklı makalesinde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‘ın uluslararası arenada yürüttüğü denge siyasetindeki başarıya işaret ederek, Erdoğan için “Türkiye’nin en büyük yenileyicisi olarak tarihe geçebilir.” değerlendirmesinde bulundu.
İsviçre‘de 1934’te kurulan sağ görüşü SVP Partisi yakınlığıyla bilinen ve ana akım medyanın en önemli temsilcilerinden Die Weltwoche’de Francis Pike imzasıyla “Büyük Erdoğan” başlıklı bir makale yayımlandı.
Makalede, “Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan güç, din, ekonomi ve dünya siyasetini ustalıkla dengeliyor. Ülkesinin en büyük yenileyicisi olarak tarihe geçebilir.” ifadesi kullanıldı.
Makalede, 23 yıldır iktidarda olan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Fatih Sultan Mehmet, Kanuni Sultan Süleyman, Yavuz Selim ve Mustafa Kemal Atatürk gibi isimlerle Türkiye’nin büyük tarihi liderleri listesinde yer alacağı vurgulandı.
Türkiye’nin stratejik konumu itibarıyla Asya pazarına açılan bir kanal olduğu belirtilen makalede, Erdoğan’ın “Türkiye, Avrupa’nın Doğu’ya, Doğu’nun da Avrupa’ya açılan kapısıdır. Avrupa’nın hafife almaması gereken bir bağlantı işlevine sahibiz.” sözüne yer verildi.
Makalede, Türkiye’nin Avrupa’nın Rusya’ya karşı savunmasında kilit bir rol oynadığına işaret edilerek, NATO üyesi olan Türkiye’nin Avrupa ülkeleri arasında en büyük orduya sahip olduğuna dikkat çekildi.
“Cumhurbaşkanı Erdoğan, hafife alınabilecek bir ortak olmadığını gösterdi”
Makalede, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “hafife alınabilecek kolay bir ortak olmadığını gösterdiği” belirtilerek, “Batılı alternatifler yerine Rus S-400 füze sistemini tercih etmesi ABD’yi kızdırdı. Ancak Batı, Erdoğan’ı kendi tarafında tutmak için dikkatli davranması gerektiğini biliyor.” denildi.
Rusya’nın da Türkiye ile ilişkilerini bozmamaya özen gösterdiği ifade edilen makalede, Türkiye’nin bir NATO üyesi olmasına rağmen Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çok iyi arkadaş olduğuna işaret edildi.
“Erdoğan, hiçbir tarafı ötekileştirmeme konusunda ustaca bir yeteneğe sahip”
Makalede, “Bazılarının neo-Osmanlı olarak adlandırdığı bir strateji ile Erdoğan, Türkiye’nin nüfuzunu genişletti. Bu da Balkanlar’daki eski Osmanlı topraklarıyla dostane ilişkiler kurmasını sağladı. Doğudaki Türk diasporası da ihmal edilmedi. Türkiye dünyanın jeopolitik eksenlerinden biri, bu yüzden de tüm büyük güçler onunla iyi ilişkiler içinde olmak istiyor. Erdoğan bu kozu her zaman çok ustaca oynadı. Erdoğan, hiçbir tarafı ötekileştirmeme
Makalede Cumhurbaşkanı Erdoğan döneminde Türkiye’de yaşanan ekonomik gelişmelere ilişkin şunlar kaydedildi:
“2002’de 12,5 milyon olan turist sayısı 2024’te 62,2 milyona yükseldi. Erdoğan bunu mümkün kılacak altyapıyı inşa etti. 2014’te çalışmaların başladığı İstanbul Havalimanı 4 yıl sonra hizmete girdi. Bu devasa yapı kısa sürede Heathrow Havalimanı’ndan sonra Avrupa’nın ikinci, Dubai’den sonra da Orta Doğu’nun en yoğun havalimanı haline geldi. Müşteri memnuniyeti anketlerinde sık sık zirveye çıkan Türk Hava Yolları (THY) da buna paralel olarak büyüdü. Şu anda sadece gelir açısından dünyanın en büyük onuncu havayolu şirketi değil, aynı zamanda 6,9 milyar dolarlık net karıyla en karlı havayolu şirketi.”
Makalede, AK Parti iktidarı döneminde elde edilen ekonomik başarıların göz ardı edilemeyeceği belirtilerek, 2002’de iktidara geldiğinde kişi başına düşen Gayri Safi Yurt İçi Hasıla’nın 3 bin 583 dolar olduğu, bunun bugün 16 bin 876 dolar ile 4 kattan fazla arttığı aktarıldı.
Aynı dönemde AB’de kişi başına düşen milli gelirin sadece iki katına çıktığına dikkat çekilen makalede, “Avrupa ülkeleriyle kıyaslandığında Türkiye, Hollanda’nın hemen arkasında ve İsviçre’nin önünde 7. büyük ekonomidir. Uluslararası Para Fonu (IMF), 2025 için yüzde 3,1 gibi etkileyici bir ekonomik büyüme beklemektedir. Bu eğilim devam ederse Erdoğan’ın 2028’de yeniden seçilme umutları için iyiye işaret olacaktır. Başarıları göz önüne alındığında, ona karşı bahse girmek akıllıca olmayacaktır.” değerlendirmesi yapıldı.
Ülkeye yapılan yatırımlara ve birçok alanda gelişen Türk firmalarına da değinilen makalede, “Teknoloji firmaları da hızla büyüdü. Bunlar arasında yüksek performanslı insansız hava araçları üreticisi olarak uluslararası bir üne kavuşan ve Ukrayna da dahil olmak üzere dünyanın dört bir yanındaki ordulara tedarik sağlayan Baykar da bulunuyor.” denildi.
Gündem
YENİ SÜRÜCÜ SINAVI: SÜRÜCÜ YARDIM SİSTEMLERİ STRES YARATIYOR

Zürich, 12.04.2025 – 08:59
İsviçre’de sürücü adayları, 1 Temmuz 2025’ten itibaren geçerli olacak yeni sınav düzenlemeleri nedeniyle endişeli. Bu tarihten itibaren, araçların sürücü yardım sistemleri (ADAS) sürücü sınavlarının bir parçası haline geliyor. Yeni düzenleme, özellikle park yardım sistemi ve kör nokta uyarıcı gibi özellikleri kapsıyor. Bu değişiklik, bazı sürücü adaylarında endişelere yol açtı.
Öne Çıkanlar:
- 1 Temmuz’dan itibaren sürücü yardım sistemleri, sürücü sınavlarının bir parçası olacak.
- Yeni sistemler, park yardımı ve kör nokta uyarıcı gibi özellikleri içeriyor.
- Öğrenciler, sınavın zorlaşacağı konusunda endişeleniyor.
- Sürücü eğitmenleri, öğrencilerine bu yeni sistemlerin korkulacak bir şey olmadığını hatırlatıyor.
Yeni sınav düzenlemeleri hakkında açıklama yapan Mario Koch, Regensdorf’daki bir sürücü okulu sahibi, “Öğrencilerim bu yeni değişiklikler nedeniyle çok gergin. Birçoğu, bu yüzden sınavlarını Temmuz öncesine almak istiyor” dedi. Ancak, diğer eğitmenler, sürücü adaylarının bu konuda gereğinden fazla endişelenmemesi gerektiğini vurguluyor. Alex Krstic, Zürich’teki Drive-In Sürücü Okulu’nun eğitmeni, “Fahrerassistenzsysteme (FAS) teknolojisi, aslında aracın kontrolünü daha kolay hale getiriyor. Bu sistemler, sürücülere yardımcı olmak için tasarlandı ve korkulacak bir şey yok” dedi.
Yeni Sınavın İçeriği: Yeni sınavda, sürücülerden araçlarındaki sürücü yardım sistemlerini doğru ve etkili bir şekilde kullanmaları bekleniyor. Ayrıca, teori sınavında bu sistemlerin nasıl çalıştığına dair bazı çoktan seçmeli sorular yer alacak.
Sürücü adayları, araçlarında yer alan sistemleri doğru bir şekilde kullanarak, bu sistemlerin sınavdaki önemli unsurlar haline geldiğini kanıtlamalıdır. Bu, sürücülük sınavının daha verimli ve güvenli hale gelmesini sağlamayı amaçlıyor.
Yeni Düzenlemeler: Monica Di Mattia, İsviçre Trafik İdareleri Birliği’nin (ASA) medya sözcüsü, “Yeni düzenlemeler, yalnızca yeni sürücü adayları için geçerli olacak. Mevcut sürücüler için herhangi bir değişiklik söz konusu değil. Ancak, yeni araçlarda sürücü yardım sistemleri kullanımı önemli bir beceri olarak kabul ediliyor” dedi.
Sonuç değerlendirme: Yeni düzenlemeler, sürücülük eğitiminin daha güvenli ve modern bir hale gelmesini hedefliyor. Sürücüler, araçlarındaki teknolojileri öğrenmeye devam ederken, eski araçlarda eğitim almış adaylar için herhangi bir tekrar sınavı gerekmiyor. Ancak, özellikle yeni araçların kullanımına dair gönüllü eğitimler, trafikte güvenliği artırmak adına önerilmeye devam ediliyor.
Gündem
İspanyol Radyo ve Televizyonu, İsrail’in Eurovision’a Katılımı Konusunda “Tartışma” Talep Ediyor

İspanya, İsrail’in Eurovision Şarkı Yarışması’na katılımı konusunda bir “tartışma” yapılmasını talep etti. Bu talebin gerekçesi ise Gazze Şeridi’ndeki mevcut duruma dayandırılıyor.
Olayın Özeti:
- İspanya, Eurovision’a İsrail’in katılımına dair bir tartışma yapılmasını istedi.
- Avrupa Yayın Birliği (EBU), İsrail’in katılım hakkını savundu.
- Geçtiğimiz yıl Eurovision etkinliği sırasında İsrail’in katılımı ile ilgili protestolar yaşandı.
İspanya’nın kamu yayın kuruluşu RTVE, Gazze’deki savaş durumu nedeniyle bu yılki Eurovision Şarkı Yarışması’na İsrail’in katılımına ilişkin bir “tartışma” yapılmasını talep etti. RTVE, Avrupa Yayın Birliği’ne (EBU) yazdığı bir mektupta, İsrail’in devlet televizyonu KAN’ın yarışmaya katılımını görüşmeye açmak istediğini belirtti.
RTVE, Cuma günü yaptığı açıklamada, EBU’ya İsrail’in katılımı hakkında bir tartışma başlatılması ve EBU üyelerinin katılabileceği bir tartışma forumu düzenlenmesi çağrısında bulundu. İspanyol radyo ve televizyonu, bu talebini Gazze’deki “güncel durum” ile gerekçelendirdi.
EBU ise, mevcut Ortadoğu çatışması hakkında endişelerini takdir ettiğini belirterek, tüm üyelerinin Eurovision’a katılma hakkına sahip olduğunu vurguladı.
Eurovision Şarkı Yarışması, dünyanın en büyük canlı televizyon etkinliklerinden biri olarak, bu yıl Basel’de gerçekleştirilecek. Yarı finaller 13 ve 15 Mayıs tarihlerinde yapılacak, final ise 17 Mayıs’ta gerçekleşecek.
İsrail, Hamas Saldırısından Kurtulan Bir Temsilci ile Katılacak
Eurovision’a katılan ülkeler, yarışmaya katacak sanatçılarını kendi aralarında seçiyor. Eğer KAN, yarışmaya katılamazsa, İsrail’in bu yılki Eurovision’a katılımı olmayacak. İsrail, bu yılki yarışmada 7 Ekim 2023’te Hamas’ın saldırısına uğrayan ve hayatta kalan Yuval Raphael tarafından temsil edilecek.
Mart ayında Finlandiya radyo kurumuna, İsrail’in Eurovision’dan dışlanmasını isteyen iki dilekçe gönderilmişti. Bu dilekçelerden biri 10.000’den fazla kişi tarafından imzalanmıştı.
Geçtiğimiz yıl, İsveç’in Malmö kentinde yapılan Eurovision 2024 etkinliği sırasında da binlerce kişi, İsrail’in katılımına karşı protestolar düzenlemişti.
-
E-Dergi1 yıl önce
İsviçre’nin Sesi Şubat 2024
-
Ekonomi1 yıl önce
İsviçre’de Maaş Dengesi: Ortalama bir Kişinin Maaşı 6788 CHF
-
Yaşam12 ay önce
Kıskanç Kaynana Belirtileri: Gözden Kaçırmamanız Gereken 10 İşaret
-
İsviçre1 yıl önce
Dünyanın En İyi Sağlık Kurumları: İlk 250 Hastane Sıralamasında İsviçre’den 10 Hastane
-
Gündem5 ay önce
ERDOĞAN KARŞITI PAYLAŞIMLARI SIĞINMA BAŞVURUSUNDA HAKLI GEREKÇE OLARAK GÖRÜLMEDİ
-
Dünya5 ay önce
META’NIN COVİD-19 AŞILARIYLA İLGİLİ YANILTICI BİLGİ KARARI: İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜ KISITLIYOR MU?
-
Gündem5 ay önce
TÜRKİYE’DEN GELEN SIĞINMA BAŞVURULARINA GETİRİLEN SERT UYGULAMALARA TEPKİ
-
Kültür Sanat1 yıl önce
Ferdi Tayfur’un Mücadele Dolu Hikayesi: Şeker Hastalığı ve Organ Nakli