Sosyal Medya

İsviçre

A Milli Kadın Futbol Takımı İsviçre’de

yazar

Yayınlayan

on

2025 Avrupa Şampiyonası Elemeleri çerçevesinde 5 Nisan Cuma günü İsviçre Bayan Milli Takımı ile karşılaşacak olan Kadın A Millî Kadın Futbol Takımı’nın oyuncuları, Zürih Havalimanı’nda coşkulu bir karşılama ile ağırlandılar. Bayan futbolcular, Başkonsolos Emre Hasan Uygun ve Türk Hava Yolları Müdürü Burak Öztürk tarafından selamlanarak, Cuma günü gerçekleşecek maçın hazırlıkları için kamp yapacakları otele geçiş yaptılar. Milli Takım oyuncuları, Cuma akşamı oynanacak olan müsabakanın hazırlıklarına başlamak üzere yoğun bir program ile çalışmalarını sürdürecek.

Maç Detayları:
Stadyum: Zürich Stadion Letzigrund
Tarih: 5 Nisan 2024 Cuma
Saat: 19.00
Detaylı bilgi için: Haberin detayları

Deutsch / Almanca :

Haberin Devamını Oku
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İsviçre

Kadınlar, Cinsel Tacizden Nasıl Korunduklarını Anlatıyor

yazar

Yayınlayan

on

By

Kadınlar, cinsel tacizden korunmak için anahtarlar, bisiklet şortu ve dolambaçlı yollar gibi çeşitli yöntemler kullanıyor. Bu yazıda, kadınlar bu stratejilerini ve neden bu yöntemleri tercih ettiklerini paylaşıyorlar.

Kadınların anonimliğini korumak için bu makalede isimlerini değiştiriyoruz, yaşlarını veya mesleklerini belirtmemeyi tercih ediyoruz. Bu haberde İsviçreninsesi’ne yazan ve sorularımızı yanıtlayan kadınların isimlerini gizli tutmak için sembolik isimler ve görseller kullanıyoruz.

Bir cadde üzerinde yürürken arkandan bir ıslık sesi duymak, yabancı bir erkeğin rızanız dışında bedeninize dokunması – pek çok kadın kamusal alanda cinsel taciz yaşadı ve yaşamaya devam ediyor. Yasalar çıkarılıyor, katılaştırılıyor, ancak bu önlemler bazı erkekleri caydırmada yeterli olmuyor. Her kadının bu fiziki ve sözlü saldırılara karşı geliştirdiği farklı yöntemler var…

Akşamları Zürih Langstrasse’deki bir restoran ya da kafede oturmak, Bahnhofstrasse’nin arka sokaklarında dolaşmak veya İstanbul Beyoğlu’nda gece tek başına dışarıdayken eve dönmek – bu anlar, birçok kadın için dikkatle düşünülmüş planlar gerektirir. Pek çok kadın, evlerine güvenli bir şekilde dönebilmek için ayrıntılı stratejiler geliştiriyor ve bu stratejilere sadık kalıyor.

İsviçreninsesi’ne yazan ve sorularımızı yanıtlayan kadınların isimlerini gizli tutmak için sembolik isimler kullanıyoruz.

Geç saatlerde güvenli bir şekilde eve dönmek için sıkça taksi kullanmak en iyi çözüm olabilir.

Winterthur’dan Ayşe: ”Kulağıma Kulaklık Takıyorum Müzik Dinliyormuş Numarası Yapıyorum”

Ayşe, aktif bir sporcu olarak sık sık koşuya çıkıyor. Ancak, koşu rotasını belirlerken sadece zindelik ve zamanını değil, aynı zamanda güvenliğini de ön planda tutuyor. Ayşe, gün ışığında koşmanın önemini çok iyi biliyor ve rotasını her zaman kalabalık bölgelerden geçecek şekilde planlıyor. Bu strateji sayesinde uzun süre yalnız kalmaktan kaçınıyor.

Kulaklık, Ayşe’nin vazgeçilmezlerinden biri. Ancak kulağında kulaklık olmasına rağmen müzik dinlemiyor; böylece dışarıdan müzik dinlediği sanılıyor ve erkekler ona laf atmaktan çekiniyor.

Ayşe, kulaklık takma numarasını günlük hayatında da sıkça kullanıyor. Bu sayede daha mesafeli görünüyor ve daha az insan onunla konuşmaya çalışıyor. Çevresindeki sesleri duyabilmek ve yaklaşan tehlikeleri fark edebilmek için müzik dinlememeyi tercih ediyor. “Dikkatli olmak her zaman daha iyidir,” diyor Ayşe, güvenliğini her zaman ön planda tutarak. Ayşe gibi bu numarayı kullanan birçok kadın var.

İstanbul’da Yaşayan Havva, ”Elbise Altıma İnce Bisiklet Şortu Giyiyorum”

Havva, yaz aylarının başında iki çift sıkı bisiklet şortu almış: biri beyaz, diğeri siyah. Giyeceği kıyafete göre seçim yaparken, ince ve esnek kumaşlı bu şortlar elbisesinin altında neredeyse görünmez şekilde duruyor. “Olası bir şey olması durumunda en azından altımda bir koruma hissiyatı olduğunu bilmek beni rahatlatıyor,” diyor Havva. Özellikle bu şortlar, örneğin bir pazar tezgahında veya metroda, tramvayda kalabalık bir ortamda olası dokunmalara veya tacizlere karşı bir önlem olarak seçilmiş. Havva, bisiklet şortlarını, hava ne kadar sıcak olursa olsun, artık “en azından koruma sağlamak amacıyla giyiyorum ve bu durumdan dolayı kendimi iyi güvende hissediyorum,” diyor.

Havva bazen ayna karşısında, kendisine yöneltilen cinsiyetçi sözlere karşı sadece başını çevirip sessizce uzaklaşmak yerine nasıl cesurca karşılık verebileceğini çalışıyor. Geçenlerde biri ona arkasından “Hey, göğüslerin çok seksi!” diye seslendiğinde, ayna karşısında artık bu tür durumlarda ne yapması gerektiğini biliyor: “Seninki de fena değilmiş.”

“Bir erkeğin ona “Özür dilerim, senin poponu dokunmadan geçemedim.” şeklindeki cinsiyetçi saldırısına karşı Havva’nın net bir cevabı var. Havva yüksek sesle şöyle der: “Sanırım senin gibi bir göt herife hiç kimsenin dokunmadığı için olabilir mi?”

Kadınlar Güvenliği İçin İnisiyatif Alıyor: Zürih’ten Türkan’ın Hikayesi

”O günden Beri karanlıktan Korkuyorum”

Türkan, genellikle gittiği yerlerden ya geç geliyor ya da gecikiyor. Ancak, geç kalmasının sebebi sadece park yeri bulmakla sınırlı değil. Şehir merkezinde uygun bir park yeri bulabilmek için uzun süre araştırma yapmak zorunda kalıyor. Geceleri aracına döneceğini biliyorsa, her zaman iyi aydınlatılmış ve kadınlar için ayrılan otopark alanlarını tercih ediyor. Yaya olarak gitmeyi seçse bile dar sokaklardan, ıssız yollardan ve karanlık sokaklardan kaçınıyor.

“Tüm bu önlemlerime rağmen, bazen gecikiyorum. Ancak, bu, yaşadığım olaylarla karşılaştırıldığında ne ki?” diyor Türkan.

Diğer olaylar neydi şeklindeki sorumuza sesi titreyerek cevap veriyor: “Nisan ayında bir akşam, eve dönerken bir adam tarafından durdurulup duvara itildim. Etraf karanlık, sokak lambasının ışığı ise çok uzaktaydı. Adam kulağıma, ‘Sen çok seksi bir şeysin, ben de seni arzuluyorum’ diye fısıldadı. Adamın ağzı alkol kokuyordu. ‘O an sadece düşündüm: Şimdi tecavüze uğrayacaksın. Şimdi, şimdi, şimdi…’ Her şey bitti dedim. Neyse ki, adam bir an vazgeçti ve gecenin içinde kayboldu. Geriye kalan sadece korku ve Türkan’ın günlük yaşamını kısıtlayan uzun yolculuklar olmuş.

Daha önce sonbaharı ve kışı seviyormuş, noel zamanını çok seviyormuş. Şimdi, “Artık sadece ‘Eyvah, saat yine 17:00 olacak, hava kararacak’ diyorum ve ”akşamın olmasından, havanın kararmasından korkuyorum” diyor.


Kanton Schwyz Wollerau’dan Melda’nın Güvenlik Tedbiri: Cep Telefonu Her Zaman Yanında

Melda, genellikle evden çıkarken cep telefonunu yanında taşımayı tercih ediyor. Ancak aslında telefonu evde bırakmayı daha çok istiyor. Onun için cep telefonu, sadece iletişim aracı veya dikkat dağıtıcı bir araç değil, aynı zamanda güvenlik için kritik bir öneme sahip.

Özellikle tek başına dışarıda olduğunda, Melda, nerede olduğunu ve ne yaptığını en azından bir kişiye bildirebilmek için telefonunu kullanıyor. Bu yüzden telefonunun şarjının dolu olmasına dikkat etmek, onun için hayati bir önem taşıyor. Ancak bazen bu durumun yorucu ve sinir bozucu olabildiğini ifade ediyor.

Melda, “Aslında özgürlüğü seviyorum, yani telefonsuz dolaşmayı,” diyor. Ancak, birisi onu takip ettiğinde veya eve dönüş yolunda veya arkadaşlarının yanına giderken telefonla iletişim kurabilmenin daha güvenli olduğunu belirtiyor.

Melda’nın gözünde, cep telefonu hem bir güvenlik kalkanı hem de bir iletişim aracı olarak önemini koruyor.

Luzern’de Yaşayan Deniz’in Güvenlik Tedbirleri: Anahtar Silah Gibi

Deniz’in Güvenlik Tedbirleri: Anahtar Silah Gibi

Geç saatlerde yalnız başına eve dönerken, Deniz her zaman elinde bir anahtar tutar. Küçük yaşlardan beri annesinden öğrendiği bu önlem, onun için bir güvenlik kalkanı gibi işlev görüyor.

Ancak bir gece, eve dönüş yolunda değil, büyük bir süpermarkette alışveriş yaparken başına gelmişti. Raflarda dolaşan bir müşteri, Deniz’i takip etti, sonunda arkasına geçip kollarını ve göğsünü taciz etti. Deniz, adamın elini sert bir şekilde ittikten sonra, onu bırakmasını söyledi. Ancak mağaza çalışanları ve diğer müşteriler olaya sessiz kaldı. Deniz, son çare olarak anahtarını alıp adamın eline vurdu. Adam, “Seni fahişe ve saldırgan kadın!” diye bağırdı ve hızla oradan uzaklaştı. Deniz, ”Annenin öğütleri işe yarıyor.” diyor.

Deniz’in annesi, kızının son zamanlarda bir erkek arkadaşının gölde pedalo sürme davetini reddetmesinin sebebini açıkladı: “Güvenli bir yerde buluşun, mümkünse kalabalık ortamları tercih edin. Eğer bir sorun olursa, size yardımcı olabilecek insanlar yakınınızda olur.” Deniz annesinin bu öğütlerini hep dikkate alıp kurallarını hiç ihlam etmiyormuş.

Göz Temasından Kaçış ve Tren ve Tramvaylardaki Boş Vagonlar: Zürih Dietion’dan Aylin’in Hikayesi

Aylin, sokakta yürürken göz temasını genellikle karşılaştığı erkeklerle kesiyor. Bu basit önlem, istenmeyen dikkatleri çekmekten kaçınmasına yardımcı oluyor. Aylin, “Göz göze gelirsem, bazıları durup konuşmaya başlıyor ve ben sohbet etmek istemediğimi belirtsem bile dinlemiyorlar. Bu alışkanlığı kazandım, artık zor değil ama bir yandan da üzücü,” diyor.

Özellikle akşamları toplu taşıma ile seyahat ederken, Aylin dikkatli olmaya özen gösteriyor. Kadınların veya ailelerin bulunduğu bölgelere oturmayı tercih ediyor. “Tren ve tramvay yolculuklarında boş ve erkeklerin yoğun olduğu vagonlardan kaçınıyorum. Kendimi herhangi bir tehlikeye atmamam gerektiğini düşünüyorum,” şeklinde konuşuyor.

Alkolün etkisi altında olan durumlarda, birçok erkek oturduğu koltuğun yan tarafına ya da karşısına bir kadının gelmesini bir davet olarak algılayabiliyor. Aylin, bu tür durumlarla sık sık karşılaştığını belirtiyor. “Sohbet etmek istemediğimi söylediğimde, bazen çok agresif tepkiler alıyorum. ‘Kibirli, kendini beğenmiş, arogant kadın’ gibi suçlamalar yapılıyor veya isteğim dikkate alınmıyor ve konuşma devam ediyor,” diyor. Aylin ardından kalkar ve gider. Trende sık sık tuvalete gider, çünkü orada kapıyı kilitleyebildiğini söylüyor. Otobüste ve tramvayda bazen şoförün yanına kadar gider. Aylin, “Ve her seferinde, bisiklet yerine otobüsü tercih ettiğim için aptal olduğumu düşünüyorum.”

Aylin, günlük hayatında aldığı bu tedbirlerin ve yaşadığı deneyimlerin ona daha güvenli hissettirdiğini ifade ediyor.

Yalnız başına dışarıda olanlar genellikle erkek gruplarından uzak duruyor. Çoğu zaman, erkeklerin yoğun olduğu alanlardan kaçınmak için yolunu değiştiriyorlar, güvenliklerini sağlamak adına basit bir önlem olarak.

Görülenleri Söylemek: Zürih Glattbrugg’ta yaşayan Esra’nın Seyahat Hikayesi

Esra, genellikle kısa mesafelerde bisiklet kullanmayı tercih eden bir kadın. Ancak ara sıra yurtdışına çıkıp farklı şehirleri keşfetmeyi de seviyor. Uzun yolculuklar öncesinde ise masrafları ve beraberinde getirebileceği zorlukları göz önünde bulundurarak karar veriyor. “Uzun mesafe seyahatleri pahalı ve bazen rahatsız edici olabiliyor,” diyor.

Geçtiğimiz günlerde Flixbus ile yaptığı bir gece seyahati deneyimi hala tazeliğini koruyor. Otobüste diğer yolcuların uyuduğu bir anda, omuzlarına bir elin kaydığını hissetti. “Birisi parmakla bana dokunduğunda, şoka uğradım,” diye açıklıyor Esra. İndiğinde, yanında oturan bir erkek yolcunun yaşadığı olayı fark ettiğini ve durumdan dolayı üzgün olduğunu belirttiğini aktarıyor. Bu olay, Esra’ya gördüklerini paylaşmanın ve toplumsal farkındalığı artırmanın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hatırlattı. “Bazen bir durumu değiştiremeyebiliriz ama gördüklerimizi anlatmak önemli,” diyor Esra. “Bu şekilde başkalarına yardımcı olabiliriz.”

Esra’nın yaşadığı bu olay, seyahat sırasında karşılaşılan güvenlik zorluklarını ve buna karşı nasıl tepki verilebileceğini gözler önüne seriyor. Görülenleri paylaşmanın, toplumda daha güvenli bir ortam yaratmak adına önemli bir adım olduğunu vurguluyor.

Esra, henüz on iki yaşındayken tren yolculuğunda ilk kez birinin elini dizine koyduğunu hissetmiş. Trenin dolu olmasına rağmen diğer yolcuların ne olduğunu görmelerine rağmen hiçbiri bir şey söylememiş. Bu tür durumlar Esra için birkaç kez tekrarlanmış. Başlangıçta donup kalsa da zamanla ayağa kalkmaya veya “Lütfen dur!” demeye başlayabilmiş.

Esra, “Anlamadığım şey, biri trende sesli rahatsızlık verdiğinde insanların nasıl tepki gösterdiği. Müzik dinleyen birine kızıp kalkabiliyorlar ama açıkça cinsel saldırıya şahit olduklarında neden gözlerini kaçırıyorlar? Yardım istediğimde hemen birinin yardım edeceğini bilsem her şey daha güzel olacak. Ama maalesef öyle değil. Ya da insanlar ne olup bittiğini görüp kendi başlarına müdahale etse veya bir kadının yardım istemesine gerek kalmadan o kişiye dersini verse.”

Kadınların anonimliğini korumak için bu makalede isimlerini, yaşlarını veya mesleklerini belirtmemeyi tercih ediyoruz.

#CinselTacizeKarşıStratejiler #KadınGüvenliği #ToplumsalFarkındalık #KadınHakları #KadınGücü #cinseltaciz #sexuelleübergriff #schweiz #isviçre #isviçredehayat #kadınlar #Frauen #vergewaltigung #stopgewalt # suisse #svizzera #

Haberin Devamını Oku

İsviçre

Hayranlar Konser ve Tiyatro Bilet Fiyatları Nedeniyle Yurt Dışına Gidiyor

yazar

Yayınlayan

on

By

İsviçre’deki konser, tiyatro ve benzer etkinliklerde en ucuz sıradan biletlerin fiyatlarının 60-80 frank arasında başlaması, giderek zorlaşan ekonomik koşullar altında halkın tepkisine neden oluyor. Bunun son örneği Taylor Swift Konseri.

Taylor Swift: Zürih’teki Yüksek Bilet Fiyatları Hayranları Viyana’ya Yönlendiriyor

Taylor Swift’in Eras Turu için Zürih’teki astronomik bilet fiyatları, yerel hayranları Viyana’daki konserlere yöneltiyor.

Yüksek Maliyetler İsviçre’de Baskı Yaratıyor

Meltem A*, Taylor Swift’in Zürih’teki Eras Turu için bilet fiyatlarının Avrupa genelinde zirvede olduğunu vurguluyor. İsviçre’de en uygun biletler yaklaşık 168 İsviçre Frangı civarında iken, diğer Avrupa ülkelerinde bu fiyatlar neredeyse yarı yarıya daha düşük seviyelerde bulunabiliyor. Örneğin Varşova, Polonya’da biletlerin dört kat daha ucuz olduğu biliniyor.

Bu durumun arkasındaki ana sebep, stadyum kirası ve maaşlar gibi yüksek üretim maliyetleri. Meltem A., “Bunun sadece biletlerle sınırlı kalmadığını düşündüğümüzde, bu durum adeta bir tür sömürü gibi hissettiriyor. Kuaför, kostüm, yeme içme gibi diğer harcamalar da eklenince, hayranlar için ciddi bir mali yük oluşturuyor,” diyor.

Viyana’dan Biletler Almak İçin Akın Ediyorlar

28 yaşındaki Meltem A., biletlerini almaya karar verirken tercihinin Viyana’dan yana olduğunu belirtiyor. “Zürih yerine herhangi bir yerde bilet alabilirdim, ama kesinlikle İsviçre’de değil,” diyor. Avusturya’nın Ernst-Happel Stadyumu’nun büyüklüğü ve ülkenin nispeten küçük nüfusu nedeniyle Viyana’yı tercih ettiğini açıklıyor.

Bu kararının doğru olduğunu gösteren ilk satış verileri de ortada. Meltem ve arkadaşları, kişi başı 99 Euro (95 Frank) olan toplam 12 bilet satın alarak, sahneye oldukça yakın yerlerde izleme şansı yakaladılar. “Bu fırsatı kaçırmamak için hemen harekete geçtik,” diyor.

Viyana’da Daha Ekonomik Bir Eğlence Deneyimi

Viyana’da manikür 25 Euro (23 Frank) iken, Zürih’te bu fiyat 75 Frank’a kadar çıkabiliyor. Fön çektirmek 50 Euro (47 Frank) iken, Zürih’te bu fiyat 100 Frank’a kadar yükseliyor. Giyim alışverişi ise Viyana’da %25 daha ucuzken, yeme içme masrafları ise %50 daha ekonomik.

Viyana’da toplu taşıma araçlarıyla konsere gidip gelmek ücretsizken, Zürih’te bu konuda ekstra maliyetlerle karşılaşmak gerekebiliyor. Stadyumda ücretsiz su sunulması da Avusturya’da ek avantajlar arasında.

Tek Sorun: Otel Fiyatları

Otel fiyatları ise her iki şehirde de Taylor Swift’in konser tarihlerine göre önemli ölçüde değişiklik gösteriyor. Zürih’te konser günlerinde otel fiyatları normalden daha yüksek seyrederken, Viyana’da bu artış daha ılımlı kalıyor. Meltem, Viyana’da ücretsiz konaklama imkanına sahip olduğunu belirterek, uçuş maliyetine rağmen toplamda Zürih’e kıyasla önemli tasarruflar yaptığını ifade ediyor.

“Ücretsiz konaklama imkanım olmasaydı, belki de bu seyahate cesaret edemezdim,” diyor. “Ancak Viyana’daki izleyicilerin daha rahat olacağını düşünüyorum. Avusturyalılar biraz daha rahat, bu da ayakta bilet sahipleri için önemli bir avantaj.”

Meltem A. adı redaksiyon tarafından değiştirilmiştir.

Haberin Devamını Oku

İsviçre

İSVİÇRE: Türk Taraftarların Kutlamaları Winterthur’da Polis Müdahalesiyle Sonuçlandı

yazar

Yayınlayan

on

By

Avrupa Futbol Şampiyonası’nda (EM 2024) Türkiye’nin Çek Cumhuriyeti’ni son dakikada attığı golle mağlup ederek üst tura çıkması, Diğer ülkelerde olduğu gibi İsviçre genelinde gece yarısı büyük coşkuyla kutlandı. Türk taraftarlar, sokaklara dökülerek araçlarıyla konvoylar oluşturdu ve bu coşkulu kutlamalar Zürih Winterthur’da da ciddi gürültü ve trafik sorunlarına yol açtı.

Winterthur sokakları, Türk Milli Takımı’nın zaferiyle birlikte havai fişekler ve korna sesleriyle adeta bir festival alanına dönüştü. Ancak bu coşku, birçok şikayeti de beraberinde getirdi. Winterthur şehir polisi, gelen şikayetler üzerine çeşitli müdahalelerde bulunmak zorunda kaldı. Şehir polisi sözcüsü Michael Wirz, “Büyük bir korna konseri nedeniyle ciddi trafik aksaklıkları ve gürültü şikayetleri yaşandı” dedi. Polis, gece saat 23:20 ile 00:00 arasında Technikumstrasse, Zürcherstrasse ve Schützenstrasse gibi ana caddeleri trafiğe kapattı. Ancak alınan bu önlemler, 01:00’e kadar süren korna seslerini tamamen durdurmaya yetmedi.

Kutlamalar sırasında polis, birçok sürücüye gürültü kirliliği ve emniyet kemeri takmama gibi ihlaller nedeniyle ceza kesti. Şehirdeki bu olaylar, EM 2024 süresince sıkça yaşanan araç konvoyları ve gürültü şikayetlerinin bir yenisi olarak kayda geçti. Ancak, o gece yaşanan olayların sayısı ve boyutu, önceki günlere kıyasla oldukça fazlaydı.

Önlemler ve Uyarılar

Birçok kanton, Avrupa Şampiyonası öncesinde kutlamalara müsamaha gösterileceğini, belirli kurallar çerçevesinde tolerans sağlanacağını ve bazı yerlerde trafiği kapatarak konvoyların geçişine destek vereceklerini belirtmişti. Ancak bazı bölgelerde Türk taraftarlar, belirlenen kuralların ötesine geçerek galibiyet sevincini kutladı. Gece yarısı havai fişeklerle ve araçların açık penceresinden kafaların dışarıya çıkarılarak trafikte tehlikeli manevralar yapılması, polisi harekete geçirdi. Polis ve itfaiye, birçok kez devreye girmek zorunda kaldı.

Bu tür sokak kutlamalarının yarattığı sorunlar, halkın büyük bir kısmının bu tür etkinliklerde daha sıkı önlemler alınmasını ve şehir düzeninin korunmasını talep etmesine yol açtı.

TürkiyeZaferi #TürkeiSieg #Kutlama #Feier #Winterthur #TürkTaraftarlar #TürkischeFans #EM2024 #isviçre #isviçrehaberleri #isviçretürkhaberleri #isviçredehayat #isviçredeyaşam #isviçredetürkler #Turkiye #schweiz #suisse #zürich #zürih

Haberin Devamını Oku

Trendler