Sosyal Medya

İsviçre

Personel Direniyor: Swiss, Tel Aviv Uçuşlarına Zorluyor

yazar

Yayınlayan

on

Cemil Baysal

Tel Aviv Uçuşlarının Yeniden Başlaması ve Tartışma:
Swiss Havayolları’nın Tel Aviv’e yeniden başlattığı uçuşlar, şirket içinde önemli bir tartışma konusu haline geldi. Birçok personel, kriz bölgesine yapılan bu uçuşlardan kaçınmak için görevlerinden ayrılıyor. Mayıs ayı için uçuş planlarını yoğunlaştırmayı planlayan Swiss, personeli daha fazla Tel Aviv uçuşuna zorlamaya hazırlanıyor, bu da personel arasında ciddi tepkilere yol açıyor.

Huzursuzluk Dalgası:
Tel Aviv uçuşlarının yeniden başlamasından bu yana, Swiss kabin ekibi içinde bir huzursuzluk dalgası yaşanıyor. Birçok çalışan, kriz bölgelerine yapılacak uçuşlardan endişe duyuyor ve bu uçuşlara gönüllü olmayı reddediyor. Kabin Personeli Sendikası Kapers, bu uçuşların gönüllü olması gerektiğini savunuyor.

Sıkılaşan Geri Çekilme Kuralları:
Swiss’in Tel Aviv’e daha sık uçma planlarıyla birlikte, şirket içinde geri çekilme kuralları sıkılaşıyor. Artık personel, uçuştan yedi gün önce şirkete endişelerini bildirmek zorunda ve ardından bir üst yetkiliyle detaylı bir görüşme yapmak zorunda. Ancak, bu yeni kuralların personel üzerindeki etkisi oldukça tartışmalı.

Personel Tepkisi:
Swiss’in en üst düzey kabin şefi Martin Knuchel, alınan bu önlemlerin, bazı uçuşların neredeyse iptal edilmesini önlemek amacıyla yapıldığını açıklıyor. Ancak, personelin bu yeni uygulamalara karşı tepkisinin oldukça belirgin olduğu ifade ediliyor.

Sendika ve Çalışanların Görüşleri:
Kapers sendikası, Tel Aviv’e yapılan uçuşların gönüllü olması gerektiğini ısrarla savunuyor ve şirketin bu konudaki kararını eleştiriyor. Bazı çalışanlar, Tel Aviv’e yapılan uçuşları reddetmek için başvurduklarında, psikolojik veya tıbbi muayenelere tabi tutulabilecekleri konusunda endişelerini dile getiriyorlar.

Çalışanların Görüşleri:
Swiss Havayolları’nın kabin personeli arasında, Tel Aviv’e yapılan uçuşlar hakkında farklı görüşler bulunmaktadır. Bazı çalışanlar, Tel Aviv’e yapılan uçuşları reddetmek için görevlerinden ayrılmak istiyor ve bu uçuşların gönüllü olması gerektiğini savunuyor. “Uçuşlardan vazgeçersem sonuçlarından korkuyorum. Bana, bu durumda uçuş doktoruna veya psikologa gönderilebileceğim söylendi. Bunu istemiyorum,” diyerek endişelerini dile getiriyorlar.

Diğer yandan, bazı çalışanlar ise Tel Aviv’e yapılan uçuşları işlerinin bir parçası olarak kabul ediyorlar ve bunun bir gereklilik olduğunu düşünüyorlar. Ancak, bu kesimde de, uçuşların gönüllü olması gerektiği yönünde bir görüş hakim. Genel olarak, çalışanların çoğunluğu, Tel Aviv’e yapılan uçuşların gönüllü olması gerektiği konusunda ısrarlı ve bu konuda Swiss’in politikasını eleştirmekte.

Sendikanın Tutumu:
Kapers sendikası, Tel Aviv’e yapılan uçuşların gönüllü olması gerektiğini ısrarla savunuyor ve şirketin bu konudaki kararını eleştiriyor. Sendika yetkilileri, yeni getirilen yedi günlük sürenin, geçerli toplu iş sözleşmesine aykırı olduğunu ve personelin üzerinde baskı oluşturduğunu belirtiyorlar. Sendika tarafından yapılan açıklamalarda, Tel Aviv’e yapılan uçuşların gönüllü olması talep ediliyor ve Swiss’in bu konuda politikasını gözden geçirmesi isteniyor.

Haberin Devamını Oku
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

BASEL’DE EUROVISION’A KARŞI REFERANDUM GİRİŞİMİ

yazar

Yayınlayan

on

By

İsviçre’nin Hristiyan Demokrat Birliği Partisi (EDU), 2025’te Basel’de düzenlenmesi planlanan Eurovision Şarkı Yarışması (ESC) için ayrılan yaklaşık 35 milyon Franklık bütçeye tepki gösterdi. Parti, kamu kaynaklarının bu etkinlik için kullanılmasına ve dini sebeplerine dayandırdığı itirazları nedeniyle referandum sürecini başlattı.

35 MİLYON FRANKLIK BÜTÇEYE TEPKİ

Basel-Stadt Büyük Meclisi, 11 Eylül’de yapılan oylamada 2025 Eurovision Şarkı Yarışması için 34.964 milyon Franklık bütçenin ayrılmasına karar vermişti. Ancak EDU, vergi mükelleflerinin paralarının bu tür bir etkinliğe harcanmasını “kabul edilemez” olarak değerlendiriyor.

DİNİ VE MALİ GEREKÇELER

EDU, mali sebeplerin yanı sıra, dini gerekçeleri de öne sürüyor. Parti, “Stop ESC in der Schweiz” adlı internet sitesinde yarışmanın antisemitizm, para israfı, okültizm ve satanizm ile ilişkilendirildiğini iddia ediyor. Ayrıca, cinsiyet ideolojisini “kutsal evlilik düzenine ve cinsiyet kimliğine karşı bir saldırı” olarak nitelendiriyor.

REFERANDUM İÇİN İMZA TOPLANIYOR

EDU’nun referandumu hayata geçirebilmesi için 26 Ekim’e kadar 2000 imza toplaması gerekiyor. Parti, bu süreçte imza toplama kampanyalarını yoğunlaştırmış durumda.

#Basel #ESC2025 #EDU #Referandum #Vergi #Eurovision #İsviçre #Bütçe #Din #Mali
#Referendum #Steuergelder #Eurovision #Schweiz #Finanzen #Religion #schwiiz #suisse #svizzera #switzerland #schwiizervolk






Haberin Devamını Oku

Gündem

İSVİÇRELİ MİLLETVEKİLİ NİK GUGGER AZERBAYCAN’DA KARA LİSTEYE ALINDI

yazar

Yayınlayan

on

By

Okuma süresi: 4 dakika

İsviçre Ulusal Meclisi üyesi Nik Gugger, Azerbaycan tarafından kara listeye alındı. Şubat ayında Azerbaycan’a seçim gözlemcisi olarak gitmek isteyen Gugger, Bakü Havalimanı’ndan geri çevrildi. Şimdi ise Azerbaycan yetkilileri, Gugger’in resmi olarak “istenmeyen kişi” ilan edildiğini doğruladı.

Bu kara listeye alınmanın nedeni, Gugger’in Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nde Azerbaycan aleyhine alınan bir karara destek vermesi olarak açıklanıyor. Kararla birlikte, Azerbaycan’ın konseydeki temsilcilerinin bir yıl süreyle meclis çalışmalarından men edilmesi onaylanmıştı. Toplamda 76 parlamenter daha aynı listeye eklenerek Azerbaycan’a girişleri yasaklandı.

KARA LİSTEYE ALINMANIN SEBEBİ NEDİR?

Nik Gugger, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) adına Azerbaycan’daki seçimleri gözlemlemek için bu ülkeye gitmek istemişti. Ancak Bakü Havalimanı’nda kendisine ülkeye girişin yasak olduğu bildirilmiş ve geri dönmek zorunda kalmıştı. Olayın arkasında yatan neden ise, Avrupa Konseyi’nin Azerbaycan’a yönelik aldığı bir yaptırım kararıydı. Konsey, Azerbaycan’daki seçim süreçlerini ve insan hakları ihlallerini eleştirerek Azerbaycan’ı bir yıl süreyle meclisten men etti. Bu kararı destekleyen milletvekilleri arasında yer alan Gugger, Azerbaycan hükümeti tarafından kara listeye alındı.

DİPLOMATİK GERİLİMİN ARKA PLANI

Azerbaycan ve Avrupa Konseyi arasındaki gerilim, özellikle seçim süreçleri ve Dağlık Karabağ gibi kritik konularda derinleşmişti. Avrupa Konseyi, Azerbaycan’ın insan hakları ve demokrasiye aykırı adımlar attığını savunarak temsilcilerini meclis çalışmalarından men etmişti. Nik Gugger, bu kararı desteklemiş ve Azerbaycan’ın demokrasi ilkelerine uymadığını ifade etmişti. Bunun üzerine, Azerbaycan 76 Avrupa Konseyi milletvekilini kara listeye aldı.

Gugger ise bu kararı kabul edilemez bulduğunu belirterek, “Azerbaycan’ın beni kara listeye alması, insan haklarına ve diplomatik haklarıma aykırıdır. Bu yasak derhal kaldırılmalıdır,” açıklamasında bulundu. Ayrıca, İsviçre Dışişleri Bakanı Ignazio Cassis de bu diplomatik krize müdahil olarak Azerbaycan hükümetine giriş yasağının kaldırılması çağrısında bulundu.

AZERBAYCAN’IN TUTUMU

Azerbaycan hükümeti, aldığı bu kararın tamamen yasal ve egemenlik haklarına dayandığını belirtiyor. Bern’deki Azerbaycan Büyükelçiliği, yaptığı açıklamada, “Bu adım, Azerbaycan Cumhuriyeti’nin yasalarına uygun olarak alınmıştır ve devletimizin egemenlik hakları çerçevesindedir,” ifadelerini kullandı. Azerbaycan, dış müdahalelere karşı çıkarken, Batı ülkeleri tarafından yapılan eleştirileri reddediyor.

NİK GUGGER’İN TEPKİSİ VE ÇAĞRISI

Nik Gugger, Avrupa Konseyi ve İsviçre hükümetine çağrıda bulunarak Azerbaycan’ın kara liste uygulamasına karşı sert bir tavır alınması gerektiğini savundu. “Bu giriş yasağı, Avrupa değerlerine ve demokrasiye aykırıdır. Azerbaycan, Avrupa Konseyi üyesi olarak demokrasiye ve insan haklarına bağlı kalmak zorundadır,” dedi. Gugger, ayrıca bu yasağın insan hakları ihlali olduğunu ve diplomatik yollarla bu sorunun çözülmesi gerektiğini belirtti.

#NikGugger #Azerbaycan #KaraListe #DiplomatikKriz #İsviçre #AvrupaKonseyi #schweiz #suisse #svizzera #haber #haberler

Haberin Devamını Oku

Gündem

CENEVRE’DE SU KİRLİLİĞİ KRİZİ: «EŞİMİN SAÇLARI YEŞİL OLDU»

yazar

Yayınlayan

on

By

Cenevre’nin Carouge bölgesinde bazı binaların su temininde yaşanan kirlenme, vatandaşlar üzerinde ciddi etkiler yarattı. Olay, bir anti-kireç maddesinin sıcak su sistemine karışması sonucu meydana geldi.

Carouge’deki su kirliliği, bölgedeki yaklaşık 90 haneyi etkiledi. Bir yerleşimci, suyun kirlenmesinin ardından eşinin saçlarının duş sırasında yeşil renge dönüştüğünü bildirdi. Ayrıca, eşinin cilt ve gözlerinde yanma hissettiği ve hastaneye kaldırıldığı belirtildi.

Kimyasal Kontaminasyonun Sebebi:

Görgü tanıkları, bir kimyasal madde olan anti-kireç ürününün yanlışlıkla sıcak su sistemine karıştığını ifade etti. Bu durum, bölgede mide bulantısı, kusma ve karın ağrısı gibi sağlık sorunlarına yol açtı. Bir başka mağdur, sadece içme suyu değil, aynı zamanda duş suyu kullanmanın da sorun yarattığını belirtti.

Yetkililerden Açıklama:

Carouge Belediyesi’nden yapılan açıklamada, kirliliğin nedeni olarak belirtilen kimyasal ürünün, bir ocak temizliği sırasında sistemlere karıştığı ifade edildi. Belediye, vatandaşlardan suyu içme ve kişisel temizlik için kullanmamalarını, yalnızca belirtilen güvenli su kaynaklarını tercih etmelerini istedi.

Yetkililer, temizlik çalışmalarının devam ettiğini ve bir sonraki analiz için pazartesi günü yeni ölçümler yapılacağını bildirdi. Ayrıca, bu tür olayların gelecekte önlenmesi amacıyla gerekli önlemlerin alınacağı vurgulandı.

Polis ve Acil Müdahale:

Olayla ilgili polis ekipleri ve sağlık görevlileri, kirliliğin yayılmasını önlemek için acil müdahalede bulundu. Birkaç kişi, kimyasal maddeyle temas sonucu sağlık sorunları yaşadı ve hastaneye kaldırıldı.

#CenevreSuKirliliği #Carouge #KimyasalKirlenme #SağlıkSorunları #SuKritikDurum #AntiKireçKrizi #SuTemini #HavaalanıSorunları #isviçre #suisse #svizzera #switzerland #haber

Haberin Devamını Oku
Reklam

Trendler