Sosyal Medya

İsviçre

Belçika’da Yasak Geldi, Şimdi Sıra İsviçre’de mi?

yazar

Yayınlayan

on

Cemil Baysal

Belçika, AB İçinde Tek Kullanımlık E-sigaraları Yasaklama Kararı Aldı

Belçika, Avrupa Birliği içinde tek kullanımlık e-sigaraları yasaklama kararı alarak önemli bir adım attı. Sağlık Bakanı Frank Vandenbroucke, 2025 yılı itibarıyla bu ürünlerin satışının yasaklanacağını duyurdu. Bu kararın arkasındaki temel amaç, “Sigarasız bir nesil” hedefini güçlendirmek. Vandenbroucke, yaptığı açıklamada, “Tek Kullanımlık E-sigaraların topluma ve çevreye ciddi zarar verdiğini görmekteyiz, özellikle gençlerimizi hedef alıyor. Bu nedenle bu ürünün piyasadan çekilmesi beni mutlu ediyor,” dedi. AB Komisyonu’nun da bu yasağı onayladığı ve bu durumun Belçika’yı bu ürünleri yasaklayan ilk AB ülkesi haline getireceği belirtiliyor.

Dünya Genelinde Tek Kullanımlık Vape’lerin Yasaklanması Gündemde

Birleşik Krallık hükümeti, bu hafta tek kullanımlık sigaraların yasaklanması ve tatların sınırlandırılması konusunda adım attı. Hükümetin amacı, gençlerin ve hatta çocukların nikotine bağımlı olmalarını önlemek. Ülkede zaten 18 yaşın altındaki çocuklara Vape veya tütün ürünü satmanın yasal olmadığını hatırlatalım. Ancak gençler arasında elektronik sigara (vape) kullanımında üç kat artış gözlemlendi: Şu anda 11 ila 15 yaşları arasındaki çocukların neredeyse %10’u Vape kullanıyor. Ucuz, renkli tek kullanımlık vapelerin özellikle çocuklar arasında ilgi gördüğü belirtiliyor.

İngiliz Başbakanı Rishi Sunak, “Çocukların vape kullanmamaları gerekiyor; bağımlı olmalarını istemiyoruz. Vape kullanmanın uzun vadeli sağlık etkilerini hala bilmiyoruz. Bu nedenle, buna karşı enerjik bir şekilde hareket etmemiz doğru.” dedi.

Dünya Sağlık Örgütü’nün Verilerine Göre, E-sigaraların Yasaklandığı Ülke Sayısı Artıyor

Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre, E-sigaralar Temmuz 2023’ten itibaren 34 ülkede yasaklandı; bunlar arasında Brezilya ve Hindistan da bulunuyor. Fransa Parlamentosu da gençleri korumak için tek kullanımlık sigaraların yasaklanmasıyla ilgili bir yasa tasarısını kabul etti. İrlanda ve Almanya da yasak konusunu değerlendiriyor.

Toplamda, WHO’ya göre Temmuz 2023’e kadar Afrika’daki 74 ülkenin yanı sıra Pakistan ve Kolombiya gibi ülkelerde hiçbir Vape düzenlemesi yoktu. ABD ve Çin gibi önemli pazarlarda ise yetkililer Vape kullanımını serbest bırakıyor ancak düzenlemeye tabi tutuyor.

İsviçre’de E-Sigaralara Yönelik Düzenlemeler Tartışılıyor

İsviçre’de, nikotin içeren E-sigaralar geleneksel sigaralara uygulanan kısıtlamalara tabi değil. Ancak 26 kantonun bazıları harekete geçti. Batı İsviçre’deki altı kantonla beraber İsviçre genelinde toplamda 11 kanton, E-sigaraların 18 yaşın altındaki kişilere satışını yasakladı.

Ancak, belirli düzenlemeler yapılıyor. Hükümet ve Parlamento, tek kullanımlık sigaraları yasaklamak gibi bir adım atmıyorlar. Bununla birlikte, Haziran 2024’ten itibaren E-sigaralar, yeni Tütün Ürünleri ve Elektronik Sigaralar Kanunu ile düzenlenecek ve 18 yaşın altındaki kişilere satılamayacak. Bu yasağa, gençlere yönelik reklamları da kapsayacak şekilde pazarlama da dahil edilecek. Yani tütün ürünleri ve E-sigaraların gençlere yönelik reklamları, basılı yayınlarda, çevrimiçi reklamlarda ve festivallerde artık izin verilmeyecek.

İsviçreli Siyasetçiler ve Uzmanlar Endişeli

Gençler arasında buharlaşma ürünlerinin popülerliği, İsviçre’deki siyasetçileri, yetkilileri ve sağlık kuruluşlarını endişelendiriyor. İsviçreli Parlamento Üyesi Laurence Rielle Fehlmann, ülkede satılan buharlaşma ürünlerinin kalitesi konusunda bir uyarıda bulundu. Hükümet, ucuz tek kullanımlık buharlaştırıcıların yüksek bağımlılık potansiyeline ve çevre sorunlarına neden olduğunu kabul ettiği bir açıklama yaptı.

Ancak, Federal Konsey, belirli önlemler almayı reddetti. Bunun nedeni, önümüzdeki yaz yürürlüğe girecek Tütün Ürünleri ve Elektronik Sigaralar Kanunu’ndaki değişikliklerin “halkı, özellikle gençleri koruyacağını” savunmasıdır.

İsviçreli Doktorlar Derneği’nde (Schweizerische Ärztezeitung) Şubat 2023’te yayınlanan ve tıp, sağlık ve önleme alanlarında uzman 38 kişilik bir heyet tarafından yapılan bir çalışma, tek kullanımlık buharlaştırıcıların satışının yasaklanmasını önerdi. Uzmanların sonucu şöyle: “Bu mümkün değilse, ürün bileşimi, pazarlama, satış ve tüketimin belirli yönleri sıkı bir şekilde düzenlenmelidir. Geçen yıl, Yeşiller Partisinden Christophe Clivaz, Meclise tek kullanımlık buharlaştırıcıların yasaklanmasını talep eden bir önerge sundu. Bu ürünlerin özellikle gençlerin sağlığı için zararlı olduğunu ve gerçek bir çevre sorunu teşkil ettiğini belirtti.

“Buharlaşma”, genellikle elektronik sigara veya benzer cihazlar aracılığıyla nikotin veya başka maddelerin buhar halinde solunması anlamına gelir. Bu cihazlar, sıvı formdaki bir maddeyi ısıtarak veya buharlaştırarak kullanıcıya sunarlar. Bu nedenle, “buharlaşma ürünleri” terimi, genellikle elektronik sigaraları ve benzeri cihazları ifade etmek için kullanılır.

Haberin Devamını Oku
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

GENÇ ANNE ÇARESİZ: NİŞANLISI SINIR DIŞI EDİLME TEHLİKESİYLE KARŞI KARŞIYA

yazar

Yayınlayan

on

By

Effretikon ZH’de yaşayan 31 yaşındaki Samira Mahmud’un hayatı, nişanlısı Abdelghafour Chadi’nin sınır dışı edilme tehlikesiyle alt üst oldu. Çiftin birkaç hafta önce dünyaya gelen oğulları Elyas, babasını yalnızca bir kez görebildi. Ancak İsviçre Göçmenlik Dairesi SEM, çocuğun babası Chadi’nin ülkede kalmasına sıcak bakmıyor.

“Beni hamileyken yalnız bıraktılar”

Samira Mahmud, nişanlısı Abdelghafour Chadi’nin Ağustos ayının sonunda, polis tarafından gözaltına alındığını ve Bern Moutier”deki sınır dışı etme gözaltı merkezine götürüldüğünü ifade etti. O sırada hamileliğinin son haftalarında olan genç kadın, birkaç hafta sonra oğlunu tek başına dünyaya getirdi. “Doğum için dahi kısa bir süreliğine izin verilmedi,” diyen Mahmud, yaşadıkları karşısında çaresizliğini dile getirdi.

15 Yıldır İsviçre’de Kaçak Yaşam

34 yaşındaki Abdelghafour Chadi, 15 yıldır İsviçre’de belgesiz yani oturumsuz kaçak bir şekilde yaşıyor. Ancak bu sürecin 8 yılını, bir cinayete teşebbüs suçundan dolayı hapiste geçirdi. Mahmud, nişanlısının cezasını çektiğini ve geçmişten ders aldığını belirtiyor: “O artık farklı bir insan. Ailesi için burada kalmak ve sorumluluklarını yerine getirmek istiyor.”

Aileyi Birleştirme Çabası

Çift, İsviçre yasaları nedeniyle evlenemedi. Göçmenlik Dairesi SEM, Chadi’ye kısa süreli geçici oturma izni vermeyi reddetti. Mahmud, sosyal medya üzerinden başlattığı kampanya ile yetkililere sesleniyor: “Oğlumuz babasız büyümemeli. Ailemizin bu yılbaşı bir arada olması için bir mucizeye ihtiyacımız var.”

Chadi’den Duygusal Mektup

Chadi, sınır dışı merkezinden bir mektup yazarak yaşadığı durumu paylaştı: “Kalbim kırık ve ruhum yas içinde. Ailemi elimden aldılar. Tek isteğim huzur ve adalet.”

Göçmenlik Bürosunun Tavrı Sert

Bern Göçmenlik Bürosu, Chadi’nin sınır dışı edilmesinin, ağır suç geçmişi ve kaçma riski göz önüne alındığında haklı olduğunu savunuyor. Mahmud’un bu ilişkinin başından beri risklerin farkında olması gerektiği belirtiliyor. Yetkililer, “Çocuğun doğumu babasının oturum almasını haklı çıkarmaz ya da bu durumu değiştirmez,” açıklamasında bulundu ve ekledi: Chadi, ancak İsviçre’den ayrılmaya ülkeyi kesin terketmeye hazır olduğunu beyan ederse sınır dışı merkezinden serbest bırakılacaktır.

“Marakeş’te Yeni Bir Hayat Mümkün mü?”

Chadi, memleketine dönmeyi kesin bir şekilde reddediyor. Marakeş’te ailesini kaybeden Chadi, depremler sonrası yaşanacak bir yerinin olmadığını belirtiyor. Çocuğun annesi Mahmud ise, Kuzey Afrika’da bir yaşamın kendisi için mümkün olmadığını dile getiriyor: “Kimse beni buna zorlayamaz.”

Bu trajik hikaye, ailelerin göçmenlik politikaları ile sınavını ve insani duyguların gölgesinde alınan kararları bir kez daha gündeme taşıyor.

Haberin Devamını Oku

Gündem

HER BEŞ KADINDAN BİRİ GÜZELLİK İÇİN ÖMÜRLERİNDEN VAZGEÇMEYE HAZIR

yazar

Yayınlayan

on

By

Küresel Araştırma: Kadınlar Üzerindeki Güzellik Baskısı ve Bedeli
Dove tarafından yapılan bir küresel araştırma, kadınların güzellik standartlarına uyum sağlamak için nelere katlanabileceğini gözler önüne serdi. Araştırmaya göre, her beş kadından biri “ideal güzellik” anlayışına ulaşabilmek için ömründen beş yıl feragat etmeye hazır. Özellikle 18-24 yaş arası genç kadınların yarısı, güzellik uğruna bir yıl veya daha fazlasını kaybetmeyi göze alıyor.

Araştırma, 10-84 yaş aralığında 33 binden fazla kişiyle gerçekleştirilirken, kadınların kendi görünümleri, güzellik standartları ve bu standartların dayatıldığı güzellik endüstrisiyle ilgili tutumları detaylı bir şekilde incelendi.

GÜZELLİĞİN YÜKSEK BEDELİ

Araştırmaya katılan kadınların %61’i, toplumda “güzel” kabul edilen kişilerin daha fazla fırsata sahip olduğunu düşünüyor. Bu oran, 2004 yılındaki benzer bir çalışmada %46’ydı. Katılımcılar arasında her beş kadından biri, güzellik standartlarına uymak için hayalindeki işinden bile vazgeçebileceğini belirtti. Ayrıca, genç kadınların %30’u daha iyi bir görünüme sahip olmak uğruna okulda aldıkları yüksek notlardan vazgeçmeyi kabul ediyor.

Kadınların güzellik harcamaları da bu baskıyı ortaya koyuyor. Her 10 kadından biri güzellik ürünlerine yiyecek masraflarından daha fazla bütçe ayırırken, üç kadından biri dışarıda eğlenmek yerine bu harcamalara öncelik tanıyor.

BATILI GÜZELLİK STANDARTLARI VE ETKİLERİ

Araştırma, güzellik algısının hala büyük ölçüde Batı merkezli olduğunu gösteriyor. Çoğu kadın, “sağlıklı, genç, zayıf ve kıvrımlı” olmanın ideal güzellik ölçütleri arasında yer aldığını düşünüyor. Ancak etnik kökenli kadınlar bu standartlardan daha farklı şekillerde etkileniyor. Örneğin, “Woman of Colour” olarak tanımlanan kadınların %50’ye yakını daha açık bir ten rengine sahip olmayı arzularken, bu oran beyaz kadınlar arasında çok daha düşük.

Cilt beyazlatıcı ürünlerin küresel pazar büyüklüğü de bu baskının bir göstergesi. 2022 yılında bu ürünlerin toplam pazar değeri 9,9 milyar dolara ulaşırken, 2030 yılına kadar bu rakamın 14,57 milyar dolara çıkması bekleniyor.

YAŞLI KADINLARIN GÖRÜNMEZLİĞİ

Yaşlı kadınlar, güzellik algısı karşısında daha büyük bir dışlanma yaşıyor. Reklam ve medya sektöründe yaşlı kadınların temsili oldukça düşük. Bu durum, anti-aging ürünlerine olan talebin büyümesiyle de kendini gösteriyor. 2021 yılında bu ürünlerin toplam pazar değeri 62 milyar dolarken, 2027 yılında bu rakamın 93 milyar dolara ulaşacağı tahmin ediliyor.

REKLAM VE SOSYAL MEDYA BASKISI

Kadınların %73’ü, reklamların gerçekçi olmayan güzellik standartları yarattığını ifade ediyor. Özellikle sosyal medya, bu baskıyı artıran en önemli unsurlardan biri. Araştırmaya göre, kadınların üçte ikisi sosyal medyanın belirli bir görünüme sahip olma baskısını artırdığını düşünüyor. Ayrıca, kadınların %35’i sosyal medyada gördüklerinden dolayı görünüşlerini değiştirme ihtiyacı hissettiklerini belirtiyor.

KENDİNE GÜVEN VE KABUL GÖRÜYOR

Tüm bu baskılara rağmen olumlu gelişmeler de var. Kadınların %74’ü, her yaşta güzel olunabileceğine inanıyor. %69’u ise farklı vücut tiplerinin de güzel olabileceğini düşünüyor. Genç kızlar arasında ise kendine güvenin arttığı görülüyor. Araştırma, gençlerin aynaya baktıklarında kendilerini daha az eleştirdiğini ve daha olumlu hissettiğini ortaya koyuyor.

Kadınların geleceğe dair umutlu oldukları da belirtiliyor. Gençler, herkesin vücut tipi, etnik köken veya cinsiyet fark etmeksizin eşit fırsatlara sahip olduğu bir dünyada yaşamayı hayal ediyor.

Bu araştırma, güzellik baskısının hala güçlü olduğunu ama kadınların kendi değerlerini keşfetmeye ve daha geniş bir güzellik anlayışını benimsemeye başladığını gösteriyor.

Haberin Devamını Oku

Gündem

UNIHOCKEY-ANTRENÖRÜ GENÇ KIZ OYUNCULARI CİNSEL OLARAK TACİZ ETTİ – VE HÂLÂ ANTRENÖRLÜĞE DEVAM EDİYOR

yazar

Yayınlayan

on

By

Unihockey Antrenörü, Genç Kızları Cinsel Olarak Taciz Ediyor – Ancak Hâlâ Antrenörlük Yapmaya Devam Ediyor

Cinsel taciz suçundan St. Gallen kantonunda mahkûm olan bir Unihockey antrenörü, 15 yaşındaki bir kızı taciz etmesine rağmen hala antrenörlük yapmaya devam ediyor.

15 Yaşındaki Kızla Olan Olay:

Antrenör, 15 yaşındaki bir kıza, “Sana çıplak fotoğraf gönderebilir miyim?” diye bir soru yöneltti. Bu soru, cinsel taciz olarak kabul edildi ve antrenör, bu suçtan dolayı cezalandırıldı. Ceza, bu hafta başında kesinleşti.

Başka Taciz İddiaları:

Bir diğer kadın, gazeteye verdiği röportajda antrenörün kendisine bir çıplak fotoğraf gönderdiğini iddia etti. Ancak bu kadının, olayla ilgili şikayette bulunmadığı belirtildi.

Taciz Fotoğrafı:

Bu 20 yaşındaki kadın, yıllar önce antrenörün takımında yer almış. Aralarındaki iletişim kesilmiş olsa da, bu yılın başlarında antrenör, gece yarısı ona mesaj atarak çıplak fotoğraf gönderip gönderemeyeceğini sormuş. Kadın bu soruyu reddetmiş olmasına rağmen, ertesi gün antrenör ona Snapchat üzerinden bir fotoğraf göndermiş. Fotoğrafta, antrenör çıplak ve cinsel organı üzerinde küçük bir sansür çubuğu var. Fotoğrafın yanında, gülme emojisiyle birlikte “Tamam, çıplak fotoğraf iyi bir fikir değildi, özür dilerim. Bunu göndermiyorum” yazıyordu. Kadın, fotoğrafı bir arkadaşının telefonuyla çekmiş.

Birkaç hafta sonra, antrenör kadına tekrar bir fotoğraf göndermiş. Bu fotoğrafın antrenörün cinsel organını gösterdiği iddia ediliyor. Kadın, suç duyurusunda bulunmak istese de, delillerin yetersiz olduğunu ve isminin antrenöre ifşa edilmesini istemediğini belirterek şikâyet etmeme kararı almış.

Antrenör Hâlâ Çalışmaya Devam Ediyor:

Antrenör, EFS United kulübünde çalışmaya devam ediyor. Kulüp, bu olaydan önce antrenörle sözleşme imzaladıklarını ve Swiss Sport Integrity Vakfı’nın bu konuda herhangi bir işten çıkarma veya görevden alma talimatı vermediğini belirtti. Kulüp yetkilileri, “Antrenör, kulübümüzde hala iyi bir iş çıkartıyor ve profesyonel bir şekilde görevini sürdürüyor.” açıklamasında bulundu.

Antrenör, kulüpteki görevine devam ederken, Unihockey St. Gallen-Glarus-Appenzell bölgesindeki yetkililer de olaya ilişkin herhangi bir açıklama yapmadılar.

Toplumda Tepkiler ve Talep:

Bu olay, özellikle genç sporcuların güvenliğiyle ilgili endişeleri artırmış durumda. Tacize uğrayan 20 yaşındaki kadın, anonim olarak medyaya konuşarak, antrenörün daha fazla çocukla çalışmasını engellemeyi amaçladığını dile getirdi. “Ona bir süreliğine antrenörlük yapma yasağı getirilmeli,” diyerek, başkalarının mağdur olmasını önlemek istediğini belirtti. Kadın, bu açıklamayı yaparak, sadece kendisiyle sınırlı kalmayan bir mücadele başlattığını ifade etti.

Savcılığın Açıklaması:

St. Gallen Savcılığı, antrenöre yönelik herhangi bir geçici görevden alım kararı almadığını ancak yalnız başına antrenman yapma yasağı getirildiğini duyurdu. Bu kısıtlamanın, antrenörün takım üyeleriyle yalnız başına etkileşimde bulunmaması adına alınmış bir önlem olduğu vurgulandı.

Bu gelişmelerin ardından, kulübün ve spor camiasının nasıl bir adım atacağı merak konusu oldu. Kamuoyu, suçlu bulunan bir antrenörün hala çocuklarla çalışmasına izin verilmesini sorgularken, yetkililerin ve kulübün bu konuda daha sorumlu bir tutum sergileyip sergilemeyeceği bekleniyor.

Haberin Devamını Oku
Reklam

Trendler