Sosyal Medya

Ekonomi

2025’TE MAAŞ ARTIŞI: SEKTÖRLERE GÖRE YÜZDE 2,3’E VARAN ZAM

yazar

Yayınlayan

on

İsviçre’de maaş artışları 2025 yılına yönelik beklentilerde ön plana çıktı. UBS’nin 36. maaş anketine göre, ekonomideki toparlanma ve sektörel talepler doğrultusunda maaşlarda genel bir yükseliş öngörülüyor. Bu artış oranı, enflasyonun altında kalmayarak reel bir yükselişi de beraberinde getirecek. İşte sektörlere göre maaş artış oranları ve detaylar:

SektörBeklenen Maaş Artışı
Bilgi Teknolojileri & Telekom%2,0
Enerji, Su & Atık Yönetimi%1,9
Kimya ve İlaç Endüstrisi%1,7
Genel Endüstri%1,4 (ortalama)
Medya%1,0
İnşaat Malzemeleri & Perakende%1,0

Büyüyen Sektörler ve Nedenleri:
Bilgi teknolojileri ve telekomünikasyon sektöründe çalışanlar için %2’ye varan maaş artışı, bu sektörlerdeki hızlı gelişim ve yapay zeka trendinin etkisiyle öne çıkıyor. UBS Ekonomisti Florian Germanier, dijitalleşme ve yeni teknolojilere olan talebin yüksek olduğunu belirtiyor. Enerji sektöründe de benzer şekilde yüksek bir maaş artışı bekleniyor; enerji fiyatlarındaki küresel artış, sektör çalışanlarının maaşlarına yansıma yapacak.

Kimya ve ilaç endüstrisinde ise %1,7’lik artış oranı dikkat çekiyor. İsviçre’nin kimya ve ilaç alanındaki güçlü küresel pozisyonu sayesinde bu alanda da çalışanların maaşlarında belirgin bir yükseliş bekleniyor.

Reel Maaş Artışı ve Enflasyon:
UBS anketine göre, İsviçre’de 2025 yılında enflasyon oranı %0,7 olarak tahmin ediliyor. Bu oran düşüldüğünde, çalışanların maaşlarında %0,7 oranında reel bir artış gerçekleşmiş olacak. Özellikle zorunlu giderlerden olan sağlık sigortası primlerindeki artış ise hanelerin alım gücünde baskı yaratabilir. İsviçre hükümeti, sağlık sigortası primlerinin enflasyon hesaplamasına dahil edilmediğini ve zorunlu bir gider olduğu için tüketici harcamaları arasında sayılmadığını belirtiyor. Bu durum, bazı hanelerin reel gelirlerinde düşüş yaşamasına neden olabilir.

Düşük Artış Gösteren Sektörler:
Maaş artış oranlarının daha düşük seyrettiği medya, inşaat malzemeleri ve perakende gibi sektörlerde çalışanlar için ise %1 seviyelerinde bir artış öngörülüyor. Sektörel talep ve maliyet baskıları, bu alanlarda çalışanların maaş artışını sınırlı tutmakta.

Ulusal Banka’dan Faiz İndirimi Beklentisi:
İsviçre Ulusal Bankası’nın (SNB) 2024 Aralık ve 2025 Mart aylarında politika faiz oranını 25 baz puan düşürmesi bekleniyor. Bu durum, konut kredisi maliyetlerinde düşüş sağlayarak kira fiyatlarının da gerilemesine neden olabilir. Ancak, faizlerin sıfır seviyesine kadar düşmesi için Avrupa Birliği ekonomisinde durgunluk yaşanması ve olası küresel bir resesyon gündeme gelmeli.

Önümüzdeki Yıllar İçin Gözlemler:
UBS ekonomistlerine göre, İsviçre işgücü piyasasında maaş artış oranları, son on yılın ortalaması olan %1 seviyesinin üzerine çıkarak olumlu bir seyir izliyor. Ekonomik büyüme, çalışanların alım gücünü destekleyen maaş artışları ve düşük enflasyon beklentisi ile uyumlu. Önümüzdeki yıllarda maaşlardaki bu eğilimin sürebileceği belirtiliyor, ancak küresel ekonomideki olası dalgalanmalar İsviçre’yi de etkileyebilir.

#MaaşArtışı2025 #İsviçreEkonomisi #UBS #isviçre #isvicre #isviçredehayat #isviçredeyaşam #schweiz #schwiiz #löhne #mehrlohn #arbeit #wirtschaft #ekonomi #avrupa

Haberin Devamını Oku
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Ekonomi

Kamu Kurumlarında Öncelik İsviçrelilere mi Veriliyor?

yazar

Yayınlayan

on

By

İsviçre’de kamu kurumlarında çalışan yabancı uyrukluların oranı son yıllarda neredeyse sabit kaldı. Federal yönetimde görev yapan personelin yalnızca %5’i yabancı uyruklu. Bu durum, İsviçre’nin genel iş gücündeki %34’lük yabancı çalışan oranıyla kıyaslandığında dikkat çekici bir fark yaratıyor.

İsviçre basınında yer alan haberlerde, bu durum “Ausgerechnet beim Bund bleiben die Schweizer fast unter sich” başlığıyla gündeme taşındı.
Bu ifade, “Yabancıların en az olduğu yer, ironik biçimde devletin kendisi” şeklinde yorumlandı.
Başlık, “Tam da federal yönetimde, İsviçreliler neredeyse kendi aralarında kalıyor” anlamına gelerek, konunun ironik yönüne dikkat çekti.

Yabancı Uzmanlar Kamuya Giremiyor

Ekonomi çevreleri, kamu yönetiminde yabancı çalışan oranının düşüklüğünü “sistematik bir tercih” olarak değerlendiriyor.
Resmî gerekçe güvenlik, gizlilik ve vatandaşlık şartları olarak açıklansa da, uzmanlara göre bu durum kamuya girişte İsviçrelilere fiili bir öncelik tanındığı anlamına geliyor.

Bir ekonomi analisti şu değerlendirmeyi yaptı:

“Özel sektörde uluslararası uzmanlar olmadan birçok sektör ayakta kalamaz. Ancak kamu tarafında yabancılar neredeyse hiç yer bulamıyor. Bu fark uzun vadede bilgi akışını ve yeniliği zayıflatıyor.”

Avrupa Açılıyor, İsviçre Kapalı Kalıyor

Komşu Almanya, kamu kurumlarında yabancı uzman istihdamını artırmak için dil ve vatandaşlık şartlarını gevşetmiş durumda.
İsviçre’de ise başvuru süreçleri uzun, güvenlik kontrolleri sıkı, vatandaşlık koşulları katı. Bu da yabancı profesyonellerin kamuya yönelmesini neredeyse imkânsız hale getiriyor.

Temsiliyet Sorunu Büyüyor

Sosyologlar, federal yönetimin bugünkü yapısının İsviçre toplumunun çeşitliliğini yansıtmadığını vurguluyor.
Ülke nüfusunun üçte biri yabancı kökenliyken, kamu kurumlarında bu oran yalnızca yirmide bir. Uzmanlara göre bu durum, toplumsal temsiliyet ve adalet açısından “endişe verici bir dengesizlik.”

Uzmanlardan Politika Değişikliği Çağrısı

Uzmanlar, kamu yönetiminde istihdam politikalarının yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini savunuyor.

“Yabancı çalışanlara kapı açmak, sadece bir iyi niyet göstergesi değil, modern bir devletin gereğidir.”
Kamu kurumlarının daha açık ve uluslararası bir işe alım sistemi geliştirmesi öneriliyor.

Haberin Devamını Oku

Ekonomi

İsviçre, dijital rekabetin yeni dünya lideri

yazar

Yayınlayan

on

By

IMD raporuna göre İsviçre, ilk kez küresel dijital rekabet endeksinde zirvede

İsviçre, dijital rekabet alanında dünyanın en güçlü ülkesi unvanını kazandı. Uluslararası Yönetim Geliştirme Enstitüsü’nün (IMD) her yıl yayımladığı “World Digital Competitiveness Ranking” (WDCR) raporuna göre ülke, bu yıl ilk kez küresel dijital rekabet endeksinde birinci sıraya yerleşti.

Geçtiğimiz yıllarda sıralamanın zirvesinde yer alan Singapur bu yıl üçüncü sıraya gerilerken, ABD ikinci sıradaki yerini korudu. Böylece İsviçre, dijital dönüşümün merkezine yerleşen veri altyapısı, inovasyon kapasitesi ve dijital beceri geliştirme politikalarıyla dünya liderliğini elde etti.

🔍 Üç alanda zirveye taşıyan faktörler

IMD, ülkelerin dijital rekabet gücünü üç temel boyutta değerlendiriyor:

  1. Bilgi (Knowledge) – Eğitim sistemi, bilimsel araştırma kapasitesi ve yetenekli iş gücü.
  2. Teknoloji (Technology) – Dijital altyapı, yatırım ortamı ve regülasyon çerçevesi.
  3. Geleceğe Hazırlık (Future Readiness) – Şirketlerin dijital dönüşüm adaptasyonu, toplumun yeniliklere açıklığı ve dijital yönetişim.

İsviçre, özellikle bilgi ve geleceğe hazırlık alanlarında rakiplerine açık ara fark atarken, teknoloji boyutunda da önemli bir sıçrama kaydetti. Ülkenin araştırma odaklı ekonomi modeli, yüksek Ar-Ge harcamaları ve eğitimde dijital yetkinliklerin güçlendirilmesi bu başarının temel nedenleri arasında gösteriliyor.

⚠️ “Liderliği korumak daha zor olacak”

Uzmanlar, İsviçre’nin dijital liderliğinin kalıcı hale gelmesi için sürdürülebilir stratejilere ihtiyaç duyulduğuna dikkat çekiyor. IMD araştırmacılarına göre; küresel veri düzenlemeleri, yapay zekâ standartları ve uluslararası dijital ticaret dengeleri, İsviçre’nin önümüzdeki dönemdeki konumunu doğrudan etkileyecek.

“Birinci sıraya çıkmak kadar orada kalmak da zor” diyen IMD yetkilileri, ülkenin özellikle teknolojik altyapı yatırımlarını ve dijital girişim ekosistemini daha da güçlendirmesi gerektiğini vurguluyor.

🌍 Küresel tablo

  • 1. İsviçre
  • 2. ABD
  • 3. Singapur
  • 4. Danimarka
  • 5. Hollanda

Rapora göre Avrupa ülkeleri dijital rekabette genel olarak güç kazanırken, Asya ülkeleri yenilik hızında hâlâ yüksek bir ivmeye sahip.

💬 Uzman yorumu

Dijital ekonomi analisti Dr. Michael Reiter’e göre, İsviçre’nin başarısı tesadüf değil:

“İsviçre uzun süredir dijital dönüşümü sadece teknoloji yatırımı olarak değil, bir eğitim ve yönetişim meselesi olarak görüyor. Bu bütüncül yaklaşım ülkeyi dünya liderliğine taşıdı.”

Haberin Devamını Oku

Ekonomi

Onur Air Resmen İflas Etti

yazar

Yayınlayan

on

By

Türk sivil havacılığının köklü şirketlerinden Onur Air, resmen iflas etti.
Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi, 5 Kasım 2025 tarihli kararıyla Onur Air Taşımacılık A.Ş.’nin iflasına hükmetti. Kararın kesinleşmesiyle birlikte şirketin tasfiyesi için iflas idaresi atandı.

Mahkeme kararında, şirkete ait taşınmazlara iflas şerhi konulması, ipotek ve haciz durumlarının araştırılması ile son beş yılda devredilen taşınmazların satış bedelleriyle birlikte incelenmesi talep edildi.

Pandemi sürecinde uçuşlarını durduran Onur Air’in, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü (SHGM) tarafından lisansı da askıya alınmıştı. Bu karar, şirketin fiilen faaliyetlerini sonlandırmasının ardından, hukuken de havacılık sahnesinden çekildiğini tescillemiş oldu.

1992 yılında kurulan Onur Air, uzun yıllar iç hatlar ve dış hatlarda binlerce yolcuya hizmet vermiş, Türkiye’nin özel havayolu sektöründeki öncü markalarından biri olarak anılmıştı.

Haberin Devamını Oku
Reklam

Trendler