Sosyal Medya

İsviçre

Zürih’te Bazı Ebeveynler Çocuklarını Airtag ile Takip Ediyor

yazar

Yayınlayan

on

Zürih’in kentsel bölgesinde yaşayan A. G. ve eşi, beş yaşındaki kızları Clara’yı güvende tutmak için Apple’ın Airtag cihazını kullanıyor. Adrian, gazeteye yaptığı açıklamada bu tedbirin, “Ana Okulundan çıktıktan sonra evimize dönüş yolunda kaybolmasını önlemek için” diyor. Clara’nın şu anda evlerinden yaklaşık 500 metre uzaklıkta bulunan ilk anaokuluna gittiğini belirtti.

Clara’nın okul yolunda tek başına olmasından endişe duyan ebeveynler, Airtag’ı kullanarak onu sürekli olarak izliyor. Anne, “Eğer eve dönmezse, sadece telefonuma bakarak nerede olduğunu görebilirim. Böylece zaman zaman daha uzun sürebilecek durumlar için endişelenmem gerekmez” diyor. Başka çocukların da benzer şekilde kontrol edildiği ve aynı teknolojileri kullandığı biliniyor.

Çoğu ebeveyn, okul yolunu öğretme gibi temel geleneksel güvenlik önlemlerine güvenmekte.

Ancak uzmanlar, bu tür teknolojik izleme yöntemlerinin çocukların gizliliğine müdahale ettiğini ve aşırı izlemenin ebeveyn-çocuk ilişkisinde güveni zedeleyebileceğini vurguluyor. Ursina Zindel, Kindergarten – Ana Okulu Zürich Derneği’nin eş başkanı olarak, “Okul yolunun çocuklar için önemli bir öğrenme alanı olduğunu ve burada sosyal becerilerini deneyimleyip bağımsızlaşmaları gerektiğini” belirtiyor. Bu nedenle, çocukların bu süreçleri öğrenmek ve deneyimlemek için fırsat tanınması gerektiğini vurguluyor.

GPS takip cihazları gibi Airtag’lerin çocuklarda güvenlik duygusunu artırabileceğini ancak bunun yerine okul yolunu önceden defalarca pratik etmenin ve güvenliği artırmanın daha etkili olabileceğini belirten uzmanlar, teknolojinin aşırı kullanımının uzun vadede olumsuz etkileri olabileceği uyarısında bulunuyor. Beat A. Schwendimann, İsviçre Öğretmenler Birliği (Schweizer Lehrerinnen und Lehrer Verbandı – LCH) pedagoji direktörü olarak, “Aşırı gözetimin ebeveyn ve çocuk arasındaki güveni zedeleyebileceğini” belirtiyor ve bu tür teknolojilerin çocukların kendi başlarına hareket etme becerilerini engelleyebileceği konusunda uyarıda bulunuyor.

Michael Rytz, Verkehrssicherheit des Verkehrs-Clubs der Schweiz (VCS) – İsviçre Trafik Kulübü’nün (VCS) trafik güvenliği proje yöneticisi olarak, “Bizim hedefimiz çocukların güvenli ve bağımsız bir şekilde yürüyerek kendilerine güvenli bir yol sunmaktır” diyor ve çocukların kendi başlarına güvenli bir şekilde hareket etmelerini teşvik etmenin önemli olduğunu vurguluyor. Bu çerçevede, Airtag gibi teknolojilerin kullanımının tartışmalı olduğunu, ancak genel olarak geleneksel güvenlik önlemlerinin, özellikle çocukların güvenliği ve bağımsızlıklarını geliştirmek için yapılan pratiklerin önemli olduğunu belirtiyor.

#ÇocukGüvenliği #Teknoloji #Airtag #GelenekselGüvenlik #Ebeveynlik #OkulYolu #Zürih #Gizlilik #Güven #Haber #isviçre #zürich #schule #schulweg #eltern #kinder #anaokulçocuk #avrupa

Haberin Devamını Oku
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İsviçre

YABANCILAR SAĞLIK SİGORTASI’NA YÜK DEĞİL

yazar

Yayınlayan

on

By

İstatistikler SVP’nin iddialarını çürüttü

🕒 Okuma süresi: 2 dakika
📅 Yayın tarihi: 08.07.2025

BERN – İsviçre Halk Partisi (SVP) Grup Başkanı Thomas Aeschi’nin “Yabancılar sağlık sigortası primlerini artırıyor” yönündeki iddiası, Federal İstatistik Dairesi’nin (BFS) güncel verileriyle çürütüldü. BFS tarafından yapılan analize göre, yabancılar İsviçrelilere kıyasla sağlık sistemine çok daha az maliyet yüklüyor.

2019-2022 yıllarını kapsayan ve İçişleri Bakanı Elisabeth Baume-Schneider’in talebiyle hazırlanan analizde, temel sağlık sigortası kapsamındaki net sağlık harcamaları incelendi. Bu analiz, sigortalıların ödediği katkı payları (franchise ve Selbstbehalt) düşüldükten sonraki net masrafları baz alıyor.

🔍 RAKAMLAR KONUŞUYOR:

  • İsviçreliler: Yıllık ortalama 3554 Frank net maliyet
  • Yabancılar: Yıllık ortalama 2569 Frank net maliyet

Yani yabancı kökenli sigortalılar, İsviçrelilere kıyasla sağlık sistemine yılda yaklaşık 1000 Frank daha az yük oluyor.

Bu farkın temel nedeni olarak yabancı nüfusun genel olarak daha genç olması gösteriliyor. Zira sağlık harcamaları yaşla birlikte artış gösteriyor. Ayrıca birçok yabancının emeklilik yaşına gelmeden İsviçre’den ayrılması da maliyetleri düşürüyor.

🧾 SVP’Lİ AESCHI ELEŞTİRDİ, BFS YANIT VERDİ

Thomas Aeschi, yaş gruplarına göre bir ayrım yapılmadığını öne sürerek verileri eleştirse de, BFS yaş etkisinin dikkate alındığını ve buna rağmen yabancıların maliyetinin anlamlı ölçüde daha düşük kaldığını açıkladı.

🌍 ÜLKELERE GÖRE FARKLAR

193 uyruk arasında yalnızca 30’u İsviçrelilerden daha yüksek maliyete neden oluyor.

  • En yüksek maliyet: Gürcistan kökenli bireyler – yıllık 6267 Frank
    (Bunun nedeni, ciddi hastalığı olan bazı Gürcü vatandaşlarının İsviçre’de iltica başvurusu yaparak tedavi olmaları.)
  • En düşük maliyet: Malavili bireyler – yıllık sadece 593 Frank

Polonya, Macaristan, Bulgaristan, Hindistan, Tayland, Eritre ve Romanya gibi ülkelerden gelen göçmenlerin ortalama masrafları ise İsviçrelilerin yarısından bile az.

🔻 Bu veriler, kamuoyundaki “yabancılar sağlık sistemine yük oluyor” algısının verilerle örtüşmediğini gösteriyor. Politik söylemlerin ötesinde, gerçekler daha farklı bir tablo çiziyor.

Haberin Devamını Oku

İsviçre

İSVİÇRE’DEN ULUSAL GÜVENLİK ALARMI: SİBER TEHDİT VE GENÇLERDE RADİKALLEŞME ARTIYOR

yazar

Yayınlayan

on

By

Bern’de yayımlanan “Güvenlik 2025” raporu, çarpıcı tespitlerle İsviçre’ye yönelik istihbarat ve güvenlik tehditlerine dikkat çekti

İsviçre Federal İstihbarat Servisi (FIS) tarafından yayımlanan “Sicherheit Schweiz 2025” başlıklı rapor, ülkenin karşı karşıya olduğu yeni güvenlik tehditlerini gözler önüne serdi. Bern’de kamuoyuyla paylaşılan belge, özellikle ABD‑Çin‑Rusya eksenindeki jeopolitik gerilimlerin İsviçre’ye doğrudan yansıdığına ve siber ortamda gençlerin radikalleştiğine dikkat çekiyor.


📌 CASUSLUK FAALİYETLERİNDE ARTIŞ

Rapora göre, başta Çin ve Rusya olmak üzere bazı ülkelerin istihbarat servisleri, İsviçre’deki federal kurumları, araştırma merkezlerini ve uluslararası kuruluşları hedef alıyor. Bilimsel araştırmalar, ilaç sektörü ve diplomatik çevreler, casusluk faaliyetlerinin başlıca hedefleri arasında yer alıyor. FIS, bu tehditlerin özellikle nötr politik çizgisiyle bilinen İsviçre’nin itibarını ve veri güvenliğini tehdit ettiğini belirtiyor.


💻 SİBER SALDIRILARDA KIRILGANLIK

Rapor, enerji ve telekomünikasyon altyapılarının siber saldırılara açık olduğunu vurguluyor. 1 Nisan 2025’ten itibaren yürürlüğe giren yeni düzenleme ile, kritik altyapı işletmecilerinin 24 saat içinde tüm siber olayları Ulusal Siber Güvenlik Merkezi’ne (NCSC/BACS) bildirmesi zorunlu hâle getirildi. Bu önlem, saldırılara karşı hızlı tepkiyi ve bilgi paylaşımını artırmayı amaçlıyor.


👥 ÇEVRİM İÇİ RADİKALLEŞME VE GENÇLER

En dikkat çekici bulgulardan biri ise, çevrim içi platformlarda gençler arasında radikalleşmenin ciddi boyutlara ulaşması. Sosyal medya üzerinden yayılan ideolojik içeriklerin, özellikle ergenlik çağındaki bireyleri etkilediği ve bazı durumlarda aşırı gruplara yönlendirdiği belirtildi. FIS, bu durumun hem toplumsal bütünlüğü tehdit ettiğini hem de güvenlik kurumlarının müdahale kapasitesini zorladığını açıkladı.


🛑 TERÖRİZM VE DEZENFORMASYON

Rapor ayrıca, uluslararası terör tehdidinin hâlâ yüksek seviyede olduğunu vurguluyor. Bununla birlikte, dijital ortamda yayılan dezenformasyon kampanyalarının demokratik karar alma süreçlerini etkileyebileceği uyarısı yapıldı. Özellikle seçim dönemlerinde bilgi kirliliğine karşı daha güçlü bir dijital farkındalık çağrısı yapıldı.


🛠️ ÖNERİLER VE STRATEJİK YAKLAŞIM

FIS, mevcut tehditlere karşı şu stratejik adımları öneriyor:

  • Kamu ve özel sektör arasında daha etkin iş birliği
  • Siber savunma kapasitesinin artırılması
  • Gençler için dijital farkındalık programlarının geliştirilmesi
  • Dezenformasyona karşı ulusal düzeyde bilgi güvenliği kampanyaları

İsviçre’nin tarafsızlık politikası, onu istihbarat savaşlarında bir “hedef ülke” hâline getiriyor. Bu nedenle ülkenin, yalnızca fiziksel değil dijital sınırlarını da güçlü biçimde koruması gerektiği raporla bir kez daha gözler önüne serildi.


📎 Kaynak: Federal İstihbarat Servisi (FIS), “Sicherheit Schweiz 2025” Raporu
🔗 Daha fazla bilgi için: www.vbs.admin.ch


#İsviçre #Güvenlik2025 #SiberTehdit #Radikalleşme #Casusluk #FIS #Gençlik #UlusalGüvenlik #Dezenformasyon #İsviçreGündemi

Haberin Devamını Oku

İsviçre

İsviçre-Türkiye Dostluğunun 100’üncü Yılında Gençler İstanbul’da Tarih ve Kültürle Buluştu

yazar

Yayınlayan

on

By

İSTANBUL – İsviçre ile Türkiye arasındaki dostluğun asırlık yolculuğu, 23-27 Haziran tarihlerinde düzenlenen özel bir kültür değişim programıyla yeni bir sayfa açtı. Baden Kantonsschule’den beşi İsviçreli, dördü Türk toplam dokuz lise öğrencisi, İsviçre Türk Toplumu (İTT) Eğitim Komisyonu Başkanı Ayla Yanık Tüzel rehberliğinde İstanbul’da tarih, sanat ve diplomasi ekseninde yoğun bir gezi programı gerçekleştirdi.

Program, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) ile Türk Hava Yolları (THY) başta olmak üzere Aydeniz Reisen, Bern Büyükelçiliği ve T.C. Zürih Başkonsolosluğu’nun destekleriyle hayat buldu.


Altı Gün, Bir Şehir, Sayısız Deneyim

  • 1. Gün | Galata’da Karşılama: Geleneksel İstanbul yemekleriyle açılış.
  • 2. Gün | Tarihin İzinde: Dikilitaş ve Yerebatan Sarnıcı’nın ardından Kapalıçarşı turu.
  • 3. Gün | Medeniyet Mirası: Ayasofya ve Sultanahmet Camii’nden Topkapı Sarayı’na; Arkeoloji Müzesi ile İslam Bilim ve Teknoloji Müzesi’nde interaktif keşifler.
  • 4. Gün | Diplomasi ve Şehir Yürüyüşü: İstiklal Caddesi gezisi sonrası öğrenciler, Levent’teki İsviçre İstanbul Başkonsolosluğunda Başkonsolos Philippe Brandt, yardımcısı Roland Meier ve Kültür Sorumlusu Eylem Demirkol ile buluştu. Akşam onurlarına verilen yemekte iki ülke arasındaki kültürel iş birlikleri ele alındı.
  • 5. Gün | Boğazda Veda: Boğaz turu eşliğinde panoramik İstanbul manzarası.
  • 6. Gün | Dönüş: Katılımcılar Zürih’e hareket etti.

“Gençlerin Aidiyetini Pekiştirdik”

Etkinliği değerlendiren Ayla Yanık Tüzel, “Bu program yalnızca İstanbul’u gezmekten ibaret değildi; öğrencilerimizin kültürel bilinç, tarihsel bağ ve dostluk duygusunu canlı tutmayı amaçladık. Destek veren tüm kurumlara gönülden teşekkür ediyorum,” dedi.

Katılımcı gençler, 23 Mayıs’ta öğrendikleri Türk halk oyunlarıyla program boyunca renkli gösteriler sergileyerek kültürel etkileşime katkı sağladı.


Destekleyen Kuruluşlar

YTB • THY • Aydeniz Reisen • Bern Büyükelçiliği • T.C. Zürih Başkonsolosluğu

Deutsch – Almanca

Haberin Devamını Oku

Trendler