Sosyal Medya

İsviçre

Çocuklar Ne Zaman Okul Yolunu Yalnız Gitmeli?

yazar

Yayınlayan

on

Birçok ebeveynin kafasında aynı soru var: Çocuklar ne zaman okul yolunu yalnız gitmeli? Yakın bir zamanda yeni eğitim dönemi başlayacak. Bazı ebeveynler çocuklarını ilk defa anaokuluna ya da birinci sınıfa gönderecekler. Uzmanlar, çocukların bu süreci bağımsız olarak yönetebilmenin önemli olduğunu vurguluyorlar. Ancak doğru zamanı belirlemek oldukça karmaşık bir konu olarak karşımıza çıkıyor.

Okul Yolunun Önemi

Özellikle anaokulu ve birinci sınıf öğrencileri için, yeni bir yaşam dönemine adım attıklarında okul yolunun ilk deneyim sahası olduğunu söylemek mümkün. Uzmanlar, okul yolunun çocukların bağımsızlık ve sosyal becerilerinin gelişiminde kritik bir rol oynadığında hemfikirler. Pro Juventute’den Bernhard Bürki, “Çocuklar, yolda kendilerini bağımsız bir şekilde ifade etmeyi ve trafikteki tehlikeleri kendi başlarına değerlendirmeyi öğrenirler. Ayrıca, farklı yaş gruplarıyla etkileşim içinde hareket etme becerilerini de geliştirirler” diyor.

Ebeveynlerin Endişeleri ve Güvenlik Önlemleri

Ebeveynler ise bu konuda sürekli endişe içindeler. Kısa mesafe bile olsa, çocuklarını okul giriş kapısına kadar eşlik edip, okul çıkışında onları beklemeyi tercih ediyorlar. Teknolojinin ilerlemesiyle birlikte GPS ve benzeri cihazlarla çocuklarını takip etme olanakları da arttı. Uzmanlar, çocukların sokaktaki tehlikeleri öğrenmesi ve deneyimlemesi gerektiğini savunurken, aileler ise çocuklarını bu tehlikelerden korumak ve önlem almak istiyorlar.

Okul Yolu Güvenliği İçin Önemli Noktalar

Ebeveynlerin çocuklarını başlangıçta okula götürmeleri doğal olduğunu belirten uzmanlar bu konuda ebeveynlerle hemfikir. Ancak çocukların ne zaman tek başlarına gitmelerine izin verilmeli? İsviçre Yaya Hakları Örgütü – Fussverkehr Schweiz’den okul yolu uzmanı Pascal Regli, “Mümkün olan en erken yaşta” diyor. Kendi çocuklarını sadece anaokulunun ilk gününde okula götürdüğünü ve daha sonra çocukların yolu yalnız başlarına başarıyla tamamladıklarını belirtiyor. Regli devamında, “Bizim çocuklarımız basit koşullarda başladılar. Okul yolu sadece 800 metre uzaklıktaydı ve bir mahalle caddesinde tek bir yaya geçidi bulunuyordu.”

Trafik Güvenliği Eğitimine Erken Yaşta Başlamak

Regli, “Ebeveynler, zorunlu okul dönemi başlamadan önce çocuklarının trafikte bağımsız olmalarını teşvik edebilirler” diyor. “Trafik güvenliğini iki yaşından itibaren öğretmek mümkündür. Yürüyüş esnasında çocukları yanımıza almak önemlidir. Alışverişe giderken kaldırımda nasıl güvenli bir şekilde yürüneceğini öğrenirler. Önemli bir nokta da, ebeveynlerin yol tarafında, çocukların ise kaldırımdan uzak tarafta yürümesidir.”

Üç yaşında, ebeveynler çocuklarıyla ilk yaya geçişlerini pratik yapabilirler: Durmak ve her iki yöne de bakmak. Dört yaşında, birçok çocuk az trafikli mahalle yollarını kendi başlarına geçmeye hazırdır. Beş yaşından itibaren, doğru eğitimle, daha yoğun trafikli yolları da geçebilirler.

Teşfik Etmek Ama Zorlamamak

Regli, “Çocuğun bu sürece hazır olup olmadığı, kişisel gelişimine ve koşullarına bağlıdır. Bu süreç, bir kontrol ya da uygulama kitabı listesi olmayan bir öğrenme sürecidir. Diğer trafik katılımcılarının mesafelerini ve hızlarını doğru bir şekilde değerlendirme yeteneği, zamanla gelişir. Bu nedenle, küçük yaşlardan itibaren trafikte günlük rutinleri pratik etmek önemlidir” diyor.

Ebeveynlerin bu süreci teşvik etmeleri gerektiğine inanan Regli, çocukları yalnız başlarına gitmeye zorlamamanın önemli olduğunu vurguluyor. Çocuklar uzun süre okul yolunu yalnız gitmek istemezlerse, bu durumu anlamak ve çözümlemek önemlidir: Hala kendini güvende hissetmeme mi var? Ayrılma korkusu mu? Yoksa ebeveynler olarak bizim endişelerimiz mi ağır basıyor? Böyle durumlarda bunun başka psikolojik nedenleri neler, bunlara bakılmalı diyor.

Pro Juventute’den Bernhard Bürki de bu görüşü destekliyor. Bir çocuk uzun süre okul yolunu yalnız gitmek istemezse, kademeli bir geçiş öneriyor: “Çocuklar tam yolu gitmeye hazır olmadıklarında, ebeveynler sorumluluğu küçük adımlarla devredebilirler: Önce çocukları sadece okul bahçesine kadar götürebilirler, ardından yavaş yavaş mesafeyi artırarak bu geçişi sağlayabilirler.”

#OkulYolu #Eğitim #ÇocukGelişimi #GüvenliYol #Bağımsızlık #Ebeveynlik #Anaokulu #BirinciSınıf #schulweg #schule #kindergarten #kinder #familie #aileler #Ebeynler #Anneler #suisse #svizzera #turkiye #isviçre #isviçredeokul #isviçredeeğitim #okul #Avrupa #isviçredetürkcehaber

Haberin Devamını Oku
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Ekonomi

İSVİÇRE’DE ORTALAMA HANE GELİRİ 2022’DE 6900 FRANK OLDU

yazar

Yayınlayan

on

By

İsviçre’de hanelerin ortalama kullanılabilir gelirinin 2022 yılında aylık 6902 Frank olduğu açıklandı. İsviçre Federal İstatistik Ofisi’ne (BFS) göre bu rakam, önceki yıllara kıyasla sabit kaldı. 2022’de haneler, toplam gelirlerinin %49,8’ine denk gelen aylık ortalama 4949 Frank’ı tüketim harcamalarına ayırdı. Covid-19 öncesi tüketim düzeyine geri dönülmüş olduğu belirtiliyor.

Harcama ve Tasarruf Oranları

Toplam harcamalardan sonra İsviçre’deki haneler, ortalama olarak 1546 Frank tasarruf edebildi. Ancak, en düşük gelir sınıfındaki bazı haneler gelirlerinden fazla harcama yaptı. Özellikle aylık 4723 Frank’ın altında gelire sahip hanelerin, ihtiyaçlarını karşılamakta zorlandığı gözlemlendi.

Hane Tipine Göre Farklılıklar

Hane gelirine, aylık maaşların yanı sıra 13. maaş gibi yıllık ödemeler, emeklilik gelirleri, sosyal yardımlar, faizler ve temettüler de dahil edildi. 2020-2021 yılları arasında çocuklu çiftler aylık ortalama 9921 Frank gelir bildirirken, tek başına yaşayan 65 yaş üstü bireylerde bu ortalama 3381 Frank oldu. Aynı hane tipinde bile gelir dağılımında büyük farklar göze çarpıyor. Örneğin, 65 yaş altı tek kişilik hanelerde en üst %20’nin aylık ortalama geliri 8028 Frank iken, en alt %20’de bu rakam sadece 1706 Frank.

Zorunlu Giderler ve Vergiler

2022’de haneler, gelirlerinin ortalama %30,5’ine denk gelen 3025 Frank’ı zorunlu harcamalar için kullandı. Vergiler, aylık ortalama 1206 Frank (%12,2) ile en büyük gider kalemini oluşturdu. Sosyal sigorta primleri (%10,3), zorunlu sağlık sigortası (%6,6) ve diğer hanelere yapılan nakit transferler (%1,3) de diğer zorunlu giderler arasında yer aldı.

#İsviçreEkonomi #HaneGeliri #YaşamMaliyeti

Haberin Devamını Oku

Gündem

ESKİ GRAUBÜNDEN HAKİMİ CİNSEL SALDIRI VE TEHDİT SUÇLARINDAN SUÇLU BULUNDU

yazar

Yayınlayan

on

By

Graubünden Kantonu İdare Mahkemesi’nin eski bir hakimi, eski bir stajyerine yönelik tecavüz, cinsel taciz ve tehdit suçlarından suçlu bulundu. Plessur Bölge Mahkemesi, sanığı 23 ay ertelenmiş hapis cezasına çarptırdı.

Mahkeme kararında, bugün 27 yaşında olan mağdurun ifadesinin “güvenilir” olduğu belirtildi. Eski hakim, 23 aylık hapis cezasının yanı sıra, 60 gün boyunca günlük 90 Frank para cezasına ve ek olarak 2300 Frank para cezasına çarptırıldı. Ancak yazılı cinsel taciz suçlamasından, “kastın bulunmaması nedeniyle” beraat etti.

Eski Graubünden (Bündner) İdare Mahkemesi hâkimi, cinsel saldırı, cinsel taciz ve tehdit suçlarından yargılandı. Mahkeme, bu suçlardan bazılarını kabul ederken diğerlerini reddetti. Bu gibi davalarda, bir sanık aynı anda birden fazla suçlamayla karşı karşıya kaldığında, mahkeme her suçlamayı ayrı ayrı değerlendirir. Bu nedenle, sanık bir suçlamadan suçlu bulunurken diğer bir suçlamadan beraat edebilir.

Bu davada sanık, eski bir stajyere yönelik tecavüz, cinsel taciz ve tehdit suçlarından suçlu bulundu ve 23 ay şartlı hapis cezasına çarptırıldı. Ancak, yazılı cinsel taciz suçlamasında, mahkeme sanığın kasıtlı olarak hareket ettiğini gösteren yeterli kanıt olmadığını belirtti. Bu yüzden “şüpheden sanık yararlanır” ilkesi uyarınca bu suçlamadan beraat etti.

Özetle:

  • Suçlu bulunduğu suçlar: Tecavüz, cinsel taciz ve tehdit.
  • Beraat ettiği suçlama: Yazılı cinsel taciz (kasten hareket etmediği gerekçesiyle).

Mahkemeler, her suçlamayı kanıt ve niyet çerçevesinde ayrı ayrı değerlendirir; dolayısıyla böyle bir sonuç mümkündür.

Haberin arka Planı Linkte:

#İsviçre #Graubünden #Adalet #CinselSaldırı #Hukuk

Haberin Devamını Oku

Gündem

BASEL MUTTENZ VE LAUSEN’DE SOYGUN SERİSİ: KOSOVALI, TÜRK VE İSVİÇRELİ ALTI ŞÜPHELİ GÖZALTINA ALINDI

yazar

Yayınlayan

on

By

Geçtiğimiz Çarşamba akşamı, Muttenz ve Lausen bölgelerinde bir dizi soygun olayına karıştığı iddia edilen altı şüpheli, Basel-Landschaft polisi tarafından gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar arasında beş genç (15-17 yaş) ve 18 yaşında bir yetişkin bulunuyor. Beyaz bir BMW’de yakalanan şüphelilerin Kosova, Türkiye ve İsviçre vatandaşları olduğu açıklandı. Soygun gecesi yaşanan dört saldırının ardından hızla harekete geçen polis, gece 23:00 sularında şüpheli aracı durdurarak operasyon gerçekleştirdi.

Saldırıların Detayları ve Şüpheliler Hakkında Bilgiler

Muttenz ve Lausen’de dört farklı kişinin saldırıya uğramasıyla başlayan olaylar zinciri, polis devriyelerinin bölgedeki aramalarıyla çözüme kavuştu. Şüpheliler, Muttenz’den Lausen’e geçiş yaparak soygunlarına devam etmiş ve saldırdıkları kişileri darp etmişlerdi. Bu sırada polisin dikkatini çeken beyaz BMW’nin içindeki altı kişi, soygunla ilişkili oldukları şüphesiyle gözaltına alındı. Şüpheli aracın sürücüsüne yapılan uyuşturucu testi ise pozitif çıktı ve bu durum, saldırıların etkisi altında gerçekleştirildiği iddiasını güçlendirdi.

Yasal Süreç Başlatıldı ve Tanık Arayışı Devam Ediyor

Olayın ardından Basel-Landschaft Savcılığı ve Gençlik Savcılığı şüpheliler hakkında resmi yasal süreci başlattı. Gözaltındaki şüphelilerin sorguları devam ederken, polisin soruşturmayı genişleterek soygun gecesindeki olaylara ilişkin ayrıntılı bilgi topladığı öğrenildi. Basel-Landschaft polisi, bu olaylar hakkında bilgi sahibi olan ya da o gece şüpheli bir durum gözlemleyen vatandaşları, Liestal Polis Merkezi’ne bildirimde bulunmaya çağırıyor. Yetkililer, bu tür suçların önüne geçebilmek adına toplumun desteğine ve iş birliğine ihtiyaç duyduklarını belirtti.

#Basel #Muttenz #Lausen #Soygun #GençlikSuçları #Kosova #Türkiye #İsviçre #TanıkAranıyor

Haberin Devamını Oku
Reklam

Trendler