Sosyal Medya

İsviçre

Tarihçi Prof. Dr. Özlem Kumrular Hayatını Kaybetti

yazar

Yayınlayan

on

Tarihçi ve yazar Prof. Dr. Özlem Kumrular, İsviçre’nin Zürih kentinde geçen yıl geçirdiği trafik kazası sonrası tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. “Kösem Sultan”, “Haremde Taht Kuranlar – Nurbanu ve Safiye Sultan” gibi tarihi romanların yazarı olan Kumrular, Osmanlı tarihine dair yaptığı çalışmalarıyla tanınıyordu.

Özlem Kumrular Kimdir?

1974 yılında İstanbul’da doğan Prof. Dr. Özlem Kumrular, lisans eğitimini Boğaziçi Üniversitesi Batı Dilleri ve Edebiyatları Bölümü’nde, yüksek lisansını aynı üniversitenin Tarih Bölümü’nde tamamladı. Doktora eğitimini ise İspanya’nın Salamanca Üniversitesi’nde XVI. yüzyıl Avrupa-Osmanlı ve Akdeniz tarihi üzerine yaptı. Kumrular, Bahçeşehir Üniversitesi’nde akademisyen olarak görev yapmaktaydı.

Akademik ve Edebi Katkıları

Özlem Kumrular, sadece akademik çalışmalarıyla değil, aynı zamanda kaleme aldığı tarihi kurgu romanlarla da geniş bir okur kitlesine ulaşmıştır. “Kösem Sultan” ve “Haremde Taht Kuranlar – Nurbanu ve Safiye Sultan” gibi eserleriyle Osmanlı tarihine dair ilgi çekici hikayeler sunan Kumrular, “Sultanın Mutfağı” adlı eseriyle de Osmanlı saray mutfağına dair önemli bir inceleme yapmıştır.

Ayrıca Ulusal Kanal bünyesinde Zaman Treni adlı programı sunmuş ve son olarak ‘Heidi’nin dünyasına yolculuk’ sloganıyla düzenlenen İsviçre kültür turuna katılmıştı.

Vefat Sebebi

Doğan Kitap tarafından yapılan açıklamada, “Geçirdiği talihsiz kaza sonrası bir süredir yaşam mücadelesi veren yazarımız Prof. Dr. Özlem Kumrular’ı kaybetmiş olmanın derin üzüntüsünü yaşıyoruz. Sevenlerine ve yakınlarına sabırlar dileriz” denildi.

Özlem Kumrular, tarihi araştırmaları ve romanlarıyla hafızalarda yer etmeye devam edecek. Yakınlarına ve sevenlerine başsağlığı diliyoruz.

Haberin Devamını Oku
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İsviçre

İSVİÇRE’DE KADINLARIN GÖRSELLERİ İZİNSİZ PORNOGRAFİYE DÖNÜŞTÜRÜLÜYOR

yazar

Yayınlayan

on

By


İsviçre’de kadınlara ait özel fotoğraflar, rızaları olmadan “Celebforum” adlı erkek forumlarında paylaşılıyor. Bu dijital platformda, kadınların görüntüleri cinsel içerikli yorumlara maruz kalıyor veya yapay zekâ ile “deepfake” olarak tahrif ediliyor. Forum, anonim kullanıcılar tarafından pornografik içeriklerin üretildiği ve yaygınlaştırıldığı bir paylaşım alanı olarak dikkat çekiyor.

Paylaşılanlar arasında sosyal medya fenomenleri, tanınmış sanatçılar ve internetteki sıradan kadın kullanıcıların özel profil ya da günlük hayatındaki fotoğrafları da yer alıyor. Genellikle kadınların bilgisi olmadan toplanan bu görseller, forum üyeleri tarafından rencide edici biçimlerde yorumlanıyor ve manipüle ediliyor.


👩‍⚕️ PSİKOLOGLAR UYARIYOR

Uzman psikologlar, bu durumun kurbanlar üzerinde derin psikolojik izler bıraktığını belirtiyor:

  • Utanç ve öfke,
  • Depresyon ve özgüven kaybı,
  • Sosyal hayattan çekilme gibi ciddi sonuçlarla karşı karşıya kalabiliyorlar.

Bir psikolog şu ifadeleri kullanıyor:

“Bu kadınlar çoğu zaman neden ben? diye soruyor. Bu, dijital cinsel şiddetin en çarpıcı örneklerinden biri. Her kadın, başına gelene kadar böyle bir şeyin mümkün olmadığını sanıyor.”


⚖️ NE YAPILABİLİR?

İsviçre yasalarına göre, bir kişinin görselini izinsiz paylaşmak ve cinsel amaçla manipüle etmek açık bir suçtur. Mağdurlar şu adımları izleyebilir:

  1. Polis ya da siber suç birimlerine başvuru
  2. İlgili sitelerin yöneticilerine içerik kaldırma talebi
  3. Hukuki yollara başvurarak tazminat ve ceza davası açma
  4. Psikolojik destek alma

İsviçre Ceza Kanunu’nun 179 ve 197. maddelerine göre, izinsiz görüntü yaymak ve cinsel taciz, ciddi cezalara tabidir.


📣 SONUÇ VE ÇAĞRI

Kadınların dijital dünyada güvenliğini sağlamak, yalnızca bireysel değil toplumsal bir sorumluluktur. Bu tür içeriklerin yayılmasına göz yummak, failleri cesaretlendirmektir.

➡️ Unutmayın: Bu bir suçtur. Susmayın. Şikâyet edin. Dayanışma gösterin.

Haberin Devamını Oku

İsviçre

RUH SAĞLIĞINDA TÜRKİYE ENDİŞELENDİRİYOR, İSVİÇRE FARKINDALIĞIYLA ÖNE ÇIKIYOR

yazar

Yayınlayan

on

By

Ipsos’un AXA için gerçekleştirdiği “Mind Health Report 2025” raporuna göre, Türkiye’de halkın %38’i depresyon, kaygı bozukluğu veya ruhsal sıkıntılar yaşadığını bildirerek, 16 ülke arasında ABD’nin ardından ikinci sırada yer aldı. Araştırma 8 Ekim – 11 Kasım 2024 tarihleri arasında yapıldı, rapor ise 2025’te yayımlandı.

🔴 ABD, %40 ile en yüksek ruhsal sorun oranına sahip ülke oldu.
🔴 Türkiye, %38 oranla ikinci sırada yer aldı.
🔵 İsviçre ise %15 civarında kalarak ortalama seviyede yer aldı ancak halkın %74’ü ruh sağlığını fiziksel sağlık kadar önemli bulduğunu söyledi.

ABD, %40 ile ruhsal sorunların en yaygın olduğu ülke olurken; Türkiye %38 ile ikinci sırada. İsviçre’de ise bu oran %15 civarında seyrediyor. Ancak halkın %74’ü ruh sağlığını fiziksel sağlık kadar önemli bulurken, %41’i sağlık sisteminin hâlâ fiziksel sağlığa daha çok öncelik verdiğini düşünüyor.

📌 Türkiye’de özellikle genç yetişkinlerde ruhsal rahatsızlıklar daha sık görülüyor. Uzmanlara göre sosyal baskılar, ekonomik zorluklar ve gelecek kaygısı bu yüksek oranların temel nedenleri arasında.
📌 İsviçre’de toplumsal farkındalık yüksek olsa da, sistemin ruh sağlığına yatırım yapma konusunda daha fazla adım atması gerektiği vurgulanıyor.

📍Araştırmaya katılan 16 ülke:
ABD 🇺🇸, Türkiye 🇹🇷, İngiltere 🇬🇧, İsviçre 🇨🇭, Fransa 🇫🇷, Almanya 🇩🇪, İtalya 🇮🇹, İspanya 🇪🇸, İrlanda 🇮🇪, Meksika 🇲🇽, Japonya 🇯🇵, Hong Kong 🇭🇰, Tayland 🇹🇭, Filipinler 🇵🇭, Endonezya 🇮🇩, Birleşik Arap Emirlikleri 🇦🇪

Haberin Devamını Oku

Gündem

Şiddetli Psikolojik Sorunlar Yaşayan Sığınmacılar Dahi Sınır Dışı Ediliyor

yazar

Yayınlayan

on

By


Şiddetli psikolojik sorunlar yaşayan sığınmacılar, klinik tedavi altında dahi sınır dışı ediliyor. Uygulama Bern’de ve ülke genelinde yoğun eleştiri altında.

BERN – 11 Temmuz 2025 | İsviçre’nin Sesi / Cemil Baysal
İsviçre’de travma geçirmiş ya da intihar riski taşıyan sığınmacıların, psikiyatri kliniklerinde tedavi gördükleri sırada polis eşliğinde sınır dışı edilmeleri, insan hakları savunucuları ve sağlık otoriteleri tarafından sert şekilde eleştiriliyor. Özellikle Bern kantonunda yaşanan bazı olaylar bu tartışmaları yeniden alevlendirdi.

🧠 TEDAVİ ALTINDAKİLER SINIR DIŞI EDİLİYOR

Birçok vaka kamuoyuna yansımasa da, uzmanlar Almanca konuşulan bölgelerde her yıl çok sayıda benzer olayın yaşandığını belirtiyor. Sığınmacıların çoğu, Dublin Anlaşması kapsamında daha önce giriş yaptıkları AB ülkelerine iade ediliyor. Ancak bazıları, ruh sağlığı yerinde olmamasına rağmen tedavi gördükleri kliniklerden gece yarısı alınıp doğrudan havaalanına götürülüyor.

🧑‍⚖️ ÖRNEK OLAY: AFGAN AİLE TRAJEDİSİ

Afganistan’dan İsviçre’ye kaçan bir kadın, iki çocuğu ve yaşlı annesiyle birlikte 2022’de ülkeye sığındı. Büyükannede başlayan psikolojik çöküş, daha sonra genç kadını da etkiledi. Kadın, intihar girişiminde bulunduktan sonra Bern Üniversite Psikiyatri Kliniği’nde (UPD) tedaviye alındı. Ancak 2023 yılının Mart ayında, gece yarısı klinikten polis zoruyla çıkarılıp çocukları ve annesinin bulunduğu Zürih Havalimanı’na götürülerek sınır dışı edildi. Kadının WhatsApp mesajlarında yaşadığı çaresizlik ve korku açıkça görülüyor. Aileye destek veren Jürg Schneider, yaşananları “şok edici” olarak nitelendiriyor.

⚖️ ELEŞTİRİLER GİDEREK ARTIYOR

Sığınmacılara destek veren Asylex derneğinden avukat Elena Liechti ile Bern Psikiyatri ve Psikoterapi Derneği Başkanı Dr. Patrick Weihs, uygulamaların orantılı olmadığını ve tıbbi etikle bağdaşmadığını vurguluyor. Dr. Weihs, hastaların “gerçek kriz hâlinde” olduklarını ve semptomların rol yapmaktan ibaret olmadığını ifade etti.

🏛️ RESMÎ MAKAMLAR NE DİYOR?

Bern kantonu, her sınır dışı işlemin kliniklerle koordineli yapıldığını ve bir sağlık personelinin hazır bulunduğunu belirtirken, Dublin prosedürlerinin 6 ay içinde tamamlanması gerektiği yönündeki baskıya dikkat çekiyor. İsviçre Göç Sekreterliği (SEM) ise uygulamadan kantonların sorumlu olduğunu, tüm mağdurların kesinleşmiş sınır dışı kararlarına sahip olduklarını duyurdu.

🏥 KLİNİKLERİN TEPKİSİ

Kişisel verilerin korunması gerekçesiyle doğrudan açıklama yapmayan psikiyatri klinikleri, yasal yükümlülüklere uygun hareket ettiklerini bildirse de uzmanlar, sağlık kurumları üzerinde artan siyasi baskıdan rahatsız.

📌 MAHKEME DEVREDE: BERN İNCELEME YAPACAK

Afgan ailenin sınır dışı edilmesiyle ilgili açılan davada Bern İdari Mahkemesi, işlemin orantılı olup olmadığının yeniden değerlendirilmesi gerektiğine hükmetti. Ailenin şu anda hâlâ Avrupa’da olduğu, ancak geleceklerinin belirsizliğini koruduğu bildirildi.

Çok sayıda polis ve ağlayan insanlar: Afgan bir ailenin çocuğu sınır dışı edilmeyi resmederek işliyor


Haberin Devamını Oku
Reklam

Trendler