Sosyal Medya

Dünya

Paskalya Bayramı: Hristiyan Geleneği ve Tarihi

yazar

Yayınlayan

on

“İsa” için “Müslümanlar İsa’yı bir peygamber olarak kabul ederken, Hristiyanlar İsa’yı Tanrı olarak görüyorlar”diyebiliriz. Bu yazıda, bu hafta sonu kutlanan Hristiyanların Paskalya bayramının tarihsel ve geleneksel yönlerini ele alacağız.

Çalıştığımız iş yerinde her yıl ‘Osternferien’ adıyla tatile ayrılıyoruz. Komşumuz Paskalya bayramını kutluyor. Marketlerde renkli yumurtalar satılıyor. Peki, komşumuzla iş arkadaşımız neden Paskalya bayramını kutluyor, Paskalya’da iş yerinin neden kapandığını ve bunların neden yapıldığını biliyor muyuz?

Paskalya bayramının kökenleri, anlamı, kutlama şekilleri, sembolleri ve diğer önemli günleri hakkında kapsamlı bir metin oluşturduk. Her bir bölümde Paskalya’nın farklı yönlerini ele aldık ve bayramın Hristiyanlık içindeki önemini vurguladık. Ayrıca, bayrama özgü geleneklerin ve sembollerin kökenleri ve anlamları hakkında da bilgileri toparladık.

Paskalya ile ilgili soruları sıralayacak olursak:

  1. Paskalya nedir, neden kutlanır?
  2. Paskalya bayramı ne zaman kutlanır?
  3. Paskalya’da ne yapılır?
  4. Paskalya yumurtasının hikayesi nedir?
  5. Paskalya bayramının sembolleri nelerdir?
  6. Palmsonntag, Gründonnerstag ve Karfreitag gibi Paskalya bayramı günlerinin önemi nedir?
  7. Paskalya sembollerinin anlamları nelerdir?
  8. Paskalya bayramının kökenleri ve tarihçesi hakkında bilgi verebilir misiniz?
  9. Paskalya bayramının Hristiyanlık içindeki önemi nedir?
  10. Paskalya bayramının gelenekleri ve kutlama şekilleri nelerdir?
  11. Paskalya ile ilgili eski pagan gelenekleri nelerdir?

Hristiyan kaynaklarına göre: Paskalya, Hristiyan dünyasında Hz. İsa‘nın dirilişini kutlamak için kutlanan kutsal bir bayramdır. Hz. İsa‘nın çarmıha gerilmesinden üç gün sonra dirilmesinin anısına kutlanan bu özel zaman, Hristiyanlık inancında yeniden doğuş ve umudun sembolü olarak kabul edilir.

Noel’den sonra en büyük bayram olarak kabul edilen Paskalya , Hristiyanların Hz. İsa‘nın ölümünden sonra yeniden hayata dönüşünü kutlama fırsatı sunar. Hz. İsa‘nın çarmıha gerildiği ve öldüğü gün olan Karfreitag ise Almanya gibi birçok ülkede özel bir anlam taşır. Bu gün genellikle et tüketimi kısıtlanır veya bazı geleneksel yemekler yapılmaz. Bunun yerine balık veya sebze tabanlı yemekler tercih edilir. Ancak her ülkede ve hatta ailede bu uygulama farklılık gösterebilir, bu yüzden bölgesel veya ailevi geleneklere göre değişebilir.

Paskalya, Hristiyanların bir araya gelip sevdikleriyle birlikte Hz. İsa‘nın dirilişini kutladığı, umudu yeniden yeşerttiği ve birbirlerine sevgi ve dayanışma ile yaklaştığı anlamlı bir zaman dilimidir.

Paskalya Nedir, Neden Kutlanır? Paskalyada Ne Yapılır?

Paskalya nedir, neden kutlanır?

Paskalya kelimesi, İbranice kökenlidir ve kelimenin önce Yunanca’ya, daha sonra Avrupa dillerine geçtiği bilinir. İngilizce’de “Easter” olarak bilinen Paskalya, diğer Batılı dillerde Eastre, Ostern ya da Pasen, Paskar gibi farklı isimlerle anılır. Dilimize Rumca “Pashalia” kelimesinden türeyerek girmiştir ve anlamı “geçiş, geçmek” demektir. Peki, Paskalya Bayramı’nın anlamı nedir?

Paskalya Bayramı’nda Hz. İsa’nın dirilişi kutlanır. Hristiyan dinine göre, Hz. İsa çarmıha gerildikten üç gün sonra dirilmiş ve göğe yükselmiştir. Hatta bu nedenle Paskalya, “Diriliş Pazarı” ve “Kıyam Yortusu” isimleriyle de anılır. Bu bayramın bilinen en eski kutlanma tarihi ise 2. yüzyıla kadar gitmektedir.

Paskalya’nın sembolü, bildiğiniz gibi yumurta ve tavşandır. Paskalya yumurtası, önceki yüzyıllarda paganizmin sembolüydü ve geleneksel olarak ilkbaharı, doğanın uyanışını simgelemektedir. Paskalya tavşanı ise doğurganlığıyla bilinen bir hayvan olduğu için yeniden doğuşu sembolize eder. Hz. İsa’nın doğumu doğurganlık, yaşam ve olgunluğun karşılığıdır.

Paskalya Bayramı ne zaman kutlanır?

Paskalya Bayramı Ortodokslar, Katolikler ve Protestanlar tarafından farklı zaman dilimlerinde kutlanır. Ancak bayram kutlamaları, yaklaşık olarak mart ile nisan sonuna kadar olan dönemde gerçekleşir.

Paskalya, beş hafta süren Büyük Perhiz dönemi ile son hafta başlayan Kutsal Hafta’yı kapsar. Paskalya Günü’nde (Diriliş Günü) ise sona erer. Hristiyanlar bu perhiz döneminde 40 gün boyunca hayvansal gıda tüketmezler.

Son olarak bu yıl Paskalya Bayramı’nın 29 Mart – 1 Nisan 2024 arası kutlanacağını da belirtelim.

Paskalyada ne yapılır?

Paskalya Bayramı, farklı ülkelerde farklı şekillerde kutlanmaktadır. En yaygın kutlama şekli ise kilisede yapılan ayinler ve insanların birbirlerine genellikle çikolatadan yapılan Paskalya tavşanı ve farklı renklere boyanmış Paskalya yumurtası hediye etmesidir. Ayrıca Paskalya Günü için evlerde Paskalya çöreği yapılır, mumlar yakılır ve çeşitli dualar okunur.

Paskalya Pazarı gecesi Hristiyanlar karanlık kiliselere ışığı taşırlar.

Paskalya yumurtasının hikayesi

Rengarenk boyanmış yumurtaların Paskalya Bayramı’nın simgelerinden biri olduğunu söyledik. Bu konuda farklı inanışlar olsa da yaygın bir inanışa göre, Hz. İsa çarmıha gerildiğinde, yaralarından yere kan akar. Yere düşen bir kan damlası, Paskalya yumurtasını oluşturur. Hz. İsa‘nın yanında ağlayarak dua eden Hz. Meryem‘in gözyaşları ise kırmızı yumurtaya damlar ve yumurtanın üzerinde desenler oluşturur. Diğer yumurtalarda da aynısı yaşanır. Bunu gören Hz. Meryem tüm yumurtaları bir mendilin içinde toplar, oğlunun cenazesini almak için Pontius Pilate‘e doğru yola çıkar. Yolculuğu boyunca karşılaştığı her çocuğa barış içinde yaşamalarını dileyerek bir yumurta verir. Hz. Meryem, Pilate‘nin sarayına ulaştığında bayılır, böylece yumurtalar dünyanın her yerine dağılır…

Başka bir ifadeyle yumurta, yeni yaşamın sembolüdür. Hristiyanlar için Paskalya yumurtaları, Hz. İsa‘nın dirilişinin bir sembolü olarak kullanılır. Hristiyanlar, Hz. İsa‘nın dirilişi aracılığıyla ölümün ve günahın üstesinden geldiğine inanırlar. Günümüzde çoğu Paskalya yumurtası çikolatadan yapılır ve renkli folyo ile kaplanır. Önceki dönemlerde ise tavuk yumurtaları sertleşene kadar kaynatılır ve ardından elle süslenirdi.

Paskalya’da süslü ve renkli yumurtalar satılmasının kökenleri eski geleneklere dayanır. Bu geleneğin temelinde Hristiyanlığın Paskalya Bayramı‘na ve doğrudan Hz. İsa‘nın dirilişine bağlı olan sembolizm yatar.

Yeniden Doğuş ve Diriliş: Paskalya, Hristiyan inancında Hz. İsa‘nın ölümünden sonra üçüncü gününde dirilerek yeniden hayata dönüşünü kutlar. Renkli yumurtalar, bu yeniden doğuşun sembolüdür. Yumurtanın kabuğunu kırarak çıkan yeni hayat, Hz. İsa‘nın dirilişiyle bağlantılıdır.

İlkbaharın Başlangıcı: Paskalya genellikle ilkbahar aylarında kutlanır ve bu dönem doğanın uyanışını, canlanışını simgeler. Renkli yumurtalar, doğanın yeniden canlanışını ve tazelenişini temsil eder.

Eski Pagan Gelenekleri: Hristiyanlık öncesi dönemlerde, Paskalya‘da renkli ve süslü yumurtaların kullanılması eski pagan geleneklerinden kaynaklanabilir. Birçok eski kültürde yumurta, doğurganlık, bereket ve yeniden doğuşun sembolü olarak kabul edilirdi. Hristiyanlık yayıldıkça, bu geleneklerin bazıları Hristiyan kutlamalarına dahil edilmiş olabilir.

Çocuklar İçin Eğlenceli Bir Gelenek: Ayrıca, renkli ve süslü yumurtalar Paskalya‘da çocuklar için eğlenceli bir gelenek haline gelmiştir. Yumurta boyama etkinlikleri, aileleri bir araya getirir ve çocuklar için keyifli bir zaman geçirme fırsatı sunar.

Sonuç olarak, Paskalya‘da süslü ve renkli yumurtaların satılması, hem Hristiyan inancının sembolizmiyle hem de eski geleneklerin etkisiyle ilişkilendirilebilir. Bu renkli yumurtalar, bayramın kutlanmasının bir parçası olarak hem dini hem de kültürel anlamlar taşır.

Palmsonntag, Gründonnerstag, Karfreitag ve diğer Paskalya bayramı günleri Hristiyan inancında büyük öneme sahiptir ve çeşitli olayları anma amacı taşır.

Palmsonntag (Yaprağın Pazarı):

Palmsonntag, Paskalya‘dan önce gelen haftanın başlangıcıdır ve Hz. İsa‘nın Kudüs’e girişini kutlar. Hz. İsa, bir eşeğe binerek Kudüs’e girerken insanlar onu sevinçle karşılamış ve yollarına palmiye yaprakları ve elbiseler sermişlerdir. Bu olay, Hz. İsa‘nın krallığının müjdesini verdiği bir olay olarak kabul edilir.

Gründonnerstag (Yeşil Perşembe):

“Yeşil Perşembe’de Hz. İsa, havarileriyle akşam yemeği yedi. İşte 1899 yılından bir Renkli Taşbaskı (Yağlıboya).”

Gründonnerstag, Hz. İsa‘nın son akşam yemeğini öğrencileriyle paylaştığı ve ardından ihanet edildiği Perşembe gününü işaret eder. Bu gün, Hz. İsa‘nın ölümünün öncesini ve son akşam yemeğini anma günü olarak kabul edilir.

Ayrıca, Hz. İsa‘nın öğrencilerinin ayaklarını yıkadığı ve Hz. İsa‘nın tutuklandığı Gethsemane Bahçesi’nde yaşanan olayları da anar.

Karfreitag (Kara Cuma):

Karfreitag, Hz. İsa‘nın çarmıha gerildiği ve öldüğü günü simgeler. Bu gün, Hristiyanlıkta acıyı, yas ve ibadeti anma günüdür. “Kar” kelimesi, keder, acı veya yas anlamına gelir.

Saat 15:00’te genellikle ibadetler düzenlenir, çünkü bu, geleneksel olarak Hz. İsa‘nın çarmıha gerilmesinin olduğu saat olarak kabul edilir.

Paskalya bayramı boyunca yaşanan bu olaylar, Hristiyan inancının merkezi bir parçasını oluşturur ve Hz. İsa‘nın ölümü ve dirilişini anlamak için

önemlidir. Ayrıca, Paskalya tarihini

belirleme ve diğer Hristiyan bayramlarını bu tarihe göre ayarlama süreci de, Hristiyanlık tarihindeki önemli kararları yansıtır.

Ostersymbole, yani yumurtalar, tavşanlar, kuzular ve ateş, Paskalya bayramını temsil etmektedir. Bazıları Hristiyan geleneklerinden gelirken, diğerleri daha eski pagan geleneklerinden türemiştir. İşte bu sembollerin anlamları:

Osterei (Paskalya Yumurtası):

Paskalya sabahı hediye edilen, sert pişmiş yumurta, Hristiyanlıkta hem Hz. İsa‘nın ölümünü hem de dirilişini simgeler.

Yumurta kabuğunun kırmızıya boyanması, Hz. İsa‘nın kanını simgeler. Bu şekilde, yumurta ölüm ve dirilişin sembolü haline gelir.

Ortaçağ’da, Paskalya’ya kadar yumurtalar oruç nedeniyle yenmediğinden, bu dönemde biriktirilir ve kırmızı renkte boyanır ve kilisede kutsanır, böylece kutsanmış yumurtalar diğerlerinden ayırt edilir.

Osterhase (Paskalya Tavşanı):

Tavşan, yüzyıllardır doğurganlık sembolüdür. İlkbaharda doğan yavrularıyla birlikte, yeniden doğuşu ve canlanışı temsil eder.

Bazı teorilere göre, Almanya’daki “Ostara” isimli bir pagan tanrıçadan türemiş olabilir.

Tavşanın yumurta bırakması ile ilişkilendirilmesi, muhtemelen 17. yüzyılda Alsas’ta ortaya çıkmıştır.

Osterlamm (Paskalya Kuzusu):

Kuzu, temizlik ve barışın sembolüdür. Beyaz yünü, masumiyeti ve huzuru temsil eder.

“Agnus Dei” olarak bilinen “Tanrı’nın Kuzusu”, Hz. İsa‘nın dirilişini simgeler. Bu nedenle, kuzu Paskalya‘nın önemli bir sembolüdür.

Osterfeuer und Osterkerze (Paskalya Ateşi ve Paskalya Mumu):

Paskalya ateşi, eski pagan ritüellerinden türetilmiştir. Güneşi temsil eder ve ilkbaharın gelişini kutlar.

Paskalya mumu, Hz. İsa‘nın ölümünü ve dirilişini simgeler. Kutsal ışığı temsil eder ve ölümün yenilgisini vurgular.

Bu semboller, hem Hristiyan inancının hem de eski pagan geleneklerinin birleşimini yansıtır ve Paskalya bayramının derin anlamlarını kutlar.

Haberin Devamını Oku
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Fransa, Olimpiyat Açılış Günü’nde Yüksek Hızlı Tren Ağına Büyük Bir Saldırı İddiası ile Sarsıldı

yazar

Yayınlayan

on

By

Fransa’nın demiryolu işletmesi SNCF, Paris’teki Olimpiyat Açılış Günü’nde hızlı tren ağına yönelik büyük bir saldırı gerçekleştiğini duyurdu. Bu olay sonucunda birçok TGV yüksek hızlı tren seferi iptal edildi ve onarımların en azından tüm hafta sonu süreceği bildirildi.

Açılış Günü Kaosuyla Karşılaşıldı

Olimpiyat açılışı sırasında Fransa’nın demiryolu ağı büyük aksaklıklar yaşadı. SNCF, ülkenin “aynı anda gerçekleşen kötü niyetli eylemler” sonucu hedef alındığını belirtti. Bu eylemler arasında “yangın saldırıları” olduğu ve bu saldırılar sonucunda demiryolu tesislerinin zarar gördüğü ifade edildi. SNCF, yolculara seyahatlerini ertelemelerini ve tren istasyonlarına gitmemelerini tavsiye etti.

Biletler Geri Ödenecek

Eurostar da bu süreçten olumsuz etkilenerek, Cuma günü Fransa’ya gitmeyi planlayan müşterilerine seyahatlerini ertelemelerini önerdi. Şirket, “Yüksek voltajlı enerji kaynağındaki bir sorun nedeniyle tren seferlerinde gecikme yaşaması olasıdır” açıklamasında bulundu. Paris ile Londra arasındaki seferlerin yaklaşık dörtte biri iptal edilirken, kalan trenler yön değiştirmek zorunda kaldı.

SNCF’nin verilerine göre, Cuma günü yaklaşık çeyrek milyon yolcu bu aksaklıktan etkilendi. Hafta sonu boyunca yaklaşık 800.000 yolcunun kısıtlamalarla karşılaşması bekleniyor. Etkilenen yolculara tam bir geri ödeme yapılacak. Eurostar yolcuları için benzer bir geri ödeme durumunun olup olmadığı ise henüz netleşmedi.

Kablolar Kesildi

Ulaştırma Bakanı Patrice Vergriete, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, “Fransızların tatil yolculuklarını tehlikeye atan bu suç eylemlerini şiddetle kınıyorum” dedi. Vergriete, “Elimizdeki tüm veriler, bu eylemlerin kasıtlı olduğunu ve hepsinin aynı anda gerçekleştirildiğini gösteriyor. Yangın saldırısı olduğuna dair tüm işaretler mevcut” şeklinde konuştu.

SNCF’den bir kaynak, “Stratejik noktalar hedef alındı. Örneğin Atlantik aksında, Brittany ve Atlantik kıyısına dönüş noktasında yapılan saldırı büyük zarara yol açtı” dedi. Ayrıca, birkaç yüz sinyal kablosunun kesildiği ve yakıldığı bilgisi verildi. Güneydoğu aksına yönelik bir saldırının ise önlendiği belirtildi.

Tamir Çalışmaları Sürecek

SNCF Réseau CEO’su Mathieu Chabanel, kesilen kabloların “birkaç yüz” olduğunu ve bunların tekrar bağlanıp test edilmesi gerektiğini açıkladı. “Bu işlemler tamamlanmadan demiryolu trafiği yeniden başlatılamaz” dedi.

Fransa Başbakanı Gabriel Attal, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, “Demiryolu ağı üzerindeki etkiler büyük ve ciddi. İstihbarat ve kolluk kuvvetleri bu suçların faillerini bulmak ve cezalandırmak için harekete geçti” dedi. Paris Cumhuriyet Savcılığı da olayla ilgili soruşturma başlattı.

Cnews, SNCF’nin benzer sabotaj krizlerine karşı hazırlıklı olduğunu ve Mayıs ayında iki benzer senaryoyu test ettiğini bildirdi. Ekiplerin durumu değerlendirmek ve onarımlara başlamak üzere olay yerinde bulunduğu, ancak durumun en azından tüm hafta sonu süreceği ve demiryolu trafiğinin en erken Pazartesi günü normale döneceği uyarısı yapıldı.

Haberin Devamını Oku

Dünya

Alarm Verici İstatistikler: Almanya’da Kuzey Afrikalıların İşlediği Suçlar Dramatik Şekilde Artıyor

yazar

Yayınlayan

on

By

İsviçre’de genç ve yaşı reşit olmayan sığınmacıların işlediği suçlar, yargı sistemini zorlayacak seviyelere ulaştı. Bu durum, Almanya’da da benzer alarm seslerine neden oldu. Almanya’da Kuzey Afrikalıların işlediği suçlarda endişe verici bir artış gözlemleniyor.

Almanya’da Kuzey Afrikalıların işlediği suçlarda endişe verici bir artış gözlemleniyor. Özellikle Faslılar ve Tunusluların işlediği suçlar, son yıllarda dramatik bir şekilde yükselmiş durumda. Bu artış, ülkelerin güvenli ülkeler olarak değerlendirilmemesi nedeniyle geri gönderim süreçlerini zorlaştırıyor.

Bundeskriminalamt’ın verilerine göre, Faslılar ve Tunusluların işlediği suçlar alarm verici seviyelere ulaştı. „Bild“ gazetesinin haberine göre, Tunusluların cinsel suçları 2019’dan 2023’e kadar %165 oranında artarken, Faslılarda bu oran %65 olarak kaydedildi. Şiddet suçlarında da benzer bir artış söz konusu; Tunusluların işlediği cinayet, adam öldürme ve ölüme sebebiyet verme suçları %110 oranında artarken, Faslılarda bu oran %67 olarak belirlendi.

Polislere yönelik saldırılarda da belirgin bir artış yaşanıyor. Hırsızlık vakaları da önemli ölçüde artmış durumda: Faslılar arasında bu suçlar 2900’den 5501’e, Tunuslular arasında ise %176 oranında bir artışla 3881’e yükseldi.

Ancak, bu suçların artışına rağmen geri gönderimlerde bir düşüş yaşandı. 2019 yılında 319 Tunuslu ve 696 Faslı geri gönderilirken, 2023 yılında bu rakamlar sırasıyla 273 ve 272 olarak belirlendi. Bu durum, artan suç oranları ve bu ülkelerden Almanya’ya gelen insan sayısının artmasına rağmen geri gönderim süreçlerinin yetersiz kaldığını gösteriyor.

Sorunun kökeni, Fas ve Tunus’un Ampel Koalisyonu tarafından güvenli ülkeler olarak değerlendirilmiyor olması. CDU Genel Başkanı Friedrich Merz, „Bild“ gazetesine yaptığı açıklamada, „Bu ülkeler güvenli ülkeler olarak tanınmalı, böylece hemen geri gönderim yapabiliriz“ şeklinde konuştu.

#KuzeyAfrikaSuçları #AlmanyaGüvenlik #KriminaliteArtışı #GeriGönderimSorunları #GüvenliÜlkeler #PolisSaldırıları #Suçİstatistikleri #GüvenlikSorunları #Tunuslu #Faslı #Almanya #Avrupa #Deutschland #Asyl

Haberin Devamını Oku

Dünya

Mallorca’da Plaj Rezervasyon Sistemi: Havlu İle Yer Kapma Dönemi Yakında Sona Eriyor

yazar

Yayınlayan

on

By

Mallorca – Mallorca’daki plaj şezlongları üzerindeki rekabet, tatil beldelerinin en büyük sorunlarından biri haline gelmiş durumda. Ancak, adanın yetkilileri bu soruna köklü bir çözüm getirmeye hazırlanıyor. 2025 yılından itibaren, ziyaretçiler plajdaki oturma yerlerini bir mobil uygulama APP aracılığıyla rezerve edebilecek.

Son yıllarda, özellikle ilk sıra plaj şezlongları veya popüler havuz kenarı yerleri için sabahın erken saatlerinde havlularını bırakarak yer kapma alışkanlığı yaygınlaşmış durumda. Bu uygulama, bazı otellerde kavgalara ve tatsız olaylara yol açabiliyor. Tatilciler, dinlenmeye çalışırken sabah erken kalkıp en iyi yerleri kapma derdine düşüyor. İspanya’nın bazı plajlarında bu tür uygulamalara ceza kesilmesine rağmen, Mallorca farklı bir yaklaşım benimseyerek şezlongları daha geç dağıtmayı tercih etmişti. Ancak bu yöntem de yeterince etkili olmamış ve turistler, bu kez şemsiyeleri rezerve etmeye başlamıştı.

Balear Adası, bu soruna dijital bir çözüm sunmayı planlıyor. 2025’ten itibaren Palma’daki beş plajda, bunlar arasında ünlü Playa de Palma’nın da bulunduğu plajlarda, şezlonglar mobil uygulama aracılığıyla rezerve edilebilecek. Ayrıca, bu plajlarda ücretsiz internet ve video gözetimi de sağlanacak.

Havlu ile Yer Rezervasyonu

İspanyol tatil beldesi Calpe’de uygulanan benzer düzenlemelerin ardından, Mallorca’da da havlu ile yer rezervasyonu yapmak maliyetli hale gelecek. Plaj işletmecileri, rezervasyonlu havluları gelecek yıldan itibaren toplayabilecek ve henüz belirlenmemiş yüksek cezalara çarptırılacak.

Yeni düzenlemenin uygulanacağı plajlar arasında Playa de Palma’nın yanı sıra Cala Major, Ciutat Jardí, Cala Estància ve Can Pere Antoni yer alıyor.

Saatlik Ücret Sistemi

Yeni uygulama ile birlikte, plaj şezlongları gün boyunca değil, saatlik olarak rezerve edilebilecek. Bu sayede, sadece öğleden sonra iki saatliğine gelenler, tüm gün kalacak olanlardan daha az ücret ödeyecek. Henüz fiyatlar netleşmemiş olsa da, bu sistemin plaj severler için maliyetli olacağı öngörülüyor.

Ücretler ve Kârlılık

Yeni sistemin ücretleri henüz açıklanmamışken, mevcut durumda Playa de Palma’daki bir şezlongun günlük ücreti yaklaşık 18 Euro (yaklaşık 17,20 İsviçre Frangı) olarak belirlenmiş durumda. “Focus” dergisine göre, bu durum oldukça kârlı bir iş: Plaj işletmecileri, şezlonglardan günlük yaklaşık 108.000 Euro gelir elde etmekte.

Mallorca #PlajRezervasyonu #ŞezlongRekabeti #DijitalÇözüm #PlajRezervasyonSistemi #PlayaDePalma #SaatlikÜcret #HavluİleYerKapma #TatilSorunları #BalearAdaları #PlajYenilikleri #PlajŞezlongları #YeniSistem #HavluİleRezervasyon #Tatilİpuçları

Haberin Devamını Oku

Trendler