Sosyal Medya

Gündem

KATILAŞAN SINIR KONTROLLERİ: Alman Federal Polisi, İsviçre’ye Yasadışı Girişleri Engelliyor

yazar

Yayınlayan

on

Alman Federal Polisi, son dört ayda 3.277 kişinin yasadışı yollarla İsviçre’ye girmeye çalıştığını açıkladı. Bu rakam, yalnızca Almanya ile İsviçre arasındaki sınırda yapılan denetimlere dayanmaktadır.

Sınır Kontrolleri Arttı
7 Şubat 2025 tarihinde yayımlanan verilere göre, Alman Federal Polisi, İsviçre ve Fransa sınırındaki kontrollerde toplamda 3.722 kişinin yasadışı olarak İsviçre’ye giriş yapmaya çalıştığını bildirdi. Aynı dönemde, 2.219 kişinin ise Fransa’ya geçmeye çalıştığı ifade edildi.

Giriş Engellemeleri ve Tutuklamalar
İsviçre’ye giriş yapmaya çalışan 3.543 kişinin ülkeye girişi engellenirken, 72 kişinin oturma izni iptal edildi. Ayrıca, yapılan sınır kontrolleri sırasında 59 kaçakçılık şüphelisi tutuklandı, bunlardan 39’u İsviçre sınırında yakalandı. Bunun yanı sıra, 345 kişi de suç işledikleri gerekçesiyle gözaltına alındı.

Almanya’ya Geri Dönüş Engellemeleri
Almanya’ya İsviçre üzerinden giriş yapmak isteyen 79 kişi, daha önce kendilerine uygulanan geri giriş yasağı nedeniyle Almanya’ya alınmadı.

İç Sınır Kontrolleri
Alman Federal Polisi, 16 Eylül 2024 tarihinden itibaren Fransa, Belçika, Hollanda, Lüksemburg ve Danimarka ile olan iç sınırlarında kontrollerin yeniden başlatıldığını açıkladı. İsviçre, Polonya, Çek Cumhuriyeti ve Avusturya sınırlarında ise bu kontroller daha önce de uygulanıyordu.

Alman Federal Polisi, bu sıkı denetimlerin, yasadışı göç ve kaçakçılığı engellemeyi hedeflediğini ve bölgedeki güvenlik durumunu iyileştirmeyi amaçladığını vurguladı.

Haberin Devamını Oku
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

BELİRLİ BİR İÇECEK TEHLİKE SAÇIYOR:

yazar

Yayınlayan

on

By

GENÇLERDE BAĞIRSAK KANSERİ VAKALARI HIZLA ARTIYOR

📍Araştırmacılar uyardı: Popüler bir içecek, bağırsak kanseri riskini gençlerde ciddi oranda artırıyor.

⏱️ Okuma Süresi: 2 Dakika

Bağırsak kanseri (kolorektal kanser), artık sadece yaşlıları değil, giderek daha fazla sayıda genç insanı da tehdit ediyor. Son yıllarda dünya genelinde 50 yaş altı bireylerde bu hastalığın görülme oranında belirgin bir artış yaşanıyor. Bilim insanları bu endişe verici eğilimin ardındaki nedenleri araştırırken, dikkat çeken bir faktör öne çıktı: Enerji içecekleri.

🧪 Taurin ve Şeker Kombinasyonu: Tehlikeli Bir Karışım

Yeni araştırmalar, enerji içeceklerinde yaygın olarak bulunan taurin maddesinin, bağırsaklardaki zararlı bakterilerin büyümesini teşvik ettiğini ortaya koydu. Özellikle “Fusobacterium” adlı bakteri türünün artışı, bağırsaklardaki iltihaplanmayı tetikliyor ve bu durum kanser riskini yükseltiyor.

Üstelik bu içeceklerdeki yüksek şeker oranı, zaten sağlıksız olan beslenme düzeniyle birleştiğinde riski daha da katlıyor. Günde birden fazla şekerli veya enerji içeceği tüketen gençlerde, erken yaşta bağırsak kanseri gelişme ihtimali iki katına çıkabiliyor.

📊 Çarpıcı Veriler

  • ABD’de yapılan bir uzun vadeli araştırmaya göre, günde iki veya daha fazla şekerli içecek tüketen genç kadınların erken yaşta bağırsak kanseri riskleri %100’ün üzerinde artıyor.
  • Gençlik döneminde (özellikle 13-18 yaş arası) şekerli içecek tüketimi, bağırsak poliplerinin oluşumuyla da ilişkilendiriliyor. Bu polipler kanserin öncüsü olabiliyor.

⚠️ Uzmanlardan Uyarı

Uzmanlar, özellikle gençler arasında yaygınlaşan yüksek şekerli ve düşük lifli beslenme alışkanlıklarına karşı uyarıyor. Fast food, işlenmiş et ürünleri ve aşırı şekerli içecekler tüketen bireylerin bağırsak mikrobiyotasında bozulmalar yaşandığı, bunun da kanser riskini artırdığı biliniyor.


🟩 NE YAPILABİLİR?

✅ Şekerli ve enerji içeceklerini sınırlayın
✅ Lif bakımından zengin sebze, meyve ve tam tahıllı ürünler tüketin
✅ Düzenli egzersiz yapın ve ideal kilonuzu koruyun
✅ Ailede erken yaşta kanser öyküsü varsa, taramaları ertelemeyin


🎙️ Bilim insanları, özellikle gençleri bu konuda bilinçlendirmek istiyor:
➡️ “Sadece bir kutu enerji içeceği, uzun vadede çok daha büyük sağlık sorunlarına yol açabilir.”

📌 Kaynaklar:

📍 Kendi sağlığınız için, içtiğiniz her yudumu sorgulayın.
📢 Haberi paylaşarak daha fazla kişinin farkındalık kazanmasına destek olabilirsiniz.


Haberin Devamını Oku

Gündem

300 MİLYON KAÇAK SİGARA!

yazar

Yayınlayan

on

By

İsviçre Gümrüğü, Chiasso’da lastiğin içinden kaçak sigara çıkardı

İsviçre’nin Chiasso kentindeki gümrük yetkilileri, bir otomobilin yedek lastiğinin içinden kaçak sigaralar ele geçirdi. Olay, Blick gazetesinin özel haberinde gündeme taşındı. Fotoğraflarda polis memurlarının lastiği açarken buldukları çok sayıda sigara paketi dikkat çekiyor.

Blick’in aktardığına göre, İsviçre’de her ne kadar sigara tüketimi azalıyor olsa da, kaçak veya sahte sigaraların sayısı giderek artıyor. Özellikle son yıllarda, yılda yaklaşık 300 milyon kaçak sigaranın iç piyasaya sokulduğu belirtiliyor. Bu sigaraların büyük kısmının Kosova üzerinden geldiği tahmin ediliyor.

Gümrük denetimleri sıklaştırıldı

Kaçakçılıkla mücadele kapsamında İsviçre Gümrük İdaresi’nin sınır geçiş noktalarında yaptığı denetimlerin arttığına dikkat çekildi. Özellikle Chiasso gibi İtalya sınırındaki geçişlerde, araçların detaylı tarama cihazlarıyla incelendiği ve şüpheli durumlarda parçaların söküldüğü bildirildi.

Ekonomik kayıp büyük

Kaçak sigaralar, sadece vergi kaybına neden olmakla kalmıyor; aynı zamanda halk sağlığı açısından da ciddi riskler taşıyor. Yetkililer, bu tür sigaraların çoğu zaman sağlık standartlarına uygun olmayan koşullarda üretildiğini belirtiyor. Ayrıca, bu ürünlerin kara para aklama ve organize suç gruplarıyla bağlantılı olduğu da ifade ediliyor.

İsviçre
– Olayın geçtiği ülke. Chiasso’daki sınır kapısında İsviçre gümrük görevlileri tarafından kaçak sigaralar ele geçiriliyor.
– Haberde İsviçre’de genel olarak sigara tüketiminin azaldığı, ancak kaçak ve sahte sigara miktarının arttığı belirtiliyor.

Kosova
– Kaçak sigaraların en çok geldiği ülke olarak açıkça belirtiliyor.
– Haberde geçen ifade:
„Die meisten illegalen Glimmstängel kommen aus dem Kosovo.“
(“Çoğu kaçak sigara Kosova’dan geliyor.”)

📌 İsviçre Federal Gümrük ve Sınır Güvenliği Dairesi (BAZG), kaçakçılıkla mücadelede vatandaşlardan da şüpheli durumları bildirmelerini istiyor.

Haberin Devamını Oku

Avrupa

SERİ ERKEK KATİLİ OLARAK ÜNLÜ OLMAK İSTEMİŞ

yazar

Yayınlayan

on

By

26 yaşındaki kadın bir erkeği öldürdü, hedefi tanınmış bir seri katil olmaktı

🔍 Olayın Konusu

  • 26 yaşındaki Alman-İspanyol uyruklu bir kadın, 46 yaşındaki bir adamı Ekim 2024’te Göppingen’deki evinde öldürdü.
  • Mahkeme, 27 bıçak darbesiyle işlendiğini tespit etti ve_failin özellikle cezai sorumluluğun ağır (besondere Schwere der Schuld) olduğu kanaatine vardı.
  • Bu nedenle 15 yıl sonra şartlı tahliye imkânsız hale geldi.

⚠️ Motiv ve Psikoloji

  • Kadın, suçtan sadece bir kez tatmin olmakla kalmamış, “seriler halinde erkek öldürerek tanınır hale gelmeyi” hedeflemiş; adeta bir “erkek seri katili” olmaya niyetliymiş.
  • Psikiyatri raporuna göre kişilik bozukluğu bulunmakta; bireysel yaşamını anlamsız görmüş ve çocuklarını da iki kişilik annelik yapmış. Mahkeme, bu içsel boşluğun, “ölüm arzusu”na dönüştüğünü değerlendirdi.
  • Planlı cinsel senaryo sırasında, kurbanı çıplak bağlayarak boğmayı denemiş ancak fiziksel gücü yetmeyince bıçakla öldürmüş.

👥 İlk Temas & Olay Gidişatı

  • İkili, bir fetish/flört platformunda tanıştı; kadın rastgele seçtiği bu adamla evinde buluşmayı kabul etti.
  • Kurban, hem bacaklarından hem kollarından hem de gövdesinden çıplak bir şekilde bir sandalyeye bağlandı; gözlerine uyku maskesi takıldı. Cinayet sırasında kadın kulaklık takarak müzik dinleyip, adamın sesini duymamak istemiş.
  • Olay anını video kaydederek bir arkadaşıyla paylaşmış. Ancak kurbanın telefonu üzerindeki sohbet geçmişini doğru şekilde yok edemeyip sadece bir çalılığa atmış. Polis bu telefonu bularak incelendi ve fail kısa sürede yakalandı.

🏛️ Mahkemede Değerlendirme

  • Mahkeme, failin söylemlerini gerçekçi bulmadı; kadın cinayetleri “erkeklere duyulan nefret” ile açıkladığını söylemiş ancak mahkeme bunu inandırıcı bulmadı .
  • Aksine psikanaliz, failin içsel boşluk ve anlamsızlık yaşadığı ve bundan dolayı tanınmak adına şok edici eyleme yöneldiğini gösterdi. “Daha fazla eğlenceli olacağını sanıyordu ama gerçek pek öyle çıkmadı” değerlendirmesi yapıldı .

Almanya’nın Göppingen kentinde yaşanan tüyler ürpertici cinayet davası sonuçlandı. 26 yaşındaki Alman-İspanyol vatandaşı bir kadın, bir erkeği öldürdüğü gerekçesiyle ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme, sanığın özellikle ağır bir suçluluk haliyle hareket ettiğine hükmetti. Kararla birlikte kadının 15 yıl sonra bile şartlı tahliye edilmesi ihtimali neredeyse ortadan kalktı.

Flört platformunda tanıştı, ölümle biten randevu planladı

Sanık, kurbanıyla bir fetiş tanışma platformu üzerinden iletişime geçti. Görüşme için Göppingen’deki adamın evinde bir dairede buluştular. Mahkeme belgelerine göre kadın, adamı önce çıplak halde sandalyeye bağladı, gözlerini kapattı ve ardından 27 kez bıçaklayarak öldürdü. Olay anında kulaklıkla müzik dinlediği ve kurbanın sesini duymamak için bilinçli olarak böyle davrandığı belirlendi.

Cinayeti kayda alan ve bu görüntüleri bir arkadaşına gönderen sanık, delilleri ortadan kaldırmak istese de başarısız oldu. Kurbanın telefonunu bir çalılığa atarak polisin iz sürmesini engellemek istedi, fakat telefon kısa sürede bulundu ve cinayetle ilgili dijital deliller ortaya çıkarıldı.

Amacı “ünlü bir seri katil” olmaktı

Psikiyatrik değerlendirmelerde failin ciddi bir kişilik bozukluğu taşıdığı, hayatını anlamsız gördüğü ve içsel bir boşluk içinde olduğu ortaya kondu. Sanığın mahkemeye verdiği ifadeye göre “daha fazlasını da yapmayı planladığı”, ancak ilk cinayet sırasında yaşadığı panik nedeniyle vazgeçtiği öğrenildi. Kadın, erkeklere karşı nefret duyduğunu ve birden fazla cinayet işleyerek “ünlü bir seri erkek katili” olmak istediğini itiraf etti.

Mahkeme heyeti, bu beyanları ciddiyetle değerlendirerek sanığın eylemini bilinçli, planlı ve topluma yönelik yüksek tehlike arz eden bir saldırı olarak nitelendirdi. Savcı, failin “kendi boşluğunu şiddetle doldurmaya çalıştığını” ve “katil olarak tanınmak istemesinin” toplumsal açıdan son derece endişe verici bir durum olduğunu vurguladı.

🟥 Sanığın temyiz başvurusu yapıp yapmayacağı henüz bilinmiyor. Ancak bu dava, Almanya’da son yıllarda görülen en soğukkanlı planlanmış kadın cinayetlerinden biri olarak hafızalara kazındı.

Haberin Devamını Oku

Trendler