Sosyal Medya

İsviçre

İsviçre’de Tarihe damga vuran isimler

yazar

Yayınlayan

on

Cemil Baysal.-

İsviçre vatandaşlığı başvurularında sıkça karşılaşılan sorular ve bilinmesi yararlı olan bilgiler.

İsviçre’nin tarihinde birçok önemli kişi bulunmaktadır. Bu kişiler, ülkenin siyasi, kültürel ve bilimsel gelişimine katkıda bulunmuşlardır. İşte İsviçre tarihinde önemli olan bazı kişiler:

  1. Guillaume-Henri Dufour (1787-1875): İsviçreli bir general ve harita uzmanı olan Dufour, İsviçre’nin modern ordusunu kurma ve ülkenin haritasını çıkarma konusundaki liderliğiyle bilinir.
  1. William Tell (Wilhelm Tell): İsviçre mitolojisinin önemli bir figürü olan William Tell, 14. yüzyılda yaşamış efsanevi bir okçu ve özgürlük savaşçısı olarak bilinir.
  2. Huldrych Zwingli (1484-1531): İsviçre Reformu’nun öncülerinden biri olan Zwingli, kilise reformlarına liderlik etmiş ve İsviçre’deki Protestan Hristiyanlık hareketinin temellerini atmıştır.
  3. Jean-Jacques Rousseau (1712-1778): İsviçreli filozof Rousseau, Aydınlanma Çağı düşünürlerinden biridir. “Toplum Sözleşmesi” adlı eseriyle toplum ve hükümetin doğası üzerine önemli düşünceler sunmuştur.
  4. Henri Dunant (1828-1910): Kızıl Haç’ın kurucusu olan Dunant, Cenevre’de düzenlenen Cenevre Sözleşmeleri ile uluslararası insancıl hukukun oluşturulmasına katkıda bulunmuştur.
  5. Niklaus Riggenbach (1817-1899): İsviçreli mühendis Riggenbach, dişli ray sistemi icat ederek, zorlu dağlık bölgelerde kullanılan ilk dağ trenini kurmuştur. Bu sistem, dağları aşmak için önemli bir ulaşım yöntemi olmuştur.
  6. Albert Einstein (1879-1955): Fizikçi Albert Einstein, İsviçre’nin vatandaşıydı ve Bern Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olarak çalıştı. Özel ve genel görelilik teorileri ile dünya çapında tanınmıştır.
  7. Albert Einstein , 20. yüzyılın en önemli fizikçilerinden biri olarak kabul edilen ve genel görelilik ve özel görelilik teorilerini geliştiren Alman asıllı İsviçreli bir fizikçidir. İsviçre’de doğmuş olmasına rağmen, Almanya’da büyüdü ve eğitim aldıktan sonra İsviçre’ye yerleşti.
  8. Einstein, ünlü eşitlik olan E=mc^2 formülü ile bilinir. Bu formül, enerjinin kütle ile ilişkisini ifade eder. Ayrıca, fotoelektrik etki üzerine yaptığı çalışmalarla Nobel Fizik Ödülü’nü kazandı (1921). Einstein’ın çalışmaları, klasik fizik kurallarını sarsan ve yeni bir perspektif getiren bir döneme damgasını vurdu.
  9. 1920’lerin başında, İsviçre’nin Zürih Üniversitesi’nde profesör olarak görev yaptı. Daha sonra Berlin’e döndü, ancak Adolf Hitler’in iktidara gelmesinin ardından Nazi rejiminin zulmünden kaçmak için Amerika Birleşik Devletleri’ne göç etti.
  10. Einstein, bilimsel başarıları ve insan haklarına olan duyarlılığıyla tanınır. Bilim dünyasında ve genel halk arasında büyük saygı gören bir figürdü. Einstein’ın teorileri, günümüzde hâlâ fiziksel dünyanın anlaşılmasında temel bir rol oynamaktadır.

Fizikçi Albert Einstein, ortada, ve ikinci eşi Elsa, Kaliforniya Valisi James Rolph ile bir araya geldiklerinde, vali çifti resmi olarak selamladı, bu fotoğraf 19 Şubat 1931 tarihinde Pasadena, California’da çekildi. (AP Fotoğrafı) – AP / ( X )

Albert Einstein’ın hayatı ve kariyeriyle ilgili birçok ilginç anekdot bulunmaktadır. İşte Einstein’ın azimli doğası ve başarıları hakkında bazı ilginç bilgiler:

  1. Geç Gelişimi: Einstein, çocukluk yıllarında dil gelişimi konusunda geç gelişmişti. Konuşma konusundaki geç gelişimi, onun gelecekteki büyük başarılarını tahmin etmekte zorluk çeken birçok kişiyi şaşırttı.
  2. Bağımsız Düşünce: Einstein, genç yaşlarda bağımsız düşünceye ve olayları sorgulamaya büyük bir ilgi gösteriyordu. Sıradan sınıf eğitimine uyum sağlamakta zorlanan Einstein, öğretmenlerinin otoritesine karşı gelebiliyordu.
  3. Zorluklarla Başa Çıkma: Einstein, öğrencilik yıllarında bazı öğretmenleri tarafından anlaşılamamış ve öğrencilik başarısı konusunda zorluklar yaşamıştır. Bu durum, onun akademik alandaki azmini daha da güçlendirmiştir.
  4. İsviçre Patent Ofisi: Üniversite eğitimini tamamladıktan sonra iş bulmak konusunda zorluklar yaşayan Einstein, İsviçre Patent Ofisi’nde patent incelemecisi olarak çalışmaya başladı. Bu dönemde bile, bağımsız düşünce ve bilime olan ilgisi devam etti.
  5. Genel Görelilik Teorisi: Einstein’ın en ünlü başarısı, genel görelilik teorisidir. Bu teori, kütleçekimini ve uzay-zamanın bükülmesini açıklar. Einstein, bu teorisiyle 1915 yılında Almanya’da Prusya Bilim Akademisi’nden Max Planck ve Walther Nernst gibi bilim insanlarının desteğini aldı.
  6. Nobel Fizik Ödülü: Einstein, fotoelektrik etki üzerine yaptığı çalışmalar nedeniyle 1921 Nobel Fizik Ödülü’nü kazandı. Bu çalışmaları, kuantum teorisine önemli katkılarda bulunmuştu.
  7. Amerika’ya Göç: Adolf Hitler’in iktidara gelmesinin ardından, Einstein Yahudi olduğu için Almanya’dan ayrılmak zorunda kaldı. 1933 yılında Amerika’ya göç etti ve burada Princeton Üniversitesi’nde öğretim üyeliği yaptı.

Einstein’ın azmi, bağımsız düşünce tarzı ve bilime olan tutkusu, onu 20. yüzyılın en büyük bilim insanlarından biri yaptı. Zorluklara rağmen kararlılığı ve sıradışı düşünce tarzı, Einstein’ın bilim dünyasındaki etkisini ve başarılarını belirleyen önemli faktörlerden biri oldu.

Haberin Devamını Oku
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İsviçre

İSVİÇRE’DE KADINLARIN GÖRSELLERİ İZİNSİZ PORNOGRAFİYE DÖNÜŞTÜRÜLÜYOR

yazar

Yayınlayan

on

By


İsviçre’de kadınlara ait özel fotoğraflar, rızaları olmadan “Celebforum” adlı erkek forumlarında paylaşılıyor. Bu dijital platformda, kadınların görüntüleri cinsel içerikli yorumlara maruz kalıyor veya yapay zekâ ile “deepfake” olarak tahrif ediliyor. Forum, anonim kullanıcılar tarafından pornografik içeriklerin üretildiği ve yaygınlaştırıldığı bir paylaşım alanı olarak dikkat çekiyor.

Paylaşılanlar arasında sosyal medya fenomenleri, tanınmış sanatçılar ve internetteki sıradan kadın kullanıcıların özel profil ya da günlük hayatındaki fotoğrafları da yer alıyor. Genellikle kadınların bilgisi olmadan toplanan bu görseller, forum üyeleri tarafından rencide edici biçimlerde yorumlanıyor ve manipüle ediliyor.


👩‍⚕️ PSİKOLOGLAR UYARIYOR

Uzman psikologlar, bu durumun kurbanlar üzerinde derin psikolojik izler bıraktığını belirtiyor:

  • Utanç ve öfke,
  • Depresyon ve özgüven kaybı,
  • Sosyal hayattan çekilme gibi ciddi sonuçlarla karşı karşıya kalabiliyorlar.

Bir psikolog şu ifadeleri kullanıyor:

“Bu kadınlar çoğu zaman neden ben? diye soruyor. Bu, dijital cinsel şiddetin en çarpıcı örneklerinden biri. Her kadın, başına gelene kadar böyle bir şeyin mümkün olmadığını sanıyor.”


⚖️ NE YAPILABİLİR?

İsviçre yasalarına göre, bir kişinin görselini izinsiz paylaşmak ve cinsel amaçla manipüle etmek açık bir suçtur. Mağdurlar şu adımları izleyebilir:

  1. Polis ya da siber suç birimlerine başvuru
  2. İlgili sitelerin yöneticilerine içerik kaldırma talebi
  3. Hukuki yollara başvurarak tazminat ve ceza davası açma
  4. Psikolojik destek alma

İsviçre Ceza Kanunu’nun 179 ve 197. maddelerine göre, izinsiz görüntü yaymak ve cinsel taciz, ciddi cezalara tabidir.


📣 SONUÇ VE ÇAĞRI

Kadınların dijital dünyada güvenliğini sağlamak, yalnızca bireysel değil toplumsal bir sorumluluktur. Bu tür içeriklerin yayılmasına göz yummak, failleri cesaretlendirmektir.

➡️ Unutmayın: Bu bir suçtur. Susmayın. Şikâyet edin. Dayanışma gösterin.

Haberin Devamını Oku

İsviçre

RUH SAĞLIĞINDA TÜRKİYE ENDİŞELENDİRİYOR, İSVİÇRE FARKINDALIĞIYLA ÖNE ÇIKIYOR

yazar

Yayınlayan

on

By

Ipsos’un AXA için gerçekleştirdiği “Mind Health Report 2025” raporuna göre, Türkiye’de halkın %38’i depresyon, kaygı bozukluğu veya ruhsal sıkıntılar yaşadığını bildirerek, 16 ülke arasında ABD’nin ardından ikinci sırada yer aldı. Araştırma 8 Ekim – 11 Kasım 2024 tarihleri arasında yapıldı, rapor ise 2025’te yayımlandı.

🔴 ABD, %40 ile en yüksek ruhsal sorun oranına sahip ülke oldu.
🔴 Türkiye, %38 oranla ikinci sırada yer aldı.
🔵 İsviçre ise %15 civarında kalarak ortalama seviyede yer aldı ancak halkın %74’ü ruh sağlığını fiziksel sağlık kadar önemli bulduğunu söyledi.

ABD, %40 ile ruhsal sorunların en yaygın olduğu ülke olurken; Türkiye %38 ile ikinci sırada. İsviçre’de ise bu oran %15 civarında seyrediyor. Ancak halkın %74’ü ruh sağlığını fiziksel sağlık kadar önemli bulurken, %41’i sağlık sisteminin hâlâ fiziksel sağlığa daha çok öncelik verdiğini düşünüyor.

📌 Türkiye’de özellikle genç yetişkinlerde ruhsal rahatsızlıklar daha sık görülüyor. Uzmanlara göre sosyal baskılar, ekonomik zorluklar ve gelecek kaygısı bu yüksek oranların temel nedenleri arasında.
📌 İsviçre’de toplumsal farkındalık yüksek olsa da, sistemin ruh sağlığına yatırım yapma konusunda daha fazla adım atması gerektiği vurgulanıyor.

📍Araştırmaya katılan 16 ülke:
ABD 🇺🇸, Türkiye 🇹🇷, İngiltere 🇬🇧, İsviçre 🇨🇭, Fransa 🇫🇷, Almanya 🇩🇪, İtalya 🇮🇹, İspanya 🇪🇸, İrlanda 🇮🇪, Meksika 🇲🇽, Japonya 🇯🇵, Hong Kong 🇭🇰, Tayland 🇹🇭, Filipinler 🇵🇭, Endonezya 🇮🇩, Birleşik Arap Emirlikleri 🇦🇪

Haberin Devamını Oku

Gündem

Şiddetli Psikolojik Sorunlar Yaşayan Sığınmacılar Dahi Sınır Dışı Ediliyor

yazar

Yayınlayan

on

By


Şiddetli psikolojik sorunlar yaşayan sığınmacılar, klinik tedavi altında dahi sınır dışı ediliyor. Uygulama Bern’de ve ülke genelinde yoğun eleştiri altında.

BERN – 11 Temmuz 2025 | İsviçre’nin Sesi / Cemil Baysal
İsviçre’de travma geçirmiş ya da intihar riski taşıyan sığınmacıların, psikiyatri kliniklerinde tedavi gördükleri sırada polis eşliğinde sınır dışı edilmeleri, insan hakları savunucuları ve sağlık otoriteleri tarafından sert şekilde eleştiriliyor. Özellikle Bern kantonunda yaşanan bazı olaylar bu tartışmaları yeniden alevlendirdi.

🧠 TEDAVİ ALTINDAKİLER SINIR DIŞI EDİLİYOR

Birçok vaka kamuoyuna yansımasa da, uzmanlar Almanca konuşulan bölgelerde her yıl çok sayıda benzer olayın yaşandığını belirtiyor. Sığınmacıların çoğu, Dublin Anlaşması kapsamında daha önce giriş yaptıkları AB ülkelerine iade ediliyor. Ancak bazıları, ruh sağlığı yerinde olmamasına rağmen tedavi gördükleri kliniklerden gece yarısı alınıp doğrudan havaalanına götürülüyor.

🧑‍⚖️ ÖRNEK OLAY: AFGAN AİLE TRAJEDİSİ

Afganistan’dan İsviçre’ye kaçan bir kadın, iki çocuğu ve yaşlı annesiyle birlikte 2022’de ülkeye sığındı. Büyükannede başlayan psikolojik çöküş, daha sonra genç kadını da etkiledi. Kadın, intihar girişiminde bulunduktan sonra Bern Üniversite Psikiyatri Kliniği’nde (UPD) tedaviye alındı. Ancak 2023 yılının Mart ayında, gece yarısı klinikten polis zoruyla çıkarılıp çocukları ve annesinin bulunduğu Zürih Havalimanı’na götürülerek sınır dışı edildi. Kadının WhatsApp mesajlarında yaşadığı çaresizlik ve korku açıkça görülüyor. Aileye destek veren Jürg Schneider, yaşananları “şok edici” olarak nitelendiriyor.

⚖️ ELEŞTİRİLER GİDEREK ARTIYOR

Sığınmacılara destek veren Asylex derneğinden avukat Elena Liechti ile Bern Psikiyatri ve Psikoterapi Derneği Başkanı Dr. Patrick Weihs, uygulamaların orantılı olmadığını ve tıbbi etikle bağdaşmadığını vurguluyor. Dr. Weihs, hastaların “gerçek kriz hâlinde” olduklarını ve semptomların rol yapmaktan ibaret olmadığını ifade etti.

🏛️ RESMÎ MAKAMLAR NE DİYOR?

Bern kantonu, her sınır dışı işlemin kliniklerle koordineli yapıldığını ve bir sağlık personelinin hazır bulunduğunu belirtirken, Dublin prosedürlerinin 6 ay içinde tamamlanması gerektiği yönündeki baskıya dikkat çekiyor. İsviçre Göç Sekreterliği (SEM) ise uygulamadan kantonların sorumlu olduğunu, tüm mağdurların kesinleşmiş sınır dışı kararlarına sahip olduklarını duyurdu.

🏥 KLİNİKLERİN TEPKİSİ

Kişisel verilerin korunması gerekçesiyle doğrudan açıklama yapmayan psikiyatri klinikleri, yasal yükümlülüklere uygun hareket ettiklerini bildirse de uzmanlar, sağlık kurumları üzerinde artan siyasi baskıdan rahatsız.

📌 MAHKEME DEVREDE: BERN İNCELEME YAPACAK

Afgan ailenin sınır dışı edilmesiyle ilgili açılan davada Bern İdari Mahkemesi, işlemin orantılı olup olmadığının yeniden değerlendirilmesi gerektiğine hükmetti. Ailenin şu anda hâlâ Avrupa’da olduğu, ancak geleceklerinin belirsizliğini koruduğu bildirildi.

Çok sayıda polis ve ağlayan insanlar: Afgan bir ailenin çocuğu sınır dışı edilmeyi resmederek işliyor


Haberin Devamını Oku
Reklam

Trendler