Sosyal Medya

Politika

İSVİÇRE BÜYÜKELÇİSİ’NDEN GÜVEN MEKTUBU

yazar

Yayınlayan

on

Büyükelçilerden Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Güven Mektubu

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde çeşitli ülkelerin büyükelçilerini kabul etti. Maldivler, Danimarka, İsviçre, Gana, Almanya ve Letonya’nın büyükelçileri, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a güven mektuplarını sundular.

İsviçre Büyükelçisi Guillaume Bertrand Scheurer, kabulde dikkat çeken isimlerden biri oldu. Scheurer, güven mektubunu takdim ederken, ekibini de Cumhurbaşkanı Erdoğan’a tanıttı. Kabulün ardından Erdoğan ile birlikte hatıra fotoğrafı çektirdi.

Büyükelçiler, kabul sırasında bazı büyükelçilik mensuplarını ve aile bireylerini de takdim ettiler. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Maldivler Büyükelçisi Abdul Raheem Abdul Latheef, Danimarka Büyükelçisi Ole Toft, Gana Büyükelçisi Nicholas Peter Andoh, Almanya Büyükelçisi Sibylle Katharina Sorg ve Letonya Büyükelçisi Bahtijor Hasanss’ı ayrı ayrı kabul etti.

#CumhurbaşkanıErdoğan #Diplomasi #İsviçreBüyükelçisi #Büyükelçiler #Uluslararasıİlişkiler #Ankara #GuillaumeBertrandScheurer #İsviçreBüyükelçisiGuillaumeBertrandScheurer #TheEmbassyofSwitzerlandinankara

Haberin Devamını Oku
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

İSVİÇRELİ MİLLETVEKİLİ NİK GUGGER AZERBAYCAN’DA KARA LİSTEYE ALINDI

yazar

Yayınlayan

on

By

Okuma süresi: 4 dakika

İsviçre Ulusal Meclisi üyesi Nik Gugger, Azerbaycan tarafından kara listeye alındı. Şubat ayında Azerbaycan’a seçim gözlemcisi olarak gitmek isteyen Gugger, Bakü Havalimanı’ndan geri çevrildi. Şimdi ise Azerbaycan yetkilileri, Gugger’in resmi olarak “istenmeyen kişi” ilan edildiğini doğruladı.

Bu kara listeye alınmanın nedeni, Gugger’in Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nde Azerbaycan aleyhine alınan bir karara destek vermesi olarak açıklanıyor. Kararla birlikte, Azerbaycan’ın konseydeki temsilcilerinin bir yıl süreyle meclis çalışmalarından men edilmesi onaylanmıştı. Toplamda 76 parlamenter daha aynı listeye eklenerek Azerbaycan’a girişleri yasaklandı.

KARA LİSTEYE ALINMANIN SEBEBİ NEDİR?

Nik Gugger, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) adına Azerbaycan’daki seçimleri gözlemlemek için bu ülkeye gitmek istemişti. Ancak Bakü Havalimanı’nda kendisine ülkeye girişin yasak olduğu bildirilmiş ve geri dönmek zorunda kalmıştı. Olayın arkasında yatan neden ise, Avrupa Konseyi’nin Azerbaycan’a yönelik aldığı bir yaptırım kararıydı. Konsey, Azerbaycan’daki seçim süreçlerini ve insan hakları ihlallerini eleştirerek Azerbaycan’ı bir yıl süreyle meclisten men etti. Bu kararı destekleyen milletvekilleri arasında yer alan Gugger, Azerbaycan hükümeti tarafından kara listeye alındı.

DİPLOMATİK GERİLİMİN ARKA PLANI

Azerbaycan ve Avrupa Konseyi arasındaki gerilim, özellikle seçim süreçleri ve Dağlık Karabağ gibi kritik konularda derinleşmişti. Avrupa Konseyi, Azerbaycan’ın insan hakları ve demokrasiye aykırı adımlar attığını savunarak temsilcilerini meclis çalışmalarından men etmişti. Nik Gugger, bu kararı desteklemiş ve Azerbaycan’ın demokrasi ilkelerine uymadığını ifade etmişti. Bunun üzerine, Azerbaycan 76 Avrupa Konseyi milletvekilini kara listeye aldı.

Gugger ise bu kararı kabul edilemez bulduğunu belirterek, “Azerbaycan’ın beni kara listeye alması, insan haklarına ve diplomatik haklarıma aykırıdır. Bu yasak derhal kaldırılmalıdır,” açıklamasında bulundu. Ayrıca, İsviçre Dışişleri Bakanı Ignazio Cassis de bu diplomatik krize müdahil olarak Azerbaycan hükümetine giriş yasağının kaldırılması çağrısında bulundu.

AZERBAYCAN’IN TUTUMU

Azerbaycan hükümeti, aldığı bu kararın tamamen yasal ve egemenlik haklarına dayandığını belirtiyor. Bern’deki Azerbaycan Büyükelçiliği, yaptığı açıklamada, “Bu adım, Azerbaycan Cumhuriyeti’nin yasalarına uygun olarak alınmıştır ve devletimizin egemenlik hakları çerçevesindedir,” ifadelerini kullandı. Azerbaycan, dış müdahalelere karşı çıkarken, Batı ülkeleri tarafından yapılan eleştirileri reddediyor.

NİK GUGGER’İN TEPKİSİ VE ÇAĞRISI

Nik Gugger, Avrupa Konseyi ve İsviçre hükümetine çağrıda bulunarak Azerbaycan’ın kara liste uygulamasına karşı sert bir tavır alınması gerektiğini savundu. “Bu giriş yasağı, Avrupa değerlerine ve demokrasiye aykırıdır. Azerbaycan, Avrupa Konseyi üyesi olarak demokrasiye ve insan haklarına bağlı kalmak zorundadır,” dedi. Gugger, ayrıca bu yasağın insan hakları ihlali olduğunu ve diplomatik yollarla bu sorunun çözülmesi gerektiğini belirtti.

#NikGugger #Azerbaycan #KaraListe #DiplomatikKriz #İsviçre #AvrupaKonseyi #schweiz #suisse #svizzera #haber #haberler

Haberin Devamını Oku

Gündem

İSVİÇRE’DE İMZA SKANDALI: SAHTE İMZALARLA İLGİLİ KONTROL YAPILMAYACAK

yazar

Yayınlayan

on

By

Okuma Süresi: 4 Dakika

Haber: Cemil Baysal

İsviçre’de son haftalarda kamuoyunu meşgul eden bir skandal, çeşitli halk girişimleri için toplanan imzaların sahte olabileceği iddialarını içeriyor. Özellikle ticari imza toplama kuruluşlarının, halk girişimlerinde sistematik bir şekilde sahte imzalar kullanmış olabileceği yönündeki şüpheler gündeme gelmişti. Buna rağmen Federal Şansölye Viktor Rossi, bu girişimlerde usulsüzlük olduğuna dair “belirgin kanıtlar” bulunmadığını açıkladı.

İddialar Neler?

İki hafta önce gündeme gelen iddialar, bazı halk girişimleri için toplanan imzaların sahte olabileceği yönündeydi. Bu spekülasyonlar, halkın doğrudan demokrasiyi suistimal edebilecek imza toplama yöntemleriyle ilgili endişelerini artırdı. Ancak Şansölye Rossi, şu anda bu iddiaları doğrulayacak somut bir kanıt olmadığını belirtti. Bu sebeple, herhangi bir halk girişiminin sistirilmeyeceğini ya da imzaların yeniden kontrol edilmeyeceğini söyledi.

Hangi Girişimler Etkileniyor?

Şu anda İsviçre’de toplamda 17 halk girişimi ve 5 referandum farklı aşamalarda bulunuyor. Bu girişimler, iddialara rağmen normal süreçlerinde ilerlemeye devam edecek. Rossi, girişimlerin sistirilmesinin ya da imzaların yeniden kontrol edilmesinin yasal bir dayanağı olmadığını ifade etti. Hatta bu tür bir denetimin, girişimlerin siyasi süreçlerini gereksiz yere yavaşlatabileceği uyarısında bulundu.

Neden Denetim Yapılmıyor?

Rossi, sahte imza iddialarının yeniden gözden geçirilmesinin yalnızca örnekleme yöntemiyle yapılabileceğini ve bunun sınırlı bir anlam taşıyacağını belirtti. Ayrıca, bazı imzaların 4 yıl önce toplanmış olması nedeniyle imza sahiplerinin hatırlama güçlüğü çekebileceği ve geri dönüş oranlarının düşük olabileceği ifade edildi. Bu tür bir denetim, mevcut yasalara göre yetersiz ve sonuçsuz kalabilir.

Gelecek İçin Ne Yapılacak?

Federal Şansölye, imza toplama süreçlerinde güveni yeniden tesis etmek için adımlar atılacağını vurguladı. Bu kapsamda, yasal önlemler, suç teşkil eden durumlarla ilgili cezai yaptırımlar ve önleyici tedbirler hayata geçirilecek. Ayrıca, imza toplama süreçlerinin iyileştirilmesi ve şeffaflaştırılması için teknik çözümler araştırılacak. Bilimsel iş birliği ile daha güvenilir bir sistem oluşturulması hedefleniyor.

Doğrudan Demokrasiye Güven Sarsılmamalı

Rossi, İsviçre’nin doğrudan demokrasiye dayalı sisteminin güvende olduğunu ve bu sistemin temelini oluşturan imza toplama süreçlerinin etkin bir şekilde çalıştığını belirtti. Ancak, mutlak bir güvenlik olmadığını da kabul eden Rossi, “totaliter bir denetim devleti olmadan yüzde yüz güvenlik mümkün değil” açıklamasını yaptı. Mevcut sistemin korunarak, doğrudan demokrasinin daha da güçlendirilmesi gerektiğine dikkat çekti.

#İsviçre #İmzaSkandalı #DoğrudanDemokrasi #SiyasiGirişimler #ViktorRossi #schweiz #suisse #svizzera #switzerland #isviçrehaberleri #isviçredenhaberler #isviçredehaber #isviçretürkmedya #turkischepresseschweiz #schweizertürkischemedien

Haberin Devamını Oku

Gündem

İSVİÇRE’DE ÇOCUK VE GENÇLER İÇİN KORUMA KONSEPTLERİ TARTIŞMASI: ULUSAL KONSEY KARAR VERECEK

yazar

Yayınlayan

on

By

İsviçre’de çocuklar ve gençlerin korunmasına yönelik önemli bir tartışma gündemde. Çarşamba günü, Ulusal Konsey, kiliseler, okullar ve spor kulüpleri gibi çeşitli kuruluşlar için suistimale karşı koruma konseptlerinin zorunlu hale getirilip getirilmeyeceğini ele alacak.

2023 yılında Zürich Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırma, son yaklaşık 70 yıl içinde Roma Katolik Kilisesi’nde 1000’den fazla çocuk cinsel istismarı vakası olduğunu ortaya koydu. Bu durum, büyük bir öfke dalgasına yol açtı.

Bu tür vakalar ve spor dünyasındaki benzer olaylar, Parlamento’da çeşitli önlemlerin tartışılmasına neden oldu. Çarşamba günü Ulusal Konsey, çocuklar ve gençler için suistimalleri önleme amacıyla koruma konseptlerinin gerekip gerekmediğini ele alacak. Bu konseptlerin kiliseler, okullar ve spor kulüpleri gibi kuruluşlar için geçerli olması öngörülüyor.

Ulusal Konsey’de Kritik Görüşmeler

Ulusal Konsey üyeleri, özellikle Sosyal Demokrat Parti (SP), Yeşiller, Yeşil Liberaller Partisi (GLP), Orta ve Demokratik Parti (FDP) partilerinden gelen talepler doğrultusunda, tüm kuruluşlar için bağlayıcı koruma konseptlerinin uygulanmasını savunuyor. Bu koruma konseptlerinin, suistimallerin önlenmesi amacıyla çeşitli önleyici tedbirler, personel yönetimi ve kriz yönetimi gibi alanlarda düzenlemeler içermesi öngörülüyor. Ancak, Federal Hükümet bu önerilere karşı çıkıyor ve ulusal düzeydeki düzenlemelere temkinli yaklaşmayı tercih ediyor.

Çocuk Koruma Derneği: Ulusal Düzenlemeler Şart

Çocuk Koruma İsviçre Derneği, ulusal düzeyde koruma konseptlerinin getirilmesini olumlu değerlendiriyor. Dernek Genel Müdürü Regula Bernhard Hug, “Koruma konseptlerinin varlığı, çocukların şiddet deneyimleme olasılığını tamamen ortadan kaldırmasa da, suistimallerin gerçekleşmesini çok daha zor hale getirir,” dedi. Hug, her kuruluşun, kendine özgü risklere göre düzenlenmiş bir koruma konseptine sahip olması gerektiğini vurguladı.

Mitte-Ulusal Konsey Üyesi Priska Wismer-Felder: “Koruma Kapsamı Genişletilmeli”

Mitte-Ulusal Konsey Üyesi Priska Wismer-Felder, koruma konseptlerinin, kurumların mevcut zayıf noktalarını ve kör noktalarını belirlemelerine yardımcı olacağını ifade etti. Wismer-Felder, bu alanda sıfır tolerans politikası gerektiğini ve Parlamento’dan bu konuda destek beklediğini vurguladı.

SVP’den Bürokrasi Uyarısı: Gönüllü Katılımı Tehdit Ediyor

SVP-Ulusal Konsey Üyesi Barbara Steinemann, küçük organizasyonlar için koruma konseptlerinin zorunlu hale getirilmesinin fazla bürokratik olacağını savundu. Steinemann, bu tür düzenlemelerin gönüllü katkıyı azaltabileceğini ve suistimallerin engellenmesinin yanı sıra suçluların uygun şekilde cezalandırılmasının daha önemli olduğunu belirtti.

İsviçre’de çocuk ve gençlerin güvenliğini sağlamak amacıyla yapılan bu tartışmalar, koruma önlemlerinin etkinliği ve uygulanabilirliği açısından önemli bir dönemeç teşkil ediyor. Ulusal Konsey’in alacağı karar, ülke genelinde çocuk koruma politikalarının şekillenmesinde belirleyici rol oynayacak.

#KorumaKonsepti #ÇocukKoruma #İsviçre #UlusalKonsey #SosyalPolitika #ÇocukHakları #GönüllüKatılım #SuistimaleKarşı #KorumaÖnlemleri #schweiz #suisse #svizzera #switzerland #haber #avrupa #cinselistismar

Haberin Devamını Oku
Reklam

Trendler