Sosyal Medya

Gündem

GAZETECİ ÖZLEM GÜRSES GÖZALTINDA

yazar

Yayınlayan

on

ÖZLEM GÜRSES VE NEVŞİN MENGÜ’NÜN GÖZALTI SÜREÇLERİ, BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ

Özlem Gürses’in Gözaltı Süreci

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, gazeteci Özlem Gürses hakkında “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçlamasıyla bir soruşturma başlattı. Gürses, YouTube’daki “TV OZ” kanalında yaptığı yayında, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) hakkında şu şekilde bir açıklama yapmıştı: “Gördüğünüz üzere IŞİD yapısı, yani TSK-SMO yapısı Kürtlerin olduğu bölgelerde küçük küçük kazanımlar elde etmiş.” Bu sözleriyle TSK’yı, işkence ve katliamlar gerçekleştiren terör örgütleriyle eşdeğer gösterdiği ve işgalci bir kurum olarak nitelendirdiği belirtildi.

Başsavcılıktan yapılan açıklamada, Gürses’in bu açıklamaları nedeniyle soruşturma başlatıldığı ve gazetecinin gözaltına alındığı kaydedildi. Bu gelişme, Türkiye’de ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü üzerindeki mevcut baskıları bir kez daha gündeme getirdi. Gürses’in söz konusu yayındaki açıklamalarının, özellikle devlet kurumlarıyla ilgili terör örgütü benzetmesi içermesi, geniş bir hukuki süreci tetikledi.

Nevşin Mengü’nün Gözaltı Süreci

Nevşin Mengü’nün gözaltına alınması da benzer şekilde basın özgürlüğü tartışmalarını körükledi. Mengü, PYD/YPG terör örgütü elebaşı Salih Müslim ile yaptığı röportajı sosyal medya hesabında yayınladı. Röportajda, Salih Müslim’in görüşlerine yer verildiği ve terör örgütü ile eylemlerinin övüldüğü iddiası ile İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı bir soruşturma başlattı.

Mengü, sosyal medya hesabından röportaj videosunu paylaştıktan sonra, Türk Ceza Kanunu (TCK) kapsamında hukuki bir risk olduğuna dair uyarı aldı ve videoyu kaldırma kararı aldı. Mengü, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, “Suriye’den yeni döndüm. Esad sonrası yeni bir dönemin hazırlıkları var. Bu yeni döneme girilirken, yabancı basına da Türkiye ile konuşmak istediğini söyleyen Salih Müslim’in değerlendirmesini almak istedim. Ancak TCK uyarınca bu röportajın suç ve suçluyu övmek kapsamına girebileceği konusunda hukukçu arkadaşlardan uyarı aldım. Bu nedenle söz konusu röportajı kaldırdım,” şeklinde bir açıklama yaptı.

İfade Özgürlüğü ve Basın Özgürlüğü Üzerindeki Etkiler

Gürses ve Mengü’nün gözaltı süreçleri, Türkiye’deki ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü tartışmalarını yeniden gündeme getirdi. Her iki gazeteci de, devletin güvenlik birimleriyle ilgili yaptıkları açıklamalar ve röportajlar nedeniyle soruşturma sürecine dahil oldular. Gürses’in açıklamaları, TSK’yı terör örgütleriyle eşdeğer gösterdiği için “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçlamasıyla karşılaştı. Mengü’nün röportajı ise, terör örgütü PYD/YPG ve eylemlerinin övüldüğü gerekçesiyle soruşturma başlatılmasına yol açtı.

Bu gözaltılar, Türkiye’deki basın özgürlüğü üzerinde ciddi etkiler yaratıyor. Gazetecilerin, haber yaparken ve yorum yaparken hukuki sınırlar içinde kalmak zorunda olmaları gerektiği, ancak aynı zamanda basın özgürlüğünün de korunması gerektiği vurgulanıyor. Pek çok gazeteci ve sivil toplum kuruluşu, bu tür hukuki süreçlerin basının bağımsızlığını ve özgürlüğünü zedeleyeceğini ifade ediyor. Türkiye’deki basın mensuplarının, kendilerini hukuki riskler altında hissetmeden haber yapabilmeleri için özgür bir ortamın sağlanması gerektiği vurgulanıyor.

Haberin Devamını Oku
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Avrupa

MİLYONLUK VURGUN: YASEMİN G.’YE 6 YIL 9 AY HAPİS CEZASI!

yazar

Yayınlayan

on

By

Bremen’de Duruşma Salonunda Lüks Gösterisi
Chanel gözlükler, Moncler marka pahalı bir mont, altın takılar… Yasemin G. (32), duruşma salonunda lükse olan düşkünlüğünü bir kez daha gözler önüne serdi. Almanya’nın Bremen kentinde yargılanan Yasemin G., 8,2 milyon Euro’luk soygun suçundan 6 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırıldı. Ayrıca çalınan miktarı geri ödemesi kararlaştırıldı.

SUÇUN İTİRAFI: “SADECE 20 BİN EURO ALABİLDİM”

Bremen Eyalet Mahkemesi’nde görülen davada Yasemin G., suçunu itiraf etti:
“Soygun sırasında yaklaşık 8 milyon Euro saydım. Planım paranın büyük kısmını, yani 6 milyon Euro’yu kendime ayırmaktı. Ancak sonunda sadece 20 bin Euro alabildim. Daha fazlasını değil.”

SOYGUN NASIL GERÇEKLEŞTİ?

21 Mayıs 2021’de Yasemin G., çalıştığı Bremen’deki “Loomis” isimli para taşıma şirketinde milyonluk bir vurgun yaptı. Şirkette, bankaların ATM’lerine yerleştirilecek para kasetlerini hazırlamakla görevli olan Yasemin G., 8,2 milyon Euro’yu çöp poşetlerine gizledi ve bu değerli “çöpü” dışarı taşıyarak kayıplara karıştı.

Ancak olayın ardından polis tarafından başlatılan kamuya açık arama sonuçsuz kaldı. Polis, Yasemin G.’yi tam 1033 gün boyunca aradı.

“KANKAM VE SEVGİLİSİ SUÇA ORTAK OLDU”

Yasemin G., suç ortaklarını mahkemede açıkladı: “En iyi arkadaşım Büşra S. ve onun sevgilisi Yiğit T. bana yardım etti.”
Yiğit T., Türkiye’de dokuz çalışanı olan bir çağrı merkezi işletiyor ve dolandırıcılık suçlarıyla tanınıyor. Yasemin G., Yiğit T.’nin soygun fikrini ortaya attığını ve daha karmaşık yöntemler (tünel kazma, rehin alma veya silahlı soygun) planladığını ancak bu önerileri kabul etmediğini belirtti.

TÜRKİYE’YE KAÇIŞ VE LÜKS İÇİNDE GİZLENME

Soygunun ardından Yasemin G., tek başına Türkiye’ye uçtu. İlk başlarda lüks otellerde konaklayan Yasemin, bir süre sonra Yiğit T.’nin ailesinin havuzlu villasında yaşamaya başladı. Ancak yaklaşık bir yıl boyunca dışarı çıkamamak ve izole bir hayat sürmek onu bunaltmaya başladı.

“HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRADIM”

Yasemin G., Türkiye’de çeşitli suç şebekeleriyle iletişime geçerek çalınan milyonlara ulaşmaya çalıştı ancak bu çabaları sonuçsuz kaldı. Bu süre zarfında Büşra S., 2022 yılında suç ortaklığı nedeniyle 3 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

TEHDİTLER VE TESLİM OLMA KARARI

Bir yıl boyunca İstanbul’da saklanan Yasemin, “yeni erkek arkadaşının” Yiğit T.’nin ailesine ait bir nargile kafeye gidip para talep etmesinin ardından ölümle burun buruna geldi. Erkek arkadaşı, birkaç gün sonra sokakta silahlı saldırıya uğradı ve vücudunda 9 kurşun yarasıyla hayatta kalmayı başardı. Bu olay, Yasemin G.’nin teslim olma kararını hızlandırdı.

MİLYONLAR HALA KAYIP

Mahkemede Yasemin G., çalınan paranın Türkiye’ye küçük gruplar halinde taşındığını söyledi. Ancak paranın izine hala rastlanmadı. Mahkeme, Yasemin G.’nin “kadın Robin Hood” olmadığını ve çalınan parayla lüks bir hayat sürmeyi amaçladığını belirtti.

Haberin Devamını Oku

Gündem

İSVİÇRE’DE YENİ YASA: TEMU VE RICARDO GİBİ PLATFORMLARA KDV YÜKÜMLÜLÜĞÜ GELİYOR – FİYATLAR ZAMLANACAK

yazar

Yayınlayan

on

By

İsviçre’de dükkan kiralayıp, depo kiralayıp personel çalıştırarak İsviçre standartlarında maaş ödeyen yerel işletmeler ayakta kalmaya çalışırken, Temu ve benzeri şirketler ülkede ne depo kiralıyor ne de personel çalıştırıyor. Üstelik Çin Postası ile İsviçre Postası arasındaki ikili anlaşma sayesinde düşük maliyetle paketlerini müşterilere ulaştırıyor. Artan şikayetler ve esnafların tepkisi sonucu siyasiler bu duruma müdahale etti.

YENİ YASA NELERİ DEĞİŞTİRİYOR?

1 Ocak 2025 itibarıyla yürürlüğe girecek olan yeni yasa, dijital Online E Ticaret pazar yerlerini hizmet sağlayıcı olarak tanımlıyor. Bu kapsamda, İsviçre’deki kullanıcılar üzerinden yıllık 100 bin Frank veya daha fazla işlem hacmine ulaşan platformlar KDV ödemekle yükümlü olacak.

Hedefteki isimler: Temu ve Amazon
Bugüne kadar Temu ve Shein gibi uluslararası platformlar, İsviçre’deki satışlarından KDV ödemiyordu. Örneğin, Temu 2023 yılında İsviçre’de en az 350 milyon Frank gelir elde etti ancak bu satışlardan yaklaşık 28 milyon Frank KDV tahsil edilemedi.

Bunun nedeni, İsviçre gümrüğünün yalnızca 62 Frank üzerindeki ürünlere vergi uygulaması. Daha düşük bedelli ürünler için vergi tahsil etmek, işlem maliyetinden dolayı genellikle yapılmıyordu. Ancak yeni yasa, platformların bu vergiyi doğrudan ödemesini zorunlu hale getiriyor.

RICARDO KULLANICILARINI NASIL ETKİLEYECEK?

Ricardo.ch kullanıcılarının çoğu için önemli bir değişiklik olmayacak. Daha önce KDV mükellefi olmayanlar, yalnızca platformun yenilenen şartlarını kabul etmekle yetinecek. Ancak yıllık 100 bin Frank’ın üzerinde gelir elde eden satıcılar, artık KDV bilgilerini satış fiuyatlarına hesaplarına eklemek zorunda.

Ricardo CEO’su Francesco Vass, yeni düzenleme kapsamında kullanıcıların kafasında oluşan soru işaretlerini gidermek için yoğun çaba sarf ettiklerini belirtti. Ayrıca Ricardo, İsviçre Vergi Dairesi ile bilgi paylaşımını artıracak olsa da kullanıcı ücretlerine zam yapmayı planlamıyor.

AMERİKAN PLATFORMLARI TEPKİLİ

Ricardo, bu düzenlemeye karşı çıkmazken, Amazon gibi Amerikan devleri yasa değişikliğine sert tepki gösteriyor. Ancak İsviçre hükümeti, yurt dışındaki bu tepkilere rağmen düzenlemeyi uygulama kararlılığında.

Yeni yasanın, İsviçre ekonomisine milyonlarca Frank değerinde ek gelir sağlaması bekleniyor. Özellikle Temu ve Amazon gibi platformlardan elde edilecek KDV gelirleri, yerel ekonomiye önemli katkılar sunacak.

İsviçre’nin önde gelen e-ticaret mağazalarından www.swissgadget.ch’nin Türk sahibi C. Baysal, alınan kararla ilgili İsviçrenin Sesi’ne şu açıklamalarda bulundu:

“Bu kararın alınması için Perakendeciler Birliği ile büyük mücadele verdik. Biz İsviçre’de depo kirası ödeyip personel çalıştırıyor, çalışanlarımıza İsviçre standartlarında maaş ödüyoruz. Ayrıca İsviçre’de vergi ve KDV ödemek zorundayız. İsviçre Postası ile paket başı neredeyse 10 Frank kargo ödemek zorundayız. Bu nedenle fiyatlarımızı mecburen bu koşullara göre ayarlıyoruz. Ancak Temu ve benzeri oluşumlar her alanda dengesiz bir rekabet ortamı yarattı. Vergiü KDV ve kargo ödemeden ürün gönderiyorlar. Bu duruma bir ‘dur’ denilmeliydi. Ancak alınan önlemler yetersiz. Daha fazla kısıtlamalar şart.”

Bu ifadeler, İsviçre’deki e-ticaret sektöründe yerel işletmelerin yaşadığı zorlukları ve bu sorunların çözümüne yönelik beklentileri açıkça ortaya koyuyor.

Haberin Devamını Oku

Gündem

MAGDEBURG’DA ARAÇLI SALDIRI: TÜM DETAYLAR VE TETİKÇİ HAKKINDA BİLDİKLERİMİZ

yazar

Yayınlayan

on

By

Almanya’nın Magdeburg kentinde Cuma akşamı bir araç Noel pazarındaki kalabalığa daldı. Olayda çok sayıda kişi yaralanırken, Alman yetkililer saldırıyı terör eylemi olarak değerlendirdi. Yaklaşık 400 metre boyunca kalabalığın arasından geçen sürücü olay sonrası tutuklandı.

Saldırgan Kimdir?

Saldırıyı gerçekleştirdiği iddia edilen kişi, 50 yaşında ve Suudi Arabistan kökenli bir doktor. Almanya’ya 2006 yılında giriş yapan Taleb A., Almanya’da süresiz oturma iznine sahip. Sachsen-Anhalt Eyaleti Başbakanı Reiner Haseloff’un açıklamasına göre zanlı, Bernburg’da bir psikiyatri hastanesinde görev yapıyordu.

Sağcı Bir İslam Eleştirmeni

Taleb A., Alman güvenlik güçleri tarafından daha önce İslamcı bir tehdit olarak değerlendirilmedi. Ancak, “Spiegel” ve “Welt” gibi kaynaklara göre zanlı, kendisini İslam karşıtı bir aktivist olarak tanımlayan bir eski Müslümandı. Zanlı, özellikle Suudi kadınların ülkelerinden kaçışına dair rehberlik yaparken aynı zamanda Almanya’daki sığınmacı sistemine ilişkin bilgiler paylaşıyordu.

2019 yılında “FAZ” gazetesine verdiği bir röportajda kendisini “tarihteki en agresif İslam eleştirmeni” olarak tanımlayan Taleb A., ateist olduğunu ve Suudi Arabistan’da din eleştirmeni olması sebebiyle baskıya maruz kalmaktan korktuğu için Almanya’dan iltica talep ettiğini belirtmişti.

AfD ile Bağlantıları

Taleb A.’nın, Almanya’da aşırı sağcı bir parti olan AfD’ye (Almanya için Alternatif) sempati duyduğu bildiriliyor. “Spiegel”e göre, 2016 yılında AfD ile ortak bir “Eski Müslümanlar Akademisi” kurma projesi başlatmayı hedeflemişti. Ayrıca, AfD lideri Alice Weidel’in sosyal medya paylaşımlarını sıklıkla desteklediği ve paylaştığı iddia ediliyor.

Yetkililere Eleştiriler ve Çelişkili Mesajlar

Son yıllarda sosyal medyada Alman makamlarını radikat İslam ya da İslamcılıkla mücadelede yetersiz olmakla suçlayan zanlı, zaman zaman çelişkili mesajlar yayınladı. Bir dönem Suudi kadınlara yardım etme çalışmalarıyla tanınan Taleb A., sonrasında kendi web sitesinde Almanya’daki sığınmacı sistemine yönelik sert eleştirilerde bulundu ve “Almanya’da asla iltica talep etmeyin” ifadelerini kullandı.

Soruşturma Devam Ediyor

Magdeburg’daki trajik olayla ilgili soruşturma sürüyor. Yetkililer saldırının ardındaki motivasyonu netleştirmeye çalışıyor. Almanya’da aşırı sağcı ideolojilerin, İslam eleştirisiyle birleşerek şiddet eylemlerine dönüşmesi konusundaki endişeler artıyor.

#MagdeburgTetikçi #AvrupaGündemi #İslamEleştirisi #almanya #deutschland #germany

Haberin Devamını Oku

Trendler