Sosyal Medya

Gündem

İSVİÇRE VE AB ARASINDA YENİ İKİLİ ANLAŞMALAR: İSVİÇRE BASINININ DEĞERLENDİRMELERİ

yazar

Yayınlayan

on

İsviçre ve Avrupa Birliği arasında yeni ikili anlaşmaların tamamlanmasının ardından İsviçre basını farklı bakış açılarını yansıtıyor. İşte, İsviçre basınında yer alan öne çıkan yorumlar:

Tagesanzeiger: Kamuoyundaki Belirsizlik ve Karşıt Görüşler

İsviçre’deki en köklü gazetelerden biri olan Tagesanzeiger, yeni anlaşmaların tamamlanmasından sonra iç politikada yaşanacak tartışmaların henüz başlamadığını vurguluyor. Gazete, İsviçre hükümetinin iç kamuoyunda karşılaşacağı zorluklara dikkat çekiyor. Çoğu siyasi parti, anlaşmaya ilişkin temkinli bir iyimserlik sergilerken, hükümetin henüz önemli sorunlara çözüm sunmadığı ifade ediliyor.

Özellikle, İsviçre’nin göçmenlik ve koruma sistemine dair önerilen “koruma maddesinin” nasıl uygulanacağı belirsizliğini koruyor. Bunun yanı sıra, dört önemli referandum önerisinin Federal Meclis’e sunulup sunulmayacağı ve nasıl bir sonuç alacağı konusunda belirsizlikler bulunuyor. Gazete, şu an için anlaşmanın karşıtlarının daha güçlü bir konumda olduğunu belirtiyor. “Kolonyal anlaşma” olarak nitelendirilen anlaşma, karşıtlar tarafından sert bir şekilde eleştiriliyor. Ayrıca, Dışişleri Bakanı Ignazio Cassis’in müzakereler sırasında gözlerden kaybolmuş olması ve basın toplantılarında coşkusuz bir tutum sergilemesi de dikkat çeken bir nokta.

Schweiz am Wochenende: İsviçre’nin Stratejik Yeri ve Müzakere Başarısı

Schweiz am Wochenende gazetesi, İsviçre’nin yeni anlaşmalarla Avrupa Birliği ile olan ilişkisini güçlendirdiğini savunuyor. Gazete, özellikle Rusya’nın Ukrayna’ya karşı başlattığı saldırganlık sonrası İsviçre’nin AB ile daha yakın bir ilişki kurması gerektiğini belirtiyor. İsviçre, AB ile değerler paylaşan ve demokratik ilkelere bağlı bir ülke olarak, kriz dönemlerinde önemli bir stratejik konumda bulunuyor.

Gazete, Federal Hükümetin müzakerelerde başarılı bir performans sergilediğini, özellikle daha önceki çerçeve anlaşmasından daha verimli sonuçlar alındığını ifade ediyor. Bu anlaşmalar, İsviçre için özellikle iş gücü hareketliliği, eğitim ve araştırma alanlarında önemli kazanımlar sağlıyor. Ancak, gazete, bu anlaşmaların geniş çaplı bir tartışmaya ve siyasi onaya ihtiyaç duyduğunu vurguluyor.

Neue Zürcher Zeitung (NZZ): Dışişleri Bakanı Cassis’in İlgisizliği ve Hükümetin Durumu

İsviçre’nin en prestijli gazetelerinden Neue Zürcher Zeitung (NZZ), Dışişleri Bakanı Ignazio Cassis’in müzakereler esnasındaki tutumunu eleştiriyor. Cassis, AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile yaptığı görüşme sonrasında coşkusuz bir tavır sergileyerek, anlaşma hakkında daha fazla ayrıntı vermekten kaçındı. Gazete, Cassis’in görüşme sırasında basın karşısında heyecan eksikliği yaşadığını ve bu durumun müzakerelerin başarısını olumsuz etkileyebileceğini savunuyor.

Federal Hükümet’in, bu önemli dönemeçte, AB ile ilişkilerin geleceği hakkında daha net bir tutum benimsemesi gerektiği ifade ediliyor. NZZ, özellikle İsviçre’nin dış politika alanındaki hassasiyetlerine dikkat çekiyor ve ülkenin Avrupa ile olan ilişkilerinin istikrarlı bir şekilde sürdürülmesinin önemini vurguluyor.

Le Temps ve La Liberté: İsviçre’nin Avrupa ile İlişkilerinin Temeli

Le Temps ve La Liberté, İsviçre’nin Avrupa ile olan ilişkilerini oldukça önemli ve stratejik olarak değerlendiriyor. Le Temps, 20 Aralık’ı tarihi bir gün olarak nitelendiriyor ve İsviçre’nin Avrupa ile daha da yakınlaşmasının önemli bir adım olduğunu belirtiyor. Gazeteye göre, yapılan anlaşma, ülkeler arası derinleşen işbirliğinin temelini atıyor. İsviçre, AB ile olan ilişkilerinde her zamankinden daha fazla bağlılık hissediyor.

La Liberté, İsviçre’nin Avrupa için vazgeçilmez olduğunu savunuyor. Gazete, özellikle İsviçre’nin iş gücü piyasası, eğitim ve araştırma alanlarında Avrupa ile derin bağlara sahip olduğunu vurguluyor. Bu noktada, serbest dolaşım hakkı ve Avrupa’daki üniversitelerle olan işbirliklerinin İsviçre için kritik öneme sahip olduğu ifade ediliyor. La Liberté, İsviçre’nin AB için ne kadar önemli bir partner olduğunu ve bu ilişkilerin güçlendirilmesinin her iki tarafın da çıkarına olduğunu belirtiyor.

Tribune de Genève ve 24 Heures: Şüpheci Bir Yaklaşım

Tribune de Genève ve 24 Heures, anlaşmaların İsviçre’nin AB ile olan ilişkilerini iyileştireceğini kabul etmekle birlikte, şüpheci bir yaklaşım sergiliyor. Gazeteler, anlaşmaların kamuoyunda ikna edici bir şekilde savunulması gerektiğini belirtiyor. AB ile yapılan müzakerelerin sadece güvence altına alınması yeterli değil, aynı zamanda halkın da bu süreci kabul etmesi gerekiyor. Bu gazetelere göre, Avrupa ile ilişkilerde daha açık ve cesur bir duruş sergilenmesi gerektiği ifade ediliyor.

Sonuç ve Gelecek Perspektifi

Yeni İsviçre-AB anlaşmalarının sonucu, iç politikadaki gelişmelere ve halkın bu anlaşmaları ne kadar benimseyeceğine bağlı olarak şekillenecek. Şu an için AB karşıtları daha güçlü bir kamuoyu oluşturmuşken, hükümetin ve müzakerecilerin ikna edici bir şekilde bu anlaşmaları halkla paylaşması gerekecek. Bu süreç, önümüzdeki aylarda İsviçre’nin siyasi geleceğini ve AB ile olan ilişkilerini yeniden şekillendirebilir.

Haberin Devamını Oku
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

“BİZ IRKÇI DEĞİLİZ” – EŞENBACH’TA BAŞÖRTÜLÜ ÖĞRETMENE VELİ TEPKİSİ

yazar

Yayınlayan

on

By

Başörtülü öğretmen krizi Eschenbach’ta tartışma yarattı

St. Gallen kantonuna bağlı Eschenbach kasabasında yer alan Goldingen İlkokulu’nda görev yapması planlanan bir öğretmenin başörtüsü takması nedeniyle velilerden gelen tepkiler üzerine okul yönetimi, atamayı iptal etme kararı aldı. Tepkili velilerden biri, “Biz ırkçı değiliz ama çocuklarımızı emanet ettiğimiz kişiye yüzde 100 güven duymak istiyoruz” diyerek süreci savundu.

Okul yönetimi, Haziran başında yeni öğretmen kadrosunu velilere tanıtan bir bilgilendirme mektubu gönderdi. Söz konusu öğretmen, mektupta kendini tanıtarak öğrencilerle okuyarak, müzikle iç içe bir eğitim ortamı yaratmayı hedeflediğini ifade etti. Ancak mektuba iliştirilen ve başörtülü olduğu görülen fotoğraf, bazı velilerde rahatsızlık yarattı.

“İletişim eksikliği ve baskı hissi”

Tepkilerini okul yönetimine yazılı olarak ileten bazı veliler, şu soruları gündeme getirdi:

  • Bu öğretmen İsviçre kültürünü ve değerlerini çocuklara aktarabilecek mi?
  • Derslerde başörtüsüyle mi bulunacak?
  • Namaz vakitleri ya da Noel kutlamaları sırasında bir sorun yaşanır mı?

Okul yönetimi ise cevaben, öğretmenin dini inancının eğitime yansımayacağını ve İsviçre okullarında geçerli olan Hristiyan değerlerini (yardımlaşma, toplumsal sorumluluk vb.) sürdüreceğini belirtti. Ancak artan velî baskısı sonucu, okul yönetimi öğretmenin atamasından vazgeçti.

Veliler baskı altında hissettiklerini söylüyor

Görüşlerine yer verilen bir veli, yaşanan süreçte okul yönetiminin kendilerini ciddiye almadığını ve açık iletişim kurmadığını savundu. “Bu konuyu gündeme getirdikten sonra bize gelen cevap şu oldu: Öğretmeni kabul etmezseniz, sınıfın geleceği olmayabilir. Bu, açıkça bir tehditti,” diyen veli, ayrıca İsviçre okullarında tarafsızlık gereği sınıflardan haçların da kaldırıldığını hatırlattı.

Bazı veliler ise, öğretmeni savunanların olduğunu ancak etkili olamadıklarını belirtiyor. Tartışmaların yaşandığı veliler arası yazışma gruplarında “ırkçılıkla” suçlandıklarını söyleyen veli, bu tanımlamanın haksız olduğunu savundu.

Yüz yüze görüşme talebi ancak atama iptali sonrası geldi

Veliler, en başından beri okul yönetimiyle doğrudan bir görüşme yapmak istediklerini ancak taleplerinin sürekli göz ardı edildiğini belirtti. Sadece öğretmenin görevlendirilmesinden vazgeçildikten sonra görüşme teklifinin geldiğini belirten veli, bu yaklaşımın güven eksikliğini derinleştirdiğini vurguladı.

Not: Sembolik yapay görsel

Haberin Devamını Oku

Gündem

MİGROLİNO ZÜRİH ŞUBESİNDEN YENİ UYGULAMA: MAYO VE BİKİNİYLE GİRİŞE YASAK

yazar

Yayınlayan

on

By

Okuma süresi: 3 dakika

Zürih’in merkezi noktalarından Sihlquai’de yer alan Migros Grubu’na bağlı Migrolino şubesi, sıcak yaz günlerinde artan müşteri yoğunluğu ve hijyen sorunları nedeniyle dikkat çeken bir uygulamaya imza attı. Artık mağazaya sadece uygun şekilde giyinmiş müşteriler kabul ediliyor. Üstsüz, bikini ya da mayo ile içeriye giriş kesin olarak yasaklandı.

Mağaza girişine yerleştirilen yeni uyarı tabelasında, “Lütfen mağazaya yalnızca uygun kıyafetle (üst ve alt giyim) giriniz” ifadesi yer alıyor. Tabelada ayrıca bikini, mayo ve çıplak üst vücut sembolleri çarpı işaretiyle gösterilerek kural görsel olarak da pekiştiriliyor.

“ISLAK MAYO, ÇIPLAK ÜST, ÇIPLAK AYAKLA GELENLER OLUYORDU”

Konuyla ilgili açıklama yapan Migros sözcüsü Prisca Huguenin-dit-Lenoir, mağazaya son günlerde doğrudan Limmat Nehri’nden çıkan, ıslak mayo ve çıplak ayakla gelen çok sayıda müşterinin girdiğini belirtti. “Bu durum hem hijyen hem de güvenlik açısından ciddi sorunlara yol açtı. Personel zemini sürekli kurutmak zorunda kaldı. Ayrıca kayma tehlikesi söz konusuydu,” diyerek alınan önlemin gerekçesini paylaştı.

Kadın müşterilerin de bikini ya da mayo ile mağazaya girişlerinin uygun bulunmadığını aktaran Huguenin-dit-Lenoir, “En azından üzerlerine bir tişört giymelerini bekliyoruz,” dedi.

HİJYENİN ÖTESİNDE BİR SAYGI MESELESİ

Yeni uygulamanın sadece hijyen değil, aynı zamanda saygı ve görgü kuralları açısından da önemli olduğu vurgulandı. “Tatil otellerindeki restoranlarda bile mayoyla yemek yenmesine izin verilmez. Burada da benzer bir hassasiyet bekliyoruz,” diyen Huguenin-dit-Lenoir, alınan önlemlerin bir kıyafet zorunluluğundan ziyade sağduyu çağrısı olduğunu ifade etti. Ayrıca bu adımın, mağaza çalışanlarına duyulan saygının da bir yansıması olduğu belirtildi.

TİŞÖRT YOKSA SERVİS DE YOK!

Söz konusu Migrolino şubesi, Zürih’in popüler yüzme noktalarından biri olan Limmat Nehri’nin tam karşısında yer alıyor. Nehirde botla gezinti yapan çok sayıda kişi, doğrudan gömleksiz şekilde mağazaya uğramayı alışkanlık haline getirmişti. Ancak mağaza yönetimi bu duruma net bir yanıt verdi: “Tişört yoksa servis de yok.”

Yetkililer, Migrolino’nun bir yüzme alanı büfesi (badi kiosk) olmadığını, günlük market alışverişi için hizmet verdiğini açıkça belirtiyor.

DİĞER MARKETLER NE YAPIYOR?

Benzer durumlar karşısında diğer perakende zincirleri ise daha esnek bir yaklaşım sergiliyor. Denner sözcüsü Thomas Kaderli, bu tür olayların nadir yaşandığını, ancak gerektiğinde personelin müşteriyle doğrudan iletişime geçtiğini ifade etti. Coop yetkilileri, benzer olayların nadiren görüldüğünü ve müşterilerin genellikle sağduyulu davrandığını belirtti. Valora ise, “Saygılı bir alışveriş ortamı için uygun kıyafet elbette önemlidir” açıklamasını yaptı.

SERİNLİĞİN ARDINDAN UYGUN GİYİM

Zürih’te yaz aylarının getirdiği sıcaklıklarda Limmat’ta serinlemek elbette cazip olabilir. Ancak alışveriş öncesi en azından bir tişört giymek, hem mağaza kuralları hem de toplumsal nezaket açısından artık bir gereklilik. Migrolino’nun mesajı net: “Serinleyin, ama saygılı olun.”

Haberin Devamını Oku

Gündem

ESCHENBACH SG’DE BAŞÖRTÜLÜ ÖĞRETMENE GERİ ADIM: VELİ TEPKİSİ SONRASI İŞE ALIMDAN VAZGEÇİLDİ

yazar

Yayınlayan

on

By

ESCHENBACH (SG) – St. Gallen Kantonu’na bağlı Eschenbach beldesinde, başörtüsü takan genç bir öğretmenin ilkokulda göreve başlaması, velilerden gelen tepkiler üzerine iptal edildi. Okul yönetimi, başörtüsünün yasal bir engel teşkil etmediğini belirtmesine rağmen, uzun sürebilecek bir hukuki süreci göze alamayarak kararını geri çekti.

Goldingen köyünde birinci ve ikinci sınıfların sorumluluğunu üstlenmesi planlanan öğretmene pozisyon sözlü olarak onaylanmıştı. Başörtülü olarak katıldığı tanıtım gününün ardından, bir öğrencinin durumu ailesine aktarması üzerine bazı veliler harekete geçti. Veliler, kanton düzeyinde aldıkları hukuki danışmanlıkla, çocuklarının dini açıdan tarafsız bir eğitim alma hakkını öne sürerek itirazda bulundu.

OKUL YÖNETİMİ BAŞLANGIÇTA ÖĞRETMENİN ARKASINDA DURDU
İlk etapta okul yönetimi, öğretmenin pedagojik yeterliliğine vurgu yaparak, dini sembollerin yasalar çerçevesinde yasaklanmadığını ve eğitimin tarafsız, objektif sürdürüleceğini belirtti. Ancak yaz tatili öncesinde, artan baskılar ve olası bir dava sürecinin Federal Mahkeme’ye kadar uzayabileceği yönündeki değerlendirmeler nedeniyle karar yeniden gözden geçirildi.

“KÜÇÜK BİR BELEDİYE BU YÜKÜ KALDIRAMAZ”
Belediye Eğitim Sorumlusu Roger Wüthrich, dış hukuk danışmanlarının da görüşüne başvurulduğunu ve kararın öğretmeni koruma amacıyla, karşılıklı anlaşma çerçevesinde alındığını bildirdi. Wüthrich, “Belediye olarak bu tür uzun ve masraflı bir süreci sürdürecek kaynaklara sahip değiliz” açıklamasında bulundu.

KARAR KASABADA TARTIŞMA YARATTI
Öğretmen kamuoyuna açıklama yapmazken, karara yönelik tepkiler özellikle siyasi çevrelerden ve bazı velilerden geldi. SP Eschenbach Başkanı Iris Wäckerlin, kararın “hoşgörüsüzlük sinyali verdiğini” ve eğitimde çeşitliliğin dışlandığını belirtti. Yerel düzeyde birçok öğretmen ve veli ise başörtülü öğretmene destek verdi. Okul açılışına kısa süre kala yerine atanacak yeni bir öğretmen bulunup bulunamayacağı ise hâlâ belirsizliğini koruyor.

HUKUKİ AÇIDAN NE ANLAMA GELİYOR?
St. Gallen Üniversitesi Hukuk Profesörü Thomas Geiser, Tamedia gazetelerine yaptığı değerlendirmede, devletin din özgürlüğüne saygı yükümlülüğü bulunduğuna işaret etti. Geiser, okulların dini sembollere genel bir yasak koyabileceğini, ancak bu yasağın sadece başörtüsünü değil, haç kolyesi gibi diğer sembolleri de kapsaması gerektiğini vurguladı. Aksi durumda, seçici yasaklamaların ayrımcılığa yol açabileceğini ifade etti.

#eğitimhakkı #başörtüsü #İsviçreGündemi #dinözgürlüğü #ayrımcılık

Haberin Devamını Oku

Trendler