Sosyal Medya

İsviçre

Emekli Maaşları ve Çocuk Yardımları Artıyor: 2025’te Ailelere ve Emeklilere Güzel Haber!

yazar

Yayınlayan

on

İsviçre Federal Konseyi, emekliler ve aileler için önemli bir düzenlemeye imza attı. 2025 yılı itibarıyla emekli maaşları ve çocuk yardımları artacak. İşte bu sevindirici gelişmenin detayları:

Emekli Maaşlarına Zam Geliyor

AHV (Yaşlılık Sigortası) ve IV (Malullük Sigortası) kapsamında asgari emekli maaşı, katkı boşluğu olmayan emekliler için aylık 35 İsviçre Frangı artışla 1.260 Frang’a yükselecek. Maksimum emekli maaşı ise 70 Frang artarak 2.520 Frang olacak. Bu artışlar, tam katkı süresine sahip emeklileri kapsayacak. Ayrıca, bağımsız çalışanlar ve çalışmayanlar için yıllık minimum katkı payı 514 Frang’dan 530 Frang’a çıkarken, isteğe bağlı AHV/IV katkı payı da 980 Frang’dan 1.010 Frang’a yükselecek. Bu düzenlemelerin toplam maliyetinin devlete yaklaşık 1,7 milyar Frang olması bekleniyor.

Çocuk Yardımlarına Artış

Çocuk yardımları, aylık 200 Frang’dan 215 Frang’a çıkarılacak. Bu artış, bazı kantonlarda daha yüksek oranlarda da uygulanabilecek. Şu anda Zürih, Glarus, Solothurn, Basel-Landschaft, Aargau, Thurgau ve Ticino kantonları, asgari çocuk yardımı ödemelerini yapıyor. Yeni artışla birlikte bu kantonlardaki aileler otomatik olarak daha fazla destek alacak.

Eğitim ve Aile Yardımları Yükseliyor

Eğitim yardımları aylık 250 Frang’dan 268 Frang’a yükselecek. Zürih, Glarus, Solothurn, Basel-Landschaft, Aargau ve Ticino kantonları, federal asgari eğitim yardımlarını ödeyen kantonlar arasında yer alıyor. Bu düzenleme, 2009’dan bu yana ilk kez yapılan aile yardımı artışı ile tüm ailelere daha fazla destek sunacak.

Emeklilik Sisteminde Ek Düzenlemeler

Emeklilikle ilgili koordinasyon indirimi 25.725 Frang’dan 26.460 Frang’a, giriş eşiği ise 22.050 Frang’dan 22.680 Frang’a yükseltilecek. Bağlı bireysel emeklilik (Sütun 3a) kapsamında maksimum vergi indirim tutarı ise 7.258 Frang’a çıkarılacak.

Ek Ödenekler ve Vergi Muafiyetleri

Ek ödeneklerde de artış var. Yalnız yaşayanlar için yıllık tutar 20.100 Frang’dan 20.670 Frang’a, evli çiftler için ise 30.150 Frang’dan 31.005 Frang’a yükselecek. Büyük şehirlerdeki yıllık kira üst sınırı 18.900 Frang’a çıkarılacak. Bu düzenlemeler, federal hükümete 33 milyon Frang, kantonlara ise 19 milyon Frang ek maliyet getirecek.

Çalışma Gelirlerinde Muafiyet Artışı

Çalışma gelirleri üzerindeki vergi muafiyetleri de güncellenecek. Yalnız yaşayanlar için yıllık muafiyet 1.000 Frang’dan 1.300 Frang’a, evli çiftler ve çocuk sahibi bireyler için ise 1.500 Frang’dan 1.950 Frang’a yükseltilecek. Bu değişiklikler, federal hükümet ve kantonlara toplam 11 milyon Frang ek maliyet getirecek.

#EmekliZammı #ÇocukYardımı #AileDestekleri #İsviçre2025 #SosyalYardımArtışı #isviçre #kinderzulagen #ivlöhne #malülenemekli #emeklisandığıahv


Haberin Devamını Oku
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

LOZAN’DA İNSAN TİCARETİ SKANDALI: 19 KADIN ZORLA FUHUŞ İŞİNDE ÇALIŞTIRILDI

yazar

Yayınlayan

on

By

Lozan’da, büyük bir insan ticareti ve zorla fuhuş skandalı gündeme geldi. Bir çift, 19 kadını zorla seks işçiliği yapmaya zorlamakla suçlanıyor. Kadınlar, Güney Amerika’dan İsviçre’ye yasa dışı yollarla getirilmişti ve şüpheliler, onları tüm özgürlüklerinden mahrum bırakarak 7 ay boyunca çalıştırdılar. Olayın ardından yapılan soruşturma, çiftin büyük bir kazanç sağladığını ve kadınların yaşamlarını cehenneme çevirdiğini ortaya koydu. Şüpheliler, yaklaşık 93.000 İsviçre Frangı kazandılar.

🔴 ZORLA ÇALIŞTIRILAN KADINLARIN KORKUNÇ YAŞAM HİKAYELERİ

Baş sanık, kendisi de geçmişte zorla fuhuşa zorlanan eski bir seks işçisiydi. Mahkemede yaptığı açıklamada, 13 yaşında zorla fuhuşa başladığını ve yıllarca bir insan taciri tarafından sistematik şekilde sömürüldüğünü anlattı. Geçmişteki travmalarına ve acılarına rağmen, kadınların aynı şekilde mağdur olmasını engellemeye çalıştığını söyledi. Ancak, mahkemede açıklamalarının tersine, baş sanığın aynı acıları başkalarına yaşattığı ortaya çıktı. Kendisi de, zorla çalıştırdığı kadınlara, “daha iyi bir sistem kurma” vaadiyle benzer uygulamaları hayata geçirdiğini kabul etti.

🔒 GÖZETİM ALTINDA KALAN KADINLAR

Kadınlar, Lausanne, Martigny ve Sitten gibi şehirlerdeki otel ve apartmanlarda tutuluyordu. Her biri, sürekli gözetim altındaydı ve dışarı çıkmalarına asla izin verilmiyordu. Çift, kadınların tüm hayatlarını kontrol altında tutarak, onlara belirli koşullar sunarak aldatmaya çalıştı. Kadınlara hijyen ürünleri ve nadiren verilen “molalar” dışında, herhangi bir özgürlük veya dinlenme hakkı verilmedi. Ancak, kadınların ifadelerine göre, iddia edilen koşulların gerçeği yansıtmadığı ve onların yaşadıkları baskıların çok daha büyük olduğu anlaşıldı.

💥 ŞİDDET, TEHDİT VE SOYGUN

Çiftin işlediği bir başka suç, kadınları başka kişiler için çalışmaya zorlamalarının yanı sıra, bir soygun olayına da karışmalarıydı. Üç maskeli adam, gece yarısı kadına ve diğer kadınlara şiddet uygulayarak, onları soydu. Bu olay, kadınların, korku ve tehditlerin etkisinde kalarak polise başvurmasına neden oldu. Olayın ardından, şüpheliler ve potansiyel suç ortakları gözaltına alındı ve şu anda soruşturma altındalar.

⚖️ HAPİS CEZASI BEKLENTİSİ

Şüphelilerin, suçları kanıtlandığı takdirde 10 yıl hapis cezası alması bekleniyor. Mahkeme, kadınların yaşadığı travmaların etkisini göz önünde bulunduracak ve cezaların en üst seviyede olması için çalışmalar yapacak. Şüpheliler, şu anda gözaltında tutuyorlar ve mahkeme süreci devam ediyor.

ÖNEMLİ NOTLAR VE SONUÇ

Lausanne – Lozan’daki bu insan ticareti skandalı, sadece İsviçre’de değil, dünya çapında büyük bir yankı uyandırdı. Bu olay, zorla fuhuşun ve insan ticaretinin ne kadar yaygın ve korkutucu bir suç haline geldiğini bir kez daha gözler önüne serdi. Kadınların yaşadığı travmaların iyileştirilmesi ve bu tür suçların önlenmesi için devletlerin daha etkin önlemler alması gerektiği bir kez daha vurgulandı. Bu davanın, toplumu insan ticareti ve seks işçiliği gibi suçlar hakkında daha fazla bilinçlendirmesi ve ciddi hukuki önlemler aldırması bekleniyor.

Haberin Devamını Oku

Gündem

KÜRESEL ÇALIŞMA: İSVİÇRE, TRUMP’UN GERİ DÖNÜŞÜNE SICAK BAKMAYAN ÜLKELER ARASINDA

yazar

Yayınlayan

on

By

Donald Trump’ın ikinci kez ABD Başkanı olarak göreve başlamasına sayılı günler kala, dünya genelindeki tepkiler farklılık göstermeye devam ediyor. Özellikle Avrupa’da büyük endişelere yol açan bu gelişme, İsviçre gibi ülkelerde daha da belirginleşmiş durumda. Küresel bir çalışma, Trump’ın geri dönüşünü değerlendiren çeşitli ülkelerin bakış açılarını gözler önüne seriyor.

Trump’ın Geri Dönüşü Avrupa’da Endişe Yaratıyor

Donald Trump, Pazartesi günü ABD başkanlığına ikinci kez yemin edecek. Ancak bu durum, geleneksel müttefik ülkelerde büyük bir kaygı yaratmış durumda. Avrupa Dış İlişkiler Konseyi (ECFR) direktörü Mark Leonard, Trump’ın geri dönüşünü, “1956 Süveyş Krizi’nden bu yana en büyük transatlantik kriz” olarak nitelendiriyor. Çarşamba günü, Leonard, Bulgar siyaset bilimci Ivan Krastev ve İngiliz tarihçi Timothy Garton Ash ile birlikte bir web seminerinde, Trump’ın yeniden başkan olmasının Avrupa için ne anlama geldiğine dair değerlendirmelerde bulundu.

İsviçre’nin de yer aldığı bu küresel çalışmaya katılan yaklaşık 28.500 kişi, Trump’ın başkanlık görevine dönüşü hakkında görüşlerini paylaştı. Sonuçlar ise oldukça çarpıcıydı: Avrupa, Trump’a karşı sert bir tutum sergilerken, dünya genelindeki diğer ülkeler bu durumu daha olumlu karşılıyor.

Çin ve Rusya’dan Trump’a Destek

Çin ve Rusya gibi ülkelerde, Trump’a yönelik olumlu görüşler fazlalıkta. Özellikle Hindistan’da, katılımcıların yüzde 80’i Trump’ın başkanlık zaferini, hem Amerikalılar hem de dünya barışı açısından olumlu bir gelişme olarak değerlendirmiş durumda. Trump’ın, Batı’yı bölme arayışı, bu ülkeler tarafından destekleniyor olabilir.

İsviçre’nin Trump’a Yönelik Eleştirisi Yüksek

İsviçre, Trump’ın geri dönüşünü en eleştirel şekilde değerlendiren ülkelerden biri olarak dikkat çekiyor. İsviçre’de yapılan ankette, katılımcıların büyük bir kısmı Trump’ı olumsuz bir şekilde değerlendirdi. Bu durum, İsviçre’nin Avrupa’daki diğer müttefik ülkelerle benzer bir çizgide durduğunu gösteriyor. Ancak dikkat çeken bir diğer unsur, İsviçre’nin Trump’a yönelik eleştirilerinin, bazı AB ülkelerinin değerlendirmelerinden bile daha sert olması.

Rusya ile İlişkilerde Karşıt Görüşler

Bir diğer önemli bulgu ise, Rusya’nın küresel stratejik partner olarak görülmesi. İsviçre’deki katılımcıların yüzde 30’u, Rusya’yı stratejik bir ortak olarak değerlendirirken, geri kalan yüzde 45’lik kesim ise buna karşı çıkıyor. Bu görüş, Rusya’nın dünya genelindeki konumunu da gözler önüne seriyor. Özellikle Ukrayna savaşının etkileri, Rusya’nın imajını Batı’da olumsuz etkilemişken, diğer bölgelerde daha ılımlı bir yaklaşım söz konusu.

Ukrayna Krizine Yönelik Görüşler

Ukrayna’daki savaşın geleceği ise dünyadaki çoğu ülke için belirsizliğini koruyor. Ancak katılımcıların büyük bir kısmı, Ukrayna’nın bu savaşı kazasının pek olası olmadığını düşünüyor. İlgili çalışmaya göre, İsviçre’deki katılımcıların yüzde 59’u, Çin’in 20 yıl içinde ABD’yi geçip küresel liderliğe yükseleceğine inanıyor. Bu durum, Çin’in küresel etkisinin arttığını ve gelecekteki küresel dengelerin değişebileceğini gösteriyor.

Avrupa Birliği’nin Geleceği ve İsviçre’nin Tutumu

İsviçre’de yapılan araştırmanın belki de en dikkat çekici bulgusu, Avrupa Birliği’nin küresel bir güç olarak gelecekteki rolüne ilişkin görüşlerdi. Katılımcıların sadece yüzde 30’u, AB’yi dünya güçleriyle eşdeğer bir ortak olarak görüyor. Bu düşük oran, İsviçre’nin AB karşıtı söylemlerinin etkisini bir kez daha gözler önüne seriyor. Brexit sonrası AB ile ilişkilerin gerginliği, İsviçre’nin tutumunu etkileyen ana faktörlerden biri.

Yeni Bir Küresel Düzenin Sinyalleri

Küresel araştırma, Avrupa’nın gelecekte daha “işlemsel” ve “transaksiyonel” bir politika izleyeceğini gösteriyor. ECFR’nin uzmanları, Avrupa’nın zorlu küresel ortaklarla bile işbirliği yapma gerekliliği üzerinde duruyor. Çin, Hindistan ve diğer büyük aktörlerle yapılan işbirliklerinin artacağı öngörülüyor. Avrupa, Trump’ın geri dönüşünden, daha farklı bir küresel düzen içinde fırsatlar yaratabilir.

Sonuç: Küresel İşbirlikleri Yeniden Şekilleniyor

İsviçre, Trump’ın geri dönüşüne en eleştirel yaklaşan ülkelerden biri olarak bu araştırmada öne çıkarken, dünya genelindeki diğer ülkeler Trump’a farklı açıdan yaklaşıyor. Küresel işbirlikleri, daha fazla fırsat ve zorluk barındırıyor. Gelecek, bu yeni dünya düzeninde, farklı ülkelerin stratejik ortaklıklar kurarak daha dinamik ve esnek bir politika izleyeceğini işaret ediyor. #Trump2025 #Küreselİlişkiler #İsviçreTrump #KüreselPolitika #TrumpEleştirisi #ABDBaşkanlığı #DünyaPolitikası #TrumpVeRusya #AvrupaSiyasiTartışma #TrumpGeriDönüş #İsviçreVeTrump #KüreselGörüşler #TrumpVeAvrupa



Haberin Devamını Oku

Gündem

ZÜRİH’TE SOKAK FAHİŞELİĞİ YASALLAŞIYOR: KADINLARIN GÜVENLİĞİ İÇİN ÖNEMLİ ADIM

yazar

Yayınlayan

on

By

Yasallaşma Kararı, Kadınların Güvenliğini Artırmayı ve Şiddetle Mücadeleyi Hedefliyor

Zürich’in Langstrasse bölgesindeki sokak fahişeliğine yönelik alınan yasal düzenleme kararı, şehirdeki önemli bir toplumsal tartışmayı sonlandırdı. 15 Ocak 2025 tarihinde, Zürich Belediye Meclisi tarafından yapılan oylama sonucunda, sokakta çalışan kadınların daha güvenli bir ortamda hizmet verebilmeleri için sokak fahişeliği legalize edilmesi kararı alındı. Belediye meclisinde 88 kabul, 20 ret oyuyla kabul edilen öneri, şehri bu konuda daha modern bir yaklaşıma taşıma amacı güdüyor.

Kadınların Güvenliği İçin Önemli Adım

Kararın arkasında, sokak fahişeliği yapan kadınların yaşadığı zorluklar yatıyor. Meclis üyeleri, yasal olmayan bir ortamda çalışan kadınların, müşterilerle daha tehlikeli ve gizli bir şekilde iletişim kurmak zorunda kaldıklarını belirtiyor. Ayrıca, yasadışı faaliyetler nedeniyle kadınların sık sık polis tarafından cezalandırıldığını, bunun da kamu kaynaklarının boşa harcanmasına yol açtığını vurguluyorlar.

Şiddet ve Sağlık Sorunlarıyla Mücadele

Sokak fahişeliğinin yasallaşması, yalnızca kadınların güvenliğini artırmayı amaçlamakla kalmıyor, aynı zamanda şiddet ve sağlık sorunlarının önlenmesine de büyük katkı sağlamayı hedefliyor. Yasal bir çerçevede çalışma, kadınların şiddet olaylarına karşı daha korunmasız hale gelmesini engelleyecek. Ayrıca, kadınlar için sağlık hizmetlerine erişim kolaylaşacak ve HIV gibi cinsel yolla bulaşan hastalıkların önlenmesi için daha etkili önlemler alınabilecek. Yasal düzenleme, aynı zamanda, bu alanda çalışanların sağlık kontrollerinin düzenli hale gelmesini sağlayacak.

Meclis üyesi Anna Graff (SP), yaptığı açıklamada, “Sokakta çalışan kadınların koşullarını iyileştirmek zorundayız. Bu durumun yasadışı olması, kadınların güvenliğini daha da tehlikeye atıyor. Kadınların daha güvenli bir şekilde çalışabilmesi için yasal bir düzenleme şart” dedi. Graff, mevcut durumda şiddet ve istismara uğrayan kadınların, bu olayları bildirmek yerine sessiz kalmayı tercih ettiğini, çünkü şikayet etmelerinin kendilerini daha büyük bir tehlikeye atabileceğini ifade etti.

Polis ve Belediye Kaynakları Daha Verimli Kullanılacak

Yasa dışı sokak fahişeliğiyle mücadele ederken, polisin sürekli olarak kadınları cezalandırması ve bu durumun kaynağını çözme çabaları verimsizdi. Yeni düzenleme ile birlikte, polis ve belediye kaynakları daha verimli kullanılacak. Kadınlar artık şüpheli durumlar karşısında yasal koruma alabilecek, yasadışı faaliyetleri engellemeye yönelik daha etkili bir denetim mekanizması kurulacak. Bu da uzun vadede, sokak fahişeliğinin daha sağlıklı bir ortamda yapılmasına olanak sağlayacak.

Sosyal Politikaların Yeni Yönü: Kadınların Çalışma Koşulları

Langstrasse’deki sokak fahişeliği, Zürich’in kültürel ve ekonomik yapısının önemli bir parçası olmuş durumda. Ancak, bu tür faaliyetlerin yasadışı olması, kadınları daha çok maruz kalabilecekleri tehlikelerle baş başa bırakıyordu. Bu yasallaşma kararı, kadınların haklarını korumak ve onlara daha iyi çalışma koşulları sağlamak için atılan önemli bir adımdır.

Zürich Belediyesi, bu kararın, hem sokak fahişeliğini daha şeffaf hale getireceğini hem de kadınların şiddet ve sağlık sorunlarına karşı daha fazla desteğe erişmelerini sağlayacağını belirtiyor. Ayrıca, yasallaşma süreci, daha önce var olan gizliliği ve suçları azaltmayı, daha düzenli bir işleyişi getirmeyi amaçlıyor.

Tartışmalar Devam Ediyor

Ancak, karar hala bazı kesimlerde tartışma yaratmış durumda. Karara karşı çıkanlar, sokak fahişeliğinin yasal hale getirilmesinin, toplumsal değerlerle çeliştiğini ve bu tür faaliyetlerin normalleşmesine yol açacağını savunuyorlar. Dini ve muhafazakar görüşler, bu adımın ahlaki olarak yanlış olduğuna dikkat çekiyor.

Buna karşılık, destekleyenler, kararın kadınların haklarını savunmak ve onları daha güvenli koşullarda yaşatmak için atılmış bir adım olduğunu düşünüyor. Ayrıca, bu düzenlemenin, fahişelikten uzaklaşmak isteyen kadınlar için daha fazla fırsat sunacağını ve onları istismar eden ortamları ortadan kaldıracağını belirtiyorlar.

Haberin Devamını Oku

Trendler