Connect with us

Dünya

Dünya Otel Devleri: Türkiye Temsilcileri, Büyük Oyuncular ve Miras

yazar

Published

on

İstanbul dahil olmak üzere, dünyanın en önemli metropol ve şehirlerinde hizmet veren öncü otel zincirlerini keşfedin. Bu zincirler, risk almak istemeyen tatilciler, iş seyahatinde olanlar ve kaliteli hizmet arayanlar için ideal seçenekler sunuyor.

Dünya genelinde hizmet veren öncü otel zincirlerini keşfetmek için dünya turuna çıkıyoruz. Tatilciler, iş seyahatinde olanlar ve kaliteli hizmet arayanlar için ideal seçenekler sunan bu zincirler arasında öne çıkanlar Four Seasons, Hilton, Marriott, Wyndham, ve daha birçok tanıdık marka bulunuyor. Bu dev otel zincirleri, turistlerin ilgisini çekiyor ve her biri kendi benzersiz konsepti ile öne çıkıyor.

Pandemi öncesine kıyasla dünya turizmi büyük ölçüde toparlandı ve tatil sezonu başladı. Turistler, konaklama sektörü uzmanlarının dünya genelindeki en büyük otel zincirlerini değerlendirerek tatilleri için en iyi seçenekleri araştırıyor. Unutmayın ki bu otel zincirleri, dünya genelinde geniş bir yelpazede hizmet veriyor ve her biri kendi benzersiz konsept ve hizmet anlayışıyla öne çıkıyor.

Dünya genelindeki otel sektörü, devasa zincirlerin rekabeti ve benzersiz destinasyonların çekiciliği ile tatilcilerin ilgisini çekmeye devam ediyor. İşte dünyanın en büyük otel zincirleri ve ilginç bir aile mirası hikayesi

1) Four Seasons Hotel

Romantik tasarıma sahip Four Seasons, dünya genelinde 54 ülkede faaliyet gösteriyor. İstanbul’da Ortaköy ve Sultanahmet’teki tesisleri ile lüks ve konforu bir araya getiriyor.

2) Hilton Hotel

Turizm sektörünün klasiklerinden Hilton Worldwide, 1919’da kuruldu. Türkiye genelinde 50’den fazla Hilton Hotel ile konforlu konaklamalar sunuyor.

3) Marriott Hotel

Marriott International, Amerika merkezli bir turizm markasıdır. 127 ülkede 29 tesisi ile dünyanın en büyük otel zincirlerinden biridir.

4) Wyndham Hotel

New Jersey merkezli Wyndham Hotel Group, 75 ülkede 21 farklı marka ile hizmet veriyor. Türkiye’de de 20 tesisi bulunmaktadır.

5) Intercontinental Hotels

Intercontinental Hotels Group, 100’den fazla ülkede 5000’den fazla oteli ile dikkat çeken bir İngiliz markasıdır. Türkiye’de 8 farklı şehirde otelleri bulunmaktadır.

6) Choice Hotels

Amerika merkezli Choice Hotels International, turizm sektöründeki etkinliklerine 1990 yılında başladı. Türkiye’de 11 oteli ile hizmet vermektedir.

7) Hyatt Hotels

1957’de Chicago’da kurulan Hyatt, dünya genelinde 14 ülkede faaliyet gösteriyor. Türkiye’de ise öne çıkan otelleri arasında Hyatt Regency ve Grand Hyatt bulunmaktadır.

8) Holiday Inn Hotels

Intercontinental Group’un bir markası olan Holiday Inn, 51 ülkede 17 oteli ile konuklarına hizmet sunmaktadır.

9) Hampton by Hilton

Hilton tarafından satın alındıktan sonra adını Hampton by Hilton olarak değiştiren marka, 91 ülkede 170 tesise sahiptir. Türkiye’de 11 oteli bulunmaktadır.

10) Shangri La Hotels

Hong Kong merkezli Shangri La Hotels, lüks kategoride faaliyet gösteren ve “7 yıldızlı” olarak bilinen otelleri ile tanınır. Türkiye’de tek bir tesisi, İstanbul Beşiktaş’ta bulunmaktadır.

11) Double Tree by Hilton

Hilton’un markalarından biri olan Double Tree, dünya genelinde 6000’den fazla tesise sahiptir. Türkiye’de 24 oteli ile hizmet vermektedir.

12) Mercure Hotel

Fransız Accor Group’un bir markası olan Mercure Hotels, 100’den fazla ülkede faaliyet gösteriyor. Türkiye’de 10 farklı şehirde 10 oteli bulunmaktadır.

13) Crowne Plaza Hotel

Intercontinental Hotels Group’un bir markası olan Crowne Plaza, iş seyahatleri ve kongreler için özel tasarlanmış otelleri ile öne çıkar. Türkiye’de 8 oteli bulunmaktadır.

14) Sheraton Hotel

Marriott Hotel grubunun ünlü markalarından biri olan Sheraton, dünya genelinde 471 oteli ile dikkat çeker. Türkiye’de 10 oteli bulunmaktadır.

15) Ramada Hotel

Wyndham Hotels’in bir markası olan Ramada, dünya genelinde 60’tan fazla ülkede faaliyet göstermektedir. Türkiye’de 63 oteli ile hizmet vermektedir.

16) İbis Hotel

Fransız Accor Group’un orta ölçekli fiyatlarla kaliteli hizmet sunmayı amaçlayan markası İbis, dünya genelinde 2487 oteli ile bilinir. Türkiye’de 15 oteli bulunmaktadır.

17) Novotel

Yine Accor Group’un bir markası olan Novotel, orta düzey fiyat/kalite performansı sunan bir otel zinciridir. Türkiye’de 7 oteli bulunmaktadır.

18) Ritz Carlton Hotel

Marriott International’ın yan kuruluşu olan Ritz Carlton, lüks konaklamaları ile tanınır. Türkiye’de tek bir tesisi, İstanbul Süzer Plaza’da bulunmaktadır.

19) St. Regis

New York’ta 1904 yılında faaliyete geçen St. Regis, Marriott International tarafından 2016 yılında satın alındı. Türkiye’de Nişantaşı’nda bir tesise sahiptir.

20) W Hotel

Dünya çapında tanınan W Hotel, Marriott tarafından satın alınan Starwood şirketinin markasıdır. Türkiye’de Beşiktaş Akaretler’de hizmet vermektedir.

Pandemi öncesine kıyasla dünya turizmi büyük ölçüde toparlandı ve tatil sezonu başladı. Turistler, konaklama sektörü uzmanlarının dünya genelindeki en büyük otel zincirlerini değerlendirerek tatilleri için en iyi seçenekleri araştırıyor. Unutmayın ki bu otel zincirleri, dünya genelinde geniş bir yelpazede hizmet veriyor ve her biri kendi benzersiz konsept ve hizmet anlayışıyla öne çıkıyor.

Dünya Turizmi ve Oteller: Büyük Oyuncular ve Aile Mirası

Dünya genelindeki otel sektörü, devasa zincirlerin rekabeti ve benzersiz destinasyonların çekiciliği ile tatilcilerin ilgisini çekmeye devam ediyor. İşte dünyanın en büyük otel zincirleri ve ilginç bir aile mirası hikayesi:

Dünyanın En Büyük Otel Zincirleri

Otel sayısına göre sıralanan dünyanın en büyük otel zincirleri, genellikle ABD merkezli şirketlere ait. Başı çekenler arasında Wyndham Hotels & Resorts bulunuyor. Grubun 9,300 oteliyle dünya genelinde geniş bir varlığı var. Wyndham’ın portföyü, farklı seviyelerdeki 24 markayı içeriyor; bunlar arasında Baymont, Days Inn, Howard Johnson, La Quinta, Super 8 ve Travelodge öne çıkıyor. Rusya’da ise en ünlü otel markası Ramada olarak biliniyor.

Dünya genelindeki diğer büyük otel zincirleri ise şu şekilde sıralanıyor:

  1. Marriott International: 7,795 otel
  2. Choice Hotels International: 7,139 otel
  3. Hilton Hotels & Resorts: 6,777 otel
  4. InterContinental Hotels Group: 6,032 otel
  5. Fransız Accor Hotels: 5,298 otel (Dünya genelinde 6. sırada ve ABD dışındaki en büyük otel zinciri)
  6. Best Western Hotels & Resorts: 3,963 otel
  7. Aimbridge Hospitality: 1,517 otel
  8. GG Hospitality ve 1.409 otel
  9. Hyatt Otelleri: 1,162 otel

Oda Sayısına Göre Liderler

Oda sayısında lider olan Marriott International, 1.446.600 oda ile sektördeki zirvesini koruyor. İkinci sırada Hilton, 1.065.413 oda ile yer alırken, InterContinental ve Wyndham da sırasıyla 3. ve 4. sıralarda bulunuyor. Accor Hotels ve Choice Hotels ise oda sayısında ilk sıralarda yer alarak büyük bir konaklama kapasitesine sahip.

Dünya Genelindeki Varlık

Wyndham, dünya genelinde 153 ülkede varlık göstererek coğrafi olarak en yaygın otel zinciri olarak öne çıkıyor. Öne çıkan diğer küresel markalar arasında Marriott (139 ülke), Hilton (122 ülke), Accor (110 ülke) ve InterContinental (100’den az ülke) bulunuyor.

Aile Mirası: Hilton Otelleri

Bu büyük otel zincirleri arasında öne çıkan Hilton Otelleri, aile işletmesi olarak dikkat çekiyor. Conrad Hilton tarafından kurulan bu zincir, Paris Hilton ve Nicky Hilton gibi ünlü isimlerle özdeşleştirilse de, ailenin serveti doğrudan onlara ait değil. Conrad Hilton’un torunları olan Paris ve Nicky Hilton, aile mirasıyla ilişkilidirler, ancak otel zincirinin sahipliği aile şirketi olarak devam etmektedir. Hilton ailesinin tahmini serveti yaklaşık 2.3 milyar dolar olarak bilinmektedir.

Dünya genelindeki seyahat kısıtlamalarının hafiflemesi, turistlerin tercihleri ve otel rezervasyonlarında artışa neden olmaktadır. Bu büyük otel zincirleri ve aile mirası, konforlu ve unutulmaz tatil deneyimleri sunmaya devam ediyor. Tatilcilere, dünyanın dört bir yanındaki bu otel zincirlerinin ve destinasyonların sunduğu fırsatları değerlendirme şansı sunuluyor.

Nicky Hilton ve James Rothschild: Birleşen İki Güçlü Aile

Büyük otel zinciri Hilton’un varislerinden olan Nicky Hilton, finans dünyasının ünlü ailelerinden biri olan Rothschild ailesinin gençlerinden James Rothschild ile hayatını birleştirdi. Bu güçlü birleşim, hem aile mirasını hem de finansal gücü bir araya getiriyor.

İsrail’in sol eğilimli gazetesi Haaretz, düğün töreni masraflarının pek sorun olmayacağını espriyle belirtti.

Hilton ve Rothschild çifti, damadın Yahudi olmasıyla dikkat çekerek, Yahudi damatlığını devralan ünlü çiftler arasına katıldı.

Bu birleşim, dünya genelinde ünlü çiftlerin ortaklıklarına bir örnek teşkil ediyor. Lauren Bush ve Ralph Lauren, Chelsea Clinton ve Marc Mezvinsky, Ashley Biden ve Howard Krein gibi çiftler, benzer bir çeşitliliği temsil ediyor.

Londra’daki Kensington Palace’ta gerçekleşen düğünde, gelin Hilton’un gelinliği dindar Yahudilerin standartlarına uygun olsa da, sunulan ıstakozlar için aynı şeyi söylemek zor olabilir. Bu muazzam birleşim, sadece ailelerin birleşimi değil, aynı zamanda farklı kültürlerin ve zenginliklerin bir araya gelmesinin bir yansımasıdır.

Continue Reading
Click to comment

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Avrupa

BILL GATES’E KARŞI AÇILAN DAVA HOLLANDA MAHKEMELERİNDE DEVAM EDİYOR

yazar

Published

on

By

“Covid-19 aşıları nedeniyle yaşanan iddia edilen sağlık sorunları, dünyanın en güçlü isimlerinden birini yargı karşısına çıkardı.”

BILL GATES’E HOLLANDADA AÇILAN DAVA: COVID AŞILARININ GÜVENLİĞİ SORGULANIYOR

Hollanda’daki Covid-19 eleştirmenlerinin Bill Gates’e karşı açtığı dava, önemli bir aşama kaydetti. Leeuwarden Mahkemesi, davanın Hollanda yargı yetkisi altında görülebileceğine hükmetti. Gates, mahkemenin yetkisiz olduğu gerekçesiyle itirazda bulunmuş ancak bu girişim başarısızlıkla sonuçlanmıştır.

Dava, Hollanda’daki bir grup vatandaşın Gates’in yanı sıra eski başbakan Mark Rutte, eski sağlık bakanı ve hükümete danışmanlık yapan “Outbreak Management Team” üyelerine karşı açtığı toplu şikayet kapsamında ilerliyor. Vatandaşlar, Gates ve diğer yetkilileri Covid-19 aşılarının zararlı olduğunu bildikleri halde teşvik etmekle suçluyor. Ayrıca, davaya Gates’in kurucusu olduğu Bill & Melinda Gates Vakfı da dahil edilmiştir.

MAHKEMEDEN ÇARPICI KARAR
16 Ekim 2024’te açıklanan karara göre, mahkeme, şikayetlerin bağlantılı olması nedeniyle tüm davalıların aynı dosyada yargılanmasını “uygun” buldu. Mahkeme ayrıca, Gates’in iddiaların merkezinde yer aldığını ve davanın uluslararası bağlamda değerlendirilebileceğini belirtti.

Dava süreciyle ilgili yapılan açıklamada, “Hollanda sivil yargılama yasalarının 7. maddesi uyarınca, bir davalıya yönelik yetki sağlandığında, diğer davalıların da aynı yargılama sürecinde değerlendirilmesi mümkündür,” ifadeleri kullanıldı. Gates’in avukatları, Hollanda’nın yargı yetkisinin geçerli olmadığı savunmasını öne sürmüş, ancak bu talep reddedilmiştir.

MAHKEME MASRAFLARINI ÖDEMEKLE YÜKÜMLÜ
Mahkeme, Gates’i davacıların avukatlık masrafları dahil olmak üzere 1.406 Euro’luk bir tazminat ödemeye mahkum etti. Bu masrafların ödenmemesi durumunda ek ceza ve masrafların uygulanacağı belirtildi.

SUÇLAMALAR VE “BÜYÜK RESET” İDDİASI
Davacı grup, Gates’in ve diğer yetkililerin Covid-19 pandemisi sırasında uygulanan politikalar ve teşvik edilen aşılar yoluyla küresel bir değişim hedefleyen “Büyük Reset Projesi”ne dahil olduklarını öne sürüyor. Bu kapsamda Gates’in 2020’de yayınladığı iki YouTube videosu, aşıların güvenilirliği ve etkinliğiyle ilgili yanlış bilgiler verdiği gerekçesiyle dava dosyasına dahil edilmiştir.

Davacılar, bu yanlış bilgiler nedeniyle aşı olmaya ikna edildiklerini ve fiziksel ile psikolojik ciddi zararlar gördüklerini iddia ediyor. Şikayetçilerden birinin dava süreci sırasında yaşamını yitirdiği, geriye kalan altı kişinin ise hukuk mücadelesine devam ettiği öğrenildi.

GATES’İN DURUŞMASI 27 KASIM’DA
Gates’in dava sürecine kişisel olarak katılıp katılmayacağı henüz netleşmiş değil. Ancak mahkemenin bir sonraki duruşmayı 27 Kasım 2024 tarihinde yapacağı açıklandı.

Bu dava, Covid-19 politikaları ve küresel sağlık otoriteleri üzerindeki etkileriyle ilgili tartışmaları yeniden alevlendirecek gibi görünüyor. Gates ve diğer davalıların suçlamalar karşısında nasıl bir savunma yapacakları ise merak konusu.

Continue Reading

Dünya

ELON MUSK’TAN DOĞUM ORANLARI UYARISI: “AVRUPA ÖLÜYOR”

yazar

Published

on

By

Tesla ve SpaceX CEO’su Elon Musk, Avrupa’nın azalan doğum oranlarıyla ilgili endişelerini dile getirdi. Musk, sosyal medya hesabından paylaştığı grafikte, “Avrupa ölüyor” ifadelerini kullandı.

DOĞUM ORANLARI KRİZDE

Son yıllarda birçok ülkede doğurganlık oranları kritik seviyelere düştü. Wall Street Journal’ın geçtiğimiz Mayıs ayında yayımladığı rapora göre, küresel doğurganlık oranı, nüfusun sabit tutulması için gereken seviyenin altına indi.

Avrupa’daki mevcut nüfusun korunması için kadın başına 2,1 çocuk doğum oranı gerekiyor. Ancak, Malta (1,08) ve İspanya (1,16) gibi ülkeler bu oranların oldukça altında kalıyor.

TÜRKİYE’DE DURUM

Türkiye’de ise 2022 yılında 1,63 olan toplam doğurganlık hızı, 2023’te 1,51’e düştü. Bu oran, AB ortalamasının altında yer alıyor ve ülkedeki nüfus artışında gerilemeye işaret ediyor.

11 ÇOCUK BABASI MUSK’IN GÖRÜŞLERİ

11 çocuğu bulunan Elon Musk, doğum oranlarındaki düşüşün insanlığın geleceği için büyük bir tehdit oluşturduğunu savunuyor. Musk, bu konudaki endişelerini sık sık dile getiriyor ve toplumları nüfus artışı için teşvik etmeye çağırıyor.

GELECEK İÇİN TEHLİKE ÇANI

Uzmanlar, doğum oranlarındaki bu düşüşün ekonomik ve sosyal dengeleri olumsuz etkileyebileceği konusunda uyarıyor. Özellikle yaşlanan nüfusun yükü, çalışan kesim üzerindeki baskıyı artırabilir.

#ElonMusk #DoğumOranları #AvrupaÖlüyor #NüfusKrizi #Gelecek

Continue Reading

Dünya

META’NIN COVİD-19 AŞILARIYLA İLGİLİ YANILTICI BİLGİ KARARI: İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜ KISITLIYOR MU?

yazar

Published

on

By

📅 15 Kasım 2024
⏱️ Okuma süresi: 3 dakika

Almanya’daki Frankfurt Yüksek Bölge Mahkemesi’nin Meta’nın COVID-19 aşılarına yönelik yanlış bilgi içerikli paylaşımları kaldırma yetkisini onaylaması, ifade özgürlüğü ile yanlış bilgilendirme arasındaki ince çizgiyi yeniden tartışmaya açtı. Karar, sağlık otoritelerinin güvenilirliğine dayandırılırken, sosyal medya platformlarının giderek artan sansür yetkisi eleştirilere neden oluyor.

MAHKEMENİN KARARINA ELEŞTİRİLER

Mahkeme, “yanlış bilgi” olarak değerlendirilen içeriklerin kaldırılmasını savunurken, bilimsel eleştirilere dayalı paylaşımların bu kapsamda olmadığını belirtti. Ancak eleştirmenler, bu kararın ifade özgürlüğünü tehdit eden bir emsal oluşturduğunu savunuyor. Çünkü “yanlış bilgi” tanımı, çoğu zaman yoruma açık ve otoritelerin tek taraflı görüşlerine dayanıyor.

Mahkeme, Meta’nın platform kurallarını ihlal eden paylaşımları kaldırma hakkını savunurken, kullanıcıların bilimsel ya da politik tartışmalara katılımını sınırlayan bir alan oluşturabileceği riskine dikkat çekmedi. Bazı uzmanlar, bu tür kararların halkın mevcut sağlık politikalarına duyduğu güvensizliği artırabileceği konusunda uyarıda bulunuyor.

META’NIN TUTUMU: TEK TARAFLI SANSÜR MÜ?

Meta, platformunda yer alan yanlış bilgileri kaldırarak kamu sağlığını koruma sorumluluğunu savunuyor. Ancak bu yaklaşımın “sınırları” sorgulanıyor. Özellikle yanlış bilgi ile eleştirel düşünce arasındaki ayrımı kim belirliyor? Meta’nın, otoritelerle iş birliği içinde hareket ederek belirli görüşleri öne çıkarması, farklı seslerin bastırılmasına neden olabilir.

Eleştirmenler, Meta’nın yanlış bilgiyle mücadelede gösterdiği çabaların, ifade özgürlüğü ve demokratik tartışma ortamını zedelediğini iddia ediyor. Çünkü bilimsel gerçeklik, tartışmalarla şekillenir ve bilgiye dayalı eleştiriler bu sürecin vazgeçilmez bir parçasıdır.

YANLIŞ BİLGİYE KARŞI MÜCADELEDE DENGE ARAYIŞI

Mahkeme kararı, sosyal medya platformlarının sorumluluğunu artırırken, kullanıcıların özgürce bilgi paylaşma hakkını sınırlayabileceği endişelerini beraberinde getiriyor. Meta’nın içerik kaldırma politikasının kapsamı netleştirilmedikçe, hangi bilginin “yanlış” sayıldığına dair sorular belirsizliğini koruyacak.

Sonuç olarak, yanlış bilgilendirme ile ifade özgürlüğü arasında denge kurmak, yalnızca teknoloji şirketlerinin değil, aynı zamanda yargının ve toplumun ortak sorumluluğu olarak karşımıza çıkıyor. Ancak bu dengenin doğru şekilde kurulmadığı durumlarda, sansür eleştirileri kaçınılmaz olacaktır.

#Meta #İfadeÖzgürlüğü #YanlışBilgi #COVID19 #Sansür #almanya #avrupa #ifadeözgürlüğü #meinungsfreiheit #medien #

Continue Reading
Advertisement

Trendler