Sosyal Medya

Ekonomi

DÜNYA GENELİNDEKİ EKONOMİK SIKINTI İNDEKSI: İSVİÇRE EN DÜŞÜK DEĞERİYLE İLK SIRADA

yazar

Yayınlayan

on

Haber: Peter Rohner

Dünya çapındaki ekonomik durumları ölçen Misery-Index (Sıkıntı Endeksi) verilerine göre, İsviçre, en düşük değerle listenin zirvesine yerleşti. Endeks, ülkelerin ekonomik sıkıntılarının göstergesi olarak, enflasyon oranı ve işsizlik oranının toplamını ele alıyor. Güney Amerika’daki bir ülke ise, bu endekste en yüksek değeri alarak listenin sonunda yer aldı.

İsviçre’nin Ekonomik Başarısı
İsviçre, ekonomik başarı açısından dünya genelinde en iyi durumda olan ülke olarak öne çıkıyor. Misery-Index değeri sadece %3,3 olan İsviçre’de, enflasyon oranı şu anda %0,7 seviyesinde bulunuyor ve bu oranın gelecek yıl daha da düşmesi bekleniyor. İşsizlik oranı ise %2,6 olarak kaydedildi, ancak bu oran 2023’ün düşük seviyelerinden sonra hafif bir artış göstermiştir. İsviçre’nin stabil fiyatlar ve tam istihdamla öne çıkan ekonomisi, ülkede uzun vadeli başarıyı pekiştiriyor.

Endeksin Ortaya Çıkışı ve Amacı
Misery-Index, 1960’larda ünlü Amerikan ekonomisti Arthur Okun tarafından geliştirildi. Okun, enflasyon ve işsizlik oranlarını birleştirerek, bir ülkenin ekonomik durumunun basit bir ölçüsünü ortaya koydu. Endeks, bir ülkenin ekonomik sağlığını daha kolay kavrayabilmek amacıyla bu iki veriyi topluyor.

Diğer Ülkelerde Durum
Endeksin en düşük değerini alan İsviçre’nin tam karşısında, Güney Afrika, Türkiye ve Arjantin yer alıyor. Özellikle Arjantin, son dönemde Javier Milei’nin radikal kemer sıkma politikalarıyla dikkat çekse de, bu önlemler ülkedeki ekonomik durumu daha da kötüleştirmiş durumda. Peso’yu stabilize etmeyi başaran bu politikalar, enflasyonu düşürse de, Arjantin’in işsizlik oranı ve yoksulluk seviyesi artmaya devam ediyor. Arjantin’deki yıllık enflasyon oranı hala %159 seviyelerinde kalıyor.

Türkiye’nin Durumu
Türkiye de yüksek enflasyon oranları nedeniyle düşük bir Misery-Index puanına sahip. Kasım ayında %47’lik yıllık enflasyon oranı ile mücadele eden ülke, enflasyonu yavaşlatma çabalarına rağmen hala ekonomik sıkıntılarla boğuşuyor.

Güney Afrika’da Yüksek İşsizlik
Güney Afrika ise, %30’un üzerinde bir işsizlik oranı ile endekste kötü bir konumda bulunuyor. Bu yüksek işsizlik oranı, ülkenin ekonomik istikrarsızlıklarının başlıca sebeplerinden biri olarak öne çıkıyor.

Dünya çapında farklı ekonomik zorluklar yaşansa da, İsviçre’nin düşük Misery-Index değeri, ülkenin güçlü ekonomik yapısının ve istikrarlı büyümesinin bir göstergesi olarak dikkat çekiyor.

Bu makale ilk olarak Handelszeitung’da «Das glücklichste Land der Welt» başlığıyla yayınlanmıştır.

Haberin Devamını Oku
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Ekonomi

İSVİÇRE’DE UZMAN AÇIĞI KRİZİ: ÇÖZÜM YOLLARI NELER?

yazar

Yayınlayan

on

By

Haber: Cemil Baysal

İsviçre, giderek büyüyen uzman açığıyla karşı karşıya. Araştırmalara göre, 2025 yılına kadar 365 bin pozisyon doldurulamayacak. Bu durum, sağlık sektöründen teknolojiye, inşaattan eğitime kadar birçok alanda etkisini şimdiden hissettiriyor.

UZMAN AÇIĞININ NEDENLERİ

Uzman açığının temel nedenleri şöyle sıralanıyor:

  1. Demografik Gerileme: İsviçre’de yerli nüfusun yaşlanması ve genç iş gücünün azalması.
  2. Göçmen İş Gücü Azalıyor: Almanya başta olmak üzere birçok Avrupa ülkesindeki benzer uzman açığı, İsviçre’ye gelen göçmen sayısını düşürdü.
  3. Yüksek Sorumluluk ve Stres: Özellikle hava trafik kontrolü ve öğretmenlik gibi mesleklerde sorumluluk düzeyi gençleri bu mesleklerden uzaklaştırıyor.

HANGİ SEKTÖRLER ETKİLENİYOR?

Zürih Üniversitesi’nin araştırmasına göre, uzman açığı en çok şu sektörlerde hissediliyor:

  • Sağlık: Doktor, hemşire, eczacı gibi kritik rollerde eksiklik yaşanıyor.
  • Bilişim Teknolojileri: Yazılım geliştiriciler başta olmak üzere IT sektöründe büyük bir açık var.
  • İnşaat ve Sanayi: Elektrik mühendisleri, makine mühendisleri, şantiye şefleri gibi uzmanlara büyük ihtiyaç duyuluyor.
  • Hava Trafik Kontrolü: Skyguide, 2025 yılına kadar 25 hava trafik kontrolörü bulmakta zorlanacağını açıkladı. Yıllık 190 bin Frank maaş ve haftalık 35 saatlik çalışma süresine rağmen, bu mesleğe olan ilgi yetersiz.
  • EĞİTİM VE ÖĞRETMENLİKTE DURUM

Eğitim sektörü de uzman açığından ciddi şekilde etkileniyor. Federal İstatistik Ofisi’ne göre, 2031 yılına kadar 11 bin öğretmen eksik olacak.

  • Bazı kantonlar, öğretmen eksikliğini gidermek için yeterli eğitimi olmayan kişileri öğretmen olarak atamaya başladı.
  • Mevcut öğretmenler, uzmanlıkları olmayan dersleri vermek zorunda kalıyor.

UZMAN AÇIĞININ EKONOMİK ETKİLERİ

Uzman eksikliği, İsviçre ekonomisi üzerinde ciddi sonuçlar doğurabilir:

  • Sağlıkta Bekleme Süreleri: Uzman eksikliği nedeniyle tıbbi hizmetlerde bekleme süreleri uzayabilir.
  • Fiyat Artışları: Tedarik zincirlerinde yaşanan aksaklıklar maliyetleri yükseltiyor.
  • Sektörel Kaymalar: Kimya, ilaç ve sanayi gibi sektörler, maliyetlerin artması halinde üretimlerini başka ülkelere kaydırabilir.

ÇÖZÜM YOLLARI

Uzman açığını gidermek için önerilen başlıca çözüm yolları:

  1. Eğitim ve Yetiştirme Programları: Çevrimiçi ve hibrit eğitim modelleriyle iş gücü niteliklerinin artırılması.
  2. Yabancı Uzmanların Çekilmesi: Göç politikalarının esnekleştirilerek daha fazla yabancı uzman çekilmesi.
  3. Mesleklerin Cazibesinin Artırılması: Gençlere yönelik meslek tanıtımları ve sorumluluk yönetimi programları.

Uzman açığını çözmek için İsviçre’nin hem eğitim politikalarında hem de uluslararası iş gücü çekiminde daha proaktif adımlar atması gerekiyor.

Haberin Devamını Oku

Ekonomi

İSVİÇRE’DE REFERANS FAİZ ORANININ İNDİRİLMESİ: KİRALAR, HİPOTEKLER VE TASARRUFLAR ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ

yazar

Yayınlayan

on

By

Haber: Cemil Baysal

İsviçre’de, İsviçre Merkez Bankası (SNB) tarafından yapılan referans faiz oranı indirimi, kira fiyatları, konut kredisi (hipotek) faiz oranları ve tasarruf sahipleri üzerindeki etkileriyle dikkat çekiyor. 8 Aralık 2024’te, referans faiz oranı %1’den %0,5’e düşürüldü. Bu indirim, ekonomik alanda farklı alanları etkileyen önemli değişikliklere yol açtı.

Kiralar Ne Olacak?

Kira ödeyenler, şu an için doğrudan bir fayda görmüyorlar. Çünkü kiraların hesaplanmasında kullanılan referans faiz oranı, her üç ayda bir belirleniyor ve mevcut oran %1,75’te kalıyor. Ancak, referans faiz oranı düşerse, kiralarda da azalma olabilir. Örneğin, referans faiz oranı %0,25 düştüğünde, kiralar %2,9 oranında indirilebilir. Bu, özellikle kira artışı yapılmışsa geçerli olacak bir durum.

Hipotek Faiz Oranlarında Değişim

Referans faiz oranı indirimi, hipotek faiz oranlarını da etkiliyor. Özellikle kısa vadeli ipotek faizleri hızla düşerken, sabit faizli ipoteklerde daha fazla değişiklik beklenmiyor. Ancak, bankalar ve finans kuruluşları, bu faiz değişikliklerini müşterilerine yansıtmaya başladı.

Konut Fiyatları Yükseliyor

Düşen faiz oranları, konut alımını daha cazip hale getiriyor. Bu durum, konut piyasasında talebin artmasına ve fiyatların yükselmesine yol açıyor. Özellikle yatırım amaçlı konutlar daha cazip hale geldi. Bu eğilim, önümüzdeki yıllarda da devam edebilir.

Tasarruf Sahiplerine Kötü Haber

Düşen faiz oranları, tasarruf sahipleri için olumsuz bir etki yaratıyor. Bankalarda birikim yapanlar, daha düşük faiz oranlarıyla karşı karşıya kalacak ve bu durum tasarruflarının değerini azaltabilir.

Ne Bekleniyor?

Finansal piyasalarda yapılan tahminlere göre, İsviçre Merkez Bankası’nın referans faiz oranını 2025 yılı sonuna kadar sıfıra çekmesi bekleniyor. Bu, konut piyasasında daha fazla fiyat artışı ve tasarruf sahipleri için daha düşük faiz oranları anlamına gelebilir.

Haberin Devamını Oku

Ekonomi

BASEL ÜNİVERSİTESİ’NDE İKİ PROFESÖR HAKKINDA CİNSEL TACİZ İDDİALARI

yazar

Yayınlayan

on

By

Basel Üniversitesi’nde büyük bir tartışma yaşanıyor: Bir aktivist grup, cinsel tacizle suçlanan iki profesörün isimlerini ve fotoğraflarını yayınladı.

En Önemli Noktalar:

  • Basel Üniversitesi’nden iki profesör, cinsel tacizle suçlanıyor.
  • Bir aktivist grup, suçlanan profesörlerin isimlerini ve fotoğraflarını açıkladı.
  • Üniversite, bu afişleri kaldırarak olası yasal adımlar atmayı değerlendiriyor.

Basel Üniversitesi’nde, cinsel tacizle suçlanan iki profesörün ismi ve yüzleri, bir aktivist grup tarafından afişlere konuldu. Bu suçlamalar, 2018 yılına kadar uzanan uzun bir geçmişe sahip. O dönemde, bir doktora öğrencisi profesörüne karşı şikayette bulunmuştu. 2019 yılında, bu dava Tamedia gazetelerinde geniş bir şekilde haberleştirildi. Aynı yıl, başka bir öğrenci de başka bir profesörü cinsel tacizle suçlamıştı.

Öğrenciler Arasında Tepki
Her iki profesörün hala üniversitede ders vermeye devam etmesi, öğrenciler arasında büyük bir huzursuzluğa neden oldu.

Devrimci Antipatrarkal İttifak Basel (RAB) isimli aktivist grup, profesörlerin yüzlerini ve isimlerini içeren afişleri gece vakti asmıştı. bz Basel’in haberine göre, bu aksiyon, suçlanan profesörlerin yönettiği seminerlerin boykot edilmesine yol açtı.

RAB’in Instagram kanalında yer alan bir videoda, maskeli grup üyeleri, afişleri asarken üniversiteyi, suçlanan profesörlere ders vermeye devam ederek “fail koruması” yapmakla suçluyor.

Üniversitenin Tepkisi ve Hukuki Adımlar
Basel Üniversitesi, Perşembe sabahı afişleri fark edip hemen kaldırmıştı. Şu an, mülkiyete zarar verme nedeniyle olası hukuki adımların araştırıldığı bildiriliyor.

Profesörlere yönelik suçlamalar, büyük bir öfke dalgasına yol açtı. Öğrenciler, cinsel tacizle ilgili daha fazla şeffaflık ve sorumluluk talep ediyor ve üniversitenin bu tür durumlarda daha net adımlar atmasını bekliyor.

Haberin Devamını Oku

Trendler