Gündem
DEMOKRASİ TEHLİKEDE Mİ? HABER OKUMA ALIŞKANLIKLARI DÜŞÜYOR

Son yıllarda haber okuma alışkanlıkları, demokrasiyi tehdit eden bir düşüş yaşıyor. Özellikle genç yetişkinler, günde yalnızca birkaç dakika haberle ilgileniyor. Bu durum, siyasi ilgi ve hükümete duyulan güvenin azalmasına yol açıyor. “Haber Yetersizliği” olarak adlandırılan bu sorun, demokrasinin geleceği için kaygı verici bir tablo ortaya koyuyor.
Zürih Üniversitesi Kamu ve Toplum Araştırma Merkezi (Fög) tarafından yayımlanan “Medya Kalitesi 2022” raporuna göre, düzenli olarak haber okuma oranı hızla azalıyor. Genç bireyler, güncel olayları takip etmede oldukça geri kalmış durumda. Yapılan araştırmalara göre, gençlerin akıllı telefonlarını haber okumak için günde ortalama yalnızca yedi dakika kullandığı görülüyor. Bu düşük oran, 2022 yılında İsviçre nüfusunun %38’inin “Haber Yetersizliği” yaşamasına yol açıyor.
Bu durum, gençlerin siyasi katılımlarını olumsuz etkiliyor. Geleneksel medya araçlarını (gazeteler, radyo, televizyon) düzenli olarak kullanan bireylerin siyasi katılım oranı %70 iken, haber tüketiminde yetersiz kalanların oranı yalnızca %30 seviyesinde kalıyor.
İlgi Düşüyor, Ödeme İsteği Azalıyor
Haber ilgisinin azaldığı İsviçre’de, 2022 yılında katılımcıların sadece %50’si haberlere büyük ilgi duyduğunu ifade ederken, çevrimiçi haberler için ödeme yapma isteği %18 gibi düşük bir seviyede kalmış durumda. Uzmanlar, bu olumsuz eğilimi durdurmak için eğitim kurumlarında daha fazla medya okuryazarlığı sağlanması ve medya ile bilim arasında işbirliğinin güçlendirilmesi gerektiğini vurguluyor. Ayrıca, gazeteciliğin finansmanı için yeni politikaların oluşturulması da hayati önem taşıyor.
SRG ve Özel Medyalar Arasındaki İşbirliği Önemli
SRG (İsviçre Radyo ve Televizyonu) kullanıcılarının %61’i özel medya içeriklerini de takip ediyor. Ancak SRG yayınlarını izlemeyenlerin oranı %38. Fög, kamu ve özel medya arasında daha fazla işbirliği yapılmasını öneriyor. Bu işbirliği, dijital platformların çevrimiçi reklam gelirlerinin büyük kısmını almasından dolayı önemli bir strateji olarak değerlendiriliyor.
Buna rağmen, haber medyası her geçen gün daha az insana ulaşmakta. “Haber Yetersizliği” yaşayanların oranı %46’ya yükselmiş durumda. Medya kalitesi genel olarak iyi olsa da, erişim sorunları dikkat çekiyor. Mali sıkıntılar nedeniyle yerel haberlerde içeriklerin tekrar edilmesi de çeşitlilik kaybına yol açıyor.
En Kaliteli Yayınlar: SRF’nin Başarısı
Fög, SRF’nin radyo ve televizyon programlarına 10 üzerinden sırasıyla 7,7 ve 7,5 puan vererek en yüksek kalitede içerik sunduğunu belirtiyor. “Echo der Zeit” 8,1 puanla birinci sırada, “Rendez-vous” ise 7,9 puanla ikinci sırada yer alıyor. Özel televizyonlar ve çevrimiçi abonelik gazeteleri ise 6,4 puanla aynı seviyeye sahip.
Online gazetecilikte ücretli kullanıcı bulmak ise oldukça zor. Araştırmaya katılanların %57’si herhangi bir ücret ödemek istemediklerini belirtirken, %35’i ayda 10 franktan az bir ödeme yapmaya razı olduğunu ifade ediyor.
Sonuç ve Gelecek Perspektifi
Fög, en çok güvenilen haber kaynaklarının SRG yayınları olduğunu belirtirken, Le Temps ve NZZ de sırasıyla takip ediyor. Medya yıllığı, 2010 yılından beri yayımlanıyor ve Fög’ye göre, medya kalitesini tartışmaya açarak toplumsal bilgilendirme üzerindeki etkisini artırmayı hedefliyor.
#Demokrasi #Haber #İlgi #Medya #Gençler #SiyasiKatılım #İsviçre #İsvicre #Luzern #isviçrehaberleri #schweiz #suisse #svizzera #schweiztürkei #isviçretürkiye #switzerland #Швейцарія #Szwajcaria #Švica #Zvicra #Švicarska #Швајцарска #Швейцария #isviçredeyasam #isviçredehayat #isviçredetürkler #İsviçreninsesi
Avrupa
BELÇİKALI HÂKİMİN BELÇİKA’DA TECAVÜZ DAVASINDA SADECE PARA CEZASI: YARGI KARARI ÜLKE GENELİNDE TEPKİLERE YOL AÇTITARTIŞMALI KARARI ÜLKE GENELİNDE TEPKİ ÇEKTİ

📍 Belçika, 17 Nisan 2025 – 08:51
LEUVEN – Belçika’nın Leuven kentinde görülen bir tecavüz davası, verilen cezanın ağırlığı değil, hafifliğiyle ülke genelinde tartışma başlattı. 24 yaşındaki bir tıp öğrencisinin, alkol etkisiyle kendini savunamayacak durumda olan sınıf arkadaşına cinsel saldırıda bulunduğu belgelenmesine rağmen, sanık hakkında yalnızca 3800 Euro para cezası verildi ve bu ceza da şartlı olarak ertelendi.
MAHKEMEDEN TARTIŞMALI GEREKÇE: “GENÇ YAŞ VE YÜKSEK POTANSİYEL”
Davaya bakan hâkim, failin genç yaşta olduğunu ve “gelecek vadeden bir jinekolog” olarak tanındığını belirterek, hapis cezası yerine para cezası uygulanmasına karar verdi. Ayrıca failin sabıka kaydına bu olayın işlenmemesi yönünde de hüküm verildi. Karar, Belçika kamuoyunda özellikle kadın hakları savunucuları ve hukuk çevrelerinde büyük tepkiyle karşılandı.
GÜVENLİK KAMERALARI: MAĞDUR AYAKTA DURAMIYORDU
Davanın delilleri arasında yer alan güvenlik kamerası görüntülerine göre, mağdur kadın olay sırasında ayakta duramayacak kadar sarhoştu. Belçika yasalarına göre, böyle bir durumda rıza geçerli sayılmadığından, cinsel ilişki açıkça tecavüz suçu kapsamında değerlendiriliyor.
ÜNİVERSİTE HASTANESİNDEN İDARİ TEDBİR
Fail öğrencinin bağlı olduğu Leuven Üniversitesi Hastanesi, olayın basına yansımasının ardından öğrenciyi geçici olarak görevinden uzaklaştırdı. Üniversite, sürecin adli ve etik yönden titizlikle değerlendirileceğini duyurdu.
TOPLUMSAL TEPKİLER: GENT VE LEUVEN’DE PROTESTOLAR
Kararın ardından özellikle Gent ve Leuven şehirlerinde öğrenciler ve kadın hakları savunucuları protesto gösterileri düzenledi. Göstericiler “adalet değil, sınıf ayrıcalığı” sloganlarıyla yargının tarafsızlığına tepki gösterdi. Eleştirmenler, mahkemenin failin “potansiyelini” mağdurun uğradığı zararın önüne koyduğunu savundu.
“YARGI SİSTEMİ MAĞDURUN DEĞİL, FAİLİN YANINDA”
Kadın hakları aktivistleri ve hukukçular, kararın “sınıf adaleti” örneği olduğunu belirterek, sistemin mağdurun yaşadığı travmayı değil, failin kariyer geleceğini öncelikli gördüğünü ifade etti. Eleştiriler arasında, adalet sisteminin cinsel suçlar karşısında yetersiz ve duyarsız kaldığı yönünde görüşler de yer aldı.
SAVCILIK İTİRAZ ETTİ, KARAR HENÜZ KESİNLEŞMEDİ
Belçika Federal Savcılığı, verilen cezaya itiraz ettiğini ve davayı temyize taşıyacağını duyurdu. Bu nedenle karar henüz kesinleşmedi. Ancak karar, şimdiden Belçika’da kadınlara karşı şiddetin cezalandırılmasında çifte standart tartışmalarını yeniden alevlendirdi.
“YARGIYA GÜVEN SARSILIYOR”
Uzmanlar, bu tür kararların kamuoyunda yargıya duyulan güveni sarstığını ve özellikle genç kadınlar arasında büyük bir adaletsizlik duygusu oluşturduğunu belirtiyor. Yargının mağdur odaklı yaklaşım geliştirmesi gerektiği ve benzer vakalarda cezai yaptırımların daha caydırıcı olması gerektiği yönünde çağrılar artıyor.
Gündem
İSRAİL-FİLİSTİN ÇATIŞMASI SRG’YE YAĞAN ŞİKAYETLERİN ODAĞINDA:

TARAFSIZLIK TARTIŞMASI
BERN – 16 Nisan 2025 – İsviçre Radyo ve Televizyon Kurumu’na (SRG) yapılan şikayetlerin dörtte biri, geçtiğimiz yıl Orta Doğu’daki İsrail-Filistin çatışmasına yönelik yayınlarla ilgiliydi. Bu konuda hem İsrail yanlısı hem de Filistin yanlısı izleyicilerden benzer sayıda şikayet geldi.
UBI’nin (Radyo ve Televizyon Bağımsız Şikayet Kurulu) 2024 yılına ait raporuna göre, toplam 852 şikayetin yaklaşık 213’ü Orta Doğu’daki gelişmelerle ilgiliydi. Özellikle İsrail’in kısmen işgal ettiği Gazze Şeridi’ndeki savaş, izleyiciler arasında büyük tartışmalara yol açtı.
Taraflar Diyaloğa Kapalıydı
SRG Deutschschweiz’in açıklamasına göre, tıpkı çatışmanın tarafları gibi, şikayette bulunan taraflar da birbirinin görüşüne kapalı ve uzlaşmaz bir tutum sergiledi. Her iki taraf da genellikle karşıt görüşe açık olmadan kendi bakış açılarını savundu. Sunulan argümanların çoğu yüzeysel kaldı ve bazı durumlarda olaylar kişisel ideolojiye uyacak şekilde çarpıtıldı.
SRF Yayınları Genel Olarak Tarafsız Bulundu
Ombudsman ofisi, İsviçre Radyo ve Televizyonu’nun (SRF) Orta Doğu ile ilgili haberlerinin büyük ölçüde tarafsız ve doğru olduğunu belirtti. Bu değerlendirme, birçok şikayetçinin aksi yöndeki iddialarına rağmen sürdürüldü.
Şikayetlerde Genel Artış
Geçtiğimiz yıl işlenen toplam 852 şikayetin %8,7’si (önceki yıl %5) Ombudsstelle tarafından tamamen veya kısmen haklı bulundu. Bu şikayetlerin çoğu video içerikler, internet yayınları ve sosyal medya kanallarıyla ilgiliydi. SRF’nin sosyal medya platformlarındaki etkinlikleri izleyiciler tarafından giderek daha fazla izleniyor. Ombudstelle “şikayet mercii” olarak bilinir. Bu makam, vatandaşların medya kuruluşlarına yönelik şikayetlerini iletebilecekleri bağımsız bir denetim birimidir.
UBI Hakkında
UBI, 1984 yılında kurulan ve İsviçre’de radyo-televizyon yayınlarıyla ilgili şikayetleri inceleyen bağımsız bir federal komisyondur. 9 gönüllü üyeden ve 3 kişilik bir sekreterlikten oluşmaktadır.
Gündem
İSVİÇRE NÜFUSU 2041’DE 10 MİLYONUNU AŞACAK

İsviçre’nin nüfusu, önümüzdeki yıllarda hızla artmaya devam edecek. Yeni açıklanan verilere göre, 2023 yılı itibarıyla 9 milyon kişiye ulaşan İsviçre nüfusunun 10 milyonluk eşiği 2041 yılında aşılacak. Federal İstatistik Dairesi’nin (BFS) açıkladığı verilere göre, bu artışın temel nedeni göç olacak. 2055 yılına kadar İsviçre’deki nüfusun 10,5 milyona ulaşması bekleniyor.
BFS’nin raporunda, nüfus artışının en yoğun şekilde Zürih ve Cenevre gibi büyük şehirlere yakın kantonlarda görüleceği belirtiliyor. Bu kantonlarda nüfus yoğunluğunun artacağı öngörülüyor.
Yüksek Senaryo: 2050’de 11,7 Milyon
BFS, daha yüksek bir büyüme senaryosu da sunuyor. Bu senaryoya göre, daha fazla doğum, uzun yaşam süreleri ve yüksek göç oranları ile İsviçre’nin nüfusu 2050 yılına kadar 11,7 milyona ulaşabilir.
Luzern’de Öne Çıkan Büyüme
İsviçre’deki nüfus artışı kantonlara göre değişiklik gösterecek. Orta senaryoya göre, Luzern kantonu, önümüzdeki 30 yıl içinde nüfusunun yaklaşık üçte bir oranında artacağı bekleniyor. Bu da yaklaşık 150.000 kişilik bir artış anlamına geliyor. St. Gallen ve Vaud kantonları da sırasıyla %26,6 ve %23,1 oranında büyüme gösterecek.
Daha Düşük Büyüme Gösteren Bölgeler
Nüfus artışının daha düşük olacağı bölgeler arasında Jura, Neuenburg ve Schaffhausen yer alıyor. Bu kantonlarda nüfus artışı oldukça düşük olacak, sadece %0,3 ila %0,8 arasında bir artış bekleniyor.
SVP’nin 10 Milyonluk Sınır İnisiyatifi
İsviçre’deki nüfus artışı, popüler bir siyasi tartışma konusu olmaya devam ediyor. İsviçre Halk Partisi (SVP), 2050 yılına kadar İsviçre nüfusunun 10 milyonu aşmaması gerektiğini savunuyor ve bunun için bir anayasa değişikliği öneriyor. Bu öneriye göre, 10 milyon nüfus sınırının aşılması durumunda, İsviçre’nin Avrupa Birliği ile olan serbest dolaşım anlaşmasını sonlandırması gerektiği öne sürülüyor. Ancak İsviçre hükümeti, bu inisiyatife karşı çıkmakta ve göçün etkilerini dengeleyecek bir dizi önlem almayı planlıyor.
Bu veriler, İsviçre’nin gelecekteki nüfus yapısını şekillendirecek önemli bir perspektif sunuyor. Özellikle büyük şehirlerdeki yoğunlaşma ve daha sakin bölgelerdeki büyüme farkları, ülkenin sosyo-ekonomik yapısını etkileyecek gibi görünüyor.
İsviçre, 2041 yılında nüfusunun 10 milyon sınırını aşacak. Bunun başlıca nedeni, göç ve yüksek yaşam standartları. Federal İstatistik Dairesi’nin (BFS) açıklamalarına göre, İsviçre’nin nüfusu bu tarihte 10 milyon olacak ve sonrasında daha da artacak.
İşte bu büyümenin detaylı sebepleri:
- Göç: İsviçre’nin büyümesinin ana kaynağı göç. Ülkeye gelen yabancıların sayısındaki artış, nüfusun hızla büyümesine neden olacak.
- Doğum ve Yaşam Süresi: Uzun yaşam süreleri ve doğum oranlarının da artması bekleniyor. İsviçre’nin gelişmiş sağlık sistemleri ve yaşam koşulları, insanların daha uzun yaşamasına ve doğum oranlarının daha yüksek olmasına katkı sağlıyor.
- Büyük Şehirlere Yoğunlaşma: Zürih ve Cenevre gibi büyük şehirlere yakın kantonlar, daha fazla nüfus artışı gösterecek. Bu bölgelerdeki altyapı, iş imkanları ve yaşam standartları, daha fazla insanın bu bölgelere göç etmesine neden olacak.
- Kantonlara Göre Farklılaşan Artış: Bazı kantonlar, örneğin Luzern, St. Gallen ve Vaud, nüfuslarının oldukça fazla artması beklenen yerler. Luzern’de, nüfusun 30 yıl içinde yaklaşık %33 oranında artması öngörülüyor.
2041’den Sonra Ne Olacak?
BFS’nin tahminlerine göre, 2055 yılı itibarıyla İsviçre nüfusunun 10,5 milyon civarına ulaşması bekleniyor. Eğer yüksek göç ve doğum oranları devam ederse, bu büyüme 2050’de 11,7 milyon kişiye kadar çıkabilir.
Kısacası, 2041’de 10 milyonluk sınırın aşılması, göç ve iç dinamiklerin etkisiyle mümkün olacak. Bu, İsviçre’nin gelecekteki demografik yapısının önemli bir göstergesi olacak.
-
E-Dergi1 yıl önce
İsviçre’nin Sesi Şubat 2024
-
Ekonomi1 yıl önce
İsviçre’de Maaş Dengesi: Ortalama bir Kişinin Maaşı 6788 CHF
-
İsviçre1 yıl önce
Dünyanın En İyi Sağlık Kurumları: İlk 250 Hastane Sıralamasında İsviçre’den 10 Hastane
-
Yaşam12 ay önce
Kıskanç Kaynana Belirtileri: Gözden Kaçırmamanız Gereken 10 İşaret
-
Gündem5 ay önce
ERDOĞAN KARŞITI PAYLAŞIMLARI SIĞINMA BAŞVURUSUNDA HAKLI GEREKÇE OLARAK GÖRÜLMEDİ
-
Dünya5 ay önce
META’NIN COVİD-19 AŞILARIYLA İLGİLİ YANILTICI BİLGİ KARARI: İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜ KISITLIYOR MU?
-
Gündem5 ay önce
TÜRKİYE’DEN GELEN SIĞINMA BAŞVURULARINA GETİRİLEN SERT UYGULAMALARA TEPKİ
-
Kültür Sanat1 yıl önce
Ferdi Tayfur’un Mücadele Dolu Hikayesi: Şeker Hastalığı ve Organ Nakli