Sosyal Medya

İsviçre

Bugün Hristiyan Dünyası Ne Kutluyor?

yazar

Yayınlayan

on

Bugün iş yerlerinin kapalı olduğunu, alışveriş merkezlerinin sessizliğe büründüğünü ve okulların tatil olduğunu fark ettiniz. Peki, bu özel günün sebebi nedir ve neden bu kadar önemlidir? İşte yaşadığımız ülkede kutlanan bu günün detayları:

Soru: Bugün ne kutlanıyor ve bu önemli dini gün neden bu kadar önemli?

Bugün, İsviçre ve birçok Avrupa ülkesinde Auffahrt, yani Hristiyan inancına göre İsa’nın göğe yükselişi, özel bir dini ve kültürel öneme sahip bir gün olarak kutlanıyor. Bu anlamlı gün, İsa’nın ölümünden sonra göğe yükselmesini anmak ve Hristiyan inancının temel taşlarından birini kutlamak için düzenlenir. Auffahrt, Hristiyan inancında İsa’nın dünya hayatının sona ermesini ve göğe dönüşünü simgeler.

Soru: Auffahrt ne zaman kutlanır ve bu tarih nasıl belirlenir?

Auffahrt her yıl değişen bir tarihte kutlanır, çünkü tarihi Paskalya’ya göre belirlenir. Genellikle Paskalya’dan 39 gün sonra ve Pfingsten’den 10 gün önce gerçekleşir. Dolayısıyla, bu tarih her yıl değişir.

Pfingsten nedir?

Pfingsten, Hristiyanlık’ta Pentekost Günü’nü ifade eder. Pentekost, Hristiyanlık’ta Paskalya’nın ardından gelen ve Kutsal Ruh’un havarilere indiği gün olarak kutlanır. Hristiyan inanışına göre, Pentekost, İsa’nın ölümünden sonra, ölümden dirilmesinden kırk gün sonra gerçekleşir ve Hristiyan Kilisesi’nin kuruluşunu simgeler. Bu nedenle, Pfingsten genellikle Hristiyan toplulukları tarafından önemli bir dini tatil olarak kutlanır.

Soru: Auffahrt’ın Hristiyan inancındaki önemi nedir?

Auffahrt’ın Hristiyan inancındaki önemi büyüktür, çünkü İsa’nın göğe yükselişini anlatır. Bu olay, İsa’nın ölümü ve diriliğinden sonra 40 gün boyunca öğrencilerine göründüğü ve Tanrı’nın Krallığı hakkında öğretilerde bulunduğu dönemi temsil eder. Sonunda, onların gözleri önünde göğe yükselir.

Soru: İsviçre’de Auffahrt nasıl kutlanır?

İsviçre’de Auffahrt tüm kantonlarda bir resmi tatil olarak kabul edilir. Bu gün, okullar ve birçok iş yeri kapalıdır ve inananlar dini törenlere ve kutlamalara katılırlar. Auffahrt sadece dini bir olay değil, aynı zamanda insanların ruhsal bağlarını güçlendirmek ve Hristiyan değerlerini birlikte yansıtmak için bir fırsattır.

Auffahrt ve Pfingsten Ne Zaman ve Nerede Kutlanıyor?

Auffahrt, tüm kantonlarda resmi bir tatildir. Ancak 0 gün sonra denk gelen Pfingsten farklıdır. Pfingstmontag (Pfingst Pazartesi) tüm kantonlarda resmi bir tatil değildir, hatta kantonlar arasında bölgesel farklılıklar bulunmaktadır. Pfingsten aşağıdaki kantonlarda resmi bir tatil günü olarak kabul ediliyor:

Zürih Bern Her iki Basel (Basel-Stadt, Basel-Land) Tüm Doğu İsviçre kantonları: Schaffhausen, her iki Appenzell, St. Gallen, Graubünden, Thurgau Batı İsviçre kantonları Vaud, Cenevre ve Jura’da. Diğer kantonlarda bölgesel farklılıklar bulunmakta veya Pfingsten yasal bir tatil değildir.

Pfingstmontag İsviçre’de Hangi Bölgelerde Kutlanıyor?

Pfingstmontag, İsviçre’nin geniş bir bölümünde tatil olarak kabul edilir. Bu gün, Paskalya’dan sonraki 50. gün olarak kutlanır ve 2024 yılında 20 Mayıs 2024 Pazartesi gününe denk gelir. Pfingsten, İsviçre’deki en önemli Hristiyan bayramlarından biri olarak kabul edilir.

Pfingstmontag, hangi İsviçre kantonlarında bir tatil olarak kabul edilir?

  • Appenzell Innerrhoden
  • Appenzell Ausserrhoden
  • Bern
  • Basel Land
  • Basel Stadt
  • Cenevre
  • Graubünden
  • Jura
  • Sankt Gallen
  • Schaffhausen
  • Thurgau
  • Waadt
  • Zürih

Ayrıca, Glarus, Schwyz, Tessin ve Uri kantonlarında Pfingstmontag yasal olarak tanınmış bir dinlenme günüdür. Freiburg, Luzern, Neuenburg, Nidwalden, Obwalden ve Zug kantonlarında 20 Mayıs 2024 yasal bir tatil değildir, ancak genellikle tüm kantonda çalışma izni verilmez. Aargau ve Solothurn kantonlarında Pfingstmontag, bazı belediyelerde yasal bir tatildir. Sadece Wallis kantonunda Pfingstmontag, tüm kantonda normal bir iş günüdür.

Pfingstmontag İsviçre’de Ne Zaman?

Pfingstmontag, İsviçre’de Paskalya’dan sonraki 51. günde Pazartesi’ye denk gelir, dolayısıyla 2024 yılında 20 Mayıs 2024 Pazartesi günüdür. Bu nedenle, İsviçre’de değişken tatil günlerinden biridir.

Soru: Auffahrt sadece İsviçre’de mi kutlanır?

Hayır, Auffahrt, başka Avrupa ülkelerinde de kutlanır. Almanya, Avusturya, Belçika, Hollanda, Fransa ve İtalya gibi ülkelerde de Hristiyan inancının önemli bir parçası olarak kabul edilir ve resmi bir tatil olarak tanınır.

Diğer Avrupa Ülkelerinde Auffahrt

Soru: Diğer Avrupa ülkelerinde Auffahrt’ün adı da aynı mıdır?

Hayır, diğer Avrupa ülkelerinde Auffahrt’ün adı genellikle aynı değildir. Örneğin, Almanya’da ve Avusturya’da bu gün “Christi Himmelfahrt” olarak adlandırılırken, Belçika’da “Onze-Lieve-Heer-Hemelvaart”, Hollanda’da “Hemelvaartsdag”, Fransa’da “Ascension” ve İtalya’da “Ascensione” olarak bilinir. Ancak, bu farklı adlandırmaların hepsi İsa’nın göğe yükselişini anmak için aynı dini olayı ifade eder.


Haberin Devamını Oku
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İsviçre

Yüksek Sıcaklık ve Fırtınalar Geliyor

yazar

Yayınlayan

on

By

Yüksek yaz sıcaklıkları nihayet kendini göstermeye başladı ve kısa vadede düşüş beklenmiyor. Temmuz ayının son hafta sonu, sıcak hava severler için tatmin edici bir dönemi işaret ediyor.

Sıcaklıklar 30 Derecenin Üzerine Çıkacak

Hava durumu uzmanı Roger Perret, hafta sonu sıcaklıkların genellikle 30 derece civarında, bazı yerlerde ise bu seviyenin üzerine çıkacağını belirtti. Perret, “Düz alanlarda hava genellikle kuru kalacak ve gök gürültülü sağanak yağış beklenmiyor,” dedi. Özellikle Wallis bölgesinde sıcaklıkların 33 dereceye kadar çıkabileceği tahmin ediliyor.

Yüksek Sıcaklıkla Birlikte Fırtınalar da Bekleniyor

Bazı bölgelerde sıcaklıklarla birlikte gök gürültülü fırtınalar yaşanabilir. Perret, “Alp dağları ve Jura bölgelerinde büyük bulut oluşumları görülebilir ve bu da fırtınalara yol açabilir,” açıklamasında bulundu. Güney İsviçre’de güneşli hava hakim olsa da, bu bölgelerde de fırtına riski bulunuyor.

Önümüzdeki Hafta da Sıcak Kalacak

Gelecek hafta da yüksek sıcaklıkların devam etmesi bekleniyor. Meteorolog Perret, “Haftanın başından ortasına kadar yüksek sıcaklıklar görülecek. Çarşamba günü sıcaklıkların yerel olarak 35 dereceye kadar çıkması öngörülüyor. Çarşamba, bu yazın şimdiye kadarki en sıcak günü olacak,” dedi. Dağlık bölgelerde fırtına ihtimali devam edecek.

Sıcak Hava Dalgası İçin Uyarılar

İsviçre Federal Meteoroloji ve Klimatoloji Ofisi (Meteoschweiz), Alpler’in güney tarafında yüksek sıcaklıkların ciddi sağlık riskleri yaratabileceği konusunda uyarıda bulundu. Yeterli sıvı alımının sağlanması, mümkünse şekersiz içeceklerin tercih edilmesi ve doğrudan güneş ışığından korunulması önerildi. Ayrıca, binaların iyi havalandırılması ve fiziksel aktivitelerin sınırlı tutulması gerektiği vurgulandı.

1 Ağustos İçin Beklentiler

1 Ağustos’ta hava koşullarının daha az elverişli olabileceği öngörülüyor. Perret, “Ulusal Bayram’da gök gürültülü fırtınalar olabilir, ancak sıcaklıklar yaz sıcaklığında kalacak ve hava nemli olabilir,” dedi.

Meteorolog Perret, “Yüksek yaz sıcaklığı nihayet geldi ve bunu hissediyoruz!” ifadesiyle sözlerini tamamladı.

Haberin Devamını Oku

İsviçre

İsviçre’de Yalnız Başına Gelen Reşit Olmayan Sığınmacılarda Artış: Kriz ve Suç Sorunları Derinleşiyor

yazar

Yayınlayan

on

By

İsviçre, son yıllarda artan çocuk ve genç sığınmacı talepleriyle karşı karşıya kalıyor. Geçtiğimiz yıl, yalnız başına gelen 3000’den fazla reşit olmayan sığınmacı ülkeye başvurdu. Ancak, bu gençlerin çoğu, sığınma süreçlerinde ve toplumsal entegrasyonlarında büyük zorluklar yaşıyor.

Son örneklerden biri, 16 yaşındaki bir Afgan gencin Kollbrunn ZH’deki Migros mağazasını soymasının ardından yaşandı. Genç, kasiyeri rehin alarak kasaya saldırmış ve kısa süre içinde yakalanıp kapalı bir kuruma yerleştirilmişti. Ailesiz olarak İsviçre’ye gelen ve umutla dolu bu genç, yaşadığı travmaların etkisiyle suça yönelmiş gibi görünüyor.

Son iki yılda yalnız başına gelen reşit olmayan sığınmacıların sayısında büyük bir artış yaşandı. Artık her on sığınma talebinden biri, yalnız başına kaçan veya yolda akrabalarını kaybeden reşit olmayanlardan geliyor. Geçen yıl İsviçre’de 3271 yalnız başına reşit olmayan sığınmacı sığınma talebinde bulundu ve bu sayı bir rekoru işaret ediyor. On yıl önce bu sayı sadece 350 idi.

Kantonalarda Kriz Durumu

Kantonal yönetimler ve adalet sistemi, bu gençlerin ihtiyaçlarını karşılamakta büyük zorluk yaşıyor. Eğitim, entegrasyon ve yalnızlıkla başa çıkma konularında ciddi yükler altındalar. Ancak, sığınma taleplerinin artışı, kantonların bu görevlerin üstesinden gelmesini zorlaştırıyor.

Son dönemde yapılan bir anket, kantonal sosyal direktörlerin durumdan giderek daha fazla endişe duyduğunu ortaya koydu. Altı kanton, mevcut durumun neredeyse yönetilemez olduğunu belirtirken, on bir kanton da durumun zorlu ve gergin olduğunu ifade etti. Sadece altı kanton, reşit olmayan sığınmacıların barınmasının iyi olduğunu belirtti.

Uyuşturucunun Etkisi ve Suç Oranı

Sığınma taleplerindeki artış, genç sığınmacılar arasında suç işleme oranının da yükselmesine neden oluyor. İsviçre genelinde bu konuda kesin veriler olmamakla birlikte, Basel-Landschaft Gençlik Savcılığı son yıllarda yoğunluk yaşadıklarını belirtiyor. Savcılığın başkanı Lukas Baumgartner, özellikle Maghreb ülkelerinden gelen gençlerin yüksek suç oranlarıyla dikkat çektiğini ve bazı haftalarda dokuz genç sığınmacının tutuklandığını aktarıyor. Uyuşturucu kullanımı, bu gençlerin suç işleme cesaretini artıran önemli bir faktör olarak öne çıkıyor. Baumgartner’a göre, uyuşturucular gençlerin korkularını ve kaygılarını bastırmada önemli bir rol oynuyor ve bu durum suç oranlarının artmasına neden oluyor.

Yalnız Başına Gelen Reşit Olmayan Sığınmacıların Sayısındaki Artış (2014-2023)

Veriler:

YılSığınmacı Sayısı
2014350
2015400
2016800
20171’200
20181’500
20192’000
20202’500
20212’800
20223’000
20233’271

İsviçre, yalnız başına gelen çocuk ve genç sığınmacıların sayısındaki artışla birlikte, bu gençlerin karşılaştığı zorlukları ve suç oranlarındaki yükselişi ele almak zorunda kalıyor. Son dönemde, özellikle genç sığınmacılar arasında suç oranları ve madde kullanımı ile ilgili ciddi sorunlar ortaya çıkıyor.

Suç ve Madde Kullanımındaki Artış

Son yıllarda, yalnız başına gelen reşit olmayan sığınmacılar arasında suç oranında artış gözlemleniyor. Gençler, maddi sıkıntılar ve travmalar nedeniyle suç işlemeye yöneliyor. Birçok genç, bu suçları, uyuşturucu ve diğer maddeleri temin etmek için işliyor. Bu gençler, yaşadıkları travmatik deneyimlerden kaçmak amacıyla madde kullanımına başvuruyor. Bazı gençler, özellikle de deniz yoluyla kaçış sırasında yaşadıkları ölüm korkusu veya cinsel şiddet gibi travmaları unutmak için uyuşturucu kullanıyor.

Gençlik Savcısı Lukas Baumgartner, bu gençlerin uyuşturucu kullanımı sonucu hemen hemen tüm sosyal ve kişisel kısıtlamalarını kaybettiğini belirtiyor. Ancak, gençlerin madde bağımlılığına yönelik yeterli tedavi imkanları bulunmuyor. Bu gençlerin çoğu, yaşadıkları ülkenin dilini bilmediği ve gerekli psikolojik destekten mahrum kaldığı için tedavi süreçleri daha da zorlaşıyor.

Eksik Psikolojik Destek ve Profesyonel Yardım

İsviçre’de sığınmacı gençler için psikolojik ve psikiyatrik destek eksikliği dikkat çekiyor. Özellikle, çocuklar ve gençler gibi hassas gruplar için yeterli uzman bulunmaması, sorunları daha da derinleştiriyor. Sığınmacı gençler arasında bu eksikliklerin etkileri belirgin bir şekilde hissediliyor.

Lukas Baumgartner, durumun bir nebze iyileştiğini ve bu iyileşmenin, Göç Sekreterliği’nin yaş doğrulama süreçlerini daha titiz bir şekilde yürütmesiyle ilgili olduğunu düşünüyor. Eski yıllarda, yaşlarının üzerinde görülen ve suç işleyen çocuklar daha sık karşılaşıyordu.

Afganistan Kökenli Gençlerin Durumu

2023 yılında İsviçre’ye sığınma talebinde bulunan yalnız başına gelen çocuk ve gençlerin büyük bir kısmı Afganistan kökenli. Afganistan’daki zorlu yaşam koşulları, çocuk işçiliği ve zorla askerlik gibi sorunlar, bu gençlerin sığınma talebinde bulunmalarının ana nedenleri arasında yer alıyor. Taliban’ın iktidarı ele geçirmesiyle birlikte, ülkenin genel yaşam koşulları daha da kötüleşti.

Baumgartner, Afgan gençlerin büyük çoğunluğunun suç işlemediğini ve genellikle örnek davranışlar sergilediklerini belirtiyor. Bu gençler, ailelerine destek olabilmek için burada iyi bir yaşam kurmaya çalışıyorlar. Çoğu, evlerindeki durumun düzelmesi için uzun süre beklemek zorunda olduklarını biliyor ve bu nedenle İsviçre’de kalma kararı alıyorlar.

Haberin Devamını Oku

İsviçre

Bern: İsviçreli Perakendeciler Çinli Temu’ya Karşı Hukuki Mücadeleye Başladı

yazar

Yayınlayan

on

By

İsviçreli perakendeciler, Çinli ucuz perakendeci Temu’nun iş uygulamalarına karşı federal mahkemeye başvurdu. Bu adım, Çin’den gelen ilk tepkileri de beraberinde getirdi.

Temu’nun İsviçre pazarına giriş yapması, yerli perakendeciler arasında ciddi sorunlara yol açtı. Temu’nun İsviçre’deki şirketlere kıyasla birçok konuda ayrıcalıklı avantajlar sağlaması, yerli işletmelerin yüksek vergi, KDV, depo maliyetleri ve İsviçre standartlarına uygun işçi maaşları gibi nedenlerle Temu’nun ürünlerini yarı fiyatından da düşük fiyata satması ve sunması, pek çok mağaza ve firmanın kapanmasına, işçilerin işlerini kaybetmesine neden oluyor. Bu nedenle yerli perakendeciler, Temu’nun ucuz satış politikalarına karşı hukuki bir mücadeleye girişti. Swiss Retail Federation (İsviçre Perakende Federasyonu), Temu’nun uygulamalarını İsviçre’nin haksız rekabet ve fiyat açıklama düzenlemeleri çerçevesinde yargıya taşıdı ve Temu’nun çeşitli yasal düzenlemeleri ihlal ettiğini öne sürdü.

Temu, gıda dışında oyuncak, elbise, ev eşyaları, mobilya ve daha birçok sektörde etkili oldu ve yüzlerce firma iflas etti ya da kapanma tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. Müşteri profili ikiye ayrılmış durumda: Bir grup, Temu ve Shein gibi yerlerden mümkünse bedava ürün almak isteyenler. Bu kişiler, ürünlerin neden bu kadar ucuz olduğunu ve uzun vadede İsviçre’deki firmaların iflas ederek binlerce kişinin işini kaybetmesine yol açacağını pek umursamıyor. Temu gibi şirketler, düşük maliyetli işçi çalıştırarak ürünlerini ucuz satabiliyor. O tarafta ucuz maaş alan işcinin aksine aynı müşteri, İsviçre’deki işyerinde mümkünse İsviçre standartlarının çok üzerinde maaş bekliyor. Ayrıca, satın aldıkları ürünlerden birkaç tane alıp beğenmediklerini geri gönderirken, geri gönderim maliyetini de satıcıdan talep ediyor. Bu yaklaşım, işçilerin işini kaybetmesine, maaşlarının düşmesine ve çalışma koşullarının kötüleşmesine neden oluyor; fakat bu kesim için pek önemli değil.

Diğer bir müşteri kesimi ise, uzun vadede işyerlerinin ayakta kalması ve ülke ekonomisine katkıda bulunma gerektiğini savunuyor. Bu grup, gerekirse 5 frank fazla ödeyerek yerli firmaların ayakta kalmasına yardımcı olmayı tercih ediyor. Eğer İsviçre standartlarında maaş bekliyorsam, çalıştığım işyerinde, ürünleri adil bir fiyatla satmalı ki maliyetlerini karşılayabilsin. Bu yaklaşım, gelecekte çocuklarımızın meslek eğitimi alabilecekleri ve çıraklık yapabilecekleri işyerlerinin bulunabilmesini sağlıyor.

İsviçreli müşteriler arasında da çelişkiler yaşanıyor. Temu’nun Çin’de saatte 3 dolara çalıştırdığı işçilerle ürettiği ürünler, İsviçre’de aynı ürünleri maliyetlerinin yüksek olmasından dolayı 3 katı fiyatla satmak zorunda firmalar için büyük bir dezavantaj oluşturuyor. İsviçreli firmalar, İsviçre standartlarında maaşlı işçi çalıştırmak zorunda kalırken, depo fiyatlarından vergiye kadar birçok mali yükümlülük altındalar. Müşteriler, İsviçre’de çalıştıkları işyerlerinde İsviçre standartlarında maaş beklerken, Temu gibi firmalardan kalite ve işçi çalışma koşullarına önem vermemekte ve bu durumun yerli firmalara zarar verdiğini umursamıyor. Bir online firma sahibi, “İsviçre’de çalıştıkları işyerlerinde İsviçre standartlarında maaş bekleyen insanlar, çocukları için meslek eğitimi arıyor. Ancak Temu gibi firmaların dengesiz rekabeti sonucu bu işyerleri kapanırsa, çocuklar için meslek öğrenebileceği yer bulmak zorlaşacak. Bu durumda çocuklarını meslek eğitimi bulmak için bir gün Çin’e göndermek zorunda kalırlar” dedi. Ayrıca, bazı İsviçreli firmalar, müşterilerin bir üründen beş farklı renk ve beden satın alıp ardından hoşuma gitmedi mantığıyla ”denedim olmadı” gerekcesiyle beğenmedikleri ürünleri geri gönderip, iki kez kargo ücreti talep etmelerini eleştiriyor. İsviçreli firmalar, “Gönderirken kargo ücreti ödeyen firma, geri alırken de kargo maliyetini karşılamak zorunda kalıyor. Bu durumda, hiç para kazanmadan iki kez kargo ücreti ödemek zorunda kalıyor. Geri gönderirken de kargo maliyetini firmadan bekleyen müşteriler iyi düşünmeli. Bu maliyet işcinin maaşından başka bir yerden finanse edilmek zorunda” diyor. Ayrıca, bu yılın başından itibaren İsviçre postasının kargo maliyetlerine yaptığı 2 franklık zam, Temu’yu etkilemiyor. İsviçre, yerli firmalarını cezalandırırken, Çin ve benzeri şirketlere her türlü kolaylığı sağlıyor.

Swiss Retail Federation, Temu’nun sunduğu ürünlerin birçok yerel güvenlik standartını karşılamadığını, ürünlerini alış fiyatının altında sattığını, sahte indirimler sunduğunu ve müşterileri yanıltıcı ifadelerle cezbettiğini iddia ediyor. Federasyona göre, Temu’nun bu uygulamaları İsviçre yasalarına aykırı.

Swiss Retail Federation’ın Direktörü Dagmar Jenni, “İsviçre’nin, böyle platformların yerel kurallara uymadan faaliyet göstermesine göz yumması kabul edilemez. Bu tür bir sinyal, diğer rekabetçiler için son derece yanlış bir mesaj veriyor” diyor.

Temu’nun Tepkisi ve Seco’nun Rolü

İsviçreli perakendecilerin baskısı, Temu’yu etkilemiş görünüyor. Şirketin hukuki departmanı, Temu’nun Almanya’da benzer durumlarla karşılaştığını ve orada hukuki süreçlerden kaçınmak için ceza koşuluyla bir taahhütname imzaladığını belirtti. Şirket, İsviçre’de de benzer bir anlaşma yapmayı teklif ediyor. Ancak, Temu’nun hukuki departmanının iletişim bilgileri şeffaf değil ve Temu’nun hangi yargı yetkisine tabi olduğu belirsiz.

Dagmar Jenni, “Bu kadar belirsiz bir yaklaşım, ciddi müzakereleri neredeyse imkansız hale getiriyor” diyor.

Seco’nun Rolü ve Politika Talepleri

Federasyon, Seco’nun Temu’ya karşı başlattığı hukuki sürecin devamını umut ediyor. Seco’nun, Temu’nun İsviçreli perakendecilere zarar verdiği sonucuna vardığı belirtiliyor. Ancak, Seco’nun Temu’ya karşı hangi hukuki adımları atacağı belirsiz. Bu süreç, İsviçre’de bir ilk olduğu için, Seco’nun hangi yargı yerinde dava açacağı konusunda netlik bulunmuyor.

Politikada da bu durumun yankıları var. Yeşiller Partisi’nden Ulusal Meclis Üyesi Sophie Michaud Gigon, İsviçre’deki yabancı platformların daha etkin bir şekilde hesap vermesi için bir önerge sundu. Gigon, Temu’nun İsviçre’de bir hukuki temsilcilik kurmasını talep ediyor. “Temu gibi şirketler, İsviçre pazarında aktif olsalar da, çoğu zaman yerel yasaları ihlal ediyorlar. Bu durumun değişmesi gerekiyor” diyor Gigon.

Yeni önerge, İsviçre’deki tüketicilerin doğrudan perakendeciyle iletişime geçebilmesini sağlayacak ve sipariş sorunları, yanlış faturalandırma gibi durumları çözmeyi amaçlıyor.

#TemuSkandalı#İsviçrePerakende#ÇinliPerakendeciler#HaksızRekabet#İsviçreEkonomisi#Yerelİşletmeler#TüketiciHakları#UluslararasıTicaret#TemuKriz#İsviçreGündemi#E-ticaretSorunları#YerliŞirketler#HukukiMücadele#İsviçreYasaları#Temuİddiaları

Haberin Devamını Oku

Trendler