Avrupa
Bad Oeynhausen’da Ölümcül Saldırı: Şehir Şokta
Belediye Başkanı ‘Bu Böyle Devam Edemez’
Bad Oeynhausen/Minden – Philippos Tsanis’in (20) ölümüne neden olan dayak saldırısı, Kuzey Ren-Vestfalya’nın (NRW) küçük ve sakin kasabası Bad Oeynhausen’de (53.000 nüfus) büyük bir şok yarattı. Belediye Başkanı Lars Bökenkröger (50, CDU), BILD’e yaptığı açıklamada, “Şehir derin bir yas içinde. Büyük bir şaşkınlık ve çaresizlik hakim,” dedi.
Pazar günü sabahın erken saatlerinde, saat 1.30 civarında, Philippos Tsanis, kız kardeşinin Abitur balosundan sonra Kaiserpalais’ten iki arkadaşıyla birlikte yanındaki parkta yürüyordu. Burada, polisin açıklamasına göre, on kişilik “güneyli” görünümlü bir grup tarafından aniden ve doğrudan saldırıya uğradı.
Trajik Olayın Detayları
Philippos Tsanis, küçük kız kardeşinin Abitur balosunun ardından kimliği belirsiz bir erkek grubu tarafından acımasızca dövülüp tekmelendi. Ağır beyin yaralanmaları sonucu hayatını kaybetti. Ailesinin izniyle BILD, Philippos’un fotoğrafını yayımladı.
BILD’in bilgilerine göre, 18 yaşındaki bir Suriyeli, Philippos Tsanis’i döverek ağır yaralı halde bırakmış. Philippos Tsanis, salı günü hastanede aldığı ağır kafa yaralanmaları nedeniyle hayatını kaybetti.
20 yaşındaki Philippos Tsanis’i öldüren 18 yaşındaki şüpheli, NIUS’un bilgilerine göre Suriye vatandaşıdır. 2018 yılında Almanya’ya gelmiş, polis tarafından mülkiyet ve uyuşturucu suçlarından tanınmakta.
Belediye Başkanı Lars Bökenkröger, “Dün 650 kişinin katılımıyla sessiz bir anma töreni düzenledik. Bu, kişisel olarak da, taziyelerimizi göstermek için bir işaret,” dedi. Saldırganın çarşamba günü Bad Oeynhausen’deki evinde polis tarafından tutuklanmasının ardından Bökenkröger, “Artık daha fazla bilgi ile önyargısız bir tartışmanın yapılabileceğini umuyorum,” diye ekledi.
Toplumsal Tepkiler ve Sorunlar
Polis tarafından yapılan saldırgan tanımlamasının ardından, özellikle sosyal medyada olayın arka planı bilinmeden kategorize edildiği belirtildi. Bökenkröger, “İnsanlar radikal tepkiler veriyor. Tartışma kültürü kayboldu. Ancak insanlar, onlara kulak verilmesini istiyor,” dedi.
Lars Bökenkröger’den Endişe Verici Uyarı: Kırsal Bölgelerde Toplumsal Gelişmeler Alarm Veriyor
Lars Bökenkröger, kırsal bölgelerde bile gözlemlenen endişe verici toplumsal gelişmelere dikkat çekti. Bökenkröger, bu durumu şu sözlerle ifade etti: “Kırsal alanlarda bile endişe verici toplumsal gelişmelerin başlangıçları mevcut.”
Ayrıca, Almanya’daki belediyelerin artan yüklerinden şikayet ederek, “Belediyelere artık katlanılamayacak yükler yükleniyor,” dedi. Bökenkröger, bu durumun sürdürülemez olduğunu ve acil çözümler gerektiğini belirtti.
Belediye Hizmetlerinde Zorluklar
Belediye hizmetlerindeki zorluklara değinen Bökenkröger, “Belediyeler, mülteci barınakları ve kreş yerleri oluşturmak zorunda. Okulların genişletilmesini sağlamak, tam gün yerler sağlamak zorundayız. Entegrasyon ve kaynaştırmayı sağlamak zorundayız. Artan vaka sayıları, patlayan sosyal maliyetler var. Çocuklarımız ve gençlerimizle, ister Alman olsun ister göçmen kökenli, nasıl başa çıkacağımızı görmek zorundayız,” dedi.
“Böyle Devam Edemez”
Bökenkröger, WELT’e yaptığı açıklamada da, “Sistemimiz, yerler ve entegrasyon açısından sınırda. Bu artık böyle devam edemez. Eğer okullarımızda çocukların %90’ı göçmen kökenliyse, öğretim materyalini iletmek ve entegrasyonu ilerletmek zor olacaktır. Bu artık böyle işlemeyecek,” dedi.
Ancak, para ve personel eksikliği de önemli bir sorun. Bökenkröger, “Eğer federal hükümet ve eyalet, belediyelere yardım etmezse, bu iş yürümez. Ve bu böyle devam edemez,” diye özetledi.
#BadOeynhausen #PhilipposTsanis #Haber #Kriminal #Entegrasyon #ToplumsalGelişmeler
#BadOeynhausen #PhilipposTsanis #PhilipposTsanisİçinAdalet #ŞiddeteSon #ToplumDayanışması #EntegrasyonZorlukları #SosyalAdalet #GüvenliToplumlar #YerelYetkilereDestek #SürdürülebilirÇözümler #BadOeynhausen #PhilipposTsanis #GerechtigkeitFürPhilippos #GewaltStoppen #GemeinschaftsZusammenhalt #IntegrationsHerausforderungen #SozialeGerechtigkeit #SichereGemeinden #UnterstützungFürLokaleBehörden #NachhaltigeLösungen #BadOeynhausen #PhilipposTsanis #PhilipposİçinAdalet #ŞiddeteDurDe #ToplumsalDayanışma #EntegrasyonSorunları #SosyalAdalet #GüvenliToplum #YerelYetkilereDestek #SürdürülebilirÇözüm #Almanya #Avrupa #suriyeliler #inetgration
Avrupa
DUISBURG’DA KAYBOLAN İMAMIN CANSIZ BEDENİ HOLLANDADA BULUNDU
🕒 Okuma Süresi: 2 Dakika
Olayın Gelişimi:
Duisburg-Rheinhausen’deki Ditib Eyüb Sultan Camii’nin imamı 44 yaşındaki Fatih Eryılmaz, 6 Kasım’da cami önünde son kez görülmüştü. O günden sonra kendisinden hiçbir haber alınamayan imamın kaybolması, cami cemaati ve polis yetkilileri arasında büyük endişe yarattı. Ailesine dair herhangi bir bilgiye ulaşılamayan imamın kayboluşunun ardından, Duisburg polisi kayıp şahıs için yoğun bir arama başlattı.
Arama Çalışmaları ve Sonuç:
Polis, imamın kaybolduğu günden itibaren günlerce süren bir arama gerçekleştirdi. Bu süreçte, imamın kaybolduğu sırada çevresindeki insanlar ve yakın çevresi ile iletişim kurularak izler takip edildi. Ancak, 19 Kasım’da, Hollanda’nın Waal Nehri’nde bir ceset bulundu. Yapılan otopsi ve kimlik tespiti sonucunda cesedin kaybolan imam Fatih Eryılmaz‘a ait olduğu kesinleşti.
Polis Açıklaması ve Sonuçlar:
Duisburg polisi, yaptığı açıklamada imamın ölümünde herhangi bir dış müdahale izine rastlanmadığını belirtti. Yapılan ilk incelemelere göre, ölümün doğal sebeplerden kaynaklanmadığı, fakat dışarıdan bir şiddet uygulaması olmadığı ifade edildi. Polis, imamın kaybolmasının ardından yaptığı tüm araştırmalara rağmen, intihar veya doğal bir sebepten dolayı yaşamını yitirmiş olabileceği ihtimallerini değerlendiriyor. Ancak şu ana kadar yapılan incelemelerde başka bir şüpheli duruma rastlanmadı.
Cemaate Duyuru ve Tepkiler:
İmamın kaybolduğunun ardından Ditib Eyüb Sultan Camii cemaati, sosyal medya üzerinden çağrılar yaparak kayıp imamla ilgili herhangi bir bilgiye sahip olanlardan, polisle iletişime geçmelerini rica etti. Cemaat, imamın kaybolmasının normal bir durum olmadığını ve bu durumun hem cami cemaati hem de ailesi için büyük bir endişe kaynağı oluşturduğunu vurguladı.
Cemaatin açıklamasında, kaybolan imam hakkında herhangi bir bilgiye ulaşamayan polise yardımcı olabilmek adına duyurular yapıldığı belirtildi, ancak imamın ölümüne dair herhangi bir açıklama yapılmadı.
Aile ve Sosyal Çevre:
İmamın kaybolduğu gün, ailesine ve sosyal çevresine ulaşan herhangi bir bilgiye rastlanmadı. Polis yetkilileri, imamın ailesi hakkında herhangi bir bilgi bulunmadığını ve ilgili kişilerin de soruşturma sürecine dair yorum yapmadığını ifade etti. Ancak bazı kaynaklar, imamın ailesinin konuyla ilgili daha fazla bilgi vermemeyi tercih ettiğini öne sürdü.
Sonuç ve Gelecek Süreç:
Polis, bu olayla ilgili olarak soruşturmayı sonlandırdı. Şu anda ölümün intihar olduğu ihtimali üzerinde yoğunlaşılsa da, kesin sonuçlar için ek incelemeler ve otopsiler devam ediyor.
Bu trajik olay, Duisburg’daki cami cemaati ve imamın çevresi için büyük bir şok etkisi yaratmış durumda. Olayın aydınlatılması için çalışmalar devam ederken, cami cemaati, imamın ailesi ve yakınları için başsağlığı dileklerini iletti.
Yardım Hattı:
Eğer benzer duygusal zorluklar yaşayan bir kişiyseniz, duygusal destek alabilirsiniz. Telefon Seelsorge hattı, anonim ve ücretsiz olarak 24 saat boyunca hizmet vermektedir.
📞 Telefon Destek Hattı: 0800 111 0 111 veya 0800 111 0 222
#Duisburg #İmam #Hollanda #KaybolmaOlayı #WaalNehri #Polis #İntihar #Cami #Haber
Avrupa
BILL GATES’E KARŞI AÇILAN DAVA HOLLANDA MAHKEMELERİNDE DEVAM EDİYOR
“Covid-19 aşıları nedeniyle yaşanan iddia edilen sağlık sorunları, dünyanın en güçlü isimlerinden birini yargı karşısına çıkardı.”
BILL GATES’E HOLLANDADA AÇILAN DAVA: COVID AŞILARININ GÜVENLİĞİ SORGULANIYOR
Hollanda’daki Covid-19 eleştirmenlerinin Bill Gates’e karşı açtığı dava, önemli bir aşama kaydetti. Leeuwarden Mahkemesi, davanın Hollanda yargı yetkisi altında görülebileceğine hükmetti. Gates, mahkemenin yetkisiz olduğu gerekçesiyle itirazda bulunmuş ancak bu girişim başarısızlıkla sonuçlanmıştır.
Dava, Hollanda’daki bir grup vatandaşın Gates’in yanı sıra eski başbakan Mark Rutte, eski sağlık bakanı ve hükümete danışmanlık yapan “Outbreak Management Team” üyelerine karşı açtığı toplu şikayet kapsamında ilerliyor. Vatandaşlar, Gates ve diğer yetkilileri Covid-19 aşılarının zararlı olduğunu bildikleri halde teşvik etmekle suçluyor. Ayrıca, davaya Gates’in kurucusu olduğu Bill & Melinda Gates Vakfı da dahil edilmiştir.
MAHKEMEDEN ÇARPICI KARAR
16 Ekim 2024’te açıklanan karara göre, mahkeme, şikayetlerin bağlantılı olması nedeniyle tüm davalıların aynı dosyada yargılanmasını “uygun” buldu. Mahkeme ayrıca, Gates’in iddiaların merkezinde yer aldığını ve davanın uluslararası bağlamda değerlendirilebileceğini belirtti.
Dava süreciyle ilgili yapılan açıklamada, “Hollanda sivil yargılama yasalarının 7. maddesi uyarınca, bir davalıya yönelik yetki sağlandığında, diğer davalıların da aynı yargılama sürecinde değerlendirilmesi mümkündür,” ifadeleri kullanıldı. Gates’in avukatları, Hollanda’nın yargı yetkisinin geçerli olmadığı savunmasını öne sürmüş, ancak bu talep reddedilmiştir.
MAHKEME MASRAFLARINI ÖDEMEKLE YÜKÜMLÜ
Mahkeme, Gates’i davacıların avukatlık masrafları dahil olmak üzere 1.406 Euro’luk bir tazminat ödemeye mahkum etti. Bu masrafların ödenmemesi durumunda ek ceza ve masrafların uygulanacağı belirtildi.
SUÇLAMALAR VE “BÜYÜK RESET” İDDİASI
Davacı grup, Gates’in ve diğer yetkililerin Covid-19 pandemisi sırasında uygulanan politikalar ve teşvik edilen aşılar yoluyla küresel bir değişim hedefleyen “Büyük Reset Projesi”ne dahil olduklarını öne sürüyor. Bu kapsamda Gates’in 2020’de yayınladığı iki YouTube videosu, aşıların güvenilirliği ve etkinliğiyle ilgili yanlış bilgiler verdiği gerekçesiyle dava dosyasına dahil edilmiştir.
Davacılar, bu yanlış bilgiler nedeniyle aşı olmaya ikna edildiklerini ve fiziksel ile psikolojik ciddi zararlar gördüklerini iddia ediyor. Şikayetçilerden birinin dava süreci sırasında yaşamını yitirdiği, geriye kalan altı kişinin ise hukuk mücadelesine devam ettiği öğrenildi.
GATES’İN DURUŞMASI 27 KASIM’DA
Gates’in dava sürecine kişisel olarak katılıp katılmayacağı henüz netleşmiş değil. Ancak mahkemenin bir sonraki duruşmayı 27 Kasım 2024 tarihinde yapacağı açıklandı.
Bu dava, Covid-19 politikaları ve küresel sağlık otoriteleri üzerindeki etkileriyle ilgili tartışmaları yeniden alevlendirecek gibi görünüyor. Gates ve diğer davalıların suçlamalar karşısında nasıl bir savunma yapacakları ise merak konusu.
Avrupa
GURBETÇİ ÇİFTİN 10 YILLIK BİRİKİMİ OLAN 8 KİLO VE 25 MİLYON LİRA DEĞERİNDEKİ ALTINLARI BANKA KASASINDAN BUHAR OLDU
Belçika’da yaşayan gurbetçi çift R.Ö. ve eşi Ü.Ö., 2014 yılından bu yana Türkiye’de, Afyonkarahisar’ın Bolvadin ilçesindeki bir kamu bankasının kasasında güvenlik gerekçesiyle sakladıkları 8 kilo ve 25 milyon lira değerindeki altınlarının kaybolduğunu fark etti. Çift, durumu emniyete bildirerek suç duyurusunda bulundu.
Altınların Akıbeti Araştırılıyor
Kasada yaklaşık 8 kilo altının kaybolduğunu fark eden R.Ö., banka yetkililerine haber verdi. Yapılan incelemeler sonucunda kasanın boş olduğu belirlendi. Çiftin avukatı aracılığıyla emniyete başvuran çiftin şikayeti üzerine olay yeri inceleme ekipleri banka şubesinde çalışma başlattı. İncelemelerde, kasada çiftin aile üyelerinin yanı sıra farklı kişilere ait parmak izlerine rastlandı.
Soruşturma Derinleşiyor
Emniyet ve savcılık, olayla ilgili kapsamlı bir soruşturma yürütüyor. Soruşturma kapsamında kasaya çilingir müdahalesi yapıldığı ve kasadan çıkan farklı parmak izlerinin olduğu tespit edildi. Çiftin avukatı Samet Özaydın, aynı gün müvekkillerinin kendisine başvurduğunu ve birlikte bankaya giderek kasanın boş olduğunu tespit ettiklerini belirtti. Özaydın, “Bizzat banka personeliyle ve banka müdürüyle görüştük, ancak sonuç değişmedi. Biz de müvekkillerle beraber emniyete şikayetçi olduk. Emniyet personeli ve ilgili savcı, geniş kapsamlı soruşturma yürütüyor. Kasada farklı parmak izleri mevcut. Kasaya zamanında çilingir işlemi gerçekleştirilmiş. Bu süreçte banka personeli, giren çıkanlar araştırılacak. Soruşturma devam ediyor. Soruşturmanın her aşamasında cezai ve hukuki tüm dava haklarımızı kullanacağız ve takipçisi olacağız” dedi.
8 Kilo Altının Değeri: 25 Milyon Lira
Çalındığı iddia edilen altınların güncel piyasa değerinin 21 ila 25 milyon lira arasında olduğu belirtiliyor. Savcılık, olayı aydınlatmak için delilleri topluyor ve banka yetkililerinin ifadelerine başvuruyor.
Güvenlik Endişeleri Yeniden Gündemde
Bu olay, yurt dışında yaşayan gurbetçilerin birikimlerini güvenli bir şekilde saklama konusunda yaşadıkları endişeleri bir kez daha gündeme getirdi.
#GurbetçiÇift #AltınHırsızlığı #Türkiye #Belçika #BankadaAltınKayıp #Afyonkarahisar #Soruşturma
-
E-Dergi9 ay önce
İsviçre’nin Sesi Şubat 2024
-
Ekonomi8 ay önce
İsviçre’de Maaş Dengesi: Ortalama bir Kişinin Maaşı 6788 CHF
-
Yaşam7 ay önce
Kıskanç Kaynana Belirtileri: Gözden Kaçırmamanız Gereken 10 İşaret
-
İsviçre9 ay önce
Dünyanın En İyi Sağlık Kurumları: İlk 250 Hastane Sıralamasında İsviçre’den 10 Hastane
-
Gündem2 ay önce
HÄGENDORF’TA TÜRKÇE “SİZ BENİ YAKTINIZ SİZ!” DİYE BAĞIRDIĞI DUYULAN ADAM KENDİNİ YAKTI: DURUMU AĞIR, HELİKOPTERLE HASTANEYE KALDIRILDI
-
Gündem9 ay önce
İsviçre’nin Sesi Yankılanıyor…
-
Gündem10 ay önce
Biel’de Skandal: Cinsel İlişki Karşılığında Yabancılara Oturma İzni Belgesi!
-
Gündem10 ay önce
İsviçre’de Emeklilik Oylaması: Kritik Karar!