Sosyal Medya

Gündem

Almanya’nın İsviçre Tramlarını Sıkı Denetimi: Kaza ve Politik Tepkiler

Almanya, illegal göçü önlemek ve insan kaçakçılığıyla mücadele etmek amacıyla İsviçre’den gelen tramvayları neredeyse her birini denetlemeye karar verdi. Bu önlem, ekim ayının ortalarında alındı.

yazar

Yayınlayan

on

Cemil Baysal araştırdı.-

Soru: Kontroller neden sıkılaştırıldı?

Almanya, illegal göçü önlemek ve insan kaçakçılığıyla mücadele etmek amacıyla İsviçre’den gelen tramvayları neredeyse her birini denetlemeye karar verdi. Bu önlem, ekim ayının ortalarında alındı.

Soru: Neden bu kadar sıkı kontrol ediliyor?

Alman federal polisi, özellikle İsviçre’den gelen Tram 8 hattının her tramını kontrol ediyor. Bu, her 8 dakikada bir kuzeye doğru hareket eden bir tramvayın kontrol edilmesi anlamına geliyor.

Soru: Kontrollerin etkisi ne oldu ve ne kadar süre devam edecek?

Alman İçişleri Bakanı Nancy Faeser, kontrollerin başarılı olduğunu iddia ederek, Ekim ortasından bu yana 340 şüpheli kaçakçının tutuklandığını ve Kasım ayında illegal girişlerin bir önceki aya göre yüzde elli azaldığını belirtti. Faeser, bu nedenle kontrolleri Mart ortasına kadar uzatma kararı aldı.

Soru: Bu kontroller neden tartışma yaratıyor?

İsviçre’nin eski Adalet Bakanı Elisabeth Baume-Schneider, Federal İçişleri Bakanı Faeser’e kontrollerin durdurulması için vergebens yani boşuna çaba sarf etti. Baume-Schneider, kontrollerin sadece geçici bir çözüm olduğuna ve daha etkili bir şekilde sınır ötesi polis çalışmaları ve AB dış sınırlarının güçlendirilmesi ile illegal göçün engellenebileceğine inanıyor.

Olay: Kaza nedir, kim hayatını kaybetti?

Almanya’nın Bavyera eyaletinde yaşanan ağır bir kaza, Ekim ayındaki eyalet seçimlerinde hükümet partilerine büyük kayıplar yaşatan bir olaya işaret ediyor. Bir insan kaçakçısı, polisten kaçarken 180 km/s hızla seyreden bir Mercedes-Van ile bir kazaya neden oldu. Kazada içinde bulunan 22 kişiden 7’si, Suriye ve Türkiye vatandaşları olan mülteciler hayatını kaybetti.

Soru: Bu olayın siyasi yansımaları neler oldu?

AfD ve Union Siyasi partileri tarafından uzun süredir talep edilen sınırların yeniden kontrol altına alınması çağrısında bulundu. Faeser, bu talebe yanıt olarak sıkı tramvay kontrollerini yeniden başlattı ve bu olayı “Eylemdeyiz” şeklinde yorumladı.

Soru: İsviçre’nin tepkisi ne oldu?

İsviçre, Almanya’nın sıkı tramvay kontrolüne tepki göstererek, ortak bir eylem planının parçası olarak sınırdaki ortak devriyelerin sayısını artırdı. Ancak, Almanya, Mart ortasına kadar olan süreçte bu kontrollerin devam edeceği konusunda ısrarcı.

İsviçre’nin İç Siyasetteki Tepkileri

İsviçre’de, Almanya’nın sıkı tramvay kontrollerine karşı iç siyasette çeşitli tepkiler yükseldi. Özellikle SVP (İsviçre Halk Partisi), sınır kontrollerinin tekrar uygulanmasını talep ederken, Federal Konsey’in bu adımı atmaması ve konuya karşı çıkması ülkede siyasi bir tartışmaya yol açtı. Yeni Justizminister Beat Jans’ın, bu konuda nasıl bir tutum izleyeceği ve Almanya ile yapılacak müzakerelerde nasıl bir rol üstleneceği ise merak konusu olarak belirtiliyor. İsviçreli Federal Konsey Üyesi Elisabeth Baume-Schneider’ın, Almanya’nın sınır kontrollerini durdurma çabalarının sonuçsuz kalması, ülkede Almanya’ya karşı diplomatik bir gerginlik yaratmış durumda.

Basel Badischer Bahnhof – Tren Garı

Alman federal Polisi’nin ekim ayında yaptığı özel bir rapora göre, 1.521 kişi Almanya’ya izinsiz girişi İsviçre topraklarında engelledi. Bu veriler, Bundespolizei’nin özel bir raporuna dayanmakta ve resmi olarak teyit edilmemiş bilgi.

Bundespolizei, örneğin Basel SBB ve Basel Badischer Bahnhof istasyonları arasındaki uzun mesafe trenlerinde İsviçre topraklarında kontrol yapmaya devam ediyor. Bu, uzun bir süredir var olan İsviçre ile yapılmış bir anlaşmanın temelini oluşturuyor. Bu bölgede geçerli belgeleri bulunduramayanlar Almanya’ya seyahat edememekte. Ayrıca, bu kişilerin izinsiz giriş girişimi nedeniyle cezai bir takip olmadığı belirtiliyor.

Haberin Devamını Oku
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

İSVİÇRE’YE GELEN SİĞINMACILARIN HAYAL KIRIKLIĞI

yazar

Yayınlayan

on

By

Birçok sığınmacı, geride bıraktıkları ülkelerden daha iyi bir yaşam umuduyla yola çıkıyor. Avrupa’da daha medeni ve ekonomik açıdan daha iyi bir yaşam arayışı, onları büyük zorluklarla yüzleşmeye ve bazen tehlikeli yolculuklara çıkmaya zorluyor. Ancak bu yolculuk sona erdiğinde, beklenen hayat ve umut edilen refah her zaman gerçekleşmiyor.

İsviçre’ye Gelenlerin Hayalleriyle Gerçekler Arasında Fark
Dünya genelindeki sığınmacıların ulaşmak istediği ülkeler arasında İsviçre, Almanya ve diğer Avrupa ülkeleri ilk sıralarda yer alıyor. İsviçre’ye ulaşabilen sığınmacılar, kendilerini diğer ülkelere sığınanlara göre daha şanslı görse de, gerçekte hayatları çok da kolay geçmiyor. İsviçreninsesi’ne ulaşan son başvurular, sığınmacıların yaşadığı zorlukları daha açık bir şekilde gözler önüne seriyor.

Arbon’daki Sığınma Kampındaki Gerçekler
Son olarak, Arbon’daki sığınma kampından İsviçreninsesi’ne ulaşan bir video görüntüsü, sığınmacıların gerçek yaşam koşullarını yansıtıyor. Videoda, Türkiye’den gelen üç sığınmacının aynı odada, aynı koğuşta birlikte kaldığı görülüyor. Sığınmacı, yatak odasında yaşadıkları alanı ve koşulları paylaşarak, haftalık 86 franklık harçlık aldıklarını, ancak insanların sandığı gibi büyük maaşların verilmediğini belirtiyor. “Buradaki kokuyu koklayan asla burada uyuyamaz” diyerek ekliyor.

Günlük Yaşamın Zorlukları
Bir başka kamp yetkilisi, günde yalnızca 1,5 frank kazanarak tuvalet temizliği yaptığını anlatıyor. “Önceki hayatımda 1,5 frankı para olarak bile görmezdim, ama insan, bazen yapmak istemediği şeyleri yapmak zorunda kalabiliyor,” diyerek, zor koşullarda yaşamanın ne kadar derin bir hayal kırıklığı yarattığını ifade ediyor.

Zürih’ten Gelen Ailenin Hikayesi
Zürih’ten İsviçreninsesi’ne yazan bir Türkiye’den gelen 6 kişilik aile, “En küçük çocuğumuz 6 yaşında, en büyüğü ise 18 yaşında ve 6 kişi hepimiz 2 aydır aynı tek bir odada yaşıyoruz. Yetişkin çocuklarla beraber.” diyerek, hayal ettikleri İsviçre’nin çok farklı olduğunu belirtiyorlar. Aile, yerleşim alanlarının dar ve yaşam koşullarının beklentilerinin çok gerisinde kaldığını ifade ediyor.

Hayal Kırıklığı ve Umut Arayışı
Bu yaşanmışlıklar, belki de birçok sığınmacının, Avrupa’ya gelirken düşündüğü “daha iyi bir hayat” ile gerçekler arasındaki uçurumu gözler önüne seriyor. Bir sığınmacı, “Hayaller Paris, yaşam Somali” diyor. İsviçre’deki sığınma kampında yaşananlar, sadece maddi yetersizlikleri değil, aynı zamanda duygusal ve psikolojik bir yükü de beraberinde getiriyor. Huzurlu bir yaşam umuduyla gelenler, çoğu zaman yalnızca geçim derdine düşüyorlar. İş bulamıyor, kimi aylarca hatta yıllarca süren mahkeme kararlarını ve belirsizliği beklerken daha derin psikolojik sorunlar yaşıyorlar.

İsviçre’de veya diğer Avrupa ülkelerinde sığınmacılar, başlangıçta kendilerine sunulan “iyi yaşam” vaadiyle umutlanıyor olabilir. Ancak, yaşadıkları hayal kırıklığı, en temel insan haklarına ve onurlarına saygı gösterilmeyen bir hayatla karşılaştıklarında geldikleri yeri bile aradıkları durumla karşılaşıyorlar ve daha da derinleşiyor.

Sığınmacıların “İyi Yaşam” Umudu ve Gerçekler Arasındaki Çelişki
İsviçre ve diğer Avrupa ülkelerinde sığınmacılar, yeni bir hayat kurma umuduyla geldikleri topraklarda başlangıçta “iyi yaşam” vaadiyle umutlanıyorlar. Ancak, karşılaştıkları zorluklar ve yaşadıkları hayal kırıklığı, bu umudu hızla erozyona uğratıyor. Başlangıçta vaat edilen refah, özgürlük ve fırsatlar yerine, en temel insan haklarına ve onurlara saygı gösterilmeyen bir yaşamla karşılaşan sığınmacılar, kendilerini büyük bir çıkmazda buluyor. Gerçekle yüzleşen bu bireyler, zamanla geldikleri topraklarda, geldikleri yerin eksikliklerini bile arar hale geliyor.

Bu durum, yalnızca hayal kırıklığını derinleştirmekle kalmıyor, aynı zamanda sığınmacıların psikolojik ve duygusal olarak daha büyük bir yalnızlık ve umutsuzluk içinde kaybolmalarına yol açıyor. Yeni bir hayat kurma hayaliyle yola çıkan bu insanlar, Avrupa’nın kalbinde, insan hakları ve onurlarına saygı duyulmayan bir yaşamla yüzleşiyor.

Zorluklara Karşı Yardımsever İsviçre
🤝 İsviçre halkının yardımsever yaklaşımı, sığınmacılar için umut kaynağı oluyor. Her alanda yardımcı olan insanlar, sığınmacılara duygusal destek sağlıyor. 🌟

Kamp koşullarındaki zorluklar ve yaşadıkları evlerdeki ilkel olmayan ortamları eleştiren sığınmacılar, İsviçre halkının insanlarının her alanda yardımsever ve insani yaklaşımları karşısında çok duygulandıklarını belirtiyor. Her alanda insanların yardımsever ve yardımcı olduklarını da değinmeden geçmiyorlar.

#SığınmacıHayatı #İsviçre #HayalKırıklığı #Zorluklar #GünlükYaşam #SığınmaKampı #Sığınmacılar #RefahHayali #Avrupa #HayalVeGerçek #GeçimDerdi #PsikolojikSorunlar #SosyalAdalet #İnsanHakları #Kölelik #ZorluklarlaYaşam #SığınmacıYolu #İsviçre’deYaşam #KampYaşamı #ZorluklaraDirenç #GüvenliHayatArayışı #HuzurArayışı #Evsiz #MahkemeBekleyişi #SığınmacıSorunları #Yalnızlık #DuygusalZorluklar

Haberin Devamını Oku

Gündem

70 BİN MAĞDUR TATİLCİ, 840 MİLYON AVROLUK TALEP: FTI İFLASINDA SON DURUM

yazar

Yayınlayan

on

By

Geçtiğimiz haziran ayında iflasını açıklayan Alman turizm devi FTI’ın alacaklıları, Münih’teki Müller-Heydenreich Bierbach & Kollegen hukuk bürosuna taleplerini iletti. Şimdiye kadar yaklaşık 70.000 tatilci, toplamda 840 milyon avro tutarında alacak kaydı yaptırdı.

FTI, Avrupa’nın üçüncü büyük seyahat şirketi olarak, alacaklarının büyük kısmını henüz tahsil edemedi. Deutsche Reisesicherungsfonds (DRSF), 125.000 paket tatilciye toplamda 50 milyon avro ödeme yaptı. Diğer alacaklılar arasında yer alan oteller ve bankalar ise, alacaklarını toplamda 564 milyon avro posta yoluyla, 276 milyon avro ise elektronik ortamda kaydettirdi.

İflas sürecindeki satışların başarılı şekilde devam ettiği açıklandı. FTI, satışlar kapsamında Kos’taki dört yıldızlı bir otel ve bazı yan şirketlerini sattı. Almanya’da 1.000 olan çalışan sayısı ise şu an yalnızca 100 kişiyle iflas sürecine devam ediyor.

FTI Grubu’na ait varlıkların satışından elde edilecek toplam gelirin ne olacağı henüz netlik kazanmazken, süreç yakından takip ediliyor.

Ayrıca, yüksek kaliteli ürünler üreten bir başka şirket de ekonomik baskılara dayanamayıp iflas etti.

#FTI #70BinTatilci #İflas #Turizm #Münih #AlacaklıRakamları #AlmanEkonomisi #İflasYönetimi #840MilyonAvro #MüllerHeydenreich #Bierbach #BigXtra #Windrose #5vorFlug #KosOtel #İflasRakamları #TurizmSektörü #AvrupaEkonomisi #FTIGroup #DRSF #AlacakBildirimleri

Haberin Devamını Oku

Gündem

ZÜRİH HAVALİMANI’NDA KAR KAOSU: BAZI UÇUŞLAR GEÇİCİ OLARAK DURDURULDU

yazar

Yayınlayan

on

By

Havalimanı sözcüsü Stocker, gelişmeleri “Hava koşullarına bağlı olarak durum oldukça gergin” şeklinde değerlendirdi. Saat 18.00 sularında yoğunlaşan kar yağışı nedeniyle uçakların yaklaşık yarım saat boyunca havalanamadığı bildirildi. Kalkış için bekleyen uçaklar aprona geri dönerken, bu durum hem yolcular hem de çalışanlar için büyük zorluklar yarattı.

İptaller ve Gecikmeler

Kötü hava koşulları sebebiyle çok sayıda uçuş iptal edilirken, diğer uçuşlarda da ciddi gecikmeler yaşandı. Yolcuların uzun süre beklemek zorunda kalması, havalimanındaki yoğunluğu artırdı. Yetkililer, operasyonların normale dönmesi için çalışmaların sürdüğünü belirtti.

Basel Euroairport da Etkilendi

Yoğun kar yağışı yalnızca Zürih ile sınırlı kalmadı. Basel’deki Euroairport da olumsuz etkilendi. EasyJet’e ait bazı uçuşların yoğun kar nedeniyle Cenevre’ye yönlendirildiği, bir uçağın iniş denemesinde başarısız olduğu bildirildi.

Tüm İsviçre Genelinde Etki

Kar yağışı, İsviçre genelinde hava, kara ve demiryolu ulaşımında aksamalara yol açarak birçok kişinin günlük yaşamını olumsuz etkiledi.

Yolculardan Bilgi Bekleniyor

Havalimanında bulunan yolcuların durumla ilgili geri bildirimde bulunarak, diğer yolculara bilgi sağlamaları bekleniyor. Siz de şu anda havalimanında bulunuyorsanız, yaşadığınız deneyimleri paylaşarak diğer yolculara bilgi verebilirsiniz.

#ZürihHavalimanı #KarYağışı #Uçuşİptali #İsviçreHavaDurumu

Haberin Devamını Oku
Reklam

Trendler