Gündem
İSVİÇRE’DE EN BÜYÜK ENDİŞELER
İsviçre halkının geleceğe yönelik endişelerini ortaya koyan “Sorgenbarometer” araştırması, 2024 yılında en büyük kaygıların sağlık, emeklilik ve çevre alanlarında yoğunlaştığını gösteriyor.
Sağlık Hizmetleri ve Sigorta Primleri Başta
İsviçre’de her yıl gerçekleştirilen “Sorgenbarometer” (Endişe Barometresi) anketi, halkın en büyük geleceğe yönelik korkularını ortaya koyuyor. 2024 yılı itibarıyla, sağlık hizmetleri ve hastalık sigortası primleri, halkın en büyük kaygısı olarak öne çıkıyor. Sağlık ve sigorta primlerinin artması, endişelerin başında yer alırken, çevre ve iklim değişikliği endişeleri de ikinci sırada bulunuyor.
Emeklilik Sistemi ve Yaşlılık Güvencesi Üçüncü Sırada
Üçüncü sırada ise, emeklilik ve yaşlılık güvencesi ile ilgili endişeler yer alıyor. Özellikle AHV (İsviçre Emeklilik Sigortası) gibi konular, halk arasında büyük bir belirsizlik yaratıyor. Ancak bu alandaki endişeler, geçtiğimiz yıllara göre hafif bir azalma göstermiş durumda, belki de AHV’nin 13. emekli maaşı uygulamasının etkisiyle.
Artan Güvenlik Kaygıları
Güvenlik ve suç oranları konusunda ise ciddi bir artış gözlemlendi. Bu endişeler, geçen yıl 20. sırada yer alırken, bu yıl 10. sıraya yükseldi. Ayrıca, mülteciler ve sığınmacılarla ilgili kaygılar da arttı; 28%’lik bir oranla, geçtiğimiz yıl bu oran sadece %20 civarındaydı.
İsviçre’nin Ekonomik Görünümü
Ekonomik belirsizlik ve yaşam maliyetlerinin artması, endişelerin bir diğer önemli konusu olarak öne çıkıyor. Konut maliyetleri (%25) ve emeklilik planlaması (%29) gibi maddi kaygılar, anketin ilk 10 sırasına girmeyi başardı. Ancak, iş kaybı korkusu geçen yıllara göre önemli bir azalma gösterdi ve bu endişe artık listeye bile giremiyor.
Elektrik Kıtlığı ve Avrupa İlişkileri Azalan Endişeler
Elektrik kıtlığı ve Avrupa ile ilişkiler konusundaki endişeler ise son yıllarda ciddi bir düşüş yaşadı. Elektrik sıkıntısı endişesi %20’den %6 daha az bir orana gerilerken, Avrupa ile ilişkiler konusundaki kaygılar %26’dan %18’e düştü.
Bu veriler, İsviçre halkının önümüzdeki yıllarda sağlık, güvenlik ve çevre sorunlarına daha fazla odaklanacağını ve ekonomik belirsizlikler karşısında daha dikkatli olacağını gösteriyor.
Sorgenbarometer Nedir?
Sorgenbarometer, İsviçre’deki halkın en büyük endişelerini ölçen yıllık bir araştırmadır. İlk olarak Credit Suisse tarafından başlatılmış ve 1995 yılından itibaren GFS Bern tarafından düzenlenmektedir. Bu araştırma, İsviçre’deki halkın politika, ekonomi ve toplumla ilgili endişelerini ölçerek ülke genelindeki ruh halini yansıtır.
Gündem
LUZERN’DE TUR OTOBÜSLER İÇİN YOLCU ALMAK İÇİN DURMA PARK ÜCRETİ 100 FRANKA YÜKSELDİ
Luzern, kitle turizmini denetim altına almak amacıyla şehir merkezindeki bazı bölgelerde yolcu almak için duran tur otobüslerinden 100 Frank park ücreti almaya başlıyor. Bu yeni uygulama, 2025 Mart ayında yürürlüğe girecek.
Yeni Uygulama: Park Ücreti ve Slot Yönetimi
Luzern’de yaz aylarında, özellikle Löwen Denkmal – Aslan Anıtı gibi popüler noktalarda, ortalama 280 tur otobüsü turistleri indirip alıyor. Bu yoğunluk, bazı yerel halk tarafından rahatsız edici bulunuyor. Bu nedenle Luzern Şehir Parlamentosu, merkezi bölgelerde park etmek ve yolcu almak için 100 Frank ücret almayı kararlaştırdı. Schwanenplatz, Kasernenplatz ve Löwenplatz gibi bölgelerde geçerli olacak bu uygulama, İsviçre’de ilk kez hayata geçirilecek. 2026 yılında devreye girmesi planlanan Slot Yönetimi sistemiyle, turist otobüslerinin şehirdeki dağılımı daha düzenli hale getirilecek.
Destek ve Eleştiriler
Luzern’deki Sosyalist Parti (SP), bu düzenlemeyi şehirdeki trafik ve turizm politikaları açısından olumlu bir gelişme olarak değerlendiriyor. Ancak, İsviçre Halk Partisi (SVP), uygulamanın şehre olan ilgiyi azaltabileceğini ve turist sayısının düşmesine neden olabileceğini savunuyor. SVP, özellikle Slot Yönetimi sisteminin gereksiz bir bürokrasi getirdiğini iddia ediyor.
Turizm Sektörünün Görüşleri
Luzern Turizm Sorumlusu Marcel Perren, yeni park ücretlerinin şehirdeki ticari faaliyetleri nasıl etkileyeceğini tahmin edemediklerini belirtiyor. Souvenir dükkanları, bu değişikliklerin satışlarını nasıl etkileyeceği konusunda belirsizlik yaşıyor.
Bu yeni düzenleme, Luzern’in kitle turizmiyle ilgili yaşadığı sorunları azaltmayı hedefliyor. Ancak, uygulamanın şehir turizmi üzerindeki etkileri önümüzdeki dönemde netleşecek.
Gündem
LEİLA MOON’A DESTEK İÇİN ANONİM BAĞIŞ KAMPANYASI BAŞLATILDI
Basel-Stadt’ta, DJ Leila Moon’un İsrail’e yönelik boykot çağrıları nedeniyle kültür ödülünün geri alınmasının ardından, anonim bir kolektif grup, sanatçıyı desteklemek amacıyla bağış toplama başlattı. Yeni ödül, artık kanton yerine, isimsiz bir grup tarafından finanse edilecek.
Kültür Ödülünün Geri Alınması
Leila Moon, geçtiğimiz haftalarda yaptığı İsrail eleştirileri nedeniyle Basel-Stadt kantonundan aldığı kültür ödülünü kaybetti. Kanton yetkilileri, Moon’un açıklamalarının ödülün amacına aykırı olduğunu belirterek ödülü iptal etti. DJ, bir Instagram paylaşımında, İsrail-Amerikan grubu “Yemen-Blues”un da yer aldığı bir etkinlikten çekildiğini açıklamıştı. Bu durum, bazı İsviçre Halk Partisi (SVP) üyeleri tarafından Moon’un “İsrail düşmanı” olarak nitelendirilmesine yol açtı.
Yeni Bir Bağış Kampanyası
Ödülün geri alınmasının ardından, anonim bir grup, Leila Moon için “bağımsız bir kültür ödülü” fonlamak amacıyla internet üzerinden bağış toplamaya başladı. Kampanya, sanatçının haksız yere hedef alındığı ve “politik nefret kampanyası”na maruz kaldığı görüşünü savunuyor. Kampanya, Basel kültürünün cesur bir şekilde ayakta durması gerektiğini ve Moon’a layık bir ödül verilmesi gerektiğini vurguluyor.
Kim Bu Anonim Grup?
Bağış kampanyasını yürüten grubun kimliği hala gizli. Web sitesinde, bağışların “kar amacı gütmeyen bir dernek” aracılığıyla toplanacağı belirtilse de, herhangi bir açık kimlik bilgisi bulunmuyor. Kullanıcılar, kendi katkılarını yapabilecekleri bir platforma yönlendiriliyor. Sitenin domaini 2000 yılında kaydedilmiş, ancak hangi kişilerin ya da kolektiflerin bu platformu yönettiği bilinmiyor.
Tartışmalar ve Eleştiriler
SVP Basel-Stadt temsilcisi Lorenz Amiet, anonim bağış kampanyasını eleştirerek, “Bu sadece bir kişiye yönelik bağış toplama girişimi” dedi. Amiet, kültür ödüllerinin ciddiyetle ele alınması gerektiğini, “Kültür ödülü” kavramının anonim bir bağış çağrısına dönüştürülmemesi gerektiğini savunuyor.
Öte yandan, “Basta” adlı grup temsilcisi Oliver Bolliger, kampanyayı bir dayanışma hareketi olarak gördüğünü ve bunun resmi bir ödül yerine toplumsal destek amacı taşıdığını ifade etti. Bolliger, ödülün bir uzman jüri tarafından verilmesi gerektiğini kabul etmekle birlikte, bağış kampanyasına destek verdiğini belirtti.
Sonuç
Leila Moon’un ödülünün geri alınması, Basel’deki kültürel ödüllerle ilgili daha geniş bir tartışma başlattı. Bağış kampanyası, anonimliği ve şeffaflık eksikliği nedeniyle eleştirilse de, bazı çevrelerce sanatçıya verilen destek olarak değerlendiriliyor. Moon’a verilecek olası yeni ödül, kantonun kültür politikalarına karşı bir tepki olarak şekillenmeye devam ediyor.
Gündem
TELEGRAM’DA ŞOK EDEN GRUPLAR: TECAVÜZ AĞLARI VE K.O. DAMLALARI
Telegram üzerinde faaliyet gösteren uluslararası tecavüz ağları, erkeklerin cinsel tecavüz saldırılarının videolarını yayınladıkları ve K.O. damlaları gibi yöntemlerle kadınları nasıl etkisiz hale getirebileceklerine dair “tavsiye” paylaştıkları gruplarla gündeme geldi. Uzmanlar, bu tür grupların İsviçre’de de var olabileceğini öne sürüyor.
Detaylar
- Uluslararası Ağlar: Alman medya kuruluşu NDR’nin “STRG_F” programının araştırması, bu tür ağların dünya çapında organize olduğunu ve Telegram üzerinde 70.000 kişilik gruplar halinde faaliyet gösterdiğini ortaya koydu. Erkekler burada tecavüz görüntülerini paylaşıyor, hatta bazı saldırılar canlı yayınlanıyor.
- Kolay Erişim: Araştırmalara göre, bu gruplarda kullanılan K.O. damlaları gibi kimyasal maddeler, “masum” ürünler olarak internet üzerinden hiçbir kısıtlama olmadan satın alınabiliyor.
Telegram, Bu Tür Gruplar İçin İdeal Bir Platform
Kriminolog Dirk Baier, Telegram’ın, tecavüz ağları ve nefret dolu gruplar için ideal bir ortam sağladığını belirtiyor. Baier, “İsviçre’de de böyle ağların olduğundan eminim,” diyerek, genç erkekler arasında artan kadın düşmanlığının, Andrew Tate gibi figürlerin popülaritesinde ve onların kadınlara yönelik nefret dolu mesajlarında kendini gösterdiğini vurguluyor.
Baier, genç erkeklerin, güç ve egemenlik odaklı erkeklik anlayışlarının tekrar popüler olduğunu ve bunun, bu grubun daha fazla zamanını sosyal medyada geçirmesi nedeniyle daha kolay yayıldığını ifade ediyor. Bu durum, onların, sosyal medya platformlarında şiddet içerikli mesajlarla daha sık karşılaşmalarına yol açıyor.
İsviçre’deki Durum
Kriminolog Dirk Baier, İsviçre’de de bu tür ağların aktif olabileceğini belirtiyor:
“Telegram gibi platformlar, bu tür faaliyetler için ideal bir ortam sunuyor. İçerikler denetlenmediği için nefret ve şiddet dolu gruplar burada rahatça varlıklarını sürdürebiliyor.”
Brigitte Kämpf, İsviçre’deki “Kadın Danışma Merkezi Cinsel Şiddet” temsilcisi olarak, bu ağların faaliyetlerinin belgelenmesinin zor olduğunu ifade ediyor:
“K.O. damlaları genelde birkaç saat içinde vücuttan atılıyor. Bu da delil toplanmasını oldukça güçleştiriyor.”
Fransa’daki “Pelicot Olayı” ve İsviçre’ye Olası Yansımaları
DÜNYA, AVİGNON’DA TECAVÜZ DAVASINA KİLİTLENDİ
Bu hafta dünya, Fransa’nın Avignon kentine odaklandı. Burada, Pelicot davası kapsamında sanıklara yönelik cezalar açıklandı. Fransız kadın, yıllarca kocasının etkisiyle bayıltıldı ve internet üzerinden erkeklere satıldı. Bu erkekler, kadını evinde tecavüz etmek için çağrıldı. Ancak bu sadece bir örnek değil: Alman araştırma programı “STRG_F”, Telegram’da, erkeklerin tecavüzleri planladığı, bu suçların fotoğraf ve videolarını paylaştığı, hatta canlı yayınladığı ağlar olduğunu ortaya çıkardı.
Tecavüz Ağı ve K.O. Damlaları
Bu Telegram gruplarında, dünya çapından 70.000’den fazla üyeye sahip kişiler, K.O. damlalarının nasıl kullanılacağına dair “tavsiye” paylaşıyor. Bu damlalar, genellikle tehlikeli kimyasallar olup, masum görünümlü ürünler olarak satılmaktadır. Bu tür ürünlerin internet üzerinden kolayca temin edilebilmesi, şiddet suçlarının yayılmasına olanak tanıyor.
Telegram’ın Yanıtı
Telegram, bu tür gruplara karşı “sıfır tolerans politikası” uyguladığını ve kullanıcı şikayetlerini dikkate aldığını açıkladı. Ancak uzmanlara göre, bu açıklamalar yeterli değil; denetimsizlik bu tür platformları cinsel suçlar için cazip hale getiriyor.
-
E-Dergi10 ay önce
İsviçre’nin Sesi Şubat 2024
-
Ekonomi9 ay önce
İsviçre’de Maaş Dengesi: Ortalama bir Kişinin Maaşı 6788 CHF
-
Yaşam8 ay önce
Kıskanç Kaynana Belirtileri: Gözden Kaçırmamanız Gereken 10 İşaret
-
İsviçre10 ay önce
Dünyanın En İyi Sağlık Kurumları: İlk 250 Hastane Sıralamasında İsviçre’den 10 Hastane
-
Dünya1 ay önce
META’NIN COVİD-19 AŞILARIYLA İLGİLİ YANILTICI BİLGİ KARARI: İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜ KISITLIYOR MU?
-
Gündem1 ay önce
ERDOĞAN KARŞITI PAYLAŞIMLARI SIĞINMA BAŞVURUSUNDA HAKLI GEREKÇE OLARAK GÖRÜLMEDİ
-
Gündem3 ay önce
HÄGENDORF’TA TÜRKÇE “SİZ BENİ YAKTINIZ SİZ!” DİYE BAĞIRDIĞI DUYULAN ADAM KENDİNİ YAKTI: DURUMU AĞIR, HELİKOPTERLE HASTANEYE KALDIRILDI
-
Gündem1 ay önce
TÜRKİYE’DEN GELEN SIĞINMA BAŞVURULARINA GETİRİLEN SERT UYGULAMALARA TEPKİ