Gündem
AŞI ZARARLARINA KARŞI ŞİKAYETLER NE ZAMAN ZAMANAŞIMINA UĞRAR?

📅 17 Kasım 2024
⏱️ 2 Dakika Okuma Süresi
Avukat: Carolin Rogoz
Almanya’da 64,9 milyon kişi, yani nüfusun yaklaşık %78’i, en az bir doz COVID-19 aşısı oldu. Birçok kişi, aşı sonrasında çeşitli sağlık sorunları yaşarken, bu kişilerin zararlarının tazmin edilmesi için başvurabilecekleri zamanaşım süresi önemli bir konu haline gelmiş durumda. İlk aşılamalar 2021’de yapılmaya başlandığı için, aşı kaynaklı zararlar için tazminat taleplerinin ne zaman zamanaşımına uğrayacağı merak ediliyor.
ÜÇ YILLIK ZAMANAŞIM SÜRESİ
Aşı zararları genellikle kasıtlı bir bedensel zarar olmadığı için, bu tür tazminat talepleri, Almanya’da 3 yıllık genel zamanaşım süresi kapsamında değerlendirilir. Bu süre, Alman Borçlar Kanunu’nun 195. maddesi ile belirlenmiştir.
ZAMANAŞIM SÜRESİ NE ZAMAN BAŞLAR?
Zamanaşım süresi, Alman Medeni Kanunu’nun 199. maddesi uyarınca, zarar gören kişinin durumu öğrenmesi veya öğrenmesi gereken zamanı belirlemesiyle başlar. Ancak pratikte, birçok kişi aşı kaynaklı yan etkilerin ne zaman ortaya çıktığını ilk başta fark edemeyebilir.
ZAMANAŞIM SÜRESİ ÖRNEKLERLE AÇIKLANIYOR:
- Aşı ile bağlantılı komplikasyonlar kısa sürede fark edilirse: Örneğin, Kasım 2021’de aşılanan bir kişi, aynı yıl içinde yan etkilerle karşılaştığında, zamanaşım süresi 2021 yılının sonunda başlayabilir ve 31 Aralık 2024’te sona erer.
- Komplikasyonlar daha geç ortaya çıkarsa: Aşı sonrası etkiler 2022 yılı içinde başlarsa ve kişi bunların aşı ile ilgili olduğunu ancak 2022 yılında fark ederse, zamanaşım süresi 2022 yılı sonunda başlar ve 31 Aralık 2025’e kadar devam eder.
- Birden fazla doz yapılmışsa: Eğer kişi ikinci veya üçüncü dozdan sonra komplikasyonlar yaşarsa, zamanaşım süresi son dozun yapıldığı tarihten itibaren başlar. Örneğin, Kasım 2021’de birinci doz, Mart 2022’de ikinci doz yapılmışsa ve şikayetler Mart veya Nisan 2022’de başlarsa, zamanaşım süresi 2022 yılının sonunda başlar ve 31 Aralık 2025’te sona erer.
ZAMANAŞIM SÜRESİNİN DURMASI (ZAMAN AŞIMININ DURDURULMASI)
Zamanaşım süresi, bir dava açılması ya da taraflar arasında görüşme yapılması durumunda durdurulabilir. BGB 204. madde ve BGB 203. madde kapsamında, iki taraf arasında bir görüşme başlarsa, bu zamanaşım süresini durdurabilir ve en fazla üç ay boyunca devam ettirilebilir.
HUKUKİ YARDIM
Zamanaşım süresiyle ilgili başvurular hakkında hukuki danışmanlık almak isteyenler, uzman avukatlardan ücretsiz olarak bilgi alabilir. Ayrıca, tazminat talep süreci hakkında daha fazla bilgi almak isteyenler için rehberlik sağlanmaktadır.
Daha fazla bilgi için:
👉 Aşı Zararları ve Tazminat Davaları Hakkında Detaylar
#AşıZararı #Zamanaşımı #Tazminat #HukukiDanışmanlık #COVID19 #AşıZararıTazminat #istanbul #berlin #almanya #münih #hessen #stuttgart #hannover #germany #impfung #impfschaden
Gündem
KAZA NEREDEYSE VATANDAŞLIĞA MAL OLUYORDU: FEDERAL MAHKEME ORHAN’I HAKLI BULDU

İsviçre’de 31 yıldır yaşayan ve tam anlamıyla topluma entegre olmuş olan Orhan’a, 2020’de geçirdiği tek taraflı trafik kazası nedeniyle vatandaşlık verilmemişti. Ancak Federal Mahkeme, bu kararı bozarak Orhan’ın entegrasyonunun bütüncül değerlendirilmesi gerektiğine hükmetti.
İsviçre’de yaşayan 60 yaşındaki Orhan, 1990’lı yılların başında Türkiye’den İsviçre’ye göç etti. Aradan geçen 31 yıl boyunca İsviçre toplumuna uyum sağladı, iş kurdu ve yerel sosyal yaşama aktif olarak katıldı. Ancak 2020 yılında geçirdiği basit bir trafik kazası, onu vatandaşlığa giden yoldan alıkoydu.
Trafik kazası kaderini belirledi
Haziran 2020’de Berner Oberland bölgesinde bir yürüyüş sonrası yorgun bir şekilde direksiyon başına geçen Orhan, dönüş yolunda uykusu gelince direksiyon hâkimiyetini kaybederek bir sokak lambasına çarptı. Kazada kimse zarar görmedi. Ancak “sürüşe elverişsiz şekilde araç kullanmak” suçundan 900 Frank para cezasına çarptırıldı ve sabıka kaydına işlem yapıldı.
Kanton Schwyz: “Sabıka kaydı vatandaşlığa engel”
Orhan’ın vatandaşlık başvurusu, bu sabıka kaydı gerekçe gösterilerek Kanton Schwyz tarafından reddedildi. İsviçre Vatandaşlık Yasası uyarınca entegrasyon kriterlerini karşılayan bireylerin vatandaşlık hakkı kazanabileceği belirtilse de, Federal Göç Sekreterliği (SEM) ve kantonlar, sabıka kaydını bir “hariç tutma gerekçesi” olarak değerlendirip başvuruları reddedebiliyor.
Kanton mahkemesi cezayı hafife aldı, SEM karara itiraz etti
Orhan karara itiraz etti. Schwyz İdare Mahkemesi, başvuruyu haklı bularak beş yıllık erteleme süresini iki yıla indirdi. Mahkeme, tek seferlik bir hatanın, yıllar süren başarılı bir entegrasyonu gölgeleyemeyeceğine hükmetti. Ancak bu kararın ardından SEM devreye girerek beş yıllık erteleme süresinde ısrar etti.
Federal Mahkeme son noktayı koydu
Orhan, hukuki mücadelesini bir sivil toplum kuruluşunun da desteğiyle Federal Mahkeme’ye taşıdı. Federal yargıçlar, geçtiğimiz günlerde verdikleri kararda, yalnızca cezai sicilin değil, bireyin genel entegrasyon durumunun da dikkate alınması gerektiğini vurguladı. Mahkeme, sabıka kaydının otomatik olarak vatandaşlığa engel teşkil etmeyeceğini ve her başvurunun bireysel olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirtti.
Orhan’ın hayali gerçekleşiyor
Federal Mahkeme’nin bu kararı, Orhan’ın vatandaşlık yolunu açmış oldu. Her ne kadar beş yıllık bekleme süresi Ağustos 2025’te sona erecek olsa da, bu karar yalnızca Orhan için değil, benzer durumda olan birçok kişi için emsal teşkil edecek nitelikte.
“Bu ülkeye artık resmen ait olmak istiyorum”
Siyasi baskılar nedeniyle Türkiye’yi terk eden ve İsviçre’yi yeni vatanı olarak benimseyen Orhan, karar sonrası yaptığı açıklamada, “Bu ülkeye gönülden bağlıyım. Burada yaşamımı kurdum, işimi, ailemi, geleceğimi buraya adadım. Bu kararla birlikte artık resmen de ait olacağım,” dedi.
Gündem
İSVİÇRE, GAZZE İÇİN HAZIRLANAN ULUSLARARASI YARDIM DEKLARASYONUNU İMZALAMADI

🕓 Okuma süresi: 2 dakika
📍 Bern, 22 Mayıs 2025 – İsviçre, Gazze’ye acil insani yardım erişimini hedefleyen uluslararası bir deklarasyonu imzalamama kararı aldı. Gerekçe olarak ise metindeki bazı ifadelerin “yetersiz ve belirsiz” olduğu gösterildi.
Birleşmiş Milletler ve çeşitli yardım kuruluşlarının haftalardır uyardığı gibi, Gazze’deki insani durum gün geçtikçe kötüleşiyor. Swissinfo‘nun aktardığına göre, bölgede yaşayanların yaklaşık yüzde 75’i akut açlık ve ciddi ihtiyaç içinde yaşıyor. Birçok yardım konvoyunun bölgeye ulaşmasına izin verilmiyor ve yardımlar aylardır engellenmiş durumda.
💬 SİYASİ TEPKİLER GELDİ
İsviçre Federal Hükûmeti’nin Gazze’ye yardım deklarasyonuna imza atmaması, özellikle Sosyal Demokrat Parti (SP) ve insan hakları kuruluşları tarafından eleştirildi. SP Eşbaşkanı Cédric Wermuth, İsviçre’nin Almanya, Fransa ve İtalya gibi 24 ülkenin imzaladığı bildiriyi desteklemesi gerektiğini söyledi.
SP Ulusal Milletvekili Fabian Molina ise, İsviçre’nin BM Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı’na (UNRWA) gönderdiği fonların Gazze’de kullanılmamasına ilişkin kararı “yıkıcı” olarak nitelendirdi.
🚨 GAZZE’DE YIKIM VE AÇLIK
İsrail ordusu, Gazze’deki operasyonlarına devam ederken, birçok şehirde yıkım meydana geldi. Son saldırılarda en az 62 kişinin hayatını kaybettiği bildiriliyor. Uluslararası kuruluşlar, insani yardımların sivillere ulaştırılmasının siyasi gerekçelerle engellenmemesi gerektiğini vurguluyor.
Amnesty International ve BM kuruluşları, Gazze’de su, tarım ve sağlık sistemlerinin neredeyse tamamen çöktüğünü ve geniş bölgelerin hâlâ mayınlı olduğunu aktarıyor. Bölgede yardım ulaştırabilen tek büyük ağ ise hâlâ UNRWA’ya ait.
🧭 İSVİÇRE’NİN SORUMLULUĞU HATIRLATILDI
İsviçre, Cenevre Sözleşmeleri’nin resmi koruyucu (Depositarstaat) ülkesi olarak, tarafsız ve bağımsız insani yardımı destekleme sorumluluğu taşıyor. Ancak hükümetin çekimser tavrı, uluslararası alanda dikkat çekmeye devam ediyor.
Gündem
ZÜRİH HAVALİMANI’NDA ROBOT ARAÇ DÖNEMİ BAŞLIYOR: SWISSPORT’TAN PİLOT UYGULAMA

Okuma süresi: 1 dakika
ZÜRİH – Yer hizmetleri sağlayıcısı Swissport, Zürih Havalimanı‘nda otonom araçlarla yeni bir dönemin kapısını aralıyor. Şirket, İngiltere merkezli Aurrigo firmasıyla iş birliği içinde başlattığı pilot projeyle, uçakların yer hizmetlerinde robot araç kullanımını test ediyor.
İlk aşamada dijital bir simülasyon platformunun kurulması ve tamamen elektrikli, otonom bir aracın test amaçlı kullanılması planlanıyor. Bu ilk testlerin ardından, “Auto-DollyTug” adı verilen araçla sahada gerçek zamanlı denemelere geçilecek.
Auto-DollyTug, havacılık sektöründe yaygın olarak kullanılan ULD (Unit Load Device) isimli yük konteynerlerini otomatik olarak taşıyıp yükleyebiliyor. Swissport ve Aurrigo, testlerin başarılı olması halinde bu teknolojiyi diğer havalimanlarında da yaygınlaştırmayı hedefliyor.
Bu girişim, havacılığın dijitalleşme ve otomasyon yolundaki dönüşümünün önemli bir adımı olarak değerlendiriliyor.
-
E-Dergi1 yıl önce
İsviçre’nin Sesi Şubat 2024
-
Ekonomi1 yıl önce
İsviçre’de Maaş Dengesi: Ortalama bir Kişinin Maaşı 6788 CHF
-
İsviçre1 yıl önce
Dünyanın En İyi Sağlık Kurumları: İlk 250 Hastane Sıralamasında İsviçre’den 10 Hastane
-
Yaşam1 yıl önce
Kıskanç Kaynana Belirtileri: Gözden Kaçırmamanız Gereken 10 İşaret
-
Gündem6 ay önce
ERDOĞAN KARŞITI PAYLAŞIMLARI SIĞINMA BAŞVURUSUNDA HAKLI GEREKÇE OLARAK GÖRÜLMEDİ
-
Dünya6 ay önce
META’NIN COVİD-19 AŞILARIYLA İLGİLİ YANILTICI BİLGİ KARARI: İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜ KISITLIYOR MU?
-
Gündem6 ay önce
TÜRKİYE’DEN GELEN SIĞINMA BAŞVURULARINA GETİRİLEN SERT UYGULAMALARA TEPKİ
-
Kültür Sanat1 yıl önce
Ferdi Tayfur’un Mücadele Dolu Hikayesi: Şeker Hastalığı ve Organ Nakli