Sosyal Medya

Gündem

Test Edilen İşletmelerin Yarısı Alkol Satıyor

yazar

Yayınlayan

on

Cemil Baysal / Luzern – 2023 yılında Lucerne Kantonu’nda yapılan testlerde 68 işletmenin neredeyse yarısı gençlerin korunması yasalarını ihlal etti. Test alımlarında alkollü içecekler gençlere satıldı ya da sunuldu. Lucerne Polisi’nin bildirdiğine göre toplamda 34 dükkân, 30 restoran ve dört teslimat işletmesi denetlendi. Restoranlar arasında en kötü performans sergileyenler yüzde 57 ile alkollü içecekleri gençlere sundular.

Dört teslimat işletmesinden ikisi gençlere alkollü içecek sattı. Mağazalarda ise yüzde 35 oranında gençlerin korunması yasasına uymayanlar tespit edildi. Yasaları ihlal eden işletmelerden 27’si ikinci kez denetlendi. Beş işletme tekrar kuralları ihlal etti ve ceza alarak uyarıldı. Polis bildirisine göre, bir sonraki ihlal durumunda alkol satışının geçici olarak yasaklanmasıyla karşı karşıya kalabilirler.

Ayrıca büyük etkinliklerdeki 11 satış noktası da denetlendi. Bu noktalardan dördü gençlere alkollü içecek sattı. Uyarı alan bu işletmeler, bir daha yasayı ihlal etmeleri durumunda gelecekteki etkinlikler için izinlerinin reddedilebileceği konusunda uyarıldı.

Zürih’te Daha İyi Sonuçlar

Zürih şehrindeki satıcılar, Lucerne’deki meslektaşlarından gençlerin korunması yasasına daha iyi uydu. 2023 yılında Zürih şehri kendi bölgesinde yıl boyunca 207 alkol test alımı gerçekleştirdi. Bağımlılık önleme ofisi yıllık raporunda bunu duyurdu. Ayrıca büyük etkinliklerdeki 11 satış noktası da denetlendi. Dördü gençlere alkollü içecek sattı. Yasayı ihlal ederlerse, gelecekteki festivaller için izinlerinin reddedilme riski bulunuyor.

Bu test alımlarında satıcılar 51 durumda gençlere alkol veya tütün ürünleri sattılar, bu da yaklaşık %25’lik bir orana denk geliyor. Bu rakam, geçmiş yıllara göre bir iyileşme gösteriyor. Daha önceki yıllarda satış oranları 2022’de %31, 2021’de ise %49 seviyesindeydi.

Almanca, Fransızca ve italyanca okumak için alttaki linke tıkla :

Haberin Devamını Oku
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

Horgen’de Çim Kaplı Radar Tartışma Yarattı

yazar

Yayınlayan

on

By

Zürih Gölü kıyısındaki Horgen kasabasında, Zugerstrasse üzerine yerleştirilen ve yapay çimle kamufle edilen bir hız radarı, kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Doğal çevreyle neredeyse tamamen uyumlu hale getirilen cihaz, sürücüler tarafından fark edilemediği için tepkilerin odağı oldu. Uygulamanın adil olup olmadığı sorusu gündeme gelirken, sosyal medya kullanıcıları radarın “görünmez bir tuzak” olduğunu savundu.

💬 Tepkiler: Denetim mi, tuzak mı?
Bazı sürücüler, radarın bu şekilde gizlenmesini “reine Abzocke” (tam anlamıyla dolandırıcılık) olarak nitelendirdi. “Radar neredeyse görünmüyor, bu düpedüz aldatmaca!” ifadeleriyle sosyal medyada tepki gösterildi. Eleştirilerin ortak noktası, cihazın trafik güvenliğinden çok gelir elde etmek amacıyla yerleştirildiği yönündeydi.

🏛️ Belediye ne diyor?
Horgen Belediyesi’nden yapılan açıklamada, uygulamanın temel amacının para cezası kesmek değil, sürücü davranışlarını gerçekçi biçimde değerlendirmek olduğu belirtildi. Görünür radarların etkisinin sınırlı olduğuna dikkat çeken yetkililer, gizli radarların daha geniş alanlarda hız kontrolü sağlayabildiğini savundu. Özellikle riskli yaya geçitleri gibi noktalarda bu yöntemin tercih edildiği ve yerleşimlerin ASTRA (Federal Karayolları Ofisi) yönetmeliklerine uygun olduğu ifade edildi.

📜 Benzer uygulamalar geçmişte de vardı
2021’de Zürih kantonunda bir radar, bir kamyonun arkasına gizlenerek benzer bir yöntemle kullanılmıştı. O gece 2,5 saatlik denetimde 10 araç ölçülmüş, 4’üne ceza kesilmişti.

🔍 Tartışma sürüyor: Kimilerine göre bu yöntem trafik güvenliği açısından etkili bir önlem, kimilerine göre ise şeffaflıktan uzak, cezaya odaklı bir uygulama.
❓Sizce gizli radarlar caydırıcı bir önlem mi, yoksa kamuoyuna karşı bir tuzak mı?

Haberin Devamını Oku

Gündem

AARGAU’DA GENÇLİK ÇETESİ ADALETİ ŞOKE ETTİ: SABOTAJ, ŞANTAJ VE ÇOCUK PORNOSU SUÇLAMASI

yazar

Yayınlayan

on

By

📍İsviçre’nin Aargau kantonunda faaliyet gösteren beş kişilik bir gençlik çetesi, aralarında sabotaj, siber saldırı, gasp, hırsızlık ve çocuk pornografisi bulundurma gibi çok sayıda ciddi suçla suçlanıyor. 19 ila 20 yaşlarındaki zanlılar hakkında açılan davada, özellikle üç ana sanığın toplam 41 ayrı suç işlediği belirtiliyor.

🔌 Çete üyeleri, 2023 sonlarında Rheinfelden bölgesinde birçok kez fiber internet kablolarını keserek binlerce haneyi günlerce internetsiz bıraktı. Sabotaj eylemlerinin ardından yapılan teknik takip ve fiziki gözlem sonucu zanlılar 2024 Mayıs ayında tutuklandı. İki ana sanık hâlâ tutuklu.

🚆 Öne çıkan olaylardan biri ise demiryolu hattına yerleştirilen “hemmschuh” adındaki demir bloklar oldu. Bu girişimin bir trenin raydan çıkmasına neden olabileceği ve facianın eşiğinden dönüldüğü belirtildi. Ayrıca Swisscom, Sunrise, SBB ve hatta İsviçre ordusu bu çetenin hedefleri arasında yer aldı.

💻 Gençlerin bazı şirketlere DDoS saldırısı düzenlediği, fidye taleplerinde bulunduğu ve çevrim içi platformlarda çocuklara ait uygunsuz içerikleri paylaştığı da iddianamede yer alıyor.

🏠 Zanlıların “zengin aile çocukları” oldukları ve eylemlerini “Heisenberg”, “Smarts” gibi takma adlarla yürüttükleri tespit edildi. Polis ve savcılık, siyasi veya ideolojik bir motivasyon tespit etmedi; bunun yerine “grup içi övgü kazanma” ve “heyecan arayışı” gibi sosyal dinamiklerin etkili olduğu düşünülüyor.

⚖️ Üç ana sanık için 10, 8 ve 6 yıl hapis cezası istenirken, diğer iki kişi hakkında ertelenmiş hapis ve para cezası talep ediliyor. Reşit olmayan iki kişi hakkında ise ayrı dosya açıldığı bildirildi.

🧷 Toplam maddi zarar yaklaşık 400 bin Frank, gasp edilen meblağ ise 50 bin Frank civarında. Hukuki süreç devam ederken, zanlılar hakkında masumiyet karinesi geçerliliğini koruyor.

Haberin Devamını Oku

Gündem

EGERKINGER KOMİTEE’DEN YENİ GİRİŞİM: OKULLARDA BAŞÖRTÜSÜNE ÜLKE GENELİ YASAK İÇİN HAREKETE GEÇİLDİ

yazar

Yayınlayan

on

By

📍 Okuma süresi: 3 dakika

İsviçre’nin St. Gallen kantonundaki Eschenbach kasabasında, bir öğretmenin başörtüsü nedeniyle görevine başlatılmamasıyla başlayan tartışma, şimdi ulusal düzeyde siyasi bir girişime dönüşüyor. Daha önce minare yasağı (2009) ve burka yasağı (2021) gibi referandumlara öncülük eden Egerkinger Komitee, devlet okullarında başörtüsünü yasaklamak için yeni bir halk inisiyatifi (Volksinitiative) başlatmaya hazırlanıyor.

📌 KOMİTENİN TALEPLERİ

Komite, dini gerekçeyle takılan başörtülerinin kamuya ait tüm eğitim kurumlarında yasaklanmasını istiyor. Talepler özetle şöyle:

1. Başörtüsü Yasağı: Devlet kreşlerinden üniversitelere kadar tüm okullarda dini simge taşıyan başörtülerinin yasaklanması.

2. Ramazan Uygulamaları Etkilemesin: Oruç gibi dini nedenlerle okul sınavı, spor etkinliği veya tatillerin ertelenmemesi.

3. Kamu Otoritesine Saygı: Öğretmenlere el sıkışmayı reddetme gibi davranışların tekrarı halinde aileler için yasal ve göçmenlik düzenlemeleri yapılması.

📝 YASAL SÜREÇ NASIL İŞLEYECEK?

Komite, 30 Eylül 2025’e kadar imza toplayacak. Sürecin kilometre taşları şöyle:

• 10.000 imza: Parlamento’ya resmi yasa teklifi sunulabilecek.

• 20.000 imza: Ulusal halk oylaması için Volksinitiative başlatılabilecek.

İmza formları tüm İsviçre vatandaşlarının erişimine açık olarak yayımlandı. Girişimciler, bu yasağın toplumun laik yapısını ve eğitimde tarafsızlığı güçlendireceğini savunuyor.

⚖️ HUKUKÇULAR VE HAK SAVUNUCULARI NE DİYOR?

Anayasa hukukçusu Prof. Markus Schefer, yasağın temel özgürlüklerle çelişebileceğini belirterek komitenin önerilerini eleştirdi.

İnsan hakları örgütleri ise girişimin din özgürlüğü, ifade hakkı ve eğitimde eşitlik ilkesine aykırı olduğunu savunuyor.

Daha önce St. Margrethen’de yaşanan benzer bir olayda, İsviçre Federal Mahkemesi okulda başörtüsüne yönelik bir yasağı, “yeterli kamusal gerekçe bulunmadığı” gerekçesiyle anayasaya aykırı saymıştı.

👥 TOPLUMDAKİ TEPKİLER

Bazı veliler bu tür yasakların çocukların psikolojisini olumsuz etkileyeceğini savunuyor. St. Gallen’de yaşayan bir veli şunları söyledi:

“Kızımız inancına göre örtünüyor ve öğretmen olmak istiyor. Bu, toplumla çatışma nedeni olmamalı. Aksine, farklılıkları kabul etmek bizi daha güçlü kılar.”

Öte yandan toplumun bir kesimi, dini sembollerin kamusal alanlardan uzak tutulmasını laik devlet anlayışının gereği olarak görüyor.

🔍 SÜRECİN OLASI SONUÇLARI

• Yeni girişim, 2021’de kabul edilen burka yasağının doğal bir devamı olarak görülüyor.

• Anketlere göre halkın yaklaşık %50–60’ı bu tür yasaklara olumlu bakıyor.

• Ancak uzmanlar, böyle bir yasanın göçmen kökenli gençlerin topluma entegrasyonunu zorlaştırabileceği ve ayrımcılığı derinleştirebileceği uyarısında bulunuyor.

Gözler şimdi Egerkinger Komitee’nin 30 Eylül’e kadar toplayacağı imzalarda. Bu girişim, İsviçre’nin laiklik, din özgürlüğü ve toplumsal çeşitlilik konularındaki hassas dengesini yeniden gündeme taşıyor.

Haberin Devamını Oku

Trendler