Sosyal Medya

Gündem

İsviçre’de İstihbarat Yasası: Kablo İzleme Gerçeği

İsviçre’de, terörle mücadele adına getirilen İstihbarat Hizmetleri Yasası, toplumda büyük tartışmalara yol açtı. Federal Hükümet, kablo izleme yöntemiyle halkın genel olarak izlenmeyeceği konusunda güvence vermişti. Ancak yeni açıklamalar, bu vaadin gerçeği yansıtmayabileceğini gösteriyor.

yazar

Yayınlayan

on

Cemil Baysal – İsviçre’de, terörle mücadele adına getirilen İstihbarat Hizmetleri Yasası, toplumda büyük tartışmalara yol açtı. Federal Hükümet, kablo izleme yöntemiyle halkın genel olarak izlenmeyeceği konusunda güvence vermişti. Ancak yeni açıklamalar, bu vaadin gerçeği yansıtmayabileceğini gösteriyor.

2016’da yapılan İstihbarat Hizmetleri Yasası oylaması, İsviçre’de farklı görüşlerin ortaya çıkmasına sebep oldu. Bazı partiler, yasaya karşı çıkarak “gözetim devleti” uyarısında bulundu. Ancak çoğunluk, Parlamento’nun yolunu takip ederek yenilenmiş yasaya %65,5 oranında destek verdi.

Federal Hükümet (Bundesrat), oylamadan önce geniş kapsamlı bir gözetimin planlanmadığını vurguladı. Aynı şekilde, Federal İstihbarat Servisi (NBD) yetkilileri de bu kablo izleme yönteminin İsviçre vatandaşlarını izlemeyeceğini belirtti.

Ancak, “Republik” adlı çevrimiçi derginin araştırmaları, durumu farklı gösteriyor. İsviçre’nin 2017’den bu yana yasa gereği vatandaşlarının internet trafiğini geniş kapsamda izlediği belirtiliyor. Resmi mahkeme belgeleri, iç iletişimin incelendiğini ve tüm verilerin gelecekteki aramalar için saklandığını gösteriyor.

Bu durum, gazetecilerin kaynaklarını koruma ve avukatların gizlilik haklarını sorgulamak gibi kritik konuları etkiliyor. Bazı siyasetçiler, Bundesrat’ın açıklamalarına karşı çıkarak, daha önce uyarılarda bulunduklarını dile getiriyorlar.

20min Jonas Bucher imzalı habere göre, NDB iddialara karşı çıkarak geniş kapsamlı bir izleme yapılmadığını, sadece ilgili bilgilerin toplandığını iddia ediyor. NDB’nin faaliyetlerinin yasallığının ve etkinliğinin farklı devlet düzeylerince kontrol edildiğini vurguluyor.

Bu yıl Savunma Bakanlığı VBS’in, devlet gözetiminin artırılması veya sınırlanması konusunda planlanan yeniden revizyonu, kablo izleme yönteminin diğer kişilere genişletilmesiyle ilgili tartışmalara yol açıyor.

Kablo izleme yönteminin hedefe yönelik mi yoksa geniş kapsamlı nüfus izlemesi mi olduğu hâlâ belirsizliğini koruyor. Bu yöntem, iletişim akışında belirli anahtar kelimeleri veya veri türlerini aramak ve analiz etmek amacıyla kullanılır. Örneğin, bir istihbarat servisi, terör örgütleriyle ilişkili anahtar kelimeleri veya belirli iletişimleri tespit etmek için kablo izleme yöntemini kullanabilir.

Kablo izleme genellikle yetkilendirilmiş istihbarat veya güvenlik kurumları tarafından belirli yasal ve denetimsel süreçler altında gerçekleştirilir. Bu süreçlerde, hukuki prosedürlerin takip edilmesi ve özel hayatın gizliliğini korumak için birtakım kısıtlamalar bulunabilir. Ancak, bu tür izleme yöntemleri genellikle bireylerin gizlilik hakları ve özel yaşamlarını koruma konusunda tartışmalara yol açabilir.

Kablo izleme nedir?

Kablo izleme bir istihbarat veya güvenlik ajansının, iletişimde kullanılan kablolar üzerinden bilgi toplama sürecidir. Genellikle internet trafiği, telefon görüşmeleri veya diğer iletişim araçları üzerinden iletilen verileri toplamak için kullanılır. Bu yöntem, iletişim akışı üzerinde belirli anahtar kelimeleri veya belirli veri türlerini aramak ve analiz etmek amacıyla kullanılır.

Örneğin, bir istihbarat servisi, belirli terör örgütleriyle ilişkili anahtar kelimeleri veya belirli türdeki iletişimleri tespit etmek için kablo izleme yöntemini kullanabilir. Bu, iletişim trafiğini tarayarak veya belirli arama şartlarına uyan verileri belirli bir grup veya konuyla ilgili olarak filtreleyerek yapılabilir.

Kablo izleme genellikle yetkilendirilmiş istihbarat veya güvenlik kurumları tarafından belirli yasal ve denetimsel süreçler altında gerçekleştirilir. Bu süreçlerde, hukuki prosedürlerin takip edilmesi ve özel hayatın gizliliğini korumak için birtakım kısıtlamalar bulunabilir. Ancak, bu tür izleme yöntemleri genellikle bireylerin gizlilik hakları ve özel yaşamlarını koruma konusunda tartışmalara yol açabilir.

Haberin Devamını Oku
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

OBEZİTE İÇİN TARİHİ KARAR: FEDERAL MAHKEME, 150 KİLOLUK KADINA MALULEN EMEKLİLİK MAAŞI HAKKI TANIDI

yazar

Yayınlayan

on

By

Okuma Süresi: 4 Dakika

İsviçre Federal Mahkemesi, obezitenin ağır bir hastalık olarak kabul edilmesi gerektiğine hükmederek, bu nedenle çalışamayan 54 yaşındaki bir kadına İsviçre Malulen Emeklilik Sigortası’ndan (IV) maaş bağlanmasına karar verdi. Mahkemenin bu kararı, İsviçre sosyal güvenlik sisteminde bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor ve daha önceki içtihadından önemli bir sapma anlamına geliyor.

OLAYIN ARKASINDAKİ DETAYLAR

Aargau kantonunda yaşayan ve ileri derece obezite hastası olan kadının kilosu 150, vücut kitle indeksi (BMI) ise 58 olarak ölçüldü. Yalnızca 30 metre yürüyebilen kadın, iş hayatına katılmak bir yana, günlük yaşamını sürdürmekte dahi zorluk çekiyor.

Aargau’daki sosyal güvenlik yetkilileri, kadının kilo vermesi durumunda çalışabilecek duruma gelebileceğini öne sürerek malulen emeklilik başvurusunu reddetmişti. Ancak Federal Mahkeme, obezitenin karmaşık ve bireyin iradesiyle çözülemeyecek bir hastalık olduğuna dikkat çekerek bu kararı bozdu.

FEDERAL MAHKEME’NİN DEĞİŞEN YAKLAŞIMI

Mahkeme, geçmişte bağımlılık ve obezite gibi durumları bireyin sorumluluğuna bağlayan bir yaklaşım sergiliyordu. Ancak son yıllarda bu görüş değişikliğe uğradı:

  • 2017: Hafif ve orta dereceli depresyonun çalışabilirlik üzerindeki etkileri dikkate alınmaya başlandı.
  • 2019: Alkol ve madde bağımlılığının her zaman bireyin iradesiyle aşılamayacağı kabul edildi.
  • 2024: Obezite, artık bireyin kontrolüyle tamamen çözebileceği bir durum olarak değerlendirilmiyor.

Bu değişim, hastalığın tanısına değil, kişinin çalışabilirlik üzerindeki sınırlayıcı etkilerine odaklanan bir anlayışı yansıtıyor.

OBEZİTENİN SOSYAL GÜVENLİK ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ

Karar, sadece ağır obezite vakalarını değil, daha hafif durumları da kapsayabilecek bir emsal teşkil ediyor. İsviçre’de obezite oranları son 30 yılda iki katına çıkarak erkeklerin %13’ü, kadınların %11’i için bir sorun haline geldi. Bu durum, sosyal güvenlik sisteminin mali yükünü artırabilecek önemli bir faktör olarak değerlendiriliyor.

Ancak IV maaşı alacak bireylerin kilo kaybı ve fiziksel rehabilitasyon programlarına katılma zorunluluğu devam edecek.

YENİDEN DEĞERLENDİRME SÜRECİ

Aargau’daki yetkililer, Federal Mahkeme’nin kararına uygun olarak kadının dosyasını yeniden değerlendirecek. Kadın, daha önce önerilen mide bandı gibi cerrahi yöntemleri reddetmiş olsa da IV maaşı hakkını elde etmiş durumda.

Bu karar, İsviçre’de obeziteye bakış açısını köklü bir şekilde değiştirebilir ve çalışma engelli bireyler için umut ışığı olabilir.


#Obezite #FederalMahkeme #İsviçre #EngellilikHakları #IVRentesi #schweiz #schwiiz #aargau #suisse #svizzera #haber #avrupa #

Haberin Devamını Oku

Gündem

ST. GALLEN’DE İLK ASYA EŞEKARISI YUVASI BULUNDU

yazar

Yayınlayan

on

By

St. Gallen Kantonu’nda, Asya Eşekarısı’na ait ilk yuva tespit edildi ve kaldırıldı. Bu tür, yerel bal arıları için tehdit oluşturuyor. Asya Eşekarısı, Güney Fransa üzerinden Avrupa’ya yayılmış bir istilacı tür olarak biliniyor.

Söz konusu yuva, kasım ayı başında Engelburg bölgesinde, 25 metre yükseklikte bir meşe ağacının tepesinde keşfedildi. Kantondan yapılan açıklamaya göre, önce bölgede tek bir Asya Eşekarısı görüldüğü bildirildi. Bunun üzerine, Avcılık, Doğa ve Balıkçılık Dairesi çevredeki arıcılara ve yerel arıcılık derneklerine bilgi verdi. Daha dikkatli bir gözetim yapılması istenirken, iki arıcı yuvayı tespit etti.

İNSANLAR İÇİN TEHDİT DEĞİL, BAL ARILARI İÇİN BÜYÜK TEHLİKE

Yetkililer, Asya Eşekarısı’nın insanlar için yerel eşekarısı ya da bal arılarından daha tehlikeli olmadığını belirtti. Ancak bu tür, avcı özelliklere sahip ve tüm bir arı kolonisini yok edebilecek kapasitede.

Kanton genelinde Asya Eşekarısı’nın yayılmasının muhtemel olduğu, ancak bu yayılımın yavaşlatılması için yuvaların derhal kaldırılacağı açıklandı. Yuva ve şüpheli Asya Eşekarısı görüldüğünde bildirim yapılmasının önemi vurgulandı. Bu amaçla, İsviçre genelinde www.asiatischehornisse.ch adlı bir platform üzerinden ihbarlar kabul ediliyor.

#AsyaEşekarısı #StGallen #BiyoçeşitlilikTehdidi

Haberin Devamını Oku

Avrupa

BILL GATES’E KARŞI AÇILAN DAVA HOLLANDA MAHKEMELERİNDE DEVAM EDİYOR

yazar

Yayınlayan

on

By

“Covid-19 aşıları nedeniyle yaşanan iddia edilen sağlık sorunları, dünyanın en güçlü isimlerinden birini yargı karşısına çıkardı.”

BILL GATES’E HOLLANDADA AÇILAN DAVA: COVID AŞILARININ GÜVENLİĞİ SORGULANIYOR

Hollanda’daki Covid-19 eleştirmenlerinin Bill Gates’e karşı açtığı dava, önemli bir aşama kaydetti. Leeuwarden Mahkemesi, davanın Hollanda yargı yetkisi altında görülebileceğine hükmetti. Gates, mahkemenin yetkisiz olduğu gerekçesiyle itirazda bulunmuş ancak bu girişim başarısızlıkla sonuçlanmıştır.

Dava, Hollanda’daki bir grup vatandaşın Gates’in yanı sıra eski başbakan Mark Rutte, eski sağlık bakanı ve hükümete danışmanlık yapan “Outbreak Management Team” üyelerine karşı açtığı toplu şikayet kapsamında ilerliyor. Vatandaşlar, Gates ve diğer yetkilileri Covid-19 aşılarının zararlı olduğunu bildikleri halde teşvik etmekle suçluyor. Ayrıca, davaya Gates’in kurucusu olduğu Bill & Melinda Gates Vakfı da dahil edilmiştir.

MAHKEMEDEN ÇARPICI KARAR
16 Ekim 2024’te açıklanan karara göre, mahkeme, şikayetlerin bağlantılı olması nedeniyle tüm davalıların aynı dosyada yargılanmasını “uygun” buldu. Mahkeme ayrıca, Gates’in iddiaların merkezinde yer aldığını ve davanın uluslararası bağlamda değerlendirilebileceğini belirtti.

Dava süreciyle ilgili yapılan açıklamada, “Hollanda sivil yargılama yasalarının 7. maddesi uyarınca, bir davalıya yönelik yetki sağlandığında, diğer davalıların da aynı yargılama sürecinde değerlendirilmesi mümkündür,” ifadeleri kullanıldı. Gates’in avukatları, Hollanda’nın yargı yetkisinin geçerli olmadığı savunmasını öne sürmüş, ancak bu talep reddedilmiştir.

MAHKEME MASRAFLARINI ÖDEMEKLE YÜKÜMLÜ
Mahkeme, Gates’i davacıların avukatlık masrafları dahil olmak üzere 1.406 Euro’luk bir tazminat ödemeye mahkum etti. Bu masrafların ödenmemesi durumunda ek ceza ve masrafların uygulanacağı belirtildi.

SUÇLAMALAR VE “BÜYÜK RESET” İDDİASI
Davacı grup, Gates’in ve diğer yetkililerin Covid-19 pandemisi sırasında uygulanan politikalar ve teşvik edilen aşılar yoluyla küresel bir değişim hedefleyen “Büyük Reset Projesi”ne dahil olduklarını öne sürüyor. Bu kapsamda Gates’in 2020’de yayınladığı iki YouTube videosu, aşıların güvenilirliği ve etkinliğiyle ilgili yanlış bilgiler verdiği gerekçesiyle dava dosyasına dahil edilmiştir.

Davacılar, bu yanlış bilgiler nedeniyle aşı olmaya ikna edildiklerini ve fiziksel ile psikolojik ciddi zararlar gördüklerini iddia ediyor. Şikayetçilerden birinin dava süreci sırasında yaşamını yitirdiği, geriye kalan altı kişinin ise hukuk mücadelesine devam ettiği öğrenildi.

GATES’İN DURUŞMASI 27 KASIM’DA
Gates’in dava sürecine kişisel olarak katılıp katılmayacağı henüz netleşmiş değil. Ancak mahkemenin bir sonraki duruşmayı 27 Kasım 2024 tarihinde yapacağı açıklandı.

Bu dava, Covid-19 politikaları ve küresel sağlık otoriteleri üzerindeki etkileriyle ilgili tartışmaları yeniden alevlendirecek gibi görünüyor. Gates ve diğer davalıların suçlamalar karşısında nasıl bir savunma yapacakları ise merak konusu.

Haberin Devamını Oku
Reklam

Trendler